fergadan

adını sözlüklerden duyduğum ergen gerisi. youtube’da en çok izlenme rekorunu halen elinde bulunduran velet. an itibariyle baby şarkısı 423,757,271 tık almış (oha!) sabi.

yönetimden hem kurban bayramını tebrik edip, hem de inanmıyorum ama... diye devam eden yorumda bulunarak "inanmadığın bir şeyi tebrik etmek zorunda değilsin ki" düşüncesini akla getirmiş kişi.

bu sezon ne yaptı ki kendisini transfer etmişler anlam verebilmiş değilim. ikinci bir guiza vakası olması muhtemeldir. gerçi ispanyol küçük emrah’ımız biraz açılır gibi oldu son zamanlarda ama bu gökhan ne olur bakalım izleyecez, görecez.

(bkz: sonbahar)

ben bunu günlerce dinledim. yine de bıkmadım.

öldün de uyandın usta. allah rahmet eylesin.

filmdeki kızlarla (bilhassa iki küçük kız kardeş) erkekler (bilhassa h-ali-m ), sürekli ve sırayla birbirlerine aşık ediliyor senaryo icabı.

öneri: senaryo tıkanırsa kendi aralarında da denenebilir. ama saati farklı olmak şartıyla.

ne zaman ki yılmaz erdoğan o sahneye daha çok çıkar oldu; yanından bile geçmez oldum bu sayede. hiç güzel hareketler değil bunlar.

ben: sordum sarı çiçeğe benzin neden sarıdır?
sarıçiçek: çiçek eydür derviş baba benzin, mazot sarı değildir.

imkanım oldukça kaçırmadığım yarışma. insan izlerken bazen ne kadar cahil olduğunu anlıyor kendinin.

içinden minik tesbih, oyuncak minber, kolay kabe maketi çıkmasını beklediğim çikolata. hem yer, hem dindarlığımızı pekiştiririz.

(bkz: dindar sürprise)

online uyeler
fergadan (2. nesil bilgic) [msg] [kim]

$u anda yonetimden

jedi,
0 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
1 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 1 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 1 ki$i okuyor.

ismini çokca duymak neticesinde merak ederek aldığım ve hayranı olduğum bir suzanne collins romanı. o kadar içine giriyorsunuz ki 380 küsur sayfayı bir bakmışsınız 1 günde bitmiş görüyorsunuz.
stephen king in bile “elimden bir türlü bırakamadım… bağımlısı oldum.” dediği kitaptır.

ayrıca bu kitap üçlemenin birinci kitabıdır. üçüncüsü daha yayınlanmayan üçlemenin ikinci kitabı için:

(bkz: ateşi yakalamak)

bence kapanmasa iyi olur. türkiye’de üniversitelere almıyorlarmış.

-abi heryere kamera yerleştirdiler. bu teknolojinin hızlı gelişmesi sizin hiç işinize yaramadı.

+bugün git yarın gel kardeşim.

-ee, tamam abi şeyin arasında hediyeniz. ordan şeyettiriverin.

insanların hepsi insan ama bunun kıymetini bilmez. insanlıktan utandırır. bırak sadece türkler türk olsun da kıymetimizi bilelim.

domatesin içinde allah yazar yazmaz orasını bilemeyiz. belki çiftçinin dikkat çekmek için uydurduğu bir şey olabilir. zira bu tür insanlar çok var memleketimizde.

yazıyorsa ne güzel işte, inanıyorsan inancın perçinleşir kendine göre. ama illa bunu yedi düvele reklam edeceksin diye de şart yok.

yazmıyorsa işte bu en kötü olanı ki, insanların dini duygularını sömürmek oluyor bunun adı.

fakat bunun kadar kötü olanı da bilhassa bizim insanımız böyle bir mevzu vuku bulmamış olsa bile bunun alaya alınmasından hiç hoşlanmaz. espriyi gülmeyi güldürmeyi sever bizim insanımız ama; ahiret, mucize, bir takım dini hükümler gibi mevzuların esprisine yüz çevirir.

karısı için gayet doğal bir şey. veya eşi için mi diyelim?

herşey ismiyle müsemma olacak diye şart yoktur. şahsen ben öyle düşünsem o zaman misal ekşi sözlük’ün dört bir tarafında ekşi şeyler aramam gerekebilir. ne bileyim eskişehir’in neresi eski, bakırköy’ün neresi bakır demeliyim.

elif şafakın mahrem adlı romanında geçen karakter. her ismi geçtiğinde yazarın kısaltmadan uzun uzun telaffuz ettiği garip isimli adam. ilk okunduğunda şaşırtan sonra da o ismindeki her bir kelimenin hikayesi açıklanmasıyla "haa!" dedirten şahsiyet-i mutasavver.