nevrotik sayıklamalar

7 /
rintruz
..bir sayfa gördüm..gününün kurtarılamayacak saatlerinde...birşey eksik diye yazmışsın...yamalı gördüm aklını...suratın eskisi gibi anlamlı hala...sanmıyorum...koca bir ülkenin yabancı dili karanlığında suratın...kandırabilirsin yanındakileri..eminim bir yaşlı pasta dokunaklığında yüzünün bahçesi.bir gün inanırsam senin sana sığabildiğine o zaman adım geçecek tüm önsözlerde..nee duyamadım..yüreğinden kan mı damlıyor ayy çok üzüldümmmmmm..
rintruz
adam gibi yokluklara özenen bir okutucu,damarlarını parçalamakta..günü bitirip sade akamayınca ırmaklar gibi ıramayı hak görmüştür kendine..sol elimle alnına işaret bıraktığım gün,herkes kader uzaklığındaydı oysa..tüm oyunların reddinde adım gibi aydınlanıyor yüzünün kırışık karışık halleri.

kurabiye
sıkılıyorum...çok sıkılıyorum...sıkılmaktan sıkılıyorum...çok sıkılmaktan sıkılıyorum...çok sıkılmaktan sıkılınca çok sıkıldığımı düşünüp sıkılmamak istiyorum...sıkılmak konusu beni çok sıkıyor...bu yüzden sıkılıyorum...sıkılmayı düşünmemek gerekiyor olabilir...sıkıcı bir konu bu sıkıldım....sıkıntılı bir tipim bu yüzden sıkıcı olabilirim.sıkıcı olan konu olmalıydı ben değil...bütün bunlar sıkıntıdan sallama şeyler... daha fazla sıkıcı olmaya gerek yok.
rintruz
bir yalnızlık senfonisi uzaklara...bir çember çizdim dilimle...söylediklerim dışında kalır...söyleyemediklerim merkezinde...
kendi ellerimle resmini çizecek değilim bir daha buzdan karelerle.eriyip kaldığın yerlerde buharlaşan bir ısısın alnımda.
rintruz
ruhuma işledi tüm sözler ezgileriyle..bu kadar savunmasız olmamalı gözler,yaşlanmamalı...beni rüzgarlara asmaaa...yabancıyım ben.
rintruz
yakınımdaki budalalara anlatsam seni,bir çığlık olur nefesim.

düşüşlerimi kamçılayan göz ertesi bir tuhaflık bu..saat aktığı yerden sancıtıyor..kelime telaşındayım..abluka altına alındı kentim mısrasız..
lenore
çocuktum, habersizdim önceleri bu kan emici dünyadan
sanki, saflığıma karşılık onunla aramızda aşılmaz surlar vardı
yetişkinliğe doğru attığım her adımda surlar ufak ufak sarsılmaya başladı.
ve ben bir okadar direndim büyümemek için
direndikçe acıttılar,incittiler
kendileri gibi olmami istediler
yavaş yavaş gücümü yitiriyorum
kanımı emiyorlar üzerime geliyorlar
bu gri-siyah denize kanlı dalgalarla boğuşmaktan bitkin düştüm
ruhum isyan bayrağı çekti
artık taşıyamayacağı yükler istemiyor
vazgeçti mücadeladen
sonsuzluğun kıyısına vurdum
gecye veda etmeden hemde
onlar gibi yaşamak yerine kendimce ölmeyi şeçtim.
rintruz
seni saklamak henüz yazılmamış bir şiire..katilim olan uzak kentlerden almak seni yaşanmamış bir hikayeye katmak..ezberleri bozan tüm inançlar bıçaklanırken seni tekrar saklamak yaralanma diye..bir çember içine almak adam gibi adamlığını.
lenore
yaşam solup yok lacak görünüşe bakılırsa
hergün sürükleniyorum daha da uzaklara
kendi içimde kayboluyorum
hiç bir şeyin önemi yok başka hiç kimsenin
hiç bir şeyin önemi yok başka hiç kimsenin
yapacak bir şey yok hemde hiç
yaşama isteğimi yitirdim
kalmadı vericek başka hiç bir şeyim
kalmadı benim için başka bir şey
beni kurtaracak sona ihtiyacım var
içimdeki birini özlüyorum
ölümcül bir kayıp gerçek olamaz bu
hissetiğim bu cehhenneme katlanamıyorum
boşluk dolduruyor beni
ızdırap noktasına dek
büyüyen karanlık ele geçiriyor safağı
ben kendimdeyim ama şimdi o gitti
kimse beni kurtaramaz benim dışımda arık çok geç
şimdi düşünemiyorum düşünemiyorum denemem için bir sebep bile yok...
dün sanki hiç olmamış gbi ölüm sıcak karşılıyor beni.yalnızca elvedadiyeceğim şimdi...
rintruz
kanatlarına iliştirdiğim martı gülüşleri çıktı yola.ne kadar uzakta olsa yüzümden gelir bildirimler..tutuklanıp yargılanmak ikliminde,yağmak her durağında..bilinen tüm ağrılar assada beni boynumdan,çıkan sesler ürkütür sanırım düşümüzü vuranları.anlak
dahilinde anlatabilmek tekrardan seni,beni...
rintruz
yıldız aydınlığı mıdır aynadan görünen ayın aydınlığı mı? bir karanlığın olduğu tartışılmaz bir gerçek..duyuyorum sesini...yorgun olsada gece, tadı avuçlayıp aldığım bir sevinç bu belkide..pencereden görünen bir yer var,uzaklığı iki satır arası..sırtımı sıvazlamaya gelme vera..gelirsen;gidişlere soyunur ruhum,gidersem saçlarımdan asarlar beni dağkapıda,dar kaplarda uzar suçlarım.
rintruz
tüm kuyuları görmüş gibi...susuyorum...şaşkınlıktan...
eş kelimeler olabilire inanarak...başka açıklaması olamaz bu görüşlerin diyerek kentim gibi susuyorum.
hepimizhiciz
yürek acıyor şimdi.. düşler kırılan vazo parçaları gibi.. gittin.. resmedemedim gözlerindeki ifadeyi... esrik türküler dilimde dönüşünü bekliyorum bir tren garında.. gittiğin gibi gelirsin diye.. sen kadar bir hayatmış benimkisi anladım...

gittin ben de yittim...

geriye...
ortalama aşklar kaldı...
nefes alışlar....
küllenmiş yarınlar...
yok olmuş geçmişler...
......
sitare
çırılçıplak bir hüzün şimdilerde yokluğun, şakaklarımdan bir ter damlası olup akan; parmaklarım en mahrem yerlerinde gezinirken gecenin sensizliğe bürünmüş sessizlik yağlı bir urganolup boğuyor umutlarımı ve ben sevdanın gözlerinde kaybediyorum bütün benliğimi...
uydudakipornokanali
nevrotik sayıklamalar,nevrotik sayıklamalar,nevrotik sayıklamalar,nevrotik sayıklamalar, evrotik sayıklamalar,evrotik sayıklamalar,evrotik sayıklamalar,evrotik sayıklamalar, erotik sayıklamalar,erotik sayıklamalar,erotik sayıklamalar,erotik sayıklamalar,erotik sayıklamalar,erotik sayıklamalar, oh yeah!
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol