kan ve toprak

ilk kez ingiliz metafizik şair john donne tarafından cinsiyet manasının dışında kullanılan kelime

-une affaire de femmes-

2.dünya savası sırasında fransa da bir kadın meselesini; kürtajı anlatan güzel bir film. film öyküsünü bir gerçeklikten alır; kocası savasa giden marie, askerlerle ilişkiye giren kadınların istenmeyen hamileliklerini para karşılığı sonlandırır ki bu yasal bir suçtur. zamanla evini fahişelere kiraya vermeye başlar... derken kocasını aldatır... açgözlülüğe bulaşır, istedikçe ister. sonucta kocasının ihbarıyla tutuklanır. dönemin ahlak diye direten yönetimince giyotinde ölmesine karar verilir. gerçektende böyle bir hikaye yasanmıstır. filmde irdelenen önemli birşey, suçluyu suça iten etkenlerin hakimlerce gözardı edilmesidir; marie parasızlıktan böyle bir iş yapmıştır, çocukları vardır vs... giyotini haketmez.

microphone controller. rap muzik yapanların önüne gelen kelime. freestyle yapanlara da gelir-miş

leyla. gece. karanlık. lilith den türediği düşünülen bir kelimedir

mitolojik hikaye ve tarih arasında sıkışmış hikayelere verilen ad. örneğin, flying dutchman, robin hood, faust tarihin üstüne mitoloji ya da uydurma eklenir ve ortaya kısmen doğru hikayeler çıkar; bazı durumlarda efsanedeki karakterin birbiriyle çelişen yönleri bile olur, ve efsavnevi karaktere ait birçok hikaye bulunur

atatürk ün çok sevdiği köpeğinin adı

isa mesih e çok benzeyen mitolojik karakter ; tanrı. kurban kesmenin mitolojik bir rituel olduğunu düşününlerin bu düşünceyi dayandırdığı noktadaki kahraman. aslında kurban keserken alna sürülen kan damlası mitra mitlerine dayanır. isa mesih e atfedilen birçok özellik de mitra ya aittir.

dil tarihi bilimi. dil ve edebiyat mezunlarına filolog demek doğru değilmiş

mitolojik hikayelerde insan doğasına ait gerçekleri buluveren bilim dalı. psikomitolojiye göre toplumların ortak değerleri vardır, mesela bereket tanrıçası bir çok kültürde vardır, ya da cehennem kavramı. arada mesafeler olsa da insan doğası birçok ortak şeyi barındırır; rüyalar gibi. ve bu ortaklıkta davranısşlara ait, insan doğasına ait genel bilgilere ulaşılabilir.
mitoloji ve psikoloji birleşimi gibi birşey.

adını yunan mitolojisindeki psyche (ruh) den alır; (psyche+logos=ruhbilimi) mitolojik öykülerin psikoloji de incelenmesi ile inanılmaz aşama kaydedilmiştir.
(bkz: psikomitoloji)
(bkz: parapsikoloji)
(bkz: psikanaliz)

ingiliz edebiyatı tarihi diye türkçe bir eser yazmıs (ne alaka dedirtir kısacası) fransız dili ve edebiyatı mezunu ama ingiliz dili ve edebiyatı profesörü eğitimci. bir zamanlar necip fazıl ın samimi arkadasıyken sonralarda yolları ayrılmıstır. bronte kardesler için, ya da ingiliz tiyatrosundaki soytarılar için uzun soluklu incelemeler yapan mina urgan robinson crusoe gibi dünya edebiyatında oldukça etkili olan ve yüzlerce takliti çıkan bir eseri üstün körü geçer, bahsetmeye değer bulmaz. metafizik şairlerin zihin dünyasından ya da işlediği temalardan bahsedeceğine, hikayeler düzer...

truvalı helen olarak bilinsede helen spartalıdır. truva savası nın onun paylaşılamamasından kaynaklandığı hikayesindeki paylaşılamayan kadındır. saçları hemen hemen her tasvirde ortadan ikiye ayrılmış şekildedir. bu helen in hem truva hem de sparta yanını temsil eder. çirkin, baskıcı menalausla evlenmiş güzel mitolojik kadındır. o kadar güzeldir ki christopher marlowe un faust un da bile doktor faustus un hayallerini süsler

eski ahit teki güçlü kadın figurlerden ve feministlerin en favori karakterlerinden biridir. isminin lilith den türediği öne sürülüyor. aptal samson u alt eden ya da onu ele veren güçlü, güzel tipik kadın, belki de

narsisizm in en ileri boyutudur, tedavi edilmezse hasta ölene kadar yalnız yasayan ve kendisine tam anlamıyla tapan bir yaratığa dönüşür. patolojik narsistler ilahların varlığını reddeder, insanlarla iletişim kurmakta çok zorlanır, içinden etrafındakilere ve yaratıcıya küfreder, kimseye güvenemez, kendini herkesten güzel ve herşeyden üstün bulur. kendisinde olmayan birşey karşısındakinde varsa, örneğin para, aşk, mal mülk.. onu muhakkak kıskanır, hatta düşman kesilir.
sürekli kendisinden, yalnızlığından bahsedip durur, insanları dinlemez. gerçektende böyle hastalar vardır.

ingilizce dilinde yazılmıs edebiyatı ve ingilizceyi öğreten akademik eğitim. ingilizce yazılan ilk metinlerden başlayarak 20 yy modern edebiyatına kadar oldukça geniş bir batı edebiyatı eğitimi verir. batı edebiyatının doğal kaynakları (hıristiyanların ve musevilerin kutsal metinleri), mitoloji, batı felsefesi tarihi, edebi akımlar ve teoriler, roman, şiir, drama ... gibi zor edebi dersleri var, dil dersleri daha kolaydır.
akademik çalışanlar yetiştirmek üzere eğitim vermelerine rağmen bu bölüm mezunlarından lise veya ilköğretim okullarında ingilizce öğretmeni olmaları istenir, hatta devlet tam anlamıyla diretir.

rasyonalist ve realist akımların etkisiyle bilimde büyük gelişmeler katedildikten sonra, evrenin tanrı tarafından bir düzene oturtulduğu fakat düzen kurulduktan sonra artık tanrı elinin ortadan kalktığı görüşü yaygınlaşmaya başlamıştır. bu süreçte hristiyanlıktan kısmen kopan fakat tanrı inancını yadsımayan deizm ortaya çıkmıstır. deizm isa mesih in çarmıhta bütün insanlık adına öldüğünü, gizemli hadiseleri, azizlerin mucizelerini kabul etmez. herşeyin bilimin sınırları içinde açıklanabilmesi - ki tanrı nın varlığı da bu sınırlar içinde yer alır- ve aklın yeri deizimde oldukça etkilidir.
tanrı bu düzeni kurmustur, fakat bu düzeni farkedebilen insan beyni de en az o düzenin kurucusu kadar önemlidir der deizm. ibadet anlayışını içermeyen bir tür inanç sistemidir.

aşk kadını ya da fahişe, sürtük, feminist! lilith neredeyse bütün mitolojik birikimlerde erkeğin ilk karısıdır. hiçbir konuda erkekten aşağı olmayı kabul etmediğinden sorun çıkarmıs, tanrı dan eşit hak talep etmiş ve dünyanın yönetimi erkeğe verildiğinden isyan etmiş, tanrı nın gizli adını söyleyip gökyüzüne uçmuş ve bundan böyle karanlıklar kraliçesi olarak intikama başlamıştır.
ayartmak; lilith kırmızı saçlarıyla, tatlı sözleriyle erkekleri kandırmış, sürekli çocuk doğurmus ve dünyaya kötülüğü salmıstır. bir hikaye de samael den bir günde 100 çocuk doğurduğu söylenir.
bunu aksine bazı hikayelerde hiç çocuğu olmayan ve bu yüzden doğan ilk kız çocuklarını kurban olarak isteyen kadındır, tanrıçadır ; araplarda ilk kız çocuğunu diri diri toprağa gömme nedeni lilith e kurban vermektir.
sümer, babil ve birçok ortadoğu mitinde görülür. reklamlarda sembolik öge olarak kullanılır (evylady)
vampir olduğu, kabille evlendiği de söylenir.
kısacası lilith ilk kadın, ilk anne, ilk aşık, ilk sevgilidir.

leyla lilith tir, delilah lilith tir. karanlık olan her yerde lilith vardır.

ayrıca ilk feminist dergisinin adıdır. www.lilith.org

çizgi filmin orijinal adı the smurfs dür. açılımı "small men under red flag" oluyor, zaten smurf kelimesinin ingilizcede karşılığı yoktur. yayınlanıs tarihine bakıldığında he-man ve she-ra ile aynı zamanda olduğu görülecektir. sıkı bir nazizm propagandası olan he-man e karşı şirinler! bu iki gerçek bütün itirazlara rağmen şirinlerin komunizm propagandası olduğunu destekler. zaten çizgifilmde paylaşma, ortak kullanım, kırmızı renk vs ağır basan komunizm ögeleri olarak görülür.

şarkılarında ezan ı motif olarak kullanan, ortadoğu mitlerine, eski ahit e referans veren şarkılar yapan metal grubu

othello sendromu
adını ünlü yazar william shakespeare ’in othelloadlı eserinden alan bu rahatsızlık, kişinin sevdiği birini hastalık derecesinde kıskanması durumu. eşinin kendine sadık olmadığı düşüncesine kapılan bireyler, kafalarında kurdukları senaryoda ihanete uğradıklarının düşünüp, birlikte oldukları kişilere zarar verebiliyor. bilim ve teknik dergisi, sayı 463. haziran 2006