-neden albeni yiyorsunuz ?
+kandaki albenim seviyem düşmüş
-çüşş yani o albumin olmasın...
bir zamanlar savunduğu kavgasının haricine düşüp;ödül,para ve saygınlık kazanmak adına eserlerindeki anlatmak istediklerinin paralelinden uzak söylemlerin köhneliğinde barınan,kendini bu topraklardan soyutlamış,dünyaca tanınan ve artık kendi insanını tanımayan,düzen çarklarının işlevselliği uğruna kalemini konuşturan yazar...
hiç okuyanla okumayan bir olur mu diyebilme lüksünü zihinlerimizde barındıramacağımız kutsal kitap sorunsalı...
’’bizim topraklara geldiğinde beyaz adamın elinde incil vardı; bizlere gözleri kapalı incil okumayı öğretti.
gözlerimizi açtığımızda elimizde incil, beyaz adamın elinde topraklarımız vardı’’
kenya devletinin kurucusunun lafıdır ki bu; anlaşılacağı üzere misyonerlik incili okutmakla başlamış ve emperyalizmin arka bahçesi olarak faaliyetlerini sürdürmüştür...
’’bizim topraklara geldiğinde beyaz adamın elinde incil vardı; bizlere gözleri kapalı incil okumayı öğretti.
gözlerimizi açtığımızda elimizde incil, beyaz adamın elinde topraklarımız vardı’’
kenya devletinin kurucusunun lafıdır ki bu; anlaşılacağı üzere misyonerlik incili okutmakla başlamış ve emperyalizmin arka bahçesi olarak faaliyetlerini sürdürmüştür...
canlarımızdan 37si gitti,anayasamızdan laiklik gitti,geleceğimizden aydınlığımız gitti ve en önemlisi kadınlarımızdan özgürlük gitti de yetmedi mi diye haykıracağımıza, karşı devrimden yana kişilerin bizlerden önce davranıp sarfettiği talihsiz kelimeler zinciri...
amerikan silahıyla,amerikan topuyla,amerikan tüfeğiyle,amerikan güdümüyle sahte özgürlük propagansı yapan,yüreksiz ve alçak insanların barındığı terör örgütünün gün itibariyle yaptığı alçakca saldırı...
evlatlara kıymayın efendiler...
hele böyle günahsız ve çaresiz bir şekilde doğuda torpili olmadan askerliklerini terörün kucağında yapmaya maruz bırakılan şu kınalı kuzuları öldürerek ocakları söndürmeye hakkınız yok...
bizlere hükmeden hükümettekiler,
bırakın türbanı,demokratik anayasa safsatalarını,gücünüz yetiyorsa kanayan şu yaraya daha ne zaman parmak basacaksınız diyebileceğimiz
hükümet zaafı...
hele böyle günahsız ve çaresiz bir şekilde doğuda torpili olmadan askerliklerini terörün kucağında yapmaya maruz bırakılan şu kınalı kuzuları öldürerek ocakları söndürmeye hakkınız yok...
bizlere hükmeden hükümettekiler,
bırakın türbanı,demokratik anayasa safsatalarını,gücünüz yetiyorsa kanayan şu yaraya daha ne zaman parmak basacaksınız diyebileceğimiz
hükümet zaafı...
özellikle galatasarayın fenerbahçeyle kadıköyde oynadığı,
fenerbahçenin 1-0 kazandığı,galatasarayın 7 kişi kaldığı maçta hasan şaşın atılmasına neden olduğu oscarlık performansının yüzü suyu hürmetine serhat akına verilmesi gereken ünvan...
partiye karkeye kürdistan olarak uzun bir isime sahip olan, amerikanın dünya barışına ve insanoğluna bir ceza olsun diye sunduğu, bunun yanında memleketimizin sosyo-ekonomik darboğazını daha da daraltmak için washington tarafından halen beslenen, ne yazık ki meclisimizde bir kısım mebuslar tarafından da üstü kapalı desteklenen hainler topluluğu...
atalarınız anadolu topraklarını emperyalistlere vermemek için çanakkalede, inönüde,sakaryada ve nicelerinde can verdi, sizler bir kalemde bu yapılanları unutup, benliğinizi yine o emperyalistlere teslim ediyorsunuz diyebileceğimiz terör örgütü...
atalarınız anadolu topraklarını emperyalistlere vermemek için çanakkalede, inönüde,sakaryada ve nicelerinde can verdi, sizler bir kalemde bu yapılanları unutup, benliğinizi yine o emperyalistlere teslim ediyorsunuz diyebileceğimiz terör örgütü...
ortadünyanın en ferah en dingin mekanlarından biridir kanımca... deniz kenarı küçük adalar vs...
bu söz ölümün saltlığı hakkında bizlere çok fazla ipucu vermektedir.
yaşamla ölüm arasındaki sıkışık ve konforsuz bir oyunun değişmeyen oyuncuları olan insanlar,ömürleri boyunca paranın,şöhretin,gösterişin ve prestijin izini sürmüşlerdir.
yolun sonunda karşılaşılacak olan ya aydınlıktır ya da karanlıktır. ancak asıl önemli ve gözden kaçırılmaması gereken konu oyun bitiğinde yani tiyatro perdesini son kez kapattığında,tiyatro rejisörünün,senaristinin,sahne amirinin,baş oyuncularının,diğer oyuncularının ve sahne emekçilerinin aynı perdenin arkasındayken seyirciye veda edecekleridir.
yaşamla ölüm arasındaki sıkışık ve konforsuz bir oyunun değişmeyen oyuncuları olan insanlar,ömürleri boyunca paranın,şöhretin,gösterişin ve prestijin izini sürmüşlerdir.
yolun sonunda karşılaşılacak olan ya aydınlıktır ya da karanlıktır. ancak asıl önemli ve gözden kaçırılmaması gereken konu oyun bitiğinde yani tiyatro perdesini son kez kapattığında,tiyatro rejisörünün,senaristinin,sahne amirinin,baş oyuncularının,diğer oyuncularının ve sahne emekçilerinin aynı perdenin arkasındayken seyirciye veda edecekleridir.
devletin başında olmanın verdiği sorumluluğu en sade,en anlaşılır ve en gerçekçi formda bize yansıtan ahmet necdet sezer,bu ülkenin ulu önder ve milli şeften sonra gördüğü en dirayetli ve namuslu bir devlet adamıdır.
onun bıraktığı boşluk tabii ki doldurulamaz ama bilinmelidir ki maalesef bu ülkede insan olmanın bedeli her zaman ödüllendirilemiyor.
10.cumhurbaşkanımız olan bu insan,büyük bir lider ve bağımsız duruşuyla da örnek alınması gereken bir hukukçudur.
bir daha böylesi bir kişilik bu topraklara denk gelir mi;işte onu bilemem...
onun bıraktığı boşluk tabii ki doldurulamaz ama bilinmelidir ki maalesef bu ülkede insan olmanın bedeli her zaman ödüllendirilemiyor.
10.cumhurbaşkanımız olan bu insan,büyük bir lider ve bağımsız duruşuyla da örnek alınması gereken bir hukukçudur.
bir daha böylesi bir kişilik bu topraklara denk gelir mi;işte onu bilemem...
onun gelmesiyle biricik müttefik dostumuz amerikanın yüzü ziyadesiyle gülecek...
tamamen türbanlı fantezi olgusunu beynine kazımış,şaşkın,zavallı ve bir o kadar da çaresiz insanların sahip olabileceği diyalektiktir...
camilerin işlevsel gücünün özellikle bu iktidarda kanıtlandığını baz alırsak,’’sanat okullarına ne hacet’’diyebileceğimiz;camileri kışla ve bunun gibi yapılara benzeten kişilerin bugün nerelere vardığını özümsememize ışık tutacak,ikilemlerle kuşatılmış derin sorunsal...
bozkırlarla kuşatılmış gurbetlerde ömrüm örselenirken,en çok özlediğim şehirdir samsun...
memleketimdir diyebilmenin mutluluğunu ondan ayrıldıktan sonra iyice kavramışım ve kavuşunca da yeniden sıkıca bağlanmışımdır...
karadenizin orta yerinde,kuzeyin insanı olarak nefes almanın verdiği sadelik ve gururu taşıyorum her an...
her memleket gibi çok güzeldir samsun...
memleketimdir diyebilmenin mutluluğunu ondan ayrıldıktan sonra iyice kavramışım ve kavuşunca da yeniden sıkıca bağlanmışımdır...
karadenizin orta yerinde,kuzeyin insanı olarak nefes almanın verdiği sadelik ve gururu taşıyorum her an...
her memleket gibi çok güzeldir samsun...
erişilmesi güç,zirve tırmanışlarının özellikle bu coğrafyada bombalamalarla sonuçlandığını kendi ölümüyle bizlere haykıran sakıncalı bir piyadedir...
arkasından uğurlar olsun diye seslendiğimiz karanlıklara kurban giden mumcu değilmiş;çoktan kaybettiğimiz geleceğimizmiş...
arkasından uğurlar olsun diye seslendiğimiz karanlıklara kurban giden mumcu değilmiş;çoktan kaybettiğimiz geleceğimizmiş...
orta dünyanın kuzeybatısında yer almış,denize nazır mekan...
aynı zamanda elf dostlarımızın uğrak yeri...
aynı zamanda elf dostlarımızın uğrak yeri...
recep tayyip erdoğanın yargıtay başsavcılığı sayesinde bir grubun değil bir ülkenin başbakanı olması gerektiğini hatırladığı durumun konuşmaya yansımış hali.
ölüm adildir,aynı haşmetle vurur şahı fakiri (nazım hikmet ran)
sevgili dtpliler sizleri de ana doğurmadı mı?
gün itibariyle meclisten destek verdiğiniz şu teröristler nice anaların yüreklerini yakmadı mı dememiz gereken katliam...
gün itibariyle meclisten destek verdiğiniz şu teröristler nice anaların yüreklerini yakmadı mı dememiz gereken katliam...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?