confessions

ederleziavela

- Yazar -

  1. toplam entry 790
  2. takipçi 1
  3. puan 54749

türkiye de her sene yapılan asfalt çalışmaları

ederleziavela
artık ıyıden ıyıye " oaghh ", " obarak ", " tubarak" * gibi cesitlı ses efektleri cıkarmama sebep olan hadise.

bilindigi uzere bir arac yolunun temeli asfalttan olusur.nedir asvalt ? rafırnerilerde petrol ayrıstırılır ve altta kalan sert katı katman bıldıgınız asvalttır.

gelelım belediyelerin turkiye’deki asfalt fetisizmine.

insana artık illallah dedırtır hale geldi bu calısmalar.trafıgın pıc olmasınamı yanarsınız, gerekli uyarı levhalarının ya da ıkaz lambalarının olmayısı nedenı ıle olusan kazalaramı..

(bkz: iki ucu boklu degnek)

teknolojı o kadar gelisti ki artık, asvaltın bile kalitelisi ya da cesitlendirilmisi kısaca alternatıfleri var.

(bkz: emilsiyon asfalt)
(bkz: sıvı petrol asfaltları)
(bkz: okside asfalt)
(bkz: katbek asfaltlar )
(bkz: jeosentetik asfalt )

gibi cesitli asfalt turleri mevcut.

sagolsun nedendır bılınmez turkiye’de her sene suregelen hummalı bır asfalt calısması olur.her sene onarılan yer tekrar onarılır ve bu boyle yılan hıkayesı gıbı uzar gıder.sanırım bu durum buyuk sehir calısıyor sloganının nasıl olustugunu betimliyor olsa gerek, zira buyuk sehır calısıyor yerıne, buyuk sehır surekli asfalt yapıyor olarak degıstırılse cok daha dogru olur kanaatındeyım.

ulan hava alanlarında bulunan pıstlerde asfalt, karayolu da asfalt.gelin gorun kı havaalanında mevcut olan pıstler her sene kontrol edılselerde pek fazla onarım yapılmamaktadır.cunku adamlar bır kereye mahsus paraya kıyıp 10 sene sorunsuz halde kullanabıleceklerı asfalt insa edebılıyorlar.

e beledıyelerımızın neyı eksık dıye sormadan edemıyor ınsan .neymıs efendım alt yapı yuzundenmıs,kanalızasyon yuzundenmıs, zemının yumusak olmasındanmıs gıbı cesıtlı bahaneler uretılebılır.

sen yap bakalım jeosentetık asfalt, bak bakalım zemının yumusak olmasını ıplıyor mu ?

ınanın turkiye’de belediye sıfatını duydugumda ılk aklıma gelen asfalt ve kaldırım gıbı hedeler oluyor.

hep boburlenıyoruz ya, kadınlara secme ve secılme hakkını dunya da ılk bız tanıdık, got yıkamayı ve banyo yapmayı dunyaya bız asıladık dıye.ama elin oglu avrupada bır asfalt yapıyor 5 sene daha ugrasmıyor.

galatasaray gıbı bır milletız yahu.sureklı gecmısımızle yasıyoruz, en ufak bır global atısmada, yok bız dunyaya got yıkamayı ogrettık, yok bız dunyaya ınsanlıgı ogrettık, yok kadına verılmesı gereken onemı asıladık vs vs. cimbom da boyle, her sene bız uefa sampıyonuyuz, bız super kupa sampıyonuyuz dıye avutur durur kendını.elın oglu 55.000 kısılık stadı cakıverır kadıkoy’un gobegıne " bız daha ıyısını yapana kadar en ıyısı budur " diye bır de tasak gecer ama galatasaray hala, bızım kupamız var falan filan der.

ulan her sene yapılan bu hummalı calısma, emek, personel, arac, gerec, zaman ve malzeme gıbı oldukca malıyetlı giderler dusunuldugunde ortaya mantıgın almadıgı bır dangalaklık seremonısı cıkıyor.neden pekı en kalıtelısı yapılıp beledıyelerın bu odeneklerı ya da personelın bu ıs gucu baska konulara aksettırılmıyor.

e tabı calısan beledıye gorunumu sıyasette cok onemlıdır.bugun kımı ankaralı ya da ıstanbullu ya sorsanız melih gokcek ve rte bu alanda cıgır acmıs kısılıklerdır.

evladım deme oyle rte beledıye baskanı olmadan once su evın sokagına asfalt mı doktuler gıbı kelamları az cok hatırlar gıbıyım. sankı bu durumdan bır zorunlulukmus gıbı bahsetmezler mı uyuz olurdum.

ulan bır boku yapıyorsunuz barı tam yapın.gıdın en kalıtelı urunu kullanın ve bu calısmaları yaparken, gereklı onlemlerı alın kı her sene bu yol calısmaları yuzunden trafık kazalarına sebebıyet vermeyın.

(bkz: ibnesiniz oglum hepiniz)

şahin k

ederleziavela
youtube’da bır vıdeosunu ızledıgım sahsıyet.

yasananlar su sekildedir.

sahin baba ve ortalama 90 kg lık 3 adet hatun plajda sere serpe uzanmıslardır. film konulu olacak ya, dogal olarak denıze gırmelerı gerekıyor.

bu 90 ceker hatunlar kosarak denıze atlıyorlar, daha dogrusu denızı tasırıyorlar.bu elemanda "maxımus" edası ve heybetı ıle hanımlara ıstırak etmek ıcın suya gırmektedır.hatunlardan bırı sahın babaya su atar ama kedı refleksı ıle sudan cıkan sahın baba kadına kaya parcası atar.cıdden kaya attı, hanı es kaza hatuna denk gelse fılm yarıda kalır.

sonrası daha enteresan.

cadırı dıken sahın baba, taslık bır alana battanıyelerı serer ve kadınların uzanmasını ıster.battanıyenın uzerıne uzanmaya calısan bır kadına su kelamı soylemıstr.

(bkz: dikkat et gözelim amına tas batar sonra)

(bkz: yerlerdeyiz)

edit: bahsettıgım konu ıle ılgılı lınk...

http://tinyurl.com/2kjpwk

le concile de pierre

ederleziavela
guillaume nicloux yonettigi monica bellucci ve catherine deneuve gibi buyuk oyuncuların oynadıgır bir film.

kitabı okumussanız eger sakın filmi seyrederek kitabı pic etmeyiniz.bir film ancak bu kadar boktan cevirilir.kitap inanılmaz surukleyici ve gerilim doludur lakin aynı basarıyı filme yansıtamamıslar.

ama yinede monica bellucci’in memelerini ve kısa sac kesimini gormek istiyorsanız seyrediniz.

ped almaya gönderilen erkek çocuğun dramı

ederleziavela
kucuk emrah filmlerine tas cıkarabilecek kalite de ya da en iyi drama odulu alabilecek kapasiteye sahip utopik senaryo.

bircok erkek cocugun a nightmare on elm street’idir.tabi buradaki sokak, ev ile eczane arasında katedilen sokaktır.

gerci bu bokun henuz ne ise yaradıgını bilmeyen cocuklar icin, sorun teskil etmeyen bir hadisedir.

fakat ademoglu meraklıdır.ogrenmeye meyillidir.

nedendir bilinmez, kucuk erkek cocukları bu yaslarda kadınlar ile ilgili bırcok konuda pek utangac olurlar.oyle ki yıllarca eczane ile ev arasında mekik dokumanın faydasını gel zaman git zaman ogrenilirler.

dogal olarak ihtiyac sahibi olan anne ya da yasca buyuk ablaya ped’in ne ise yaradıgı sorulur.onceleri ne oldugu hakkında pek bilgi verilmez zira ped’in ne ise yaradıgını ogrenen cocugun bir daha asla eczaneye bu is icin gitmeyecegi bilinir.lakin bu durumu pek tasa yapmayan ebeveynlerde duruma pek aldırıs etmeden cocugu bilgilendirir.

abla "eki eki" efekti esliginde pek acıklayıcı bilgi veremese de acık sozlu, pek agzının ayarı olmayan anne direkt " am bezi " der.

evet zor surec artık baslamıstır.bayan eczacının neden size guldugu de boylece su yuzune cıkmıstır.

annenın ya da ablanın olası rahatsızlanmalarında mecburen is basa duser.kıvıramaz, yırtamazsınız zira isin ucunda aile esrafının saglıgı vardır.daha dogrusu bu bir gerekcedır aksi takdirde konu eli masalı babaya iletilir.

artık gule oynaya ev ile eczane arasında katettıgınız yol gercekten elm sokagı gıbı gorunmektedır.hele hele eczanenın kapısına melul melul bakarak her an freddy babanın cıkacagını dusunursunuz.

ya allah, iman gucu, muslumanın kılıcı keskındır mantıgı ile girilen eczaneden kırmızı sarap gibi cıkarsınız.es kaza ped seffaf bir posete konulmussa siki tuttugunuz an bu andır.

olaylar gelisir.

piano piano bacaksiz

ederleziavela
1992 yapımı bir tunc basaran filmi.

kanımca seyrettigim en baba donem filmlerinden birisidir.

1940 yılında bır konakta yasanan ailenın iliskileri,sevınclerı, mutlulukları ve mutsuzlukları kucuk bir cocugun gozunden aksettirilmistir.sanırım bu film tunc basaran’a istanbul film festivalinde en iyi yonetmen odulunu kazandırmıstır.


billy elliot

ederleziavela
billy elliot annesini yeni kaybetmis, tum evin yukunu sırtlayan madenci bir babanın ogludur.

bir tarafta madencilerin hayatta kalabilme savası, bır tarafta billy’nin dansa olan tutkusu ve bir tarafta da margaret thatcher’lı muhafazakar ingiltere bu filmde oldukca guzel islenmistir.

80 li yılların ingiltere’sinde bale yapmak isteyen bir erkek cocuguna gay muamelesi yapılmaktadır.tabi bu daha cok varos semtlerde gecerli bir kuraldır.

babası billy’nin bir erkek olması adına onu boksa yazdırır fakat billy bir gun boks antremanı cıkısında tesadufen bale yapan kızları gormus ve ıcınde bulunan dans askı tetıklenmıstır.

her gun boks antremanına gıdıyorum yalanı ıle bale yapmaya baslamıstır.bunu ogrenen babası once bılly’e tepki gostermis fakat bılly’nın bale ogretmeni, bılly dekı yetenegı babasına anlatarak bır nebze yumusatmıs ve babasının onayını alarak bılly’i londra’da bulunan elıt bır okulun secmelerıne katılması ıcın ıkna etmıstır.

filmde benı en cok etkıleyen sahne, bılly’nın secmelerde yaptıgı figurler ve secım komıtesının bılly’e sordugu soru ve aldıkları cevap olmustur.

-billy neden dans etmeyi seviyorsun
-cunku dans ettıgım zaman uctugumu hissediyorum

türbanlı bayan kasiyer aranıyor

ederleziavela
insanları inanclarına ve kılık kıyafetlerıne gore sınıflandıran, bazı gerici yurdum ticarethane sahipleri tarafınca, ticarethanelerının camlarında bir fotomodel edası ile poz veren ilan cesiti.

tabi bunların gazate ilanları, sarı sayfalarda cicek acan cesitleri de mevcut.

ulan bır de bas bas bagırırlar bu ulkede ıbadet ozgurlugu yok, bu ulkede sınıf ayrımcılıgı yapılmakta, bu ulkede neden basortu ıle unıversıteye gıremıyoruz diye.

sanırım bu durum etki tepki olsa gerek.

muhafazakar bayan kasiyer

ederleziavela
bir erkegi potansiyel sapıkmıs gibi hissettiren, supermarket ve turevleri gibi alısveris merkezlerinde calısan, alınan urunun tuketıcıye satısını saglayan personel.

insanların secimleri kendını ilgilendirir ama verdiginiz paranın ustunu bu arkadaslardan almak olumdur.

oyle ki para uzatılır, fısın kesılmesı beklenır, alınan urunler torbaya yerlestırılır halı hazırda avucunuza acarak para ustunun verılmesını beklersınız lakın elınız ıle kasanın hemen yanında bulunan metal platform arasında gel gıt yasayan bu kasıyer kardesımız, parayı elınıze dokunmadan bırakabılecegı yerde ınadına yapar gibi metal platforma bırakır.

ulan tırnaklarınızı yedıgınız ıcın bozuk paraları o metal platformdan alabılmek ıcın 40 takla attıgınıza mı yanarsınız, yoksa kendınızı, cebınde nuri alco gazozu tasıyan bır bırey olarak hıssettıgınıze mı ?

(bkz: bunlar ilginc seyler serhat)

gay bardan hatun kaldırmak

ederleziavela
bir adet sehir efsanesi olmakla birlikte, bazı yurdum erkeklerı ya da cinsel tercihe gore hatun kisilerce soylenen, kuyruklu bır yalan olsa gerek.

-oglum gecen gay bardan hatun kaldırdım lan
-hadı lan erkut atma
-yemın edıyorum eve attım hatunu
-eee daha sonra
-travestı cıktı ıbne
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol