freagl dreams

yavuz ve kanuni zamaninda veziriazamlik yapmis olan osmanli devlet adami. meshur alimlerden aksarayli cemaleddin mehmed efendinin torunu ve celaleddin mehmed efendinin ogludur.
tahsilini, amasya’da yapti. amasya mahkeme-i ser’iye katipligi ilk vazifesiydi. zamanla baskatip oldu. sehzade bayezid’in maiyeti arasina girdi. daha sonra sehzade’nin tahta gecmesi uzerine istanbul’a geldi. silivri, sofya, serez ve galata kadiliklarinda bulundu. adliye teskilatinda en son vazifesi olan fatih imareti mutevelliliginden sonra maliye kalemine gecti. hazine ve anadolu defterdari oldu.

rumeli basdefterdari vazifesiyle caldiran muharebesine katildi. beklenmeden hemen hucuma gecilmesi hususundaki isabetli gorusleriyle yavuz sultan selim hanın dikkatini cekti. padisah, onun goruslerini isitince; "işte yegane rey sahibi bir adam yazık ki vezir olmamis" diyerek takdirlerini dile getirmistir.

on bes yasina kadar trabzon’da kalarak, yavuz selim’in vazifelendirdigi devrin alimlerinden ders aldı. 6 agustos 1509’da dedesi ikinci bayezid han (1481-1512) tarafindan kirim yarimadasindaki kefe sancagi beyligine gonderildi. yavuz sultan selim han, 1512’de osmanli tahtina gecince kirim’dan istanbul’a cagrildi. 1513’te saruhan (manisa) sancak beyligi verildi. yavuz sultan selim hanin 1514 iran ve 1516 misir seferlerinde rumeli’nin muhafazasiyla vazifelendirilerek, edirne’de oturdu. yavuz sultan selim hanin vefatinda, manisa’da bulunan sehzade suleyman, veziriazam pirî mehmed pasa vasitasiyla istanbul’a davet edilip, 30 eylul 1520’de tahta cikarak, onuncu osmanli sultani ve yetmiş beşinci islâm halifesi oldu. pirî mehmed pasayi veziriazamlik makaminda birakarak, divan i humayuna ilk defa dorduncu bir vezir olarak kasim pasayi tayin etti. memleketin ic islerini duzeltip, osmanli ulkesinde huzur ve sukun temin ettikten sonra, avrupa seferlerine baslamistir.

osmanli devleti’nin onuncu sultani ve islam halifelerinin yetmis besincisi babasi yavuz sultan selim han, annesi aise hafsa sultan olup, kanuni lakabiyla meshur oldu. avrupalilar buyuk turk ve muhtesem suleyman lakaplarini verdiler.

(bkz: zahid bizi tan eyleme)

(bkz: ohannessenpetersburgerking)

herşey çok kolay oldu
ne sızlandım ne de ağladım
ani bir ölüm yada bir kalp krizi gibi kolay
bütün şehir üstüme gelicek
dünyam yıkılacak sanırdım ama olmadı bitti işte
bir süre gelen gidenler oldu
beni anlamaya çalıştılar bir işe yaramadı
sıkıcı ve kasvetliydim
bazen bütün gün yorganı başımdan aşığı çekip uyudum
bazende ucuz filmler seyrettim
günler böyle geçip gitti
şimdi iyiyim
sen utanç gecelerinde ben burda
hepsi bu kadar sonrası yok
unuttum gitti geberik, unuttum gitti, unuttum gitti

ben akşamları sevmem, akşamlar sorun yaratır
ben konuşmayı da sevem, gidişler hep o gidiştir
senin geçtiğin yollardan yalnızlık çıkar gelir
ve böyle akşamlarda içim biraz daha erir
ben seni sevmedim, ben seni sevmedim
ben yalan söyledim, çok sevdim
bırak seveyim rahat edeyim

ne sızlandım ne ağladım
sana yalan söylemişler
sende mutlu sayılmazsın
başka bir sebep göster
sen beni yanlış anladın
kimler gelir kimler geçer
bende bir melek değilim
bu gün canım sevişmek ister
ben bişey demedim, ben bişey demedim
ben öyle demedim, çoook sevdim

nazan oncel

(bkz: sen beni olduruyorsun)

(bkz: birak seveyim rahat edeyim)

(bkz: goc)

(bkz: g noktasi bulma yontemleri )

bir nilufer sarkisidir.

tanimini girmekten ozenle kactigimiz cuk oturan yasanmisliktir.

acilardan bir turku dusunce yuregime
yetmiyor sevda sozleri yaralanmis omrume
siginaklar aramak kederli sarkilarda
biraz daha yitip gitmek yipranan dostluklarda

yaralayan sozler sozler gibi
silinmeyen izler izler gibi
birbirini gozler gozler gibi
zor, zor yillar

uykusuz gecelerde sariveren kaygilar
kuskuyla gozledigin o olum dolu sokaklar
eksildi omrumuzden umut dolu o yillar
siz miydiniz bizler miydik yorgun dusen kusaklar

yaralayan sozler sozler gibi
silinmeyen izler izler gibi
birbirini gozler gozler gibi
zor, zor yillar

zulfu livaneli

(bkz: zor yillar)

(bkz: cok sukur)

(bkz: afro amerikan yazit)

coktandir
oylesine uzak ki bize
afrika.
hatiralari bile yasamiyor artik
tarih kitaplarinin resmettiklerinden
ve kanimiza karisan
kanimizdan tasan sarkilardan baska
sarkilar
zenci diline yabanci
ve huzunlu kelimelerle soylenmis.
coktandir
oylesine uzak ki bize
afrika.

sonmus ve yitmisse de
sesi tamtamlarin
yine de soyleniyor
atalarimin topraginin sarkisi
irkimin sisli bilinmezlikleri arasindan
benim bilemedigim
yerini bulmayan acili ozleyisler.
coktandir
oylesine uzak ki bize
esmer yuzu afrika’nin.


langston hughes

amerikan siyahi sairlerin onde gelenlerindendir. 1902 yilinda abd’nin missouri eyaletine bagli joplin kasabasinda dogdu. cleveland’da ogrenim gordu. 1920’de meksika’da ingilizce ogretmenligi yapti. 1921’de ise columbia universitesi’ne girdi. iki yıl deniz yolculuguna cikarak afrika ve avrupa sahillerini dolasti. daha sonra washington’da minibus biletciligi ve garsonluk yapti. 1929’da doktorasini tamamladi. bir cok edebiyat odulu sahibi olan sair 1967 yilinda yasamini yitirmistir.

(bkz: guller ve leylaklar)
(bkz: doruklarin uykular ustune yukseldigi yer)
(bkz: elsaya siirler)
(bkz: dekorlar)

(bkz: inanmiyorlar bana)
(bkz: kizil afis)
(bkz: kullerinden dogan anka kusu)
(bkz: meshur dunya)
(bkz: sarki soyluyorum)
(bkz: siir sanati)
(bkz: yalniz insan)