gicikcik

sahibinin kredi kartı kullanmadığı sitedir.kendileri twitterından duyurmuştur.biraz ironik.

money card da deniliyor.ama hiçbir zaman onun indirim yaptığı şeylere ihtiyacınız yoktur.hatta sadece indirimden yararlanmak karttan faydalanmak amaçlı kullanıldığını düşünüyorum en azından ben de öyle oluyor.

kaçışın olunmadığı adamdır.her yerde karşıma çıkıyor istemediğin ot misali meymeletsiz.onu görünce günüm kötü geçiyor.bir insan her konuda konuşur mu ya bu adam konuşuyor.

anadolu yakasının istinye parkıdır.genelde çok yoğun olmaz sakindir ve bu yanı alışveriş için çok iyidir.hemen hemen çoğu mağazada vardır.sadece otoparkı biraz saçma girdiniz mi çıkmak zor oluyor.

yemeğin en güzel yeridir.yağlı ve tuzlu olur.hatta tatlılar(baklava vb.) içinde benzetilebilir.sonuçta şerbet dibe çöker yine en lezzetli yer dibi olur.

gerek karekteri gerek oyunculuğu gerek fizikiyle mükemmeldir.oyunculuğunu ve fizikini herhangi bir filmini izlediğinizde farkına varırsınız.karakterine gelince mütevazi biridir.hatta taylor swift kendileri sevgili olma teklifinde bulunmuştur ama adam yaş farkından kibarca reddetmiştir.

türkçesi umut ışığım olan film imdb’den de 8.2 puan almıştır.başrollerinde robert de niro,bradley cooper ve jennifer lawrence bulunmaktadır.dram ve komedi filmidir ama öyle ağlatmadan hemen akışı komediye çevirir.
not:eğer ingilizceniz iyi değilse hızlı okumalısınız dialoglar hızlı gelişiyo okuyayım derken filmi kaçırıyorsunuz.tabi dublajlı halini de bekleyebilirsiniz.

film konusu ve işleyişi bakımından gayet iyidir.sürükleyici ve gerilimi hissettiğiniz bir filmdir.film baştan itibaren çok iyi olduğundan sonu için büyük bir beklentiye giriyorsunuz ama bence yeterince iyi değildi bir tek orda bir sorun onun dışında izlenilesi bir filmdir.

deneyimlerim sonucu ben buldum sanıyordum ki benden öncede birileri düşünmüş geç gelmişim dünyaya yoksa ben bulcaktım.ama rahatsız edici bir durum aşırı klavye kullanımından dolayı ya da aşırı aynı hareketleri yapmaktan dolayı elde ve kaslarda ağrıya neden oluyor.belkide sadece laktik asit birikmesidir.bilemiycem ama o daha önce düşünen birileri şöyle açıklamış:
http://www.turkcebilgi.org/saglik/genel-saglik/iste-fare-ve-klavye-hastaliklari-28357.html
link biraz uzunmuş.

anadolu yakasında oturan herkesin evinin yakınından muhakkak geçiyodur.bitmek bilmeyen bir hattır.iett o 127 dakikayı hangi şartlar için yazmış bilmiyorum ama trafiği geçtim trafik olmasa hiç araba olmasa dahil o otobüs 127 dakikada gidip gelmez.bir keresinde sırf üşengeçliğim yüzünden bunu tercih ettim çok pişmanım.ama bana söylemişlerdi de dinlememiştim pişmanım ama mimledim onu binmedim bir daha asla siz siz olun sakın binmeyin.
(bkz: zulüm)

insanın hayatı boyunca geçirebilceği en rahat dönemdir.laylaylom geçer gider.ordan burdan öyle değişik bölümlerden insan tanırsınız falan güzel geçer yani.

ben onu yıllarca deprem dede olarak bildim.ne zaman deprem olsa çıkar bilgi verirdi başkada görmezdim.hep yaşlıydı, tontondu tam dedeydi.depremin o soğuk korkunç yanına rağmen o hep şirindi.mekanı cennet olsun...

gıcıklığı bir tek bana ya da gıcıklık tamamen bilgisayırımda ya da sorun bendede olabilir ama bu sefer gerçekten sorunlu olan ben değilim .bilgisayarımdan tweet atmaya çalışıyorum yok ne 140dan geriye sayıyo ne de tweetle butonu(ya da her neyse)çalışmıyor.zaten 140 karaktere sığdırmak zorken artık sadece telefonumdan yazabiliyorum ne büyük bir kayıp takipçilerim benden habersiz kalıyor.eğer sorun twitterdaysa dava açıp para kazanmayı düşünüyorum.tweet atmak hakkımdır söke söke alırım.

hotmail kullandığım için sürekli dalga konusu oluyorum.sanki koskoca dünyada hotmail kullanan bir tek ben kaldım.ben onu bu yavaşlığıyla , bu samimi haliyle seviyorumdur belki.

yanmaya mahkum edilmiş istanbul’un sembollerinden biri.yine yeni yeniden itfaiyenin yangın söndürmekte yetersiz kaldı(rıltıldı)ğını da göstermiş bulunmaktadır.

izleyip ağlanmalık.kenan imirzalıoğlu ise role çok oturmuş hatta muhteşem oynamış bence.film akıcı bitsede gitsek demiyor insan.

öldükten sonra arkasından kötü konuşan çok insan gördüm.ölen kim olursa olsun ölmüş birinin arkasından kötü konuşmayı kimseye yakıştıramıyorum hele bu kişi en azından bir kere bile yüzümüzü güldürmüşse hiç hakketmez.böyle durumlarda aklıma hep ece temelkuran’ın şu sözü gelir ’’biz ne zaman bu kadar zalim olduk?’’...

ne aşırı komik ne de korkunç ortalama bir film.ama girişi the moody blues’un ’’night in white satin’’ şarkısıyla başlattığı için bile izlenir.

#1063756
yazmıyor olması gördüklerini söylemesine engel veya üzülmesine engel ise kişinin bencede o kişi samimiyetsizdir.iyi bir yazar olamayablirim belki ama iyi bir okuyucu olmaya engel değildir bu.okuyan birisi içinde sözlüğe olan ilginin azalmasına üzülmesini samimiyetsiz bulmuyorum.farkedilmemekde derdim değil.okuyucu olmak, bazen bişeyler ifade etmekte yetiyor.

yeni nesil sosyalleşme aracı olmuş çıkmış ne zaman binsem birileriyle tanışmak zorunda kalıyorum o kadar dipdibe kalınca insanlar bir yakınlık hissediyo sanırım.dialoglar nerde okuyosunla başlayıp kart vermeye kadar ilerleyebiliyor.