confessions

kirlisakal

- Yazar -

  1. toplam entry 339
  2. takipçi 1
  3. puan 49109

bilgiçlerin şiirleri

kirlisakal
saklıyorum kendimi

kaçıyorum, saklıyorum kendimi
karanlık köşe-bucak topluyorum ayaklarımı
ritimsiz düzensiz kaoslar isityorum vahşice

gözlerimi çıkartıyorum alacakaranlığa parlamasınlar aniden
ürpertilerimi savuruyorum yolun ortasına
tuz-buz ediyorum kemiklerimi
bütün kapılarını açık bırakıp çıkıyorum evden

zamanlar kör saatçide şimdi

sıfır noktasına koşuyorum çırılçıplak
her bakışta bir kesik daha alarak
yarabere kaçıyorum, saklıyorum kendimi

üç beş demiyorum, büyük küçük kimmiş ?
kırmızı yeşil bakmıyorum, gidiyorum sadece
gözlerimde biraz telaş kalmış, kapatıyorum
kulaklarım bir önceki vurgundan kesik
birikiyorum, gidiyorum
kaçıyorum, saklıyorum kendimi
bilmiyorum.

bütün yazgılardan farklı bir yer aradığım
hiç varamayayım istiyorum
huzursuz kalsın kalbim, zaten onu da savurdum bir çıkmaza
kaç yazar bilmiyorum

gidiyorum...
gidiyorum ki gelebileyim
gidiyorum ki gelsin...

balık yağı

kirlisakal
vücut omega yağlarını üretemediği için dışarıdan alınması elzem olan besin. en önemli özellikleri damarları genişletir ve beynin çalışabilitesini, verimini arttırır. bu yüzden hamilelikte 3. aydan itibaren muhakkak alınması gerekir. ve hayat boyu ara ara alınmasında fayda vardır.

lafla peynir gemisi yürümez

kirlisakal
ama "hiçbir iş yoktur ki önceden söylenmemiş olsun." hadisine dayanarak;
konuşmak da belli bir zaman içerisinde bilinç oluşturur ve hareketlerin hepsi bir bilincin eseridir. eğer bir konu hakkında çok konuşulursa zamanla o konu hakkında bir şeyler yapılacaktır. ama uzun vadede gerçekleşen bir şeydir bu.
saygılarımla...

şeriat

kirlisakal
sayın ahmet hulusi bu konuda şu değerli fikrini paylaşmıştı okurlarıyla :
iki hadis var;
"din nasihatten ibarettir"
ve "dinde zorlama yoktur"
bu bilgilere dayanarak zorlama olan herhangi bir şeyde din yoktur diyebiliriz. o yasa olabilir, devlet olabilir, yönetim şekli olabilir insanlara çok şeyler de katabilir kurallarını dine dayanarak almış da olabilir ama din değildir.
ahmed hulusi beyin diğer açıklamaları gibi gayet basit ve net.

lakin insan beşeri, sosyal bir varlıktır. yaptıklarıyla, değerleriyle, konuşmasıyla hatta sadece mimikleriyle bile diğer insanları etkiler, değiştirir. her ne kadar zorlamak insanı riyakarlığa itse de beşeriyetten doğan kötü etkilerden sıyrılabilmek için şeriat kuralları vardır. bu şüphesiz toplum için daha hayırlıdır. mesela harama bakmak kişinin hafızasını kaybına neden olur. makro boyutunda düşünecek olursak: modayla dayatılan açık giyim toplum hafızasını öldüren bir şeydir. ve toplumu pasifleştirerek ağzından daha kolay lokmayı almayı sağlar. bunun olmaması için toplumda ki diğer insanların hafıza kaybına uğramamaları için örtünme yasağı vardır. bu ve bunun gibi yasaklar birçok durumda toplumun verimini arttırır, evrensel değerlere yaklaştırır. ayrıca açık giyinen bir insan da bizi hatalara sürüklüyorsa eğer bu kişi de bizim üzerimizde bir zorlama yapıyor demektir. onun zorlaması olacağına şeriatin iyiye zorlaması olması nezdimde daha hayırlıdır. ama en güzeli insanın içinden, özünden gelerek o yasaklara uyması. hatta onları kendi keşfedip anlaması. lakin bu çok ciddi fedakarlıklar ve o fedakarlığı yapacak inanç gerektirir.

ayrıca islamiyette ruhbanlık olmadığı için hakikatte kimse din adına bir şey yapma hakkına sahip değildir. lakin bazı insanlara bilgili olduğundan ve bildiklerinden dolayı saygı duyulur onların mertebelerine hürmet edilir. ama bu da kesin değildir hiçbir zaman için. yani anlayacağınız din konusunda her insan hür ve tek başınadır. her insanın dinden kendince nasibi vardır anlayabildiğini, bazısını yapabilir, bazılarına gücü yetmez.

allah hepimize cehaletten doğan gafletlerimizi farkettirsin ve affetsin...
16 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol