confessions

enharista

- Yazar -

  1. toplam entry 1682
  2. takipçi 1
  3. puan 29731

sevgilinin avuclardan kayıp gitmesi

enharista
duygusal çöküntü anında ruhun büyük yara almasıdır.o kadar da kötü değildir mantıklı olmak gerekir, seven yanınızda olan değil midir? gittiyse büyük bir neden vardır, bu neden de aşılamayacak bir şeydir demek ki...
hiçbir duygu sevdiklerini ölüm döşeğinde görmek kadar acı vermez.her şeye alışıyoruz.

kızlık zarı diktirmek

enharista
sadece tesettürlü kızların değil, namusu bacak arasında arayan kişilerin baskısı yüzünden yönelinen yoldur, bu tıbbi literatür de alelade yapılmaz gizli yapan doktorlar vardır, türkiye olarak bu konuyu aşmış olsaydık bu sokakta bile konuşuluyor olsaydı, herkes kolayca fikir sahibi olmadan bilgi sahibiymiş gibi konuşabilirdi ,ki bilgiyi almak degil de işkembeden sallamak kolay olduğu için bunu yapanlar yine az olurdu gibime geliyor, herkes;
"aa ayşe hanım’ın kızı zarını diktirmiş, biz de gidip fantazi olsun diye diktirelim" şeklinde dialoglara girerlerdi.e o kadar gelişemediğimiz için zar diktirmek farklı geliyor, sanki sadece cinsel bir temasta bulununca kızlık zarı yırtılıyor.

anne terliği

enharista
iz bırakır gerek ruhsal gerek fiziksel olsun, izin envai çeşidini bünyesinde barındırır, hadi bunu anne alışkanlık haline getirdi diyelim; her attığında vuruyor ise anneyi okçuluk klubüne kazandırmak gerekir, böyle genç yeteneklere herkesin ihtiyacı var.

büyümek

enharista
tad almazsın bazen yediğin düdüklü şekerden, uçan balonların en uzağına bakamazsın, uçsuz bucaksız gökyüzünde korkutan bir şeyler vardır bilirsin, büyüyorsan eger düştüğünde her zaman yanında birilerinin olmayacağını itiraf edemezsin kendine...
kaybettiklerin gelir göz önüne tek tek film şeridi gibi en sevdiğini kaybettikten sonra, sinemaya gitmek istemezsin eskiden yaşadığın filmelerin şeridi zihninde tekrar canlanmasın diye, çocukken çok güldüysen sadece onlardan bir kaç parça kalır ceplerinde, kirlenen bir dünya da piyon olursun... ders çıkartırsan oyun senin olur...
çiçekler açar, dört mevsim bizim zamanımızda farklı yaşanırken dogal olayken, kendi bedeninde yaşarsın bütün doğal afetleri...

enharista

enharista
duygulu bir anına rast gelinmiştir nevrotik sayıklıyordur...

...

bunlardan çok ayrı olarak derin düşüncelere gark oldum, tarihimizde bir çok parti kapanmıştır, dört dörtlük yönetim şeklimiz cumhuriyet iken, biz mi bölündük? böldüler mi? kol kola yürüdüğümüz arkadaşlarımızla farklı düşünceleri paylaşıyorken yeri geldiğinde kardeşten daha fazla birbirimize sahip çıkıyorken, şimdi sevdiklerimizi ötekileştirecek miyiz?

düşüncelerini savunan arkadaşlarımıza saygı duymuyoruz diye mi fikir ayrılığına düşüyoruz, her şeyimiz aynı olsaydı ne öğrenebilirdik ki birbirimizden, kolunuzu oynatabiliyor ve parmaklarımızı hareket ettirebiliyorsak, elimizi özgürce açıp kapayabiliyorsak parmaklarımızın bile aynı boyda olmadığını adımız gibi biliyoruz demek ki..

elimize bir telefon ya da başka bir eşya alıp bir anda yere bıraktığımızda, yere düşen eşyalarımızın kırılma olasılığını yüzde ellidir, diyelim ki yere düştü ve parçalandı, suç bizim midir? yerçekiminin mi? çoğu zaman yerçekime ne kadar büyük sorumluluklar yüklüyoruz, yerçekiminde suç diyebiliyoruz... halbuki; yerçekimini biliyoruz ve elimizden çıktıktan sonra düşeceğini de biliyoruz... aynı dilimizden çıkanları bildiğimiz gibi...
13 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol