üniversitede türban serbestisi

sürekli yayagarası yapıldığı şekliyle özgürlükle,insan hakları ile dine saygı ile alakası yoktur.
devletin her dine eşit durmak zorunda olması ile alakası vardır.
şimdi müslüman olan inancım gereği der girer türbanla,
e bunun mezhebi var...
öbürü ben de müslümanım ama ben kara çarşaflıyım beni de böyle alın derse, almak zorunda kalırsın.
öbürü ben budistim yalın ayak,bir tek turuncu çarşafla girecem derse onu da almak zorunda kalırsın.
öbürü ben museviyim der kafasında kippayla,belinde sallanan beyaz kemeriyle, uzun favorileriyle girmek ister.onu da almak zorundasın.
öbürü de ben mormon dinine inanıyorum çıplak girecem dinim bunu emrediyor derse ne yapacaksın?
inanca saygı sadece müslümanlara mahsus mu?
herkesin inancı eşit saygıyı hakeder.hrıstiyanına da,musevisine de,budistine de,mormonuna da eşit davranmak zorundasın.
adaletli devlet olmak,insan olmak bunu gerektirir.
amaç gözleri alıştırıp şeriatı getirmekse orasını ben bilmem artık !

basortusu turban basbagi veya adi her neyse..bu paranoyak yaklasimlar, seriat, irtica atiflari, demokrasi cigliklarinin koridorlarinda yankilanan universitelerle tezada dusmekten baska bir goruntu arzetmiyor...

"sen zaten basortunle okuyup doktor olsan da erkekleri muayene etmezsin, savci olsan erkeklerle calismassin..senin neyine gerek okumak git evinde otur" mu diyelim bunlara..hadi onlar yerine karar verelim ve evlenecekleri erkekleri de secelim..

bu yasaklarla hem basortusu inancini reddediyoruz hemde "oku" emrine tabi olmaktan ali koyuyoruz bu gencleri..

"oku" diyor ilk inen ayet...seriat demiyor veya cihad veya irtica..bunu bilen nitelikli bir inananin -- onune iki secenek sunuyoruz; ya basini acip egitimine devam edecek yada son verecek..egitimini sonlandirmalarinin bu ulkeye ne gibi bir getirisi olacagini izah eden edebilen beri gelsin..

bu gencler bu ulkenin ruhuna fatiha okumak icin degil, bu gencler milletin canina okumak icin de degil bu gencler yalniz ve yalniz ulkelerine hayirli evlat olabilmek adina okuyorlar..bunlarin onune tas koymak devletin onune tas koymaktir...

adama demezler mi milletin saciyla basiyla oynayip bunlarla ugrasacagina once universitelerine ceki duzen ver..el ezher’i begenme..ama ilk 500’e gireme..yapilan yayinlarin cogu calinti olsun..

alin bir paranoyada benden..bu basarisizliklari manipule etmek icin ugrasiyor olmayasinlar..

basortusu bir simge artik..ateistiyle, deistiyle, sosyalistiyle, milliyetcisiyle universitelerde inanc ve gorusleri yuzunden haksizliga maruz kalan tum -izm ve -ci lerin takipcilerinin mesru mucadelelerinin simgesidir..

ayrica; #653631

demokratik rejimlerin en büyük tehditi kadınlarlar olmalı ki çoğunluğu erkeklerden oluşan parlamento ve hukuk sistemimiz bu yasağı onlar üzerinde uygulamakta.
demokrasiyi asıl zedeleyen zamanında kurulan ikna odalarıdır mesela. öğrenmenin koşulsuz eşit olması gereken demokraside baş örtmesinden naşi okula giremeyen kızlarımız bir tarafta, kardelen projeleri başka bir tarafta.
çelişkilerle dolu bir ülkeyiz. kendi oturduğumuz ağacı kesiyoruz.
asıl örtü yasakçı beyinlerde. din adına yobazlık neyse laiklik adına yapılmış yasaklamalar da yobazlıktır.
demokrasi, toplumun emniyeti ve huzurunu kaçırmadığı sürece hiçbir kişisel tercihe set vurmamaktır.
üniversiteler ilim üretir ve çok sesli, çok görüşlü bir ortam tekdüze bir düşünce topluluğundan daha üretkendir.
kızlara uygulanan bu yasak, geleceğin annelerini cehalete sürüklemektir aynı zamanda.
eğer bu kızlar başörttüklerinden ötürü gayri medeni veya cahil, yobazlarsa bu ancak eğitimle düzeltilir. başka bir çelişki de burda.
bugün yasak olduğu halde sakallı okula girebilen erkekler olduğunu düşünürsek, bu ülke ciddi anlamda kadın düşmanıdır da.

içimdeki 6 ses nasıl tartışıyor bu konuyu buyrun bir göz atın:

optimist yazar: muhafazakar erkekler nasıl okuyorsa artık muhafazakar kızlarımıza da okuma şansını sağlayacak olan serbestisidir. bir nevi eşitliğe giden önemli bir adımdır.

laik yazar: siyasal simgedir, türkiye laik bir ülkedir, bu girişimin üniversitelerde kalmayacağı aşikardır. asla olmamalıdır.

tahamülsüz yazar: belki aynı düşüncelere sahip kızların da tıpkı aynı dogmalara inanan erkekler gibi okumaya hakları vardır, vardır da üniversiteye gelmiş bir bayan, eğitim hayatında 12 seneyi devirip bir de üstüne o 12 seneden kat be kat fazla şeyler öğreneceği üniversite ortamında; bilim ortamında nasıl olur da hala kendini "sapık/haram" gözlerden korumak için paketlemek ister?? acaba baskı altında mıdır da aslında türban yasağı sayesinde bu baskılardan bir nebze olsun kaçabilecektir veya aslında 21. yüzyılda; 6. yüzyılda koyulmuş yasakların ne denli geçerli olduğu konusunda gözü açılabilecek midir ki... tahamül edemiyorum.. ırkçılığa tahamül edemediğim gibi kadınların poşetlere sokulmasına tahamül edemiyorum. "herkesin inancı kendine bık bık bık" diyemiyorum. aslında "siyasal simge girmesin devlet kurumlarına" diye söylenmelerimiz belki de bu yüzdendir pek çoklarının "siyasal simge" olarak kullanmadığı türbana karşı .

sinirli yazar: hay başlayacağım türbanına, çıplak ayaklı çocuklar gördüm bugün -13 dereceyi gösteren tabelanın altında kızılay’da.. kocasından dayak yiyen kadınlarla, okula gidemeyip peçete satanların geçtiği kaldırımlarda... ayrıca yahu su yok su... yağmıyor yine kar, yağmur; kalacağız yazın susuz, tuvalete girip türbanla mı yıkayacağız elimizi gö.. neyse...

kendine kızan yazar: oturup sözlükte çene çalacağına bir şeyler yapmak lazım belki de. çünkü düşünceler ve inançlar değildir bizi biz yapan, harekete geçip yaptıklarımızdır çoğu zaman.

vazgeçmiş yazar: öte yandan müstehak bu memlekete. bomboş kafalarımızla uyuşturulmuş halkı yönetenlerin sürüklediği yere savrulmaya mahkumuz, müstahakız.

kafası karışık artemisia sundu..

geç kalınmış serbestleşme hazırlığı, siyasi bir harekete dönüşmesine müsade eden devlete şaşa kalıyoruz. insanların okuma özgürlüğü/seçimleriyle.. din ile devlet işlerinin alakasını bir türlü çözememiştim zaten.

burada yorum yapanların kaçının erkek olduğunu bilmiyorum. ama konuşanların yüzde 80 ninin erkek olduğu gözden kaçmıyor. özgürlüğe inanan derneklerde yorum yapanlar hep erkek. peki özgürlükçü erkekler özellikle erdoğan ve gül hepinize soruyorum. kadınlar sokaklarda bıçaklanıp dayak yerken ve hatta öldürülürken, kız çocukları 14 yaşında daha ergen bile olmadan evlendirilirken ve eğitim hakları ellerinden alınırken,mecliste azıcık insanla temsil edilirken kadınlar pozif ayrımcılık diye yalvarırken adeta nerdesiniz? gül erdoğan eşleriyle evlendiğinde o kadınlar kaç yaşındaydı 14 mü 15 mi? kadınların haklarını savunmaya çalışmakta olanlar ikiyüzlülük yapar mı? en basit tanımıyla türbanı takanlar kadınlarsa ve kadın dövülür aşağılanır evlenirken bile onlara sormaya gerek duyulmazken neyin serbestliğidir bu. bu bir.
üniversitelerde eğitim görecek sevgili türbanlı kardeşlerim dinimizin gereği dediğiniz seyle dinimizi yaşıyorz derken bana ve benim gibi olanlara dinsiz demekteler. ve bunu yüzümüze söyleme cesaretini kendilerinde bulmaktalar. onlarada sorarım şimdi kuranı defalarca ama türkçe okumus kafası azıcık çalışan bir insan olarak. müslümanım diyene hayır sen müslün değilsin diyen müslümanmıdır gerçekten? gerçek müslüman müslümanım diyene değilsin derse günaha girmez mi? saçımın bir teli bile gözükürse karşımdaki adamı tahrik ederim diye düşünenler sorarım size yıllarca bilimden başka sey düşünmeyen erkek akademisyenlere sapık muamelesi değil midir bu? ve son olarak sorarım size dini yaşamayan onun içindei olmayan hurafelere saplanıp depremin ilahi adalet olduğunu düşünenlere biz depremi bilimle açıklamaya çalışanlarla ne konusacaksınız. seraate inanalar hukuk fakültesinde ne okuyacak bize bilim adına neler katacaksınız hurafelerden başka. özgürsünüz özgürüz acaba nedeni dinsizlik diye küçük beyinlerinizde nitelendirdiğiniz laiklik mi..

farklılıklarımız zenginliklerimizdir ifadesinin farklı bir yansımasıdır.budisti de gelsin hıristiyanı da çarşaflısı da.dvletin temel taşlarını bunların hiçbiri de birkaçı da yerinden oynatamaz.

gerçekleşmesi durumunda bazı çelişkiler ortaya çıkacaktır.

diyelim ki, bayan arkadaşlarımız okula türbanla gelmekteler. ben de kıllı bir türk erkeği olarak, türbanı son dönemin modasına çok uygun bulmakla beraber kendime de yakıştığını düşünmekteyim. o zaman ben okula türbanla gelebilir miyim?

anayasada yapılan değişiklikte cinsiyet belirtilmeyecekse, seneye üniversitelerde türbanlı nick nicki nickince göreceksiniz anacım.

nasil ki birileri bir gun cikar da turbanli olmayan arkadaslarima zorla turban giydirmeye calisirsa buna tepkimi koyabileceksem bugun de turbanli olmak isteyen arkadaslarima giydirmeyenlere tepkimi koyabilmeliyim,universiteye girmek icin gerekli kosullar kafanin iciyle ilgilidir,disindakiyle degil dolayisiyla isteyen universitede turban giyebilmelidir isteyen de dusuk belli pantalonundan tangasini gosterebilmelidir,sanane banane,kime ne..

2010’un ocak-şubat aylarından itibaren istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi ve beyazıt’taki merkez kampüse girişler serbestlik kazandı. avcılar kampüsü’nde vaziyet nedir bilmiyorum fakat kuvvetle muhtemel aynıdır.

peki okulda ne değişti?

-dinciler dersleri basıp tüm öğrencileri zorla zikir çekmeye götürdü.
-cübbe-sarık giymeyen kişiler fişlendi.
-erasmus programı sadece iran ve suriye ile uygulanmaya başlandı.
-okulun yemekhanesinde yemek başlarken ve bitirilirken dua etme zorunluluğu getirildi.

büyük tehlike altındayız. çağdaş aydın büyüklerimiz kurtarsın bizi.

sarık kafayı sıcak tutmuyor değil ama.

keşke herkes iyi niyetli olsa. ülkemizde gerçekten dini inancı için başını kapayan insan sayısı az ama siyasi ideoloji olarak kullananlar çoğunlukta ve bunu diğer inancı olan insanların üzerinden çok güzel kullanıyorlar. çoğunluğu ürküten de bu zaten; bunun sonu nereye kadar gider.

isteyen herkes başörtüyle okuyabilir. ama isteyen hiç kimse devleti temsilen hizmet veremez. bu konuda anlaşıyorsak sorun yok. inkilapları kimsenin babasının hayrına değiştiremeyeceğimizi anlayın yeter.

okuyun istediğiniz kadar ama ben doktor olucam diyorsan imam okuluna gitmeyeceksin olay gayet basit.

"laikler" tarafindan gereksiz yere uzatilan ve tartisilan durumdur. bir taraftan ozgur kizimiz kicinda etekle okula, erkelerin azgin bakislari disinda hic bir rahatsizlik verebilecek durumla karsilasmadan girebiliyor ise diger taraftan dini butun kizimiz da dininin "emrettigi" sekilde basini orterek girebilmelidir. bu tartismanin bu kadar abartilmasi ve asiri tepkiler almasi turban giyenlerin demokrat olabilecekleri korkusundan baska bir sey degildir.

sevgili meclisimizi aylardir me$gul eden konu.

yurdumun daha buyuk sorunlari olmadigi icin suni sorunlar yaratmakta uzerimize yok.radikal islamci akp ve ilimli islamci mhp yi ayni cati altina sokarsan turban universitenin de icine girer ameliyathanelere de girer cok yakinda meclise de girer.hatta daha da otesi ortada fol yok yumurta yokken bir anda uzerine orumcek agi baglami4 ve artik hemen hemen kimse tarafindan tarti$ilmayan konularin uzeri temizlenir, orumcek aglarindan arindirilir, isitilip onumuze sunulur.

universiteye turbanla girmek serbest olsun mu, olmasin mi?

tamda ne guzel teroru sifirlami$ken, i$sizlige ve acliga care bulmu$ken, avrupa birligine girmi$ ve tum dunyada turk vatanda$larina vizesiz dola$im hakki saglami$ken, yurdun her kesiminde yollar okullar su ve elektrik gibi tesisler full cali$irken, elbette artik geride kalan sorunlara da egilmek gerekliydi.i$te yukaridaki tum sorunlara care bulunabildigi icin, eskiden bir cozum bulunamayan sorunlara geri donmenin tam zamaniydi, $ukurler olsun meclisimiz el birligi ile bu konuya da el atti.

universitelerimize turbani sokmadan once, turbani dini olarak degil siyasi olarak kullanmaya cali$an zihniyeti temizlemeli yetkili ki$iler.turban siyasalliktan cikip sadece dini amaclar ugruna takildiktan sonra, hic zannetmiyorum ki bir ki$i bile itiraz etsin nerede kullanilacagina dair.ancak rica ediyorum kimse kimseyi kandirmasin, turbanin universiteye yahut kimi devlet kurumlarina nicin sokulmaya cali$ildigini hepimiz biliyoruz.amac bugun turbani universitelere sokup alakali siyasi empozeyi beraberinde insanlara benimsetmek.boylelikle taban kitlesini geni$leterek %49 lardan %70 lere %80 lere ula$mak ve demokratik bir hukumdarlik surmek.%70 & %80 lik tabana ula$an bir siyasi partinin demokrasi icerisinde yapamayacagi $ey var midir soyleyin bana? boyle bir tabana sahipseniz rejimi dahi degi$tirip milli kahramanlari bile insanlarin gozunde yok haline getirebilirsiniz.

aklima fethullah gulen isimli aglama makinesinin gizli kayitlara du$en bir cumlesi geldi bir anda.

"en iyi yerlerde egitim alacaksiniz, en iyi ko$ullarda okuyacak ve devletin en ust birimlerine kadar sizacaksiniz.o zamana kadar kimseye bir $ey belli etmeyeceksiniz."

bu cumleyi gulen vakfi burslari ile egitim alan genclere yapiyordu fethullah isimli aglama makinesi.rejimi degi$tirmek icin ne kadar uzun vadeli ve ne kadar teferruatli planlar kurdugunun en bariz gostergesiydi bu cumleleri.

$imdi olan biteni izliyorum da, bu cumlenin icerisinde gecen her $ey uygulanmiyor mu allaha$kina? devletin en ust kademelerine bakiyoruz, cumhurba$kanina ve ba$bakana bakiyoruz da fethullah gulen’in her soylediginin a$amali olarak hayata gecirildigini gormuyor muyuz?

bugun universiteye turban, yarin devlet hastahanelerine, ameliyathanelere, ertesi gun meclise ve artik korkarim ki orduya.turban bu yerlere girdikten sonra laiklikten bahsetmek ne mumkun.buyur i$te laiklik de ala$agi edildi mi sana? edildi.laik olmayan ataturkcu bir cumhuriyet du$unulebilir mi? afedersin yarrak du$unulur.haydi buyur cumhuriyette batti mi? batti.e cumhuriyet olmazsa demokrasiyi kim sallar? kimse.buyur demokrasi da sizlere omur.

sonra?

ya$asin hanedanllik, ya$asin irtica, ya$asin $eriat!

pe$in edit: turbanina dil uzatildi diye hemen berbat oyu butonuna uzanacak olan arkada$im.bilesin ki bahsettigim senaryo bir gun gercekle$irse ne icerisinde yazabilcegin bir bilgi sozluk kalir ne de berbat oyu verebilecegin bir entry.daha $imdiden "bu siteye eri$im mahkeme karari ile engellenmi$tir!!!" yazili kac internet sitesi ile kar$ila$tigini du$un.bu senaryonun gercekle$mesi halinde, icerisinde ozgurce du$uncelerini dile getirebilecegin hicbir olu$umun kalmayacagini du$un.eger cidden yapabiliyorsan ne du$unursen du$un ama yeter ki du$un.sonrasini siktir et, fake account al onla da berbat oylarini bas, zerre umurumda degil.yeter ki hala vaktin varken du$un.

eğer bir kurbayı kaynayan suya atarsanız, kurba zıplar ve sudan çıkar. ancak normal sıcaklıktaki suya koyup yavaş yavaş ısıtırsanız ölür. türkiye’ye de bu yapılıyor şimdi. yavaş yavaş yapılıyor istenen. bu olayları hızlandırmaya çalışanlar susturuluyor. çünkü insanları tepki vermeye iter bir anda o kadar değişiklik.

ne demek istediğimi anlayan anladı ama şöyle bir sorun var ki anlamayacakların oranı %46.6 gibi yüksek bir seviyede.

altına girilmiş olan entrylerle bir kez daha durumun vehametinin gözler önüne serilmesine vesile olmuş başlıktır.slip mayo ve türbanı bir tutma gafletinde bulunmuş zihniyet,o slip mayoyu kafasına taksındır.plastik huninin altından ya da üstünden.fark yapmaz..

üniversiteyle sonlanmayacak olan serbestlik olacaktır bu efendim. türkiye cumhuriyetinde yaşayan herhangi bir vatandaşa getirilecek bu hak şimdilerde sınırlamayla olacak denilmekte. derler tabi, her şey yavaş yavaş ilerlemekte.

şimdi bu hakka sahip olan bayanlar üniversiteye türbanlı bir şekilde girecek değil mi? ee bu üniversite ömür boyu mu sürüyor azizim, hayır. mezun oluyorsun ve bir şekilde iş hayatına giriyorsun. avukat, doktor, hemşire, banka ve kimi kamu alanlarında çalışmayacak mısın sen sonunda, çalışacaksın. ee peki mezun olunca sen başını açacak mısın? orda duralım evet. işte üniversite de bu hakka sahip olacak vatandaşlar iş hayatında da bu hakkı isteyecek. belki o kadar beklemeyecekler bile, bakmışsın yarın öbür gün hop oralarda da bu serbestilik gözeteceksiniz.

ülkenin laiklik üzerine kurulmuş olan düşünceyi karalamak bu kadar basit olmamalı. çağdaş toplumdan uzak nesiller yaratılmamalı. genç nesil beyinler yıkanmamalı.

özgürlükten bahseden kimileri 10 yıl sonra ülkenin özgürlüğünü kurtarabilecekler mi acaba?

şeriatı bekleyen anti-laik kişiler için tek söz vardır;

’türk ulusunun tabiat ve törelerine en uygun olan yönetim cumhuriyet yönetimidir.’ - mustafa kemal atatürk -

simulatif sloganlari dillerine pelesenk edenlerin futursuzca dillendirdikleri soylemler bos tenekenin cikardigi gurultuden ibaret..

"anayasa ac diyorsa acacaksin"

oncelike bu konu anayasada kesin cizgilerle belirtilmemis..yani "acacaksin" ibaresi yok guzel kardesim..mevcut yasagin dayanagi ise 3511 sayili yasanin 2. maddesiyle 2547 sayili yasaya eklenen yasa kuralini, donemin cumhurbaskani kenan evren’in, anayasanin baslangic, 2., 10., 24. ve 174. maddelerine aykiriligi sebebinden iptali istemiyle basvurusundan dolayi iptal eden 7.3.1989 tarihli anayasa mahkemesi kararidir..
---------------spoiler---------------
anayasa mahkemesi karari
anayasa mahkemesi baskanligindan:
esas sayisi: 1989/1
karar sayisi: 1989/12
karar günü : 7.3.1989
(bkz: belge net)
---------------spoiler---------------

yok yasasinin ek 17.maddesi ise yasagin yasalarla belirtildigi takdirde yasak olacagi gibi bir totolojiden ibaret..

altinda turkiye’nin de imzasi bulunan aihs’de ise su ibare bulunuyor.

"“madde 9 düşünce, vicdan ve din özgürlüğü :
1. herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. 2. din veya inancını açıklama özgürlüğü ancak kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlığın veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda zorunlu tedbirlerle ve yasayla sınırlanabilir”

yani ortada mevcut bi yasak yok, yasa degisikligi var oysa mahkemelerin kararlarinin gerekçeleri degil sadece hüküm fikralari baglayicidir.

hukukcu olmadigimdan soylediklerim bos tenekenin cikardigi sesten ote degil farkindayim lakin diger tenekeler gibi ses cikarmak icin basima vurulmasina musade etmiyorum..

çok yakında üniversitelerde göreceğiz türbanı.ve malesef bu yeni bir yasadan ibaret değil,gelecekte etrafımızı saracak olan karanlığın işareti.peki bu durumda fazıl say gibi türkiye yi terketmeyi mi düşüneceğiz hepimiz?bence asla...atamızın eserini arkada bırakıp kaçmak yakışır mı?en azından bana yakışmayacağından eminim...tek yapılabilecek,o kara zihniyetleri kabardıkları gibi indirmek,atamın kurduğu tbmm den çıkarmak ve gerekirse ikinci bir kurtuluş savaşına hazır olmak...

unutmayın biz hala yüzde 52yiz.

edit:berbat veren arkadaşlarım size mi kalacaktı bu topraklar?

saçlarını kimseye göstermek istemeyen ki$ilerin ellerinden alınan eğitim hakkını geri vemekten öte bi$ey olmasa gerek. saçlarını göstermek istemeyen ki$ilere "üniversite okuyacaksan saçını sergilemen gerek yavrucum. hatta elidor la yıka ki kepeksiz olsun" dayatması getirilir anlamı$ değilim.

laiklik elden gidiyor yine değil mi sevgili aydınlar, sevgili mesut parlak? laiklik denilen kurum 3-5 ki$inin saçıyla ba$ıyla bu kadar doğru orantılıysa varsın gitsin, biz daha laikliğin ne olduğunu çözebilmi$ değiliz.

i$in asıl incelenmesi gereken yönü ise; "ülke olarak tüm sorunlarımız çözdük bu kaldı buna da el atalım" mantığıdır ki kesinlikle katılıyorum. türban ya da ba$örtüsü sorununun çözümü için yanlı$ zamanlama kesinlikle. önce askere giden 20 ya$ındaki gençlerimizin "acaba sağ salim dönebilecek miyim?" sorusu cevaplanmalı, ya da türbansız üniversitelerde okuyan kızlarımızın "acaba cebelle$ip durduğum $u okul bitince acaba hayattan hak ettiğimi alabilcek miyim? sorusu cevaplanmalı. farz edelim ki tüm bu sorular cevaplandı herkes mutlu mesut ya$ayıp gidiyor, avrupa birliğine de girmi$iz. öyle bir seviyeye gelmi$iz ki mesela ak$am yemeğini paris te yiyebiliyoruz. artı üniversitelerdeki türban yasağını görü$menin konu$manın zamanı geldi diyerekten hükümetçe bu konuya el atıyoruz ki heyhaaaaaaaaaaat bir grup aydın ki$ilik soluğu anıtkabir de alıyor yine; laiklik elden gidiyor!