isigin yalniz sizi aydinlatmasidir yalnizlik. perdelerin size kapali, havanin size soguk, ucurumlarin size yuksek olmasidir. sizin hayatta oldugunuzdan sadece kendinizin haberdar olmasidir. mutlu oldugunda kendinize sarilmak, uzuldugunuzde aglayamamaktir. saatin size durmasi, havanin size bozmasi, cicegin size solmasidir. olumden tek farki sizin icin uzulen olmamasidir. nihayetinde olum yalnizlik kadar yalniz birakmaz insani. yalnizlik daha beter bir acidir. ne sigaranizi yakacak biri vardir, ne de olmemenizi dileyen.
yalnızlık
"yapayalniz"lik kotudur,tamam,ama kafa sisiren insan kalabaliginin icinde abuk subuk muhabbetlere katilmak zorunda kalmaktan daha iyidir...bazen yalnizlik ozlenir,hasretle yalniz kalinacak bir an beklenir...bir turlu gelmez,insan icinden kufreder,gider,yatar,uyur...
tek basina saklambac,bazen yanliz kalmak istersin klamazsin bazen kacarsin yalnizliktan ama mahkum olursun,insan yalnizdir ozunde,yalniz dogar yalniz olur,bana kim diyebilir ki ben herseyimi anlatacak kadar seffafim icim disim bir kendine bile itiraf edemedigin sirlarin ,dusuncelerin varken, yalnizlik ve alkol kardestir,yalnizlik paylasilmaz paylasilsa yalnizlik olmaz der ozdemir asaf yuregine eyvallah.
allaha mahsus oldugu her daim savunulan ve fakat insanlarin da bir turlu icerisinde kurtulamadiklari kimsesizlik.
yalnizlik basligi altinda yazilanlari okumaktir
"every living creature on this planet dies alone" repligi aslinda ne kdr yalniz oldugumuzu anlatir.
cevrede kimsenin olmamasi degil de, bir suru insan varken, onlar sizi sevip dusunurken kendinizi yalniz hissetmek en kotusu heralde. icinizde bir ton firtina kopar. anlatmayi paylasmayi denersiniz, defalarca yaparsiniz bunu. ama anlamazlar... anliyorum diyen de anlamaz aslinda. anlayamaz cunku. bir sure sonra anlatmamak paylasmamak olur tercihiniz. en azindan bosuna yormuyorum kendimi anlatmaya calismakla dersiniz. bunlarin sebebini ararsiniz, keske herkes gibi olabilseydim dersiniz ama olmaz iste. sonra dersiniz nasil olsa yalniz dogdum, yalniz olecegim, yalniz yasarim cok da koymaz bana...
herkesin birbiriyle sohbet ettigi hinca hic dolu bir gemide tek basiniza seyahat etmek.
bazen kişinin kendi tercihi olmakla beraber çogu zaman mecburiyettir.."her insan kendi olmasi karşiliginda topluma bir bedel öder. az ya da çok ama mutlaka bir bedel. kimse bedelsiz kendi olamaz. bu bedel çogu kez yalnizliktir" demiş murathan mungan..agır bir bedeldir ödenmesi en zor olanlardan..ben kendime yetiyorum kimseye ihtiyacım yok türünden güç gösterisi yapmaya çalışan ama içten içe " beni yalnız bırakmayın,kalabalıklarda olmak istiyorum" manasını dibinde barındıran cümeleler kurulup,az da olsa bünye avutulmaya çalışır..kendi bile söylerken inanmadıgı bu sözlerle bir de başkalarını kandırmaya çalışır kişi..
aslında acizligin farkına varılması için en iyi fırsattır..gece olunca sabah olsun diye,sabah olunca gün bitsin diye beklenir..artık zaman bir an önce harcanması gereken,ceplerde agırlık yapan bozuk paralar gibidir..başka şeylerle kapatılmaya çalışır çogu zaman..kitaba,müziğe vurursun kendini..okudugun her iç acıtan satırda kitabı gözünden damlalar ıslatır,her ritm, her keman sesi bir darbe daha gibidir savunmasız sargı bezleriyle onarmaya çalıştıgın kalbine...mutsuz uyanırsın,kötü bir kabus oldugunu düşünmek istersin herşeyin..bir sabah uyandıgında herşey farklı olsun diye beklersin nafile.
