öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

ismi lazım değil dürümcünün sözlüğü'nde debeye girmiş neymiş google earth ile 2000 yılına kadar türkiye uydu görüntülerine ulaşılabiliyormuş. alın size 1950 yılına kadar gidebileceğiniz izmir haritası değişimi görün şaşırın , bornova felan yok orası osman ağanın tarlasıhttp://cbs.izmir.bel.tr

üç renkli kediler yüzde yüz dişidir.

ispanyol futbol takımı "rc deportivo de la coruña" taraftarının ispanyadaki lakabı el turco'dur. taraftarlar maçta sık sık türk bayrağı sallar. bunun nedeni takımın ait olduğu galicia bölgesinde yaşayanların, ispanyollara karşı vermiş olduğu savaşı barbaros hayrettin paşa'nın desteklemiş olmasıdır.

http://i.hizliresim.com/NAG4JO.jpg

atilla ilhan'ın pia şiirinin pakistan hava yollarının kısaltması olduğu... şiiri bir de bu açıdan okuyun.

yol üzerindeki rögar kapaklarının yol ortasına konmasına güvenlik sebebiyle olduğunu düşünüyordum. sonuç olarak akan trafiği kapatıp içeriye kötü niyetli kişilerin girmesi zordu. sonra bir arkadaş ortamında bu mevzu açıldığında netten araştırma yaptım ve öğrendiğim şey beni dumur etti. meğer bu kapaklar bizim mühendislerin iş bilmezliğinden yol ortasına konuşuyormuş.

müjganın kirpik anlamına gelmesi. şimdi "o mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız" sözü daha anlamlı.

leblebinin aslında nohut olması.

san marino, vatikan ve lesotho'nun sadece birer sinir komsulari vardir ve denize kiyilari yoktur. yani bir anlamda ulke icinde gibidirler. san marino ve vatikan italya tarafindan, lesotho ise guney afrika tarafindan cevrelenmistir.

gambia, monaco, katar, singapur, burnei, hong kong, dogu timor, papua yeni gine, guney kore, kanada, danimarka, irlanda, iskocya, galler, portekiz, kuzey irlanda, portekiz, haiti, dominik cumhuriyeti'nin de sadece bir komsusu vardir, ancak bu ulkelerin hepsinin ayni zamanda denize kiyisi da vardir.

filler zıplayamaz

idman yurdu kelimesinin 1923 yılında sport club'in çevirisi olarak önerilmiş olması.

toplanın gençler, anlatıyorum: ben okula daha doğrusu üniversiteye giderken yolumun üzerinde, asfaltta küçük küçük delikler vardı, tıpkı köstebeklerin toprağa açtığı delikler gibi. ben de hep merak ederdim acaba bu deliklerin hikmeti nedir diye. doğru ya köstebekler asfalta delik açamayacaklarına göre bunlar ne için açılmış deliklerdi? belli başlı bir sıra veya düzen içinde değillerdi. neyse en son aşamada bunların yağan aşırı yağmurun yol üzerinde birikinti şeklinde küçük göletler oluşturmaması için açıldığı fikri aklıma yattı ve: ''evet, evet! bunlar kesinlikle bu yüzden açılmış olmalıydılar çünkü başka bir mantıklı açıklaması olamaz.'' dedim. velhasılıkelam bir gün babamla konuşurken bu muhabbet açıldı ve ona deliklerden ve benim bu delikler hakkındaki düşüncelerimden bahsettim, babam ise şöyle cevap verdi:

-oraya pazar kuruluyor, o delikleri de pazarcılar direkleri dikmek için kullanıyor salak!

bu cevaptan sonra bende öyle bir aydınlanma oluştu ki anlatamam. bu da böyle bir anımdır işte.

balın çürümeyen bir yiyecek olmasının nedeni içerisindeki su oranının %15 in altında olmasıdır. nitekim enzimler, bir ortamdaki su miktarı en az %15 iken çalışabilirler. enzimler çalışmadığı içinde bal bozulmaz/çürümez.

ışık hızında atılan taşın camı kırmadığı, içinden geçmesi

kutu kola kapaklarının aslında pipet koyma yeri gerçegi :)

görme engellilerin kanser olmaması.

nefes alıp vermenin, kaburga kaslarının kasılıp gevşemesi sonucunda oluşan basınç farkıyla meydana gelmesi

perakende firmalarinda etiket fiyati belirlenirken mark up denen bir carpan ile carpilir.
bu carpan koton lcw defakto gibi mass markalarda 2.5 civarindadir. satin aldığınız urun fiyati arttikca bu carpan genel olarak artar.
mesela zara da 3.5, massimo da 5 civarindadir.
ornek vermek gerekirse lcw den aldiginiz 25tl lik bir ürünün maliyeti 10tl, zaradan 100tl ye aldığınız bir urun ise 27 tl civarindadir.

ziraat bankası'nın başak şeklindeki ambleminin aslında t c z b harfleriyle oluşturuluduğu

osmanlı zamanında çiçeklerin belirli mesaj/anlam içermesi. örneğin eğer bir camın önünde kırmızı bir gül varsa, o eve yeni gelin gelmiş demekmiş ve en kabadayı sarhoşlar (bkz: külhanbeyi) bile oradan geçerken nida atmaz, rahatsızlık vermeden geçermiş.aynı şekilde hasta bulunduran ev durumunda da geçerli ama çiçeği hatrlayamadım.

3 renkli kedilerin hepsinin dişi olması.