köy enstitülerinin kuruluşuna temel olan çok önemli gerekçeler bulunmaktadır. 1935 yılına gelindiğinde ülke nüfusunun yüzde 80’inin yaşadığı köylerde okul sayısı yok denilecek kadar azdır. bu okullara kentlerden bulunup gönderilen az sayıda öğretmen de köylerde tutunamamakta ve başarılı olamamaktadır. köy insanının eğitim gereksinmesi sadece okur yazarlıkla sınırlı değildir; bulaşıcı hastalıklarla savaşamamakta; üretimini ilkel yöntemlerle yapmaktadır. kurtuluş savaşı’nın ağır yükünü çeken köylüler henüz demokrasiyi yaşatacak cumhuriyet yurttaşı niteliğine kavuşamamıştır. kısacası köylüler, uygar toplumun tüm nimetlerinden yoksundurlar.
sozluktede user arkadaslarimizla aramizda cereyan edecek durumdur. fuzuli muhalefet olmadikca yapicilik gozetildigi surece yasaldir, haktir ve dogaldir.
(bkz: muhalefet)
ayni goruste olmayan anlamina gelmekle birlikte uyumsuz demek degildir.
insan ruhunun yaratandan bir parca uflenerek yaratildigini varsayarsak, arkasina saklanarak ataerkil tutucu benligin isteklerini egitmeyerek medeniyetten nasibini almama durumunun soylemidir.
(bkz: liman cafe)
hazırlıkları 1935’te başlatılıp 1937’de denemesine girişilen ve 1940’ta yasallaşan köy enstitüsü sistemi; cumhuriyet aydınlanmasının eğitim alanındaki en özgün ve en çok ses getiren bir uygulamasıdır. 17 nisan 1940’ta kabul edilen, 3803 sayılı köy enstitüleri kanunu’na göre “köy öğretmeni ve köye yarayan diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere, ziraat işlerine elverişli arazisi bulunan yerlerde maarif vekilliğince köy enstitüleri açılır.” bu yasa hükmüne göre enstitülerin görevi sadece köy öğretmeni yetiştirmekle sınırlı olmayıp öğretmenle birlikte sağlık görevlileri, teknisyenler, meslek elemanları yetiştirmektir.
www.bilkent.edu.tr
www.bilkent.edu.tr
"eksik diye, rastgele bir niceliğe denmez, parçalı olmalı ve bir bütün olmalı. nitekim birlerinden biri ayrılsa iki eksik kalmaz (çünkü eksilenle geriye kalan asla aynı olmaz); genelde de hiçbir sayı [eksik] olmaz, çünkü varlık geriye kalmalı; bir bardakta eksik varsa bile hala bardaktır ama bir sayı artık aynı değil. üstelik parçaları birbirine benzer olmayanların bile hepsi böyle değil; nitekim bir anlamda sayının da parçaları birbirine benzer değildir, iki ve üç gibi; ama genelde suyla ateş gibi konumu fark etmeyenlerin hiçbiri eksik olmaz; varlığı gereği belli bir konumda olmalı; ayrıca kesintisiz de [olmalı], ne de olsa uyum birbirine benzer olmayan konumlu parçalardan oluşur ama eksik kalmaz. bunların dışında bütünler bile gelişigüzel bir parçadan yoksun kalınca eksik olmaz, çünkü [eksik olabilmesi için] varlığının başlıca parçalarından yoksun olmamalı ama gelişigüzel bir parçasından da [yoksun olmamalı]; örneğin bir bardak delinirse eksik olmaz ama sapından ya da öyle bir şeyden yoksun kalırsa eksik olur; insan da bir parça etinden ya da dalağından yoksun kalırsa eksik kalmaz ama bir uzvundan yoksun kalırsa eksik olur. her uzuv da değil, bütünüyle yok olduktan sonra yeniden ortaya çıkmayan bir uzvu. dolayısıyla keller eksik değil."
ortaokulda baslayip askerligi bitirene kadar devam eden, erkeklerin kendi aralarinda yaygin ve cinsel durtunun amac edindigi bir harekettir.
sosyalizmde bireylerin mulkiyetleri olmasina izin verilir fakat belirli bir siniri vardir. bu tip ulkelerde disa bagimlilik yoktur. turkiyede resmen yasanmasada cumhuriyetin ilk donemlerinde cok sik gorulmustur, hala da bazi bolgelerimizde gorulmektedir...
(bkz: komunizm)
(bkz: komunizm)
(bkz: sosyalizm)
(bkz: kafurun)
(bkz: kamforanın)
bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır,
bugün posta günü canım sıkılır
sıkılır aman aman aman.
ellerin mektubu gelmiş okunur,
benim yüreğime hançer sokulur
sokulur aman aman aman.
şu karşıki dalda bir top kar idim,
yağmur yağdı ilgıt ilgıt eridim
eridim aman aman aman.
evvel yarin sevgilisi ben idim,
şimdi uzaklardan bakan el oldum
el oldum aman aman aman.
ilkay akkayanın da soyledigi orta anadolu yoresinden guzel bir turkudur.
bugün posta günü canım sıkılır
sıkılır aman aman aman.
ellerin mektubu gelmiş okunur,
benim yüreğime hançer sokulur
sokulur aman aman aman.
şu karşıki dalda bir top kar idim,
yağmur yağdı ilgıt ilgıt eridim
eridim aman aman aman.
evvel yarin sevgilisi ben idim,
şimdi uzaklardan bakan el oldum
el oldum aman aman aman.
ilkay akkayanın da soyledigi orta anadolu yoresinden guzel bir turkudur.
enzo ferrari, modena şehrinde 1898 yilinda dünyaya geldi . birinci dunya savasında babasını ve kardeşlerini kaybettikten sonra yalnız bir yaşamla 1916 yılında, henüz 18 yaşındayken buluşur. yarışçılık kariyeri de bu dönemlerde başlar.
1920 yılında, alfa romeo nun yarış pilotlarından biri olur; ismi de bu dönemde bir efsane misali kulaktan kulağa yayılır. onun da öncülüğünde alfa romeo araba yarışçılığının bir numaralı ismi oldu. enzo ferrarinin hız tutkusu, daha önce hiç kimsenin ulaşamadığı hızlarda virajları dönebilme kabiliyeti yanısıra; arabasının ergonomisinden, motor aksamına herşeyiyle ilgilenmesi onu araba yarışları tarihinin ölümsüzleri arasına sokar. alintidir.
1920 yılında, alfa romeo nun yarış pilotlarından biri olur; ismi de bu dönemde bir efsane misali kulaktan kulağa yayılır. onun da öncülüğünde alfa romeo araba yarışçılığının bir numaralı ismi oldu. enzo ferrarinin hız tutkusu, daha önce hiç kimsenin ulaşamadığı hızlarda virajları dönebilme kabiliyeti yanısıra; arabasının ergonomisinden, motor aksamına herşeyiyle ilgilenmesi onu araba yarışları tarihinin ölümsüzleri arasına sokar. alintidir.
hicbir manaya gelmedigi halde insanlarin sinir kat sayilarini yukseltmek babinda hareket eden sahislarin, ne kadar zorlasalarda anlamsizligindan siyrilamadiklari gereksiz diyaloglardir.
an itibariyle sanki bir yerde karsima aldigimi dusundugum arkadaslarin ortak ismidir.
geldim gordum gitmiyorum dedirten basliktir.
son gunlerde tv.de sikca rastladigim beni cocukluguma surukleyen, insanda top oynamak veya mazhar alanson dinleme hislerini yukluce olusturan hos muzigi ve kurgusuyla sanki sinema izler gibi sesini duydugumda bilgisayarin basindan kalkip izlemeye gittigim reklamdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?