almanya'da oynanan amatör lig maçında mesopotamien 2, moorburg 1'i 66-0 yendi. maçta türk futbolcu ömer yıldırım ise 17 gol attı.
basketbol maçı değil, futbol maci. 90 dakikalık maçta her 1.36 dakikada 1 gol atilmis. bizim mahalle takiminin 90 dakialik bir macta en baba skoru 17-0 o da 18 yas alti cocuklarla mac yapildi. bizim oyuncularin en kucugu ise 32 yasindaydi, oyle dusun.
1 nisan 2026 da türkiye de devreye girecekmis.
31 aralik tarihinde kapanacakmis, cok uzucu bir durum.
millilerimizin deplasmanda 1-6 skorla galip geldikleri mac.
2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri E Grubu 3. maçı.
bugun saat 21.45 de baslayacak.
bugun saat 21.45 de baslayacak.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne (ABB) yönelik 'konser' soruşturması için Mansur Yavaş hakkında İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma izni istedi.
iktidar tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı anlaşılan. ülkede cezaevi gormemis belediye baskani kalmayacak bu gidisle.
iktidar tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı anlaşılan. ülkede cezaevi gormemis belediye baskani kalmayacak bu gidisle.
cok kisa zamanda asiri basarili oldular, umarim bu sekilde devam ederler.
yeni sistem o kadar sacma ki papara'dan enpara ya para yollayamiyorsunuz.
16 milyon aboneli youtube hesabini kapatmis. kimbilir neden.
bir dizi dusun ki aradan seneler gecse bile yeniden izlediginde ayni tadi eksiksiz bir sekilde versin.
bilmemkacinci keredir sifirdan basladigim dizi.
bilmemkacinci keredir sifirdan basladigim dizi.
her ayrılık kavga ederek olmuyor.
bazıları sadece sessizleşiyor.
mesajlar azalmaya başlıyor, ses tonları değişiyor, gülüşler kısalıyor.
kimse “bitti” demiyor ama herkes biliyor.
bir noktadan sonra kimse yanlış değil, sadece aynı frekansta değil.
ve o noktada, ne kadar sevsen de olmuyor.
çünkü ilişkiyi ayakta tutan şey sevgi değil, çaba.
bir taraf çabalamayı bırakınca, diğer tarafın sevgisi yetmiyor.
bazen en büyük ayrılıklar, kimsenin “görüşürüz” bile demediği yerlerde oluyor.
bazıları sadece sessizleşiyor.
mesajlar azalmaya başlıyor, ses tonları değişiyor, gülüşler kısalıyor.
kimse “bitti” demiyor ama herkes biliyor.
bir noktadan sonra kimse yanlış değil, sadece aynı frekansta değil.
ve o noktada, ne kadar sevsen de olmuyor.
çünkü ilişkiyi ayakta tutan şey sevgi değil, çaba.
bir taraf çabalamayı bırakınca, diğer tarafın sevgisi yetmiyor.
bazen en büyük ayrılıklar, kimsenin “görüşürüz” bile demediği yerlerde oluyor.
insanlar oraya genelde “bilgisayarım bozuldu” diye gider ama aslında kaybettikleri hep bir anı.
fotoğraflar, yazılar, ses kayıtları…
veri kurtarma merkezi bir çeşit dijital mezarlık gibi; kimisi anısını, kimisi geçmişini oradan geri almaya çalışıyor.
fotoğraflar, yazılar, ses kayıtları…
veri kurtarma merkezi bir çeşit dijital mezarlık gibi; kimisi anısını, kimisi geçmişini oradan geri almaya çalışıyor.
herkes anlatmak istiyor, kimse duymak istemiyor.
diyalog değil bu, toplu monolog.
diyalog değil bu, toplu monolog.
herkes “çok yorgunum” diyor ama kimse nedenini açıklayamıyor.
uyumuyoruz, çalışmıyoruz, sosyalleşmiyoruz, spor yapmıyoruz... ama inanılmaz yorgunuz.
sabah kalkınca 3. dünya savaşı'na katılmış gibi hissediyoruz.
belki de sorun; hiçbir şey yapmamamıza rağmen, her şeyi düşünmemiz.
yani fiziksel yorgunluk değil bu, “hayat buffer'ı doldu” yorgunluğu.
beyin sürekli güncelleme istiyor ama wi-fi çekmiyor.
en sonunda “bir kahve içip toparlarım” diyorsun, 3 kahve sonra titriyorsun ama hâlâ toparlanamıyorsun.
demek ki biz aslında yorgun değiliz, sadece tükenmişliğe abone olmuşuz.
her ay karttan otomatik çekiliyor.
uyumuyoruz, çalışmıyoruz, sosyalleşmiyoruz, spor yapmıyoruz... ama inanılmaz yorgunuz.
sabah kalkınca 3. dünya savaşı'na katılmış gibi hissediyoruz.
belki de sorun; hiçbir şey yapmamamıza rağmen, her şeyi düşünmemiz.
yani fiziksel yorgunluk değil bu, “hayat buffer'ı doldu” yorgunluğu.
beyin sürekli güncelleme istiyor ama wi-fi çekmiyor.
en sonunda “bir kahve içip toparlarım” diyorsun, 3 kahve sonra titriyorsun ama hâlâ toparlanamıyorsun.
demek ki biz aslında yorgun değiliz, sadece tükenmişliğe abone olmuşuz.
her ay karttan otomatik çekiliyor.
sorgusuz sualsiz bir anda hesabini kalici olarak kapatip icindeki paraya da bir sure coken uygulama. neden hesabi kapattilar bir aciklama yok, icerisindeki parayi ne zaman alabilicez ona hic cevap yok, ne ala memleket.
hakkindaki sikayetleri okudum da, paranin aylarca iade edilmedigi de ortada, sikayette bulunup parasinin kendisine iade edildigi kimseyi goremedim henuz.
yaziklar olsun ne diyim.
hakkindaki sikayetleri okudum da, paranin aylarca iade edilmedigi de ortada, sikayette bulunup parasinin kendisine iade edildigi kimseyi goremedim henuz.
yaziklar olsun ne diyim.
playstation kontrolleriyle adam öldürmek güzeldir; ama black ops 7, o zevki “frag atarken duvara zıplamak”la bile kekleyecek cinsten bir yenilikçi enerjiyle geliyor. beta'sını oynadım, silahların sesinden, haritalardaki detaydan “ah bu da olsa” dedirten anlar çoktu.
çocukluğun refleks, el becerisi ve sabır testiydi. yerde beş tane minik taş, ama sanki olimpiyat finali oynuyorsun. biri havadayken diğerini kapmaya çalışmak, kaçırınca da “ya tam oluyordu!” diye söylenmek… ne teknoloji vardı ne ekran, ama eğlencesi sınırsızdı. kısacası, avuç içi kadar mutluluğun nostaljik hali.
3. sezon gercekten cok iyiydi.
giray altınok baska bir adam ya.
giray altınok baska bir adam ya.
çeyiz listesinde artık tencere takımı değil, saç kurutma makinesi baş köşede. sanki evlenmek değil de kuaför açmak hedef. “saçımı 5 dakikada kurutuyor” diyerek 30 bin liralık cihazı savunurken gözleri parlayan, ama elektrik faturası gelince sessizce ağlayan bir nesil. dyson artık statü sembolü; evlilik değil, hava akımı garantisi. kısacası, gelinliğin yeni tamamlayıcısı: iyonik teknoloji.
mac 1-1 esitlikle sonlandi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?