bu insan turunun tanimi; butun dunyada varligi tartismasiz, ’erkek egemen bir toplumun uyesi’ olmakla alakalidir...
bu basligin altinda incelenen butun kadinlar; dozu degismekle birlikte, (belki insan haklarinin iyi uygulandigi ulkelerde, biraz daha az hissederler bunu) sadece ’kadin olmaktan’ oturu, bir yigin birbirinin aynisi acmazlarla, karsi karsiya kalirlar...
temel hatlariyla kadinlarin sorunlari incelendiginde, dunyadaki butun kadinlarin kaderlerinin, cok sasirtici bir sekilde birbirine benzedigi gorulmektedir.
dünyada kadın olmak
genel olarak dunya da bir ayrımcılıktır gider. fakat hakikaten doga geregi bir fark vardir yani ayni kulvarlarda yarismak mumkun degildir once bunu kavrayabilmek arindan bir sistematik gelistirmekn onemlidir. kadin olmak zor degildir eger bir yerde kadin olmak zor ise iste orada kadinlar yucelebilir.
annelik, butun dunya kadinlari icin ortak, kutsal ayni zamanda zor bir zanaat seklidir.
daha hamilelik olayi baslar baslamaz, cocuguna endeksli bir yasam da baslamis olur onlar icin...
cocuk, dunyaya geldigi anda onunla cocuk arasindaki bag (gobek bagi)kesilir. oysa bu fiziksel bir kesme islemidir, bir omur boyu anne ile cocuk arasinda o gorunmez bag hep kalacaktir...
cocugunun cani yandiginda, onun da icinden bir seyler kopmasi hep bu yuzdendir... ve cocuk agladiginda annecigim annecigim diye aglamasi gene bu sebepledir.
o ateslendiginde basucunda bekleyen, ilk adimlarini atarken tanriya bu mucize icin aglayarak dua edendir anne.
okuldan ilk aferimi aldiginda, duydugu gurur annenin, kendini bir kral bir kralice gibi hissettiren gururdur ayni zamanda.
onu korur sarar sarmalar, hatta evde kazayla orasini burasini carpip yaralanmasini onlemek icin butun esyalarin koselerine kalin bandajlar bile yapistirir. sonra buyur cocuk, anne o zaman da disaridaki tehlikelerden endiselenir ve butun sehrin sokaklarini bandajlamak ister...
balkondan pencerelerden el sallar yavrusuna, onu gordugu son noktaya kadar.
bazen;- bu sefer de kalsin, almayayim ben idare ederim diyendir o , yavrusunun sevincine terkeder kendi ihtiyaclarini, cunku dunyada hic bir sey onun gulusu kadar mutlulugu kadar mutlu edemez bir anneyi...
bu boyle surer gider sonra allah omur verirse yavrusunun yavrulariyla devam eder analik yolculuguna...
dunyanin her yerinde boyledir bu meslek, anne her yerde annedir. afrikada da ayni kuzey ulkelerinde de ayni amerikada da ayni degismez bu surec.
butun anne olan kadinlar icin ayni kaderdir bir cocugun annesi olmak dunyanin her yerindeki kadinlara ayni gururu ve ayni zorluklari yasatir...cileli bir yolculuktur, ama sikayet etmezler bunun icin.
ve gururla omuzlarinda tasirlar bu agir sorumlulugu, tum dunyadaki kadinlar...
daha hamilelik olayi baslar baslamaz, cocuguna endeksli bir yasam da baslamis olur onlar icin...
cocuk, dunyaya geldigi anda onunla cocuk arasindaki bag (gobek bagi)kesilir. oysa bu fiziksel bir kesme islemidir, bir omur boyu anne ile cocuk arasinda o gorunmez bag hep kalacaktir...
cocugunun cani yandiginda, onun da icinden bir seyler kopmasi hep bu yuzdendir... ve cocuk agladiginda annecigim annecigim diye aglamasi gene bu sebepledir.
o ateslendiginde basucunda bekleyen, ilk adimlarini atarken tanriya bu mucize icin aglayarak dua edendir anne.
okuldan ilk aferimi aldiginda, duydugu gurur annenin, kendini bir kral bir kralice gibi hissettiren gururdur ayni zamanda.
onu korur sarar sarmalar, hatta evde kazayla orasini burasini carpip yaralanmasini onlemek icin butun esyalarin koselerine kalin bandajlar bile yapistirir. sonra buyur cocuk, anne o zaman da disaridaki tehlikelerden endiselenir ve butun sehrin sokaklarini bandajlamak ister...
balkondan pencerelerden el sallar yavrusuna, onu gordugu son noktaya kadar.
bazen;- bu sefer de kalsin, almayayim ben idare ederim diyendir o , yavrusunun sevincine terkeder kendi ihtiyaclarini, cunku dunyada hic bir sey onun gulusu kadar mutlulugu kadar mutlu edemez bir anneyi...
bu boyle surer gider sonra allah omur verirse yavrusunun yavrulariyla devam eder analik yolculuguna...
dunyanin her yerinde boyledir bu meslek, anne her yerde annedir. afrikada da ayni kuzey ulkelerinde de ayni amerikada da ayni degismez bu surec.
butun anne olan kadinlar icin ayni kaderdir bir cocugun annesi olmak dunyanin her yerindeki kadinlara ayni gururu ve ayni zorluklari yasatir...cileli bir yolculuktur, ama sikayet etmezler bunun icin.
ve gururla omuzlarinda tasirlar bu agir sorumlulugu, tum dunyadaki kadinlar...
marsta kadın olmakla aynıdır, marsta kadın var mıdır ayrı bi konudur.
dünya kadınlar gününe iştirak edebilirsiniz demektir.
(bkz: evde kedi dışarıda aslan)
kadınım ben...
bir kaya. koptum beni tutan yukarıdaki kayalardan. rüzgar yaptı, fırtına yaptı. koptum düştüm bir yere. koptuğum kocaman kaya bana yukarıdan bakıyor sadece...yanıma gelemiyor. yalnızım. kimi zaman insanların üzerimde oturup denizi seyrettiği, kimi zaman yorulup dinlendiği, savunmasız bir kaya.
martılar yok, burası ıssız. kuşlar ara sıra uğrayıp gidiyor. gece dolunayın bile terkettiği zamanlarda yapayalnızım. fırtınalar sürüklüyor, birgün düşüp parçalanacağım, bu sefer kurtuluşum yok diye üzülüyor, korkuyorum.
kadınım...dimdik ayakta bir kayayım. benden de yarın öbürgün minik kayalar uçup gidecek aşağılara. aldanıyorlar dimdik görünmeme, güçlüyüm sanıyorlar. ama her rüzgar üzerimden bir sürü şey alıp götürüyor. üzerimde kimi zaman düşen taşlardan çatlaklar oluşuyor ama yılmıyorum. her defasında rüzgarın getirdiği kumlardan yeni yamalar yapıyorum duygularıma.
ben kadınım. havada da, karada da, suda da...
dünyada da...
korkuyorum karanlığımdan, her kadın gibi ama kayayım işte. her devirden farksız, aydınlığımı, her yanıma destek olacak, boranlarda, fırtınalarda beni tutacak ve karanlık gecede "yanındayım korkma" diyecek kayamı arıyorum hep. tüm tutarsızlığım, tüm çelişkilerimle...
taş devrinden bu yana...
bir kaya. koptum beni tutan yukarıdaki kayalardan. rüzgar yaptı, fırtına yaptı. koptum düştüm bir yere. koptuğum kocaman kaya bana yukarıdan bakıyor sadece...yanıma gelemiyor. yalnızım. kimi zaman insanların üzerimde oturup denizi seyrettiği, kimi zaman yorulup dinlendiği, savunmasız bir kaya.
martılar yok, burası ıssız. kuşlar ara sıra uğrayıp gidiyor. gece dolunayın bile terkettiği zamanlarda yapayalnızım. fırtınalar sürüklüyor, birgün düşüp parçalanacağım, bu sefer kurtuluşum yok diye üzülüyor, korkuyorum.
kadınım...dimdik ayakta bir kayayım. benden de yarın öbürgün minik kayalar uçup gidecek aşağılara. aldanıyorlar dimdik görünmeme, güçlüyüm sanıyorlar. ama her rüzgar üzerimden bir sürü şey alıp götürüyor. üzerimde kimi zaman düşen taşlardan çatlaklar oluşuyor ama yılmıyorum. her defasında rüzgarın getirdiği kumlardan yeni yamalar yapıyorum duygularıma.
ben kadınım. havada da, karada da, suda da...
dünyada da...
korkuyorum karanlığımdan, her kadın gibi ama kayayım işte. her devirden farksız, aydınlığımı, her yanıma destek olacak, boranlarda, fırtınalarda beni tutacak ve karanlık gecede "yanındayım korkma" diyecek kayamı arıyorum hep. tüm tutarsızlığım, tüm çelişkilerimle...
taş devrinden bu yana...
marsta erkek olmak gibi bir sey.sanirim.
platonda çorap söküğü olmakla eşdeğer olan durum.
uzayda astronot olmak gibi bir şeydir.uçtuğunuzu zannettiğiniz anda birden yere çakılabilirsiniz.
sonra denizde balık olmak gibi bir şeydir.dilediğiniz özgürlükte okyanuslara akabileceğinizi zannederken yakalanıverirsiniz alımlı bir yeme.
o değil de bir de insan olmak var.olabilirseniz ne ala,üzüm üzüme baka baka kararır ya,güya dünya da insanlar yaşıyor,insan olmayan ama fiziksel özelliklerinden dolayı insana benzeyen mahlukatlara çekmeyin siz dünyada kadınsanız.
uçtuğunuzu zannettiğinizde yere çakılışlara alışın yavaştan.
özgürlüğü de boşverin,dünyada zor her şey.
matark a gidin.dilediğiniz gibi olun kadın.matark ı götten uydurdum ben.orda mutluyum.uydurun bir tane gezegen siz de.tamam bitti dağılın şimdi.
sonra denizde balık olmak gibi bir şeydir.dilediğiniz özgürlükte okyanuslara akabileceğinizi zannederken yakalanıverirsiniz alımlı bir yeme.
o değil de bir de insan olmak var.olabilirseniz ne ala,üzüm üzüme baka baka kararır ya,güya dünya da insanlar yaşıyor,insan olmayan ama fiziksel özelliklerinden dolayı insana benzeyen mahlukatlara çekmeyin siz dünyada kadınsanız.
uçtuğunuzu zannettiğinizde yere çakılışlara alışın yavaştan.
özgürlüğü de boşverin,dünyada zor her şey.
matark a gidin.dilediğiniz gibi olun kadın.matark ı götten uydurdum ben.orda mutluyum.uydurun bir tane gezegen siz de.tamam bitti dağılın şimdi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?