yalnızlık
paylaşılmaz...
yalnızlık, etrafınızdaki varolan dost birimi ile ölçülmez.yalnızlık, aynı anda içinizde sadece bir yüreğin atmasıdır.o artık olmasa bile gözlerinizin onu hergece masum masum süzmesidir.beyin hücrelerinizin tek başınıza kaldığınızda onu düşünmek için ayrı bir efor sarfetmesidir.iki yüreğin tekrar bir olması için aşık kişinin oluşturmaya çalıştığı ve her gece kafa patlattığı telepatik manyaklıktır.
yalnızlık özgürlük, özgürlükte yalnızlıktır.
(bkz: yalnızlığa alışmalı)
insanoğlu herdaim yalnızdır zaten.yalnız doğar ve yalnız ölürler.çevresindeki insanlar sadece kalabalıktır yalnızlık ise içlerindedir.
bütün bir haziran evin önünde
akasyanın dallarını eğerken rüzgar
ipeğe kırmızı bir gül işlerdi
kulağı ıssız ve tozlu yollarda
yoksulluğun kedileri kapıyı
bir yaz boyu her gece tırmaladı
sırtının teline mavi bir horoz düşü
dokunmadan uykuya varamazdı
uzak denizlerden atlar geçerdi
bulutlar güze yakın gözlerinden
bekledi ölümün beyaz elinde
solgun bir gül oluncaya kadar
akasyanın dallarını eğerken rüzgar
ipeğe kırmızı bir gül işlerdi
kulağı ıssız ve tozlu yollarda
yoksulluğun kedileri kapıyı
bir yaz boyu her gece tırmaladı
sırtının teline mavi bir horoz düşü
dokunmadan uykuya varamazdı
uzak denizlerden atlar geçerdi
bulutlar güze yakın gözlerinden
bekledi ölümün beyaz elinde
solgun bir gül oluncaya kadar
gelişmiş şehirlerdeki çağımız insanının ortak sorunu.
bazen kaçarak kucaklamak istediğim bazen tiril tirik korktuğum ikilem,yalnız kadlğında kendini dinlemeye başlıyorsun irdelemye düşünmeye daha da yalnız kaldığında sorguluyorsun bunalıyorsun kendini sevmemeye başlıyorsun iki ucu boklu değnek,paylaşılamıyor,kanda ki promille hafifliyor.
(bkz: ben böyle yalnizlik görmedim)
buz isimli grubun güzel bir şarkısı
gulben ergenin sarkisi.
koyar adama..
seyrettikçe bulanıklaşıyor dimağımda hayat.öyle bir kalabalıktı ki benimki; yaşadıklarım yaşayacaklarım çığlık çığlığa... derken aniden bir sessizlik vuku buluyor evrende.gözlerimi kapatıyorum. kendimden geriye ne varsa bırakarak cıkıyorum yola.kendimi bile bırakmak istemiştim... çehremi unutmak, anları unutmak... ucu sonu görünmeyen bir yol benimki; yalnızlığa doğru. sonunda ne olur kestiremiyorum.hayatım ellerimin arasından kayıyor mu yoksa ilk defa ellerimin arasında mı ayırt edemiyorum... gidiyorum... yalnızlığa; ona dostluk etmeye doğru...
istisnasiz herkesin, aslında her zaman hissettigi duygu.
yeri geldiinde düz duvarlara tırmandıracak kadar akla zarar bişey.
allah kimseye vermesin.
allah kimseye vermesin.
(bkz: olur öyle)
acı verdiği halde bazen ozellikle hissedilmek istenen acayip kavram..
her şeyi karanlık gormek, ardı ardına sigara tüketmek..
en ufak şeyde gözlerin dolması, müzikle avunmaya çalışmak, ya da avunmak değil, daha da dibe çökmek için uğraşmak..
her şeyi karanlık gormek, ardı ardına sigara tüketmek..
en ufak şeyde gözlerin dolması, müzikle avunmaya çalışmak, ya da avunmak değil, daha da dibe çökmek için uğraşmak..
"daha birileri bir yerlerde yaralardan söz ediyor; sonra binlerce ses o bir sesin üstüne, belki de yüzbinlerce...ama kime anlatılır ki yara, orada yara olarak yalnız.
yarayı anlatan, anlatırken;
yara ise orada yara olarak yalnız.
destan ve yalnızdır hayat kırılası ellerim
herkes kendine göre bir yalnızlıktır..."
yarayı anlatan, anlatırken;
yara ise orada yara olarak yalnız.
destan ve yalnızdır hayat kırılası ellerim
herkes kendine göre bir yalnızlıktır..."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?