bir ülkenin kaynaklarını en verimli olduğu mal üretimine aktarıp daha fazla mal üretmesi, yüksek dış ticaret hadlerinden ihraç ederek daha fazla kazanç elde etmesidir.
bir ekonomik birimin faaliyetlerinin diğer ekonomik birimlerin fayda ve maliyet doğrularında meydana getirdiği değişikliklerdir.
üretim arttıkça yani işletme büyüdükçe, işbölümü ve uzmanlaşma ile verimliliğin artmasıdır.
bir malın üretimi bir birim artırıldığında diğer malın üretiminin ne kadar azaltılması gerektiğini gösteren orandır.
mdo= azaltılan mal miktarı / artırılan mal miktarı
şeklinde formüle edilir.
mdo= azaltılan mal miktarı / artırılan mal miktarı
şeklinde formüle edilir.
tüketicinin aynı fayda düzeyinde kalabilmesi için, malların birinden bir birim daha alması durumunda diğer maldan vazgeçmesi gereken miktarı gösteren orandır.
mio= azaltılan mal miktarı / artırılan mal miktarı
şeklinde formüle edilir.
mio= azaltılan mal miktarı / artırılan mal miktarı
şeklinde formüle edilir.
bu teori wolfgang, f. stolper ve paul a. samuelson tarafından 1941-1948 yıllarında ortaya atılmıştır.teoriye göre; serbest dış ticaret, ülkede bol olan üretim faktörünün gelirini artırırken, kıt olan üretim faktörünün gelirini azaltır. yani, serbest ticaret ihracatta yoğun olarak kullanılan ve ülkenin bol olarak sahip olduğu faktörün milli gelir içindeki payını artırır, ithal ikameci üretim dallarında kullanılan ve kıt olan üretim faktörünün milli gelir içindeki payını azaltır.
korumacılık ise, ülkede bol olan faktörün aleyhine, kıt olan faktörün lehinedir.
korumacılık ise, ülkede bol olan faktörün aleyhine, kıt olan faktörün lehinedir.
ricardonun karşılaştırmalı üstünlük teorisinin eksikliklerinden biri ülkeler arası emek verimliliği farklılıklarının nedenlerinin açıklanamamasıdır. bunun nedenlerini açıklamak üzere 1919 yılında eli filip heckscher bir makale yayımlamıştır.1933 yılında ise bertil ohlin, isveçli iktisatçının makalesini ingilizceye çevirerek teorinin anlaşılmasını sağlamıştır. heckschere göre ülkeler arası emek verimliliği farklılıklarının nedeni ülkelerin nispi faktör zengilikleridir.
teoriye göre; bir ülke hangi faktöre bol olarak sahipse, o faktörü yoğun olarak kullanan üretim dallarında uzmanlaşır ve karşılaştırmalı üstünlük elde eder.
bu teori faktör donanımı, faktör donatımı, faktör zenginliği, h-o teorisi gibi çeşitli şekillerde anılmaktadır.
teoriye göre; bir ülke hangi faktöre bol olarak sahipse, o faktörü yoğun olarak kullanan üretim dallarında uzmanlaşır ve karşılaştırmalı üstünlük elde eder.
bu teori faktör donanımı, faktör donatımı, faktör zenginliği, h-o teorisi gibi çeşitli şekillerde anılmaktadır.
1955 yılında t.m. rybczynski tarafından ortaya atılmıştır. teoriye göre; emek ve sermaye faktörlerinden birinin arzı artarken diğerinin arzı sabit kalıyorsa, arzı artan faktörü yoğun olarak kullanan üretim dallarında, üretim mutlak olarak artar, diğerinde ise azalır.
kalın bağırsak bakterilerinin (mikroplarının) sayısını, hareketlerini düzene sokan ve probiyotiklerin etkisini artıran sindirilmemiş karbonhidratlardır. bunlar bir bakıma liflerdir ve suda çözünürler. sindirim esasında emilmeden kalan bağırsağa gelmeleri önemli özelliklerindendir. sindirime pozitif etki göstermeleri sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir, hastalıklara karşı direnç artar. sindirim sisteminin florası stres, iklim, ruhsal değişiklikler, çeşitli antibiyotikler ve diyet değişkenliklerinden etkilenir. işte prebiyotikler burada da görev başındadır. bağırsak reseptörlerine (yakalayıcı hücre) bağlanarak zararlı mikroplara fırsat vermezler. onların gaita ile atılmalarını sağlarlar.
oylum, büyüklük anlamına gelen kelime.cümle içinde kullanalım..misal;ateş olsa cirmi kadar yer yakar
27 haziran 1952 yılında ankarada doğdu. ilkokula ingiltere londrada başlayıp, orta öğrenimini ted ankara kolejinde tamamladı. 1968 yılında ted ankara kolejinde okurken tübitak yarışmasında ikincilik ödülü aldı. 1973 yılında ingiltere warwick üniversitesi işletme ve bilgisayar bölümünü bitirdi. aynı yıl turkish daily news gazetesinde çalışmaya başladı. 1984 yılında turkish daily news gazetesi genel yayın müdürü oldu. halen bu görevi sürdürmektedir. gazetecilik kariyeri süresince indra gandhi, muhammed erşad, hüsnü mübarek, muammer kaddafi ile röportajlar yaptı. çevik, 1990 yılında türk-amerikan dernekleri asamblesinin "üstün hizmet" ödülünü aldı. 1994te türk-amerikan dostluk konseyi "üstün habercilik ve yorum yapma" özel ödülünü aldı. ilnur çevik, 1991-1993 yılları arasında başbakan süleyman demirelin özel danışmanı olarak abd başkanı george bush, alman şansölyesi george kohl, fransız cumhurbaşkanı francois mitterand ve ingiltere başbakanı john major gibi önde gelen liderlerle yapılan özel görüşmelere katıldı. bu dönemde süleyman demirel ile kuzey iraktaki kürt liderler arasında koordinasyon sağladı. çevik halen kanal 7 televizyonunda her hafta kendi hazırlayıp sunduğu "dünyadan yansımalar" adlı programını sürdürmekte ve yine aynı kanalda yayınlanmakta olan "başkent kulisi" programında yer almaktadır. zaman gazetesindeki ters açı köşesinde yazılarını yazmaktadır. ilnur çevik evli ve 5 çocuk sahibidir.
*bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem.
*duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, delil.
*duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, delil.
amacı intihar etmek değil ilgi çekmek olan kişinin, büyük bir topluluk/izleyici kitlesi oluşmadan icraatta bulunmamasıdır. yoksa amacı intihar etmek olan bir kişi zaten zaman/mekan kollamaz..çünkü hiç kimse kolay kolay intiharın eşiğine gelmez,gelemez.
(bkz: xxx gelmezse atlarım)
(bkz: xxx gelmezse atlarım)
moda mı oldu nedir ? sözlük sözlük dolaşıp, "kim bana ne yazmış" diye arayıp tarayıp sonra "silin onları.." diye çığırmak şöhret mi artırmakta ?
adı üstünde oyuncusun sen.işin televizyon dizilerinde,filmlerinde rol yapmak..işinin hamurunda eleştirilmek de var, bunu hazmedemeyecek/kaldıramayacak adamın oyunculukla işi ne ? sen rolünü yapacaksın, karşındakine beğendirmeye çalışacaksın. karşındaki beğenirse alkışlar, beğenmezse eleştirir.bu bu kadar basit.
ama "oyuncuyum ben" diyen biri tutup böyle medyatik işler peşinde koşarsa, sırf yüzünü televizyonda biraz daha göstermek adına olmadık şeyler yaparsa, bir de hiç utanmadan değil eleştirmek hakkında kötü söz dahi sarfetmemiş,hakaret etmemiş,kişiliğine saldırmamış kişiler hakkında zeka seviyesinden şüphe duyduğunu dile getirirse o kişilerce alaşağı edilir ruhu duymaz..
buradan bu modayı başlatan harikulade sunucu ece erkene de selamlar..
adı üstünde oyuncusun sen.işin televizyon dizilerinde,filmlerinde rol yapmak..işinin hamurunda eleştirilmek de var, bunu hazmedemeyecek/kaldıramayacak adamın oyunculukla işi ne ? sen rolünü yapacaksın, karşındakine beğendirmeye çalışacaksın. karşındaki beğenirse alkışlar, beğenmezse eleştirir.bu bu kadar basit.
ama "oyuncuyum ben" diyen biri tutup böyle medyatik işler peşinde koşarsa, sırf yüzünü televizyonda biraz daha göstermek adına olmadık şeyler yaparsa, bir de hiç utanmadan değil eleştirmek hakkında kötü söz dahi sarfetmemiş,hakaret etmemiş,kişiliğine saldırmamış kişiler hakkında zeka seviyesinden şüphe duyduğunu dile getirirse o kişilerce alaşağı edilir ruhu duymaz..
buradan bu modayı başlatan harikulade sunucu ece erkene de selamlar..
becerisi, isteği varsa gayet de güzel bir durumdur.hele hele bu erkek evliyse ya da evlenecekse ne mutlu onun sevdiceğine .
(bkz: yeme de yanında yat)
(bkz: yeme de yanında yat)
dudaklarda küçük bir tebessümle hatırlanan, kimi zaman " vay be ne kadar aptal mışım..", kimi zaman " hey gidi günler, ne güzel anlarım olmuştu,keşke hiç bitmeseydi.." şeklinde yad edilen, insana büyümenin hiçte o zamanlar olduğu gibi eğlenceli olmadığını hatırlatan yıllardır.
1973 yılında doğdu. istanbul üniversitesinde antropoloji okudu. ilk kitabı hanene ay doğacak 1993 yılında yayımlandı. aynı yıl yunus nadi öykü ödülüne değer bulundu. sonra sırasıyla öykümü kim anlatacak (öykü, 1994), eski dostum kertenkele (roman, 1996), ağırlıklı olarak radikal ikide yayımlanan yazılarını topladığı neşeli kadınlar arasında (deneme, 2000), kaderimin efendisi (öykü, 2001), sarmaşık (roman, 2002) ve çöplük (roman, 2004) adlı kitapları yayımlandı. hayatını yazarak sürdüren şebnem işigüzel bir kız çocuğu annesidir.
kitapları:
*hanene ay doğacak
*çöplük
kitapları:
*hanene ay doğacak
*çöplük
(bkz: gaipten sesler duymak)
kim butonu sözlüğü sadece okuyanlar tarafından da görülmeli.böylece dışarıdan da rahatlıkla takip edilebiliriz.
entrynin meali: çok popülerim, bir sürü hayran(lar)ım var..benim tüm entrylerimi okumak istiyorlar ama yapamıyorlar..jedi buna bir el atsın.
entrynin meali: çok popülerim, bir sürü hayran(lar)ım var..benim tüm entrylerimi okumak istiyorlar ama yapamıyorlar..jedi buna bir el atsın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?