yine de başın dik yürürsün sahilde.. tek başına taş sektirirken adeta etrafa "bakın ben böyle de güçlüyüm bakın size ihtiyacım yok" demeye çalışırsın bogazında dügümlenmiş aglamaklı sesinle..
haklı bir gururu vardır yalnızlıgın her bünye kaldırmaz,güç ister,yürek ister,göz yaşı ister,sonu ne zaman gelecegi bilinmeyen hüzünlü akşamlar ister..
sonunda kimi deli olur,kimi veli...
sezen aksu güzel bir şarkıyla tercüman olmuştur cümleye dökemedigimiz duygularımıza:
"yalnızlıgım yollarıma pusu kurmuş beklemekte,acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette,bekliyorum ,bekliyorum, bekliyorum,hadi gelin üstüme korkmuyorum"
korkmuyorum...
aslında acizligin farkına varılması için en iyi fırsattır..gece olunca sabah olsun diye,sabah olunca gün bitsin diye beklenir..artık zaman bir an önce harcanması gereken,ceplerde agırlık yapan bozuk paralar gibidir..başka şeylerle kapatılmaya çalışır çogu zaman..kitaba,müziğe vurursun kendini..okudugun her iç acıtan satırda kitabı gözünden damlalar ıslatır,her ritm, her keman sesi bir darbe daha gibidir savunmasız sargı bezleriyle onarmaya çalıştıgın kalbine...mutsuz uyanırsın,kötü bir kabus oldugunu düşünmek istersin herşeyin..bir sabah uyandıgında herşey farklı olsun diye beklersin nafile.
yine de başın dik yürürsün sahilde.. tek başına taş sektirirken adeta etrafa "bakın ben böyle de güçlüyüm bakın size ihtiyacım yok" demeye çalışırsın bogazında dügümlenmiş aglamaklı sesinle..
haklı bir gururu vardır yalnızlıgın her bünye kaldırmaz,güç ister,yürek ister,göz yaşı ister,sonu ne zaman gelecegi bilinmeyen hüzünlü akşamlar ister..
sonunda kimi deli olur,kimi veli...
sezen aksu güzel bir şarkıyla tercüman olmuştur cümleye dökemedigimiz duygularımıza:
"yalnızlıgım yollarıma pusu kurmuş beklemekte,acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette,bekliyorum ,bekliyorum, bekliyorum,hadi gelin üstüme korkmuyorum"
korkmuyorum...
(bkz: yalnızlık türküsü)
içinin odalarının seste yankı yapacak kadar boş olması durumudur.ne anlatacak heves bırakır ne yaşayacak..."tercih değilde zorunluluksa kötüdür" derlerdi hatırlıyorum...
bunun suyunu sürekli içmek ve tükürmek isterim böylece yeniden dogmak ve tekrar gülümsemek
ben en büyük baglılıkta en büyük yalnızlığı gördüm!
demedi mi yazarher büyük ask büyük ölmek ister
bir sey daha ekleyim onun ölümü için yalnız olması bir gerektir,ne ironiktir ki bazen ise bir sonuç...
ben en büyük baglılıkta en büyük yalnızlığı gördüm!
demedi mi yazarher büyük ask büyük ölmek ister
bir sey daha ekleyim onun ölümü için yalnız olması bir gerektir,ne ironiktir ki bazen ise bir sonuç...
büyük bir kentteki "kimliksizlik".
alkol eşliğinde leziz olabilen bir kavram.
hiç kimsenin yanıda kendinle olmak...
"yanlizlik" şeklinde "yalnış" yazımlara maruz kalan insana dair bir "okul"...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?