confessions

hmmmmmtmmcnm

- Yazar -

  1. toplam entry 2748
  2. takipçi 28
  3. puan 52506

ayrılık

hmmmmmtmmcnm
Gelin size bir kadının gözünden nasıl oluyor bu ayrılık biraz anlatayım. Sözlerime başlamadan önce yaklaşık 3 yıllık bir ilişkide ha? Ne? Nasıl yani? Diye terk edildiğimi belirtmek isterim. Bir kadın için, babasız büyüyen ve sevgilisini hayatının her şeyi yapan bir kadın için ayrılık ve ölüm eşdeğer şeylerdir.

Buradan beylere sesleniyorum. Olur ya bir gün hayatınıza duygusal olarak dibi görmüş, kimsesiz bir kadin girerse onu hiç bırakmayacağınıza emin degilseniz hayatına girmeyin. Kendinize alıştırmayın. Onun her şeyi olmayın.

Ayrılık bu durumda biraz ceset gibi olmaya benziyor. Vay be, ölmeden mezara koydular beni derken boyle oluyormuş diyorsun. Renkler soluyor. Müzikler susuyor. Notalar ağlıyor. Ağaçlar sana üzgün bakıyor. Yeşil artık yeşil gibi oluyor. Güneş daha soluk doğuyor. Doğuyor ama ısıtmıyor aslında hiç bir şey beni ısıtmıyor. Arabam bile dalga geçer gibi daha korkunç sesler çıkarıyor.

Ben mesela dün markette peynirlere bakıp ağladım. Hayır, beni terk eden adam peynirci degildi. Rakının yanında peyniri çok seviyordu. Yine bir kac gun önce peynirci babanın önünde on dakika dikildim. Hayır, beni terk eden adam peynirci babada çalışmıyordu. Peynirci babanın ekşili süzme yoğurdunu çok seviyordu. Telefonumda sarhoşken çektiğim komik bir pozu var. Eskiden ona yollar yollar gülerdim. Nereden bileyim bir gün o fotoğrafa bakıp bakıp ağlayacağımı? Sözün özü, kimi zaman ağlamaktan retinam yırtılacak sanıyorum. Kebapçılara bakamıyorum. Hayır hayır lahmacun ustasi da degildi ama iyi kebaba canını verirdi. Öyle deli bir adamdı. Hele bana ısmarladığı kebap hoşuma gitmişse ohoooo değmeyin keyfine. Dükkanı önüme yığsa gözüne gelmezdi. Böyleydi bizim ilişkimiz. Benim karnim doysun o mutlu olsun.

Kebapcıları da eledik sözlük. Önünden geçmek yok. Gratise mesela bugün tahammül edemedim. Kendime dünyaları alıp ams ons bir parfüm alırdım. Ona bile gönül koymazdı. Gereksiz bile görse benim mutluluğum yeterliydi. Artık gratis de yok. Gratisin moru kalbimi acıtıyor. Markette lm sigaralara bakamıyorum. Kamyoncu sigarasi diye dalga gectigim sigaraya artık bakamıyorum.

Bazen kafamdan asağı benzin döksem diyorum. Fazla acılı. Bir kutu ilac yutsam. Belki haberi bile olmaz. En güzeli evinin orada arabamı bir kamyonun altına sürmek diyorum. Sonra ölmeyi beceremezsem kafamı kırar diyorum vazgeçiyorum.

Peki bu kadar üzüntü neden oldu? Yani beni terk eden adam benimle yeniden konusmaya calisti mi? Evet. Gercekten çabaladı mı? Hayır. Karnın tok mu dedi, bir seye ihtiyacın var mı dedi. Gel gelelim bunları bana hissettirmedi. Görev bilinciydi. Benden size öneri, iki insan birbirinizi seviyorsanız hiç bir şeye hayır demeyin. İşim var da demeyin. +Aşkım yanıma gel çok bunaldım. -işim var. Değil, işim var ama senin için 3 dakika bile olsa geliyorum. Bakın, böylesi daha şık. Öyle tşörtmüş, fotoğrafmış, erkeklermiş, kılmış yünmüş kimseye yüklenmeyin. Oldu da yüklendiyseniz yaptığınızın arkasında olun. Oldu da alttan aldınız, daha fazla gurur yapmayın. Koşun sevgilinizin kapısına. Koşmadınız mı? Bir kadının kalbini kırdıysanız uzaktan uzağa bu işlerin çözülemeyecegini akıl edin.

Kapısına gitmediniz ve bir aramaya cevap vermedi diye üstelemeyecek kadar prenses bir adam mısınız? Bırakın o kadın daha fazla kırılmasın. Çünkü onun sizden bekledikleriyle sizin tahammül sınırınız örtüşmüyor demektir. Bir de, tüm bu yaptıklarınız üzerine, terk ettiginiz kadın günler sonra annesiyle dışardaysa ve metroda oldugu icin ona ulaşamadıysanız kiminle ne halt yedigin belli degil demeyin. İnanın bana bu kaç oldu sayılmıyor. Bir insan kaç yerinden kırılabilir, kalbi ne kadar parçalanır canlı deneğim. Sonuc olarak beyler siz kendinizi toplamazsanis ne siz o kadına yaklaşabilirsiniz ne de o kadın size yaklaşabilir.

Ben bir kere degil bin kere kırıldım. Beni sarıp sarmalayan, gözlerime bakarak seni söz veriyorum bırakmayacağım diyen adam elimi ilk bırakan oldu. Hayatım boyunca ilk defa bir erkek veni babam kadar kırdı. Sonra hiç toparlayamadı. Terk ettiğinden beri kaç kere daha kırdı bilmem. Canımı yakıyorsun dedigim halde her gün bu sondu, artık yokum dedi. Her dediginde kalbime bir bıçam daha sapladi. Ben göründüğümden daha kırılgan bir insanım biliyormusun sevgili sözlük? Ama o 3 senedir bunu bilememiş.

Yapmayın, kimse kimseye bu kötülüğü yapmasın. Admin, beni buradan da engellersen canın sağolsun. Demiştim sana her yerden engellersin whatsapp, telefon, instagram... ama kafandan engelleyebilir misin? Pek sanmıyorum. Çok zor. Çünkü benim baktığım her yerde senden bir sey gördüğüm kadar ben de senin hayatına işledim. Biliyorum. Pek fırsatım olmadı, bu da benim elvedam olsun. Seninkinden daha dezavantajli fakat daha şık bir yöntem olduğu kesin :) okuyan, okumayan herkese teşekkür ederim.

türk polisi

hmmmmmtmmcnm
Her biri adeta mizahşördür. Trafikte emniyet şeridinden dibinizde bitip, plakanızı anons ettikten sonra o megafonla "hanımefendi rica etsem etsem sola kayabilirmisiniz" diyebilir, tırıs tırıs şerit değiştirtip "anlayışınız için teşekkürler, iyi günler" anonsuyla ufukta kaybolabilir. Olsundur. Bu gergin günlerde neşeli polisler, memurlar, işçiler herkese lazımdır.

kibar feyzo

hmmmmmtmmcnm
Arzu film yapımı, ertem eğilmez yönetiminde adeta bir yeşilçam all-star.

Bu zamanda kimsenin yapmaya da oynamaya da totosunun yemeyeceği kalitede eleştirel bir film, yeşilçamın göz bebeği. Dönemin siyasi yapısını oyle güzel yerden yere vurmuş ki 1978 de çekilen bu film sanırım 90ların başına kadar yasakli kalmış.

Karl marx işçinin önce kendisinin aydınlanacağını, sonra kitleleri bilinçlendirecegin, sonra kapitalizmin anasını zikecegini söylemiş. Aganın pokunun üstüne pok olmazdan, agayı mahkemeye şikayet eden feyzo hangimizin içine dokunmadı?

(bkz: işçi kardeş patron kalleş)
(bkz: 141 142 başsınız)
(bkz: biz de harranliyak)
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol