duracell

benimle ilgili mükemmel anıları olan kredi kartı ve bu kartın bankasıdır

kronolojik olarak:

kasım 2007- zorla kredi kartı başvurusu yaptırıyorlar
aralık 2007- kredi kartı başvurumdan ses seda çıkmayınca bankaya uğradığımda ikinci kez zorla başvuruya maruz kalıyorum
ocak 2008- kredi kartımın şifresi bana ulaşıyor kart piyasada yok
şubat 2008- kredi kartı da ulaşıyor ancak ben evde olmadığım, teyzem evde olduğu için ona verilmiyor. teyzemin "akşam gelecek" demesi üzerine değerli kurye evden ayrılıyor.
şubat 2008- bankayı arıyorum kurye kartı merkeze götürmüş (kurye merkezi kağıthane) ve üzerine "taşınmış" notu düşmüş. taşınmadığımı belirterek tekrar istiyorum. ancak en yakın banka şubesine getirilmesini istiyorum yine evde olmadığım bir zaman gelir düşüncesi ile
mart 2008- kartı istediğim bankaya gidiyorum, kart gelmemiş
mart 2008- nüfus cüzdanımı kaybediyorum
nisan 2008- kredi kartı gelmiş ancak kimliğim olmadığı için alamıyorum
nisan 2008- nüfus cüzdanıma kavuştuktan sonra bankaya gidiyorum, geri gönderilmiş
nisan 2008- tekrar bankaya istiyorum kartımı
mayıs 2008- kredi kartıma kavuşuyorum
temmuz 2008- kredi kartı ekstrelerim bana zamanında ulaşamadığı için e-mail ile ekstre talebinde bulunuyorum, ilk ekstre geliyor
ağustos 2008- temmuz ayının ekstresi e-postama ulaşamamış durumda. telefon açarak aktif olup olmadığını soruyorum, aktif deniyor. ancak gelmedi diyorum. yapacak bir şey yok diyorlar. o zaman manuel olarak e-postama o ayın ekstresinin gönderilmesini istiyorum. teknik desteğe bildirdiklerini ve yarım saat içinde geleceğini söylüyorlar.
ertesi gün- ekstre gelmediği için tekrar telefon açarak kalaylıyorum ve ekstre elime geçiyor.
bugün- yarın neler olacağını beklemedeyim.

güzelim ülkemde, kalaysız tencerede yenen yemekler ne yazık ki zehirliyor. kalaysız da bu kadar süründürüveriyor.

kitap adı olduğunu bir kenara bırakırsak

ergenekon’un sırlarından sonra olur mu olur diyebileceğimiz olaydır.

bu bir gereksinimdir, yapılması gerekir.

(bkz: muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsiniz)

galatasaray bayan basketbol takımının 11 yıl aralıksız şampiyon olmasından sonra aldığı unvan. (bu şampiyonluktan birkaç sene sonra küme düşme başarısı da göstermiştir)

teklif edilebilir

hoca- papaz efendi kıble bu tarafta, oraya dönme
papaz- ne fark eder
hoca- papaz efendi hengi duayla başlayalım
papaz- isanın şarap ayini duasıyla
hoca- naptın, islamiyette şarap günah
papaz- sus lan ben kıldırıyorum cumayı
tekrar papaz- haydi cemaat şimdi doğuya dönüyoruz, harika, başlıyoruz duaya;
ahali - niyet ettim cuma namazını kılmaya dönemedim kıbleye uydum papaza

namazdan sonra

papaz- tanrı sizi kutlasın cemaat

tam 1 sene sonrasında kapatma davasıyla yüz yüze bulunmaları bir nebze olsun haklılığını ispatlamıştır

sıcacık islam devleti dururken soğuk islam devleti olmayı isteyenlerin karşısına coca cola 1.5 lt gibi yeni bir seçenek olarak getirilmiş ve türkiyeye yakıştırılmış devlet modeli

(bkz: çocuğuna boyacılık yaptıran baba)

çirkin kız yoktur az rakı vardır
çirkin kız yoktur az bira vardır
çirkin kız yoktur az şarap vardır
çirklin kız yoktur az vodka vardır
tüm kızlar çirkindir
tüm çirkinler kızdır

sultan ibrahim’in hiç çocuğu olmuyorken otuz küsür yaşında bir cinci hocaya başvurarak kendini tedavi ettirdiği ve bu olaydan sonra 4 çocuğu olduğu

fazla önemseyen kişilerin bu dini saptırmak suretiyle orta halli inanan kişileri dinden soğutması

-takip ediliyorum
-kim takip ediyor
-jandarmalar
-niye
-bilmem
-teslim olsana
-olmam
-niye
-bilmem
-kim bu jandarmalar
-bilmem
-bi dakika ya burda jandarma olmaz ki!

(bkz: kızlar erkeklere güvenmeseydi deldirmezdi o zarı)

- ulan çok üşüdüm bu gece
- noldu lan
- bilgisayarı kapat tuşuna bastım yatmadan önce
- eee
- sonra monitörü kapattım
- eee
- ama windows açık kalmış, kıçımdan üşütmüşüm
- kafadan üşütmüşsün sen

düşmanlık değil, vatanperverliktir

1-sevgili günlük bu balbazar mıdır nedir hani sırtından sarmaşık çıkarıyor ya sinir oluyorum şu ipneye hep onu seçiyorlar

2-sevgili günlük hani şu pikaçu var ya elektrikliyo milleti sinir oluyorum ona

3-sevgili günlük şu charizart mıdır zurt mudur nedir ona da gıcık kaptım

4-sevgili günlük şu kötü niyetlilerin kedisi var ya meow, ona da sinir oldum

5-sevgili günlük bak doğru söyle sen de pokemonsan sana da sinir olacam

6-sevgili günlük ben bugün anladım ki ben bir pokemon değilmişim ama ne olduğumu bir türlü çözemedim

7- sevgili günlük, sonunda çözdüm ben hayvanmışım ama pokemonlarla aramızda ne fark var

8- sevgili günlük ben bugün çizgifilmde olduğumuzu anladım demek ki ben pokemonmuşum

9- sevgili günlük madem ki ben pokemonum benim niye adım yok???

(bkz: sizbizimçekosllovakyalılaştıramadıklarımızdanmısınızilesizbizimhalakahramanmaraşlılaştıramadıklarımızdanmısınızarasındakifarklar)

tanrının buyruklarını fazlasıyla (cehenneme gitme korkusuyla) yaparak işi eline yüzüne bulaştıran şahıslardır

sigara içme günah
içki içme günah
çişe gitme günah
yalın ayak dolaşma günah
ayakkabı giyme günah
yemek yeme günah
hede günah
hödö günah

şeklinde insanları da hizaya getirmeye çalışan kişiliklerdir. belki de başkasının bacağından asılacağını sanan mübarek olsaıca kişilerdir.

gözler tavana eller surata bakar. surat iki karış ve dudaklar kıpırdamaktadır. renk yavruağzından pembeye oradan da mora dönüşmek üzere renk değiştirmekte ve zaten kudumsuz, boşboğaz, azymaz bir arkadaşını ortama soktuğundan ötürü pişmanlığı yüzünden okunabilen ama bunu zaten vurdumduymaz olan arkadaş anlamamakta ısrar etmektedir.

bu esnada ortama arkadaşı sayesinde giren eleman; eğlenir mutludur ve ağzından çıkanı kulağı duymaz şekildedir

ortamdaki öteki elemanlar; ne saçmalıyor lan bu ünlemini belli etmemeye çalışmakta ama başaramamaktadır. yine de acemi oğlanın hevesini kırmamak için tebessüme devam etmektedir