isimleri sex kelimesini barındırıyorsa kokularını çirkinleştiriyorlar. denemedim, denk geldi
kelime : ukrayna
+orospularıyla meşhur
- rusya?
+ orospu dedim?
- eeee?
+orospularıyla meşhur
- rusya?
+ orospu dedim?
- eeee?
ezginin günlüğü’nden kadiköy adlı şarkı
bir akşam masası, iki kişiyiz, sen ve ben
gidiyorsun hiçbir şey söylemeden, birden
kadıköy’de bir yağmurlu bahçeden
yıllar külleniyor, izi kalıyor aşkın
yüreğim kurtulsada yangından, alevden
yana yana kül olayım, unutup yine sevdalanayım
geçmem bir daha kadıköy’den
sen uzaklarda ülkem, ben gurbetde bir göçmen
zamanı durdurabilsem, ne ben kalsam ne sen gitsen
ey akşam vapuru, sana mı kalır dünya?
ben o yağmurlu iskeleye inmem, inmem
sen uzaklarda ülkem, ben gurbetde bir göçmen
zamanı durdurabilsem, ne ben kalsam ne sen gitsen
geçmem bir daha kadıköy’den
http://tinyurl.com/4yrvndx
bir akşam masası, iki kişiyiz, sen ve ben
gidiyorsun hiçbir şey söylemeden, birden
kadıköy’de bir yağmurlu bahçeden
yıllar külleniyor, izi kalıyor aşkın
yüreğim kurtulsada yangından, alevden
yana yana kül olayım, unutup yine sevdalanayım
geçmem bir daha kadıköy’den
sen uzaklarda ülkem, ben gurbetde bir göçmen
zamanı durdurabilsem, ne ben kalsam ne sen gitsen
ey akşam vapuru, sana mı kalır dünya?
ben o yağmurlu iskeleye inmem, inmem
sen uzaklarda ülkem, ben gurbetde bir göçmen
zamanı durdurabilsem, ne ben kalsam ne sen gitsen
geçmem bir daha kadıköy’den
http://tinyurl.com/4yrvndx
araştırmalara göre bütün başarılı insanlar ruhsal bozukluklara sahip.üretmeleri’nin sebepleri ise hastalıkları. ara ara gazetelerde ’’dahilerin rahatsızlıkları, başarının sırları’’ tarzında haberlerle gözümüze gözümüze sokarlar.. diekens, faulkner, hemingwey, woolf, plath, allen poe manik depresifmiş. manik depresyonun manik döneminde kişi daha çok üretebilirmiş. işte bu kişilerin ürettikleri şeyler mani dönemlerinde ortaya çıkmış.
neymiş? başarının sırrı hasta olmaktaymış!
neymiş? başarının sırrı hasta olmaktaymış!
çocuklarını yalan söylemek zorunda bırakan ebeveynlerdir. dışarıya çıkmak için bile yalan söylemek zorunda bırakırlar.
(bkz: omlet)
fatih belediyesi’nin düzenlediği ramazan etkinlikleri’nde sahneye çıkan genç gruba ajda pekkkan’ın söylediği "kimler geldi kimler geçti" şarkısında ki "bilmem ki bu akşam sen de bir hoş musun içmeden hatıralardan sarhoş musun" kelimesinin "ramazan ayına uygun olmadığı" gerekçesiyle repertuvardan çıkarılmasını istemişler.. çocukcağızlarda çıkarmış.. sonra adamlar konseri iptal etmiş..
http://sanatmedya.com/turkiye-2/turkiye-gundem/ajda-pekkan-sarkilarina-yasak
http://sanatmedya.com/turkiye-2/turkiye-gundem/ajda-pekkan-sarkilarina-yasak
otobüs şöförüde dahil herkesten dayak yemesiyle sonuçlanır.
tekrardan hoş geldin sevgili bilgiç.
kadını meta gören küçük beyinli insanların düşüncesidir.
gecenin ilerleyen saatlerinde sigaranızı yakıp hoparlörünüzün sesini açmanıza sebep olan kadındır.
hoş geldin çömez.
o zamanlar konuşanlar yaşıyor.. hatta insan olan ve olayın farkına varanlar faili meçhullerin arasında değil, aramızda.. ses çıkardılar ya.. inanıyor musunuz aramızda olduğuna? şaka yapıyorum şaka.
#1022677 söyleşi yapılan kişi o dönem tekirdağ cezaevinde doktordur. orada olan işkencelere tanık olmuştur. işkencelerin insan üzerindeki etkilerini araştırmaktadır. hatta işkence gören 450 kişiye ulaşıp etkileri ve yaşananlar üzerine görüşmeler yapmıştır. geçelim bunu bana gelelim sevgili bit. ben o yıllarda yaşamıyordum.
bilmem anlatabildim mi dondolumsu arkadaşım.
bilmem anlatabildim mi dondolumsu arkadaşım.
şişman, zayıf, çirkin, güzel demeden herkesin kullanması gereken dekolte türü. insanın gözünü gönlünü açıyor!
insanlık ayıbı dedirten olaylar yaşanmıştır orada. 1982 yılında yapılan işkenceler sebebi ile 33. koğuş’ta dört kişi: ferhat kurtay, necmi öner , eşref anyık ve mahmut zengin adlı tutuklular kendilerini yakarlar. mamak’ta ve metris’te de işkenceler olmuştur fakat diyarbakır cezaevi’nde olanlar kadar değildir bu işkenceler. geçmişte kaldı diyemiyorum, unutulsun diyemiyorum, sadece bilinmesi gerektiğine inanıyorum.
’’sorumlu kim diye sorulduğunda birinci derece tabiki işkenceciler ve o emirleri verenler ama bununla sınırlı değil. başta medya; ana akım medya, bunları görmeyenler, görmek istemeyenler, yansıtmayanlar, yazı işlerinde muhabirlerin önlerini kesenler, köşelerinde bunlar sanki hiç olmuyormuş olsa bile hakediyormuş gibi davrananlar.. bir bunlar var, bir de tabii bakmayan , görmeyen toplumun geniş kesimleri var.’’
murat paker ile toplumsal tarih adlı dergide diyarbakır cezaevi gerçeği ile yüzleşme adalet komisyonu söyleşisi’nden alıntıdır.
’’sorumlu kim diye sorulduğunda birinci derece tabiki işkenceciler ve o emirleri verenler ama bununla sınırlı değil. başta medya; ana akım medya, bunları görmeyenler, görmek istemeyenler, yansıtmayanlar, yazı işlerinde muhabirlerin önlerini kesenler, köşelerinde bunlar sanki hiç olmuyormuş olsa bile hakediyormuş gibi davrananlar.. bir bunlar var, bir de tabii bakmayan , görmeyen toplumun geniş kesimleri var.’’
murat paker ile toplumsal tarih adlı dergide diyarbakır cezaevi gerçeği ile yüzleşme adalet komisyonu söyleşisi’nden alıntıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?