sitare

bazı gezek siyasetcilerin çay içerek radyasyonla mücadeleri sonucunda erken yaşta aramızdan ayrılan; yüreğiyle bizlere örnek olan sanatçı.

allah rahmet eylesin..

edit: iki şarkı söyleyenin sanatçı olduğu güzelim ülkemde ona sanatçı diyerek hakaretmi ettik acaba?!!

muhteşem cazibesiyle insanı cezbeden, sanki tadı diğer sigaralardan çok farklıymışcasına davranan sigara türüdür.

genellikle gümüş sigaralıklarda konakladıkları için burjuva eğilimleri taşırlar.

sözleri metin yılmaz’a müziği oğuz boran’a ait olan; ilk olarak oğuz boran’ın seslendiridiği, şimdilerde ise kıvırcık ali’nin seslendirdiği defalarca dinlendiğinde bile insana bıkkınlık vermeyen kıvırcık ali!nin yıllarca unutulmayacak parçaları arasına girmesi beklenen şarkısı. sözleri ise:

bir parçanı bırakıyorum
dokunduğum her yerde
parmak izlerim gibisin
sevdiğim ellerimde

yaprak yaprak döküldüğüm
ilmek ilmek söküldüğüm
düğüm düğüm çözüldüğüm
seni çok seviyorum

gitme desen ölüyorum
sende hep kayboluyorum
