onaylamayı ne kadar istemesem de yolun sonu burası gibi görünüyor. şöyle ki o kadar olaylar oluyor, insanlar ölüyor, tecavüze uğruyor, direniyor... sonra bütün o somadaki bir ekmek parası uğruna ölen herkes unutuluyor, o sedyeyi kirletmeyeyim diyen unutuluyor, köpek işkenceleri, kedi işkenceleri unutuluyor veya umursanmıyor bile, cumhurbaşkanının söyledikleri unutuluyor, o tecavüzler o tacizler unutuluyor. o patlamalar ve o şehitler, kimsenin sikinde olmuyor artık. ben çok üzülüyorum. kanıksamak gerçekten kötü bir şey. biz niye böyle olduk ben bilmiyorum. ama kimse kimsenin gerçekten sikinde değil. herkes sadece eve sağlam gittiği bir günü umursuyor. sadece patlamada ölenlerin akraba veya tanıdıkları olmamasını umursuyor.
ne hale geldik. yazık.
ne hale geldik. yazık.
yeni kampüsü tepeören'dedir.
sonrasındaki alışılmışlığın yerini boşluk alır. boşluğu kendi kendinize ve belki çevrenizdekilerle doldurmaya çalışırsınız. hayat işte. kolay olduğunu kimse söylemedi. ama bazen de zararın neresinden dönülse kâr oluyor.
iddia değil gerçektir. yaşanmışlıklarla konuşuyorum onunla bununla değil.
kendine saklamak sırları
örtmek yaraları
ah,silahlı dolaşmak arasında dostların.
örtmek yaraları
ah,silahlı dolaşmak arasında dostların.
(bkz: siktir git)
sadece tek bir kelime aratıldığında pratik ve işe yarar çeviri şeysi.
ay ben bunu da sıklıkla yapıyorum.
bu kaçıncı yas?
şu sıra yaşamımda en çok tekrara binen şeydir.
kedilerin en tatlı oldukları hali. çoğunluğu büyüyünce çirkinleşiyor. neyse. çok kedi de sevmem zaten.
kulaktan kulağa bazı kelimelerin değiştiği, kesin bir söyleyeni olmayan ve herkesin farklı yorum katabileceği kafiyeli sözcükler bütünü.
geçen gün küçükken söylediğimiz bir tekerlemeyi internette arattım sözlerini hatırlayayım diye. her baktığım sayfada sözler farklıydı ve bizim söylediğimiz hali yoktu bile. tekerlemeleri de istediğimiz gibi yönetiyoruz yani.
geçen gün küçükken söylediğimiz bir tekerlemeyi internette arattım sözlerini hatırlayayım diye. her baktığım sayfada sözler farklıydı ve bizim söylediğimiz hali yoktu bile. tekerlemeleri de istediğimiz gibi yönetiyoruz yani.
ayağımda ve çantamda sürekli yara bandı ile gezmemin temel sebebidir.
nasıl mutlularsa öyle olsunlardır. kimse kimsenin yaşını bilmeseydi sorun olay şey yaş farkı olmazdı. birini yaşına göre değil de davranışlarına ve düşüncelerine göre yargılamak gerek.
bir kere alışınca kopamadığınız durumdur. maalesef.
ekleme: bu sıcakta da dayanılmaz olmuyor değil.
ekleme: bu sıcakta da dayanılmaz olmuyor değil.
bugün, yani 20 hazirandır.
birleşmiş milletler mülteciler yüksek komiserliği'nin dünya mülteciler günü'nde açıkladığı rapora göre dünya genelinde geçen yıl 5 milyon kişi daha evini terk etmiş. ve evlerini terk eden mültecilerin sayısı şu anda 65,3 milyon. dakikada 24 kişi evini terk etmek durumunda kalırken, dünyada bu insanlara en fazla ev sahipliği yapan ülke ise elbette türkiye...
birleşmiş milletler mülteciler yüksek komiserliği'nin dünya mülteciler günü'nde açıkladığı rapora göre dünya genelinde geçen yıl 5 milyon kişi daha evini terk etmiş. ve evlerini terk eden mültecilerin sayısı şu anda 65,3 milyon. dakikada 24 kişi evini terk etmek durumunda kalırken, dünyada bu insanlara en fazla ev sahipliği yapan ülke ise elbette türkiye...
çölde mi yaşıyoruz istanbulda mı anlamamamı sağlayan sıcaklıktır.
(bkz: kapalıçarşı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?