yansımaların birleştiği o noktada tek kelime duyulsun ve o kelime silsin geçmişi.
_ben,senin günahlarının efendisi,sevaplarının kölesiyim._
vera,doğudan yansır tüm evrene.
nevrotik sayıklamalar
-oğlunuz malesef nevrotik sayıklamalar hastalığına yakalanmış
+peki tedavisi yokmu doktor.
-var fekat tedavi için tüm entrylerinin silinmesi gerek.bu müdehale oğlunuzda kalıcı etkiler bırakabilir.birdaha başlık açması çok zor.
+aman yarabbim!!!
+peki tedavisi yokmu doktor.
-var fekat tedavi için tüm entrylerinin silinmesi gerek.bu müdehale oğlunuzda kalıcı etkiler bırakabilir.birdaha başlık açması çok zor.
+aman yarabbim!!!
nevrotiktim hep ben
eskiden de böyleydim
vita tenekesinde çiçek yetiştirir
raks ederdim mehtaplı gecelerde
okulu asar
tsubasa izler
insanlardan kaçar
kaybolurdum kalabalıklarda
sayıklar dururum
ağlarım bazı bazı
yalnızlık desen değil
insani ihtiyaçlar bunlar güzelim
kal desen kalamam
lan git desen, gidemem
a$k nedir bilmem
malım biraz
anlıyor musun bebeğim
yalanmı$ senin a$kın, bana yalanmamı$ı lazım
iğrenç espriler de yapmamak lazım
ne desem yalan olur $imdi
a$k desen
rahatımı bozar benim
tiksinirim
incinirim kırılırım
kafiye yapacağım diye insanlıktan çıktım
uysa da kodum uymasa da
lan
artık n’olur
nevrotik sayıklamayın ulan!
(bkz: $air burada ya$adigi yeri cole benzetiyor)
eskiden de böyleydim
vita tenekesinde çiçek yetiştirir
raks ederdim mehtaplı gecelerde
okulu asar
tsubasa izler
insanlardan kaçar
kaybolurdum kalabalıklarda
sayıklar dururum
ağlarım bazı bazı
yalnızlık desen değil
insani ihtiyaçlar bunlar güzelim
kal desen kalamam
lan git desen, gidemem
a$k nedir bilmem
malım biraz
anlıyor musun bebeğim
yalanmı$ senin a$kın, bana yalanmamı$ı lazım
iğrenç espriler de yapmamak lazım
ne desem yalan olur $imdi
a$k desen
rahatımı bozar benim
tiksinirim
incinirim kırılırım
kafiye yapacağım diye insanlıktan çıktım
uysa da kodum uymasa da
lan
artık n’olur
nevrotik sayıklamayın ulan!
(bkz: $air burada ya$adigi yeri cole benzetiyor)
sabahlarıma yalnız uyanmanın bahanelerini sıralamayı bıraktım.
demledim kendimi, kahvaltıya hazırım..
içimdeki kadını öldürdüm. bastım boğazına!
dün gece, önceki gece, ondan önceki gece yaptığım gibi.
ayinler düzenledim..
şu çocuklar bir sussa, her şey daha net olacak!
sesler arasında aldım egomu karşıma;
"bak" dedim “olmuyor böyle, çek git benden!”
gitmedi..
inat ettim çıkmadım dışarı ben de..
hava nasıl? bahar değdi mi yine çocukluğun avucuna?
kim kimi aldatıyormuş ki sokaklarda?
şehrin sevilen kaldırımları hangi hayalleri yakıyormuş?
"alkol ikindisi" diye bir şiiri vardı üstadın,
okuyan olmuş mu onu şu sıralar?
maskelerini mor çantalarında taşıyan kızlar gördüm ben
ve aslında “aşk”a aç erkek çocukları..
dokunuşlar, alınan şarabın aşkında yüzmekte...
kızlar yalan söylemiş anneye.
ben yattım ay’a baktım,
yıldızlara baktım.
sonra çocukla karşılaştım,öptüm, döndüm evime.
dün dışarı çıktım ya işte,
izledim onları..
artık çıkmam.
artık vermem ellerimi kimsenin avucuna parçalasın diye.
içimden cenaze kalkıyor..ses etmeyin!
demledim kendimi, kahvaltıya hazırım..
içimdeki kadını öldürdüm. bastım boğazına!
dün gece, önceki gece, ondan önceki gece yaptığım gibi.
ayinler düzenledim..
şu çocuklar bir sussa, her şey daha net olacak!
sesler arasında aldım egomu karşıma;
"bak" dedim “olmuyor böyle, çek git benden!”
gitmedi..
inat ettim çıkmadım dışarı ben de..
hava nasıl? bahar değdi mi yine çocukluğun avucuna?
kim kimi aldatıyormuş ki sokaklarda?
şehrin sevilen kaldırımları hangi hayalleri yakıyormuş?
"alkol ikindisi" diye bir şiiri vardı üstadın,
okuyan olmuş mu onu şu sıralar?
maskelerini mor çantalarında taşıyan kızlar gördüm ben
ve aslında “aşk”a aç erkek çocukları..
dokunuşlar, alınan şarabın aşkında yüzmekte...
kızlar yalan söylemiş anneye.
ben yattım ay’a baktım,
yıldızlara baktım.
sonra çocukla karşılaştım,öptüm, döndüm evime.
dün dışarı çıktım ya işte,
izledim onları..
artık çıkmam.
artık vermem ellerimi kimsenin avucuna parçalasın diye.
içimden cenaze kalkıyor..ses etmeyin!
elini sel alsa çıkar canın bir yerinden eminim..belki gözlerinden(yazdıklarıma kör gözle baktığından) belki o çok saçmayalan dilinden,bir yerden elbet çıkacak bir gün..öfkeni ve anlamsız endişelerini kızartıyorum tavada..sonra soğuman için biraz akıllanabilmen için seni buzluğa bırakacağım..
aslında seni aynanın karşısında tutma cezasıda verebilirim bir süre..akrostiş gözlerine ne kadar dayanabilirsin ki aynadan?
aslında seni aynanın karşısında tutma cezasıda verebilirim bir süre..akrostiş gözlerine ne kadar dayanabilirsin ki aynadan?
zannediyorum kesintisiz olarak bla bla bla şeklinde yapılan sayıklamalardır. bunu gerçekleştirirken işaret parmağı ve orta parmağıda dudaklar üzerinde bir aşağı bir yukarı haraket ettirmek gerekir. tabi gözler de kapatılırsa olması gerektiği gibi bir ambiyans sağlanabilir. evet.
bu gece almamalıyım çığırtkanlığımı dile…isyanlarımı yutmalıyım su gibi…ne zaman ansam seni,yüreğime düşsen,dilime sürçse adın, dua olsan ne zaman dudaklarımda ben öksüzleşirim… yetim kalırım satırlarda… ne duygular vardır,anlatılamayan,sadece anlatılma çabalarına mahkum kalan...ne aşklar vardır,satırlarda yaşanmak zorunda kalan...
korku sımsıcak bir yara gibi kabuklu,
korku dehşet veren bir vesvese.
yaşamak ölümle sonuçlanır,
korku tanımsız bir şey verir herkese.
korku dehşet veren bir vesvese.
yaşamak ölümle sonuçlanır,
korku tanımsız bir şey verir herkese.
ne çekiyorsun sır perdesini...beni gizleyemezsin,kelimelerle üstümü örtemezsin...
yabancı değilim ya anlasana aynalara...
kafası çatlamış bir adam var uzaklarda...
sözlerini teraziye koyarken kayıplarına bir çarpı atamayacak kadar korkak,geziyor kodlar aleminde...
lila rengi bir atom çekirdeği girmez ki düşlerine...devinmeee!
yabancı değilim ya anlasana aynalara...
kafası çatlamış bir adam var uzaklarda...
sözlerini teraziye koyarken kayıplarına bir çarpı atamayacak kadar korkak,geziyor kodlar aleminde...
lila rengi bir atom çekirdeği girmez ki düşlerine...devinmeee!
uzanamadığı yerlere kelimelerimle sokulmaya çalışmamın, kırılgan harflerden kurulmuş görünmez bir köprüden sana doğru yürürken düşmekten böylesine korkmamın, sana tek bir bakışla anlatabileceğime inandığım ve bir çoğunun belki bir ismi bile olmayan bir çok duygunun her birine isimler bulmaya uğraşmamın beni nasıl yaralayıp yorduğunu bilmeyeceksin.
paranoid köprüler kurarsın,sancılarımın anahtarı olan..güç gelmez komşuluk sardunyalar toprak eskitince baharlarımda..istençlerini çerçeveletip sana cam bir fanusta yolluyorum.
sonsuza kadar özleyeceğimsin
imkansızımsın!
sabretmenin sabırsızlığı ile
ağlar yürekler,
sonu gelmez sabırlara
ya sabır ekler...
imkansızımsın!
sabretmenin sabırsızlığı ile
ağlar yürekler,
sonu gelmez sabırlara
ya sabır ekler...
ansızın kesilen bileklerden akacak kanla bir resim yapsak kelimeler yerine,daha renkli olmaz mı günümüz?
yamaçsız korunaklara el değecek birazdan,yine ipini çekecek şeref yoksunları..uçurum kıyıları hiç bu kadar oksijene boyanmamıştı..kim kimin katili?
ötekilerim,pusulasını kaybetmedi henüz.
yamaçsız korunaklara el değecek birazdan,yine ipini çekecek şeref yoksunları..uçurum kıyıları hiç bu kadar oksijene boyanmamıştı..kim kimin katili?
ötekilerim,pusulasını kaybetmedi henüz.
zend asiliği değil oysa kelimelerin ucuna takılan...katledilen sevinçlerin kokusunu almıyor musun?
kemikleri kırık bir destan bu,kaç sezon olmuş yetim bırakılalı...
alçıya alınmayacak bir kırık bu pencerelerde sırlanan...
kemikleri kırık bir destan bu,kaç sezon olmuş yetim bırakılalı...
alçıya alınmayacak bir kırık bu pencerelerde sırlanan...
griye boyanan düşlerin hikmetinden sual olunur mu,kadırga kasvetiyle yamalarken gülüşleri?
sayfalarını arkasına alanlar,sağırdırlar tüm çirkin seslere.
kokusunu aldığım tümcelerin lezzetine sığınıyorum..
kelimeler bölücülüğünde aydınlanıyor kaburga cinayetleri.
sayfalarını arkasına alanlar,sağırdırlar tüm çirkin seslere.
kokusunu aldığım tümcelerin lezzetine sığınıyorum..
kelimeler bölücülüğünde aydınlanıyor kaburga cinayetleri.
sa...
sa-atler sa-bahı gösterdiğinde vurur camlara martı sesleri...
sa-bahlık muhabbetler edilir cam önü, ahşap mekanlarda...
sa-bır diler kimileri, sa-lla gitsin der bir diğeri....
sa-bitlenen günlerin ilk sözcükleri...
sa-çıştırıyorum birer birer umut telvelerini....
sa-çak altı konuşmalar,sesler,tınılar....
sa-dık birer şiir oluyor bütünleşerek....
sa-flığı bir sa-bun köpüğünden ibaret yaşamlar konuyor pencereye...
sa-dakatsizlik kokuyor herbir yanı....
sa-ğlam iplerle bağlı nihayet ki martılar....
sa-hte sanılan ötüşlerinde bile...
sa-mimiyetin eşsiz güveni var....
sa-kar bir sa-kanın sa-kat bacağını okşarlar şimdilerde...
sa-ğlığına kavuşsun, bebelerine yemek götürsün diye....
neyedir bu sa-kınış o zaman.... kimedir bu sa-ldırış....
sa-ncır yürek bir sa-ndal ağacının mis kokusunda....
sa-hne bekler şimdi... içinde kırık dökük replikler ve bir martı kanadı....
gidiyorum şimdi sa-tır arası sözcükleri sa-vuşturmaya.....
sa-atler sa-bahı gösterdiğinde vurur camlara martı sesleri...
sa-bahlık muhabbetler edilir cam önü, ahşap mekanlarda...
sa-bır diler kimileri, sa-lla gitsin der bir diğeri....
sa-bitlenen günlerin ilk sözcükleri...
sa-çıştırıyorum birer birer umut telvelerini....
sa-çak altı konuşmalar,sesler,tınılar....
sa-dık birer şiir oluyor bütünleşerek....
sa-flığı bir sa-bun köpüğünden ibaret yaşamlar konuyor pencereye...
sa-dakatsizlik kokuyor herbir yanı....
sa-ğlam iplerle bağlı nihayet ki martılar....
sa-hte sanılan ötüşlerinde bile...
sa-mimiyetin eşsiz güveni var....
sa-kar bir sa-kanın sa-kat bacağını okşarlar şimdilerde...
sa-ğlığına kavuşsun, bebelerine yemek götürsün diye....
neyedir bu sa-kınış o zaman.... kimedir bu sa-ldırış....
sa-ncır yürek bir sa-ndal ağacının mis kokusunda....
sa-hne bekler şimdi... içinde kırık dökük replikler ve bir martı kanadı....
gidiyorum şimdi sa-tır arası sözcükleri sa-vuşturmaya.....
gülümsememiz altından değil.. değerli hiç değil...
satılamaz... satın alınamaz bu yüzden...
ve yani içtenliğimizi hiç bir içi küflenmiş sinsi yağmur yıkayamaz... varsa gördünse bunu bizde sahiden...
hayat kılçıklarıyla ruha batıyor.. belki ayıklarız.. belki sadece dönüp yarayla alay ederiz...
olasılık çok...
göğsü yılanlı yalanlara ipek kumaş giydirilmiş hayatlardan sıkılınca kaçmak için... kaçamak olan bir yaşamak için belki...
sığınmak kendine... dostuna...
satılamaz... satın alınamaz bu yüzden...
ve yani içtenliğimizi hiç bir içi küflenmiş sinsi yağmur yıkayamaz... varsa gördünse bunu bizde sahiden...
hayat kılçıklarıyla ruha batıyor.. belki ayıklarız.. belki sadece dönüp yarayla alay ederiz...
olasılık çok...
göğsü yılanlı yalanlara ipek kumaş giydirilmiş hayatlardan sıkılınca kaçmak için... kaçamak olan bir yaşamak için belki...
sığınmak kendine... dostuna...
evet bayım* acıyı tattın mı hiç sen.... içinin cız etmesinin ne olduğunu bilir misin... hüznün bedenine saplanması nedir peki... o soğuk rengi bedeninde hissettin mi hiç...
ölüm bayım ölüm... ölüm en soğuk renktir bayım... isimsiz bir renk... tarifsiz bir renk... acının rengi gibi işte... yüreğinde kanayan yaranın rengi gibi... ne kan kırmızı... ne siyah... ne beyaz... ne gri...
ölüm bayım ölüm... zamanın yorulduğu, akmak istemediği, damladığı zaman, son bir kez bakmak istersin anılarına... bir bardak koyarsın altına ve yavaş yavaş dolmasını beklersin... bardak dolduğu zaman artık yapacak tek bir şeyin kalmıştır; bardağı kaldırıp içersin... tüm yaşamını, tüm anılarını son bir kez içinde hissedersin... ölüm son yudumu içmeni bekler bayım...son yudumu içersin ve ölüm seni gelip alır...geride sadece ölümle yıkanmış bir bardak kalır....
* bayım kelimesinde didem madaktan esinlenilmiştir.
ölüm bayım ölüm... ölüm en soğuk renktir bayım... isimsiz bir renk... tarifsiz bir renk... acının rengi gibi işte... yüreğinde kanayan yaranın rengi gibi... ne kan kırmızı... ne siyah... ne beyaz... ne gri...
ölüm bayım ölüm... zamanın yorulduğu, akmak istemediği, damladığı zaman, son bir kez bakmak istersin anılarına... bir bardak koyarsın altına ve yavaş yavaş dolmasını beklersin... bardak dolduğu zaman artık yapacak tek bir şeyin kalmıştır; bardağı kaldırıp içersin... tüm yaşamını, tüm anılarını son bir kez içinde hissedersin... ölüm son yudumu içmeni bekler bayım...son yudumu içersin ve ölüm seni gelip alır...geride sadece ölümle yıkanmış bir bardak kalır....
* bayım kelimesinde didem madaktan esinlenilmiştir.
dü...
dü-ğüm dü-ğüm olmuş hıçkırığımın son belki de ilk hecesi....
dü-ğün alaylarının o saçmalıklar güruhu...
dü-nya denilen içi boş kara delik...
dü-şey yansımaların içe dönük direnişi...
dü-şkün yüreklerin yalvaran naraları...
dü-zenbaz kaderin bıkkın oyunları...
dü-zgüler arasına sıkışıp kalmış yaşamlar...
dü-ş gezgini ruhların raks edişleri...
dü-et gibi... bazen de bir dü-ello...
dü-nün sanrıları, dü-şselliğin çöküşü...
sonuç... kocaman bir dü-şüş....
düş... -bir rüya sanırım- düş-üş... güzeldir kalkmasını bilene... düş-üm... düş-me... düş-mek.. düş-ürmek... düş-ürülmek.. bir çelme darbesiyle... düş-ün... düş-ünme.. düş-ünmek... düş-ünce.. yasak olan... düş-görmek... düş-ekalmak... düş-te kalmak... uyanmamak...
dü-ğüm dü-ğüm olmuş hıçkırığımın son belki de ilk hecesi....
dü-ğün alaylarının o saçmalıklar güruhu...
dü-nya denilen içi boş kara delik...
dü-şey yansımaların içe dönük direnişi...
dü-şkün yüreklerin yalvaran naraları...
dü-zenbaz kaderin bıkkın oyunları...
dü-zgüler arasına sıkışıp kalmış yaşamlar...
dü-ş gezgini ruhların raks edişleri...
dü-et gibi... bazen de bir dü-ello...
dü-nün sanrıları, dü-şselliğin çöküşü...
sonuç... kocaman bir dü-şüş....
düş... -bir rüya sanırım- düş-üş... güzeldir kalkmasını bilene... düş-üm... düş-me... düş-mek.. düş-ürmek... düş-ürülmek.. bir çelme darbesiyle... düş-ün... düş-ünme.. düş-ünmek... düş-ünce.. yasak olan... düş-görmek... düş-ekalmak... düş-te kalmak... uyanmamak...
zor olmalı... günah mı sevap mı şaşırmalı yukardaki....
insanlar ardından kötü söz etmeli ama kendiyle çelişmeli, kendini sorgulamalı... acaba diye sormalı...
yaşamak tanımlanmalı bedenimizde.... altın kafesleri eritmeli günahlarımız... yok olmaların sessiz çığlıklarından başka hiçbir şey gerçek olmamalı....
insanlar ardından kötü söz etmeli ama kendiyle çelişmeli, kendini sorgulamalı... acaba diye sormalı...
yaşamak tanımlanmalı bedenimizde.... altın kafesleri eritmeli günahlarımız... yok olmaların sessiz çığlıklarından başka hiçbir şey gerçek olmamalı....
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?