hayirlisiartik

günden güne kalitesi azalan sözlüktür. girip baktığınızda entrylerin eskiye göre ne kadar basit ve gereksiz olduğunu fark ediyorsunuz.
örnek vereceğim.

başlık: namus beyindedir diyen kızların hep patlak çıkması
ilk entry: tuhaf bir rastlantı.
ikinci entry: e bundan bize ne amk?

benzeri benzeri ve benzeri...

kendisiyle çok fazla konuşmamış olmama rağmen, tanıdığım kadarıyla iyi birisi olan ve sözlükten gitmesine üzüldüğüm yazar arkadaşımız. umarım yakın zamanda sorunlarını çözebilir ve onu yeniden aramızda görme şansımız olur.

çoğunluktaki entry ciddiyeti azaldıkça yazılanların da bağlı olarak sapıttığına üzüldüğüm sözlük. silkelenelim bi hazır yaz da geldi. tamamı cinsellik, eski sevgililerle ilgili olmayan yaratıcı başlıklar ve işe yarar, özenli entryler girelim. nasıl fikir?

edit: benim bahsettiğim cinsel içerikli entrynin yanlış olduğu değildi. yukarıda da yazdığım üzere tamamı bundan ibaret olan, sol frame in sadece bunlarla ilgili olmasından bahsetmiştim. fakat sanırım yanlış anlaşılmak istenmiş. yoksa benim ne yobaz bir düşüncem ne de garezim var. ayrıca bu kadar kaba olunacak ne var merak ediyorum doğrusu.

bu uygulamada görgüsüzlük yapmak tabiiki de doğru değil o konuda başlığı açan arkadaşımıza sonuna kadar katılıyorum
ama beni rahatsız eden durum buradaki başlığın yine maalesef kızlara bir çeşit saldırı yönünde olmuş olması. keşke başlığı (bkz: instagram kullanmak) veya (bkz: instagram kullanan insan) diye açsaydı. neden hep şunu yapan kızın amacı, gece dışarı çıkan kızın amacı, dil çıkarıp poz veren kızın amacı oluyor tartışılanlar, tartışacak daha iyi konularımız yok mu gerçekten?

kendine saklamak sırları

örtmek yaraları

ah,silahlı dolaşmak arasında dostların.

2016 gibi geçmemesini en içten şekilde dilediğim yıl.

dükkanların ve mağazaların soğuk havalarda kapılarını açtığı hayvanlardır. ben her ne kadar bu yapılanı takdir etsem bile oysho markasına sırf bir kediye bu buz gibi havada kapısını açmış diye twitterda tag bile açılmıştır #oyshodanalışverişyapmıyoruz şeklinde.
kalbiniz kirli kalbiniz.

edirne'nin belediye başbakanı. dün itibariyle attığı tweetlerle gündeme gelmiştir. oldukça hazırcevaptır.
özellikle şu konuşma twitterda oldukça ses getirmiştir:

@sirhataltuntas: @recepgurkan başkanım twetlerinizi ve gelen yorumları okudum. edirne'ye daha çok genelev şart açmayı düşünüyormusunuz?

@recepgurkan: @sirhataltuntas düşünmüyoruz. mesleğinizi başka yerde icra etmeniz gerekecek

bir aralar herkesin tam 00.00.00ı yakalayıp girmeye çalıştığı entrylerdir...
neyse bu oluyor kendisi.

şu sıralar düşünüyorum da: görecek miyiz gerçekten? görebilecek miyiz?

birini engellediğim ve önyargılı olduğum üzerine bir iftira atılmış. ben bu sitede nasıl biri engellenilir onu bile bilmiyorum ki engellemek kadar saçma bir şey yok bence. yani yazılan mesaja cevap vermeyebilirim ama neden engelleyeyim? ayrıca önyargılı olan biri olsaydım iftirayı atan kişi daha ilk birileriyle ters düştüğünde ona yazıp olayı ondan da dinlemeye anlamaya çalışmıştım. kendi de biliyor bunu.
lütfen kimse kimseye iftira atmasın artık ben de kimseyle tartışmak istemiyorum. sadece bokunuzla kavga ediyorsunuz gerçekten

doğru olmayan genellemedir.

seviyorum!

(bkz: derdini sikeyim)
(bkz: dediğim başlık)

deniz gezmiş'in idamından sonra babasına verilen eşyaları arasında bulunan yazdığı son şiir:
yenilmişsem
elim kolum bağlı
boynumda yağlı ip
gelip dayanmışsam
darağacına
dudaklarımda yarın
gözlerim yarınlarda
unutmak mı gerek seni?
kapılar kapalı
tutulmuşsa gece
kapkara yollar
sıcacık bir sevgi
sunmayacak mıyım
insanlara?
bakmayacak mıyım yarınlara
seslenmeyecek miyim
insanlara?

idamının üzerinden bugün tam 44 yıl geçti. tam 44 yıl.
her yıl olduğu gibi bu yıl da onu anmak için yürüyüşler gerçekleşecektir.ruhu şad olsun...

olayı sadece kadın=erkek olan fakat ülkemizde bulunan erkeklerin bir kısmının aterkil bir toplumdan gelmesinden dolayı kabullenemediği eşitlik durumunu destekleyen kişidir. benim ise kendi görüşümle desteklediğim durumdur.
fakat erkeklere düşman olup da feminizm üzerinden bu nefretini salgılayan kişilerden bahsetmiyorum tabii. onları desteklemiyorum asla.
önemli olan eşit olmak, birlikte olmak.

gün geçtikçe örnekler çoğalıyor. bunları yaşayanların çoğundan haberimiz bile olmuyor. haberimiz olsun istenmiyor. giderek kanıksıyoruz olayları. kabulleniyoruz. çocuklar televizyonda bunları görüyor, bunlarla büyüyor. biz isyan ediyoruz. "lanet olsun" diyoruz. haykırıyoruz fakat kimse duymuyor sesimizi. onlarınkini de duymuyor. duymak istemiyor. isteseler o kadar rahat engel olurlardı ki bunlara. olmuyorlar.

ayrıca ben söyleyeyim size, bahsettiğimiz kadını hapiste de sağ bırakmazlar. girmesi ve girmemesi durumu bir olur. yazık. çok üzülüyorum ben gerçekten. çok. biz niye böyle bir ülke olduk

çok da eksiğimiz değildir.

katılmadığım söz. tanrı diye bir şey varsa cinsiyetsizdir. o bir insan mı ki ona bir cinsiyet yüklüyoruz?

aklıma küçük prensteki sarhoşu getiren durumdur. orada da şöyle bir konuşma geçiyordu:
-neden içiyorsun?
+unutmak için.
-neyi unutmak için?
+neden içtiğimi.
bir kısır döngüdür. siz buna dur demedikçe de tekrarlanmaya devam edecektir.