sapıkça bir fantezi. hatta komşunun penceresinden içeri yansıtıp, kapınıza dayanmasını sağlayabilirsiniz. hatta kapıyı açmaz, sabaha kadar mahalleliye film izletir, sabah da komşunun yüzündeki ifadeyi filme çekebilirsiniz. yine de fantezi bi yana, yapılmamalı böyle şakalar. hiç etik değil.
yürürken ve bir yandan da telefonla konuşurken konuşmanın akıcılığına kapılıp kaybolmak, telefonu kapayınca kendini bilinmeyen bir yerde bulup şaşırmak şeklinde gerçekleşen olay. aynı anda iki iş yapmayı beceremeyen insanların dikkat etmesi gereken bir konu.
(bkz: dolmuscularin muzik zevki)
her şeyden habersiz bir şekilde, güvenli olduğundan emin olduğunuz dört duvar arasında huzur içerisinde boşaltım sisteminizi rahatlatırken kilitlemeyi unuttuğunuz kapının, düşüncesiz bir ayı tarafından aniden açılmasıyla yaşanan paniktir. kapı ile aradaki mesafe kısaysa ani bir göt hareketiyle işgal geri püskürtülür, bir metrenin üstündeki mesafelerde güvenlik kol ile sağlanır, yalnız, yapılacak ani hareketin (ç)işinizi üstünüze başınıza bulaştırma ihtimali yüksektir. kolun da uzanamayacağı mesafelerde ise yapabileceğiniz tek şey, içeri dalan kişinin görmesini istemediğiniz yeri duvara doğru dönüp, kalan bölgeleri ona doğru çevirmektir. geçmiş olsun.
trafikte kısa süreli aksamalara neden olabilecek eylem. yine de kötü bi şey olduğunu söylemem pek mümkün değil gibi. evet.
kışın en soğuk günlerinde bile sokaklarda görebileceğimiz tuhaf bir giyim şekli.
şu şekilde: hanım kızımızın üstünde kapkalın, tüylü, ayı postu gibi, ama kısa bir bir mont; alt tarafta ise düşük belli, hatta hiç beli olmayan daracık bir pantolon, onun altında yine kalın, tüylü, renkli botlar. orta kısımda yaklaşık bir karışlık bir kısım ise çıplak.
10 yıl sonra o güzel böbrekleri iflas ettiğinde "normal" insanların normal bi şekilde giyindiği ılık bahar günlerinde bile kat kat giyinmek zorunda kalınca ne hissedecekler, ne düşünecekler merak ediyorum şahsen.
not: yapılan araştırmalarda bunu yapan insanların bir buçuk karışık iskenderin yanında bile diet cola içtikleri tespit edilmiştir.
şu şekilde: hanım kızımızın üstünde kapkalın, tüylü, ayı postu gibi, ama kısa bir bir mont; alt tarafta ise düşük belli, hatta hiç beli olmayan daracık bir pantolon, onun altında yine kalın, tüylü, renkli botlar. orta kısımda yaklaşık bir karışlık bir kısım ise çıplak.
10 yıl sonra o güzel böbrekleri iflas ettiğinde "normal" insanların normal bi şekilde giyindiği ılık bahar günlerinde bile kat kat giyinmek zorunda kalınca ne hissedecekler, ne düşünecekler merak ediyorum şahsen.
not: yapılan araştırmalarda bunu yapan insanların bir buçuk karışık iskenderin yanında bile diet cola içtikleri tespit edilmiştir.
ne zaman bir yazar farketsem beğendiğim, bakalım bu ne zaman gidecek diye düşünüyorum ve üzülüyorum. tuhaf ki hiç yanılmadım bugüne kadar. neden mi? bilmiyorum. bunu hisseden tek kişi olup olmadığımı bilmediğim gibi..
(bkz: evde ciplak gezmek)
kendisi, "ankara belediye başkanı" değil, "ankara belediye başkanının eski adı"dır.
(bkz: sözlük formatı)
(bkz: sözlük formatı)
haftanın en beğenilenleri listesinde neredeyse her hafta bir tane, "link oyunlarıyla zorla kendine oy verdirmiş" entry vardır. bu entry listeye girip farkedildikten sonra zamanla eksi oylar alarak iner aşağılara doğru. modası hiç geçmeyecek herhalde.
dijital saat reklamlarında gözlemlenmeyen bir durum.
koyunun kasabı protesto etmesi gibidir. yakında keserler.
ölse de yesek denen kişi yenemeden gömülünce yemek isteyen öteki kişinin arkasından söyleyebileceği söz.
aynı sayfanın ikincisinden açmak için "alt artı shift artı ctrl artı n" tuş kombinasyonunu kullanmanız gereken browser. halbuki neyi yetmiyor yani ctrl n..
yine de severiz efenim, sevimlilik abidesidir kendisi, amanın da aman.
yine de severiz efenim, sevimlilik abidesidir kendisi, amanın da aman.
bazen berbat oyu verilip verilmediği bile anlaşılamayan entrylerdir.
buzdolabında saklanabilir. ereksiyonunu kaybetmesin diye.
abazanlığın yaratıcılığa doyduğu andır. bu insanlar önce kampüsün ya da otobüs duraklarının muhtelif yerlerine okula şu kadar dakika uzaklıktaki evde bayan ev arkadaşı aranıyor şeklinde, telefon numaralarını da içeren ilanlar verirler. ("acilen" yazanlar bile var, ne alakaysa) "arayınca dürüstçe söylerim erkek olduğumu, nasılsa onlarca kişi arayacak biri olmaz öbürü o olmazsa diğer, mutlaka biri kabul eder" şeklinde bir felsefe doğrultusunda hareket ederler. hiç başarılı olan var mı bilemiyorum tabi.
akşam yorgun argın gelip oturmuş ve soyunmaya başlamışken önceki akşamdan masanın üstünde kalan muzu görüp, alıp, soyup, tam ilk ısırığı alacakken arkadaşın pat diye kapıyı açıp, önce şaşkın bir ifade ve ardından pis bir sırıtışla "pardon" diyip hemen çıkması ve akabinde muzu atıp kafayı duvarlara vurmak şeklinde gerçekleşen olay.
(bkz: ben yandim siz yanmayin)
(bkz: ben yandim siz yanmayin)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?