yazılanlar eğer doğruysa oraya girip çıkmış bir insanın devlete düşman olması hatta pkkya katılması gayet normal bir davranış özellikle hasan cemalin kürtler adlı kitabında işkence adlı bölümde ayrıntılarıyla anlatılmıştır yani bir nevi pkklı üretim merkezi
diyarbakır cezaevi
(bkz: esat oktay yıldıran)
etki tepki meselesi düsüncesinde pkkye katilimlari arttiran ve resmen düsman yetistirmek istediklerini düsündügüm yer.
agır iskecenin mevcut oldugu bir mekandır.tabi bu demek degil ki turkiyenin baska hicbir hapishanesinde iskence yapılmıyor.fakat diyarbakır cezaevinde iskenceye maruz kalanlar neden ulkeyi bolmek ister, onun iskenceyle baglantısı oldugundan emin degilim.
merak edenler için:http://www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?arsivtipid=1&arsivanaid=19744
yakin bir zamanda kapatilacakmi$ soylenenlere gore. hatta yerine egitim ile alakali bir bina yapilacakmi$, artik okul mu olur kutuphane mi olur bilinmez.
ancak bir hapishanenin yerine okul yapilmasi cok ho$ bir fikir olmasa gerek. nihayetinde cocuklar okuyacaklari okulun daha once ne oldugunu ogrendikleri zaman psikolojileri bundan bir $ekilde etkilenecektir. en mantiklisi yerine spor ile alakali bir bina yapilmasidir muhtemelen.
ancak bir hapishanenin yerine okul yapilmasi cok ho$ bir fikir olmasa gerek. nihayetinde cocuklar okuyacaklari okulun daha once ne oldugunu ogrendikleri zaman psikolojileri bundan bir $ekilde etkilenecektir. en mantiklisi yerine spor ile alakali bir bina yapilmasidir muhtemelen.
pkkyi pkk yapan cezaevidir. abdullah ocalan bakaada 10-15 kisiyle takilirken, bu hapishanedeki iskencelerden kacanlarin hepsi pkkya siginmistir. ey devlet zalimsin.
(bkz: baskici devlet aygitlari)
(bkz: baskici devlet aygitlari)
"bilmeyen,görmeyen yazmasın"....
mezarın, diri insanlar için olan versiyonudur.duvarları kalın,yüksek ve kirli.tel örgülerin uzunluğu akıllara zararboyası kırmızımsı, bazı tarafları kirden kararmış, insanların kalamayacağı bir yer. vahşetin somut delili. ayrıca şaka olsun diye mi yazdılar bilinmez fakat duvarlarında şöyle bir yazı mevcuttur; "herkesin namusu kendi vicdanıdır".
acaba orda bulunan rütbeliler vicdanlı olabilecek kadar namuslu mu dedirtiyo insana.
mezarın, diri insanlar için olan versiyonudur.duvarları kalın,yüksek ve kirli.tel örgülerin uzunluğu akıllara zararboyası kırmızımsı, bazı tarafları kirden kararmış, insanların kalamayacağı bir yer. vahşetin somut delili. ayrıca şaka olsun diye mi yazdılar bilinmez fakat duvarlarında şöyle bir yazı mevcuttur; "herkesin namusu kendi vicdanıdır".
acaba orda bulunan rütbeliler vicdanlı olabilecek kadar namuslu mu dedirtiyo insana.
"aslında ne oldu?" diye soranlarınız varsa;
http://www.zararlicemiyet.com/2011/04/diyarbakr-cezaevinde-ne-oldu.html
http://www.zararlicemiyet.com/2011/04/diyarbakr-cezaevinde-ne-oldu.html
insanlık ayıbı dedirten olaylar yaşanmıştır orada. 1982 yılında yapılan işkenceler sebebi ile 33. koğuş’ta dört kişi: ferhat kurtay, necmi öner , eşref anyık ve mahmut zengin adlı tutuklular kendilerini yakarlar. mamak’ta ve metris’te de işkenceler olmuştur fakat diyarbakır cezaevi’nde olanlar kadar değildir bu işkenceler. geçmişte kaldı diyemiyorum, unutulsun diyemiyorum, sadece bilinmesi gerektiğine inanıyorum.
’’sorumlu kim diye sorulduğunda birinci derece tabiki işkenceciler ve o emirleri verenler ama bununla sınırlı değil. başta medya; ana akım medya, bunları görmeyenler, görmek istemeyenler, yansıtmayanlar, yazı işlerinde muhabirlerin önlerini kesenler, köşelerinde bunlar sanki hiç olmuyormuş olsa bile hakediyormuş gibi davrananlar.. bir bunlar var, bir de tabii bakmayan , görmeyen toplumun geniş kesimleri var.’’
murat paker ile toplumsal tarih adlı dergide diyarbakır cezaevi gerçeği ile yüzleşme adalet komisyonu söyleşisi’nden alıntıdır.
’’sorumlu kim diye sorulduğunda birinci derece tabiki işkenceciler ve o emirleri verenler ama bununla sınırlı değil. başta medya; ana akım medya, bunları görmeyenler, görmek istemeyenler, yansıtmayanlar, yazı işlerinde muhabirlerin önlerini kesenler, köşelerinde bunlar sanki hiç olmuyormuş olsa bile hakediyormuş gibi davrananlar.. bir bunlar var, bir de tabii bakmayan , görmeyen toplumun geniş kesimleri var.’’
murat paker ile toplumsal tarih adlı dergide diyarbakır cezaevi gerçeği ile yüzleşme adalet komisyonu söyleşisi’nden alıntıdır.
yakında birileri dizisini çekip ekmeğini yer. vay anam vay.
şimdilerde insanlık ayıbıydı şöyleydi böyleydi demek çok kolay oldu ya, önüne gelen bu konuda çıkıp insanlık dersi vermekte ama sorarlar adama, o zamanlar nerdeydiniz? hı? duymadım? o zaman niye çıt çıkmıyordu? hı? yine duymadım. siz anca çığlıklar dinince ortaya çıkıp çekilen acılar üzerine filimler çekmeye nutuklar atmaya yararsınız. çekilin gidin gözümgörmesin.
o zamanlar konuşanlar yaşıyor.. hatta insan olan ve olayın farkına varanlar faili meçhullerin arasında değil, aramızda.. ses çıkardılar ya.. inanıyor musunuz aramızda olduğuna? şaka yapıyorum şaka.
hukumlulerin kazdigi 7 metrelik tunel ortaya cikmi$ ancak yapilan sayimda kimsenin eksik olmadigi anla$ilmi$. kacamadan yakayi ele vermi$ler, yazik lan.
gültan kışanak da kalmi$ burada 2 sene boyunca. bir donem dunyanin en kotu 10 cezaevi listesinde yer almi$ hatta.
İnsanlık ayıbı yaşanmış burada o kabul ama okuduğum bir kitapta yazar resmen onlar akla hayale gelmeyecek işkenceler görürken mamakta devrimcilerle gardiyanlarin partiledigini yazıyor. Ben buna kızarım. Taraflı yayınlardan tiksiniyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?