ne kadar acı verir aslında insana.ilk önce içten içe istersin onu sonra izlemeye başlarsın hala orda mı diye.yanında geçen herkesi kıskanırsın.hele ona alıcı gözüyle bakanı hemen seçer kıskanır kızarsın ona tanımadığın bir kişi birden düşmanın oluverir.zamanla gerçeği gördükçe vazgeçmeye çalışırsın(ama sadece çalışırsın) yerine yenilerini koyarak avunduğunu zannedirsin.ama aslında her yeni geleni onla kıyaslarsın.bir gün başkasıyla görürsün kızarsın ona aslında kendine kızman gerekirken.onu alabilecekken almamış olan ahmak sensin başkasını suçlamana gerek yokken...
bu duruma cuk oturan bir sözü zamanında dostoyeski söylemiş:
aslında insanı en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır
böcek sezonu açıldı.bahar geldi diye kendilerini dışarı attılar.bir nevi intihar.bende ölsünler istemiyorum ama çok rahatsız ediciler.onlar yuvalarına dönsün aramaızdaki dava kapansın.hayır anlamıyorum üşenmeyip 5 kat tırmanıyorlar ya da uçuyorlar üstüne o kadar çıktılar da ne oluyo ölüyolar hep boşuna hiç değmiyor.
kendini araba sanmak.bütün yayalar duruyorken arabalara yanan yeşili çok sahiplenip yolun yarısına kadar arabalara rest çekip yürüdükten sonra fark etmek o da yetmezmiş gibi yürüdüğü yolu geri dönmek.
bülent ersoy bir programa katılmıştı geçmişi hakkında konuşuyolardı.cinsiyet değiştirmeden öncesine milattan önce demişlerdi.tabi ben bunu algılayamayıp normal milat sanıp dehşet içinde nasıl bu kadar uzun yaşabilmiş diye düşünüp durmuştum zaten başlı başına psikoloji bozan bir durumu varken bir de milattan günümüze kadar yaşadığını düşününce yaşadığım korku ve şaşkınlık anlatılmaz görüldüğü gibi hala unutamıyorum.
harem agasi soforun hadim edilmesi de sunulucak oneriler arasinda olabilir.
kötüye bişey olmadığını bize bugün taburcu olarak yine kanıtladı.
sözde günlük yazıyodum ama daha çok ablamın günlüğü gibiydi ablam şunu yaptı ablam şunu dedi vs. belkide hayatım o zamanlar ablamdan ibaretti ne kadar acıklı.
yağmura 5 kala çıkan yağmıra yağmıra şemsiyecileri
yazıcıoğlunun etrafındaki cd var cd cdcileri (bunun devamıda vardı sanki ama unutmuşum)
genelde rıhtımdaki 1 lirayee 1 lirayeeçiçekçileri de semboludur bunlar her yerde olabilir ama ben kadıköyle çok özdeşleştirdim.
yazıcıoğlunun etrafındaki cd var cd cdcileri (bunun devamıda vardı sanki ama unutmuşum)
genelde rıhtımdaki 1 lirayee 1 lirayeeçiçekçileri de semboludur bunlar her yerde olabilir ama ben kadıköyle çok özdeşleştirdim.
özünde iyi olan ayakkabıcı.
ayak numaram 38 buçuk olduğundan sıkmasın diye 39 numara aldığım ayakkabılarım 2 günde 40 numara oldu 5 tane taban koydular dibine ama ne fayda giydikçe genişliyor ayakkabı.tasarımları güzel lakin hevesinizi alamadan ayakkabıyla vedalaşıyorsunuz.
ayak numaram 38 buçuk olduğundan sıkmasın diye 39 numara aldığım ayakkabılarım 2 günde 40 numara oldu 5 tane taban koydular dibine ama ne fayda giydikçe genişliyor ayakkabı.tasarımları güzel lakin hevesinizi alamadan ayakkabıyla vedalaşıyorsunuz.
#1071660
#1071650
her ne kadar bahaneleri olsa da her yerde uyuyabilen bir insançok kıskandım doğrusu ben yatağım dışında hiç bir yerde uyuyamazken haksızlık.rahatça uyuyan insanları hep kıskanmışımdır.
#1071650
her ne kadar bahaneleri olsa da her yerde uyuyabilen bir insançok kıskandım doğrusu ben yatağım dışında hiç bir yerde uyuyamazken haksızlık.rahatça uyuyan insanları hep kıskanmışımdır.
bu entry çarpılma tehlikesi altında yazılmıştır.
bizim evde mutfakta var bu duadan.11 yıl boyunca ben hiç mutfakta karınca görmedim halbuki en yiyecekli yerdi.salona geliyolardı ama hiçbiri yürüyüpte mutfağa gitmezdi.ta ki geçen seneye kadar.ya duanın senesi doldu ya da bu yeni nesil karıncalar dinsiz imansız.salondanda gelmediler mutfaktan çıktılar direk.belki de mutfağı yeni buldular.
bizim evde mutfakta var bu duadan.11 yıl boyunca ben hiç mutfakta karınca görmedim halbuki en yiyecekli yerdi.salona geliyolardı ama hiçbiri yürüyüpte mutfağa gitmezdi.ta ki geçen seneye kadar.ya duanın senesi doldu ya da bu yeni nesil karıncalar dinsiz imansız.salondanda gelmediler mutfaktan çıktılar direk.belki de mutfağı yeni buldular.
beni yarı yolda bıraktığına inanamadığım telefon.evet dokunmatiği ikilettiriyodu,evet yan tuş kilidi kırılmıştı ama idare ediyodu.ama ama bugün kendi kendine kapanıp bir daha açtığımda kendini tuş kilidi yapması hiç hoş olmadı.ben sakar olabilirim yan tuş kilidini kırmam normal ama gördüğüm bütün x6 kullanıcıları da mı sakar?
bir insan her rolü mü çok güzel yapar bu adam yapıyor.son zamanlarda 20 dakika dizisinde muhteşem sırf onun için izliyorum mu bilmiyorum tabi birazda merak var ama onun oyunculuğu için de izlenilir.ne kadar kazanıyorsa bence hepsini sonuna kadar hakediyor.mutlu aile defteri adlı filmde de çok iyidi role gitmişti her rolün hakkını veriyor adam.
bu kişiyi önyargılarımızla yok ettik sanırım.ne zaman biri için iyi çocuk desem erkeğin iyisi olmaz kesin bir planı vardır. ya da cami mi yaptırmış? gibi söylemlerde bulunuyor insanlar.sırf bunlar yüzünde iyi çocuklar azalarak tükendi.
(bkz: çocuk)
(bkz: çocuk)
google translate de türkçe okuyan adam çok şirin söylüyor.
dün ekipçe(sadi,ahmet,murat) bizim okulda söyleşiye gelmişlerdi.öncelikle çok eğlenceli ve güzeldi.dizi hakkında bir süre şey öğrendim.dizi 41.bölümde final yapıyormuş bir de süpriz olucakmış.erol ve ibrahimin hikayesini yayınlıycaklarmış heralde vizyona giricek orayı tam anlayamadım.yazın çalgı çengi 2nin çekimine başlayabilirlermiş.ve de son olarak boomcu onur gerçektede öyleymiş.
süper dizi sözlükte görüyodum izleyim dedim pişman olmadım.ama keşke hepsini bir seferde izlemeseydim de sindire sindire düşüne düşüne izleseydim.
hayatımız black mirror olmuş.laptopın önünde kalkıyorum televizyon karşıma çıkıyor odama gidiyorum telefonum mutfağa gidiyorum buzdolabı her yer her taraf.yakın geleceğimizi çok net anlatıyor dizi.biraz ürkütücü ama hissetmeden şu anda bile yaşıyoruz
2.sezon 3.bölümü sonra izliycem diğer sezon çıkana kadar.
hayatımız black mirror olmuş.laptopın önünde kalkıyorum televizyon karşıma çıkıyor odama gidiyorum telefonum mutfağa gidiyorum buzdolabı her yer her taraf.yakın geleceğimizi çok net anlatıyor dizi.biraz ürkütücü ama hissetmeden şu anda bile yaşıyoruz
2.sezon 3.bölümü sonra izliycem diğer sezon çıkana kadar.
dün kendilerini real hipermarketi’nde gördüm.sanırım çekim vardı ya da bir markanın yüzü olmuş.tvde hep hoş yakışıklı adamdı ama yakından bir garipti yüzü aşırı kırmızıydı kilo almıştı boyu da çekmediyse daha kısaymış.gözlerinin renkli olması bile kurtaramadı çünkü gözlerini görücek kadar yakınında değildim ünlü görünce böyle bir havalınıyorum falan sanki ünlü benmişim gibi komplekse girip uzaklaşıyorum.
karikatür anlatılmasını da anlatmayı da sevmem çünkü sonuçta ortada bir görsellik var ve siz bunu anlatarak yakalayamazsınız.ama bu adam yiğit özgür anlatınca da komik olan kariktatür yapmış.yazınca aynı etkiyi yapıcak mı bilemiyorum ama ben çok eğlendim:
-hayrola halil ?
+abi eşim doğurmak üzere,acilen amerika’ya gitmemiz lazım !!!
-niye ?
+kızım amerika’da doğarsa amerikalı olacak !!..
-yolda doğar da yollu olur işşallah..
-hayrola halil ?
+abi eşim doğurmak üzere,acilen amerika’ya gitmemiz lazım !!!
-niye ?
+kızım amerika’da doğarsa amerikalı olacak !!..
-yolda doğar da yollu olur işşallah..
evimin hemen altında da bir tane bulunmaktadır ve haliyle eve en yakın market olduğundan sıklıkla gidiyorum ve ilginç olaylara şahit oluyorum.en yenisi en çok yadırgadığım ya da ironik gelen olay:
bimde çalışan yeni kasiyerin(dediğim gibi sık sık gittiğim için yeni olduğunu fark ettim) boynunda kiss me yazan dövmesi vardı.sanki biraz müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi olmuş.daha öncede başka kasiyerin cuma saatinde ekmek aldığım için yok onun sevap işlemesini engellemişim cuma saatinde satış günahmış aslında falan filan dedikten sonra bu yeni kasiyer bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtti.
bimde çalışan yeni kasiyerin(dediğim gibi sık sık gittiğim için yeni olduğunu fark ettim) boynunda kiss me yazan dövmesi vardı.sanki biraz müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi olmuş.daha öncede başka kasiyerin cuma saatinde ekmek aldığım için yok onun sevap işlemesini engellemişim cuma saatinde satış günahmış aslında falan filan dedikten sonra bu yeni kasiyer bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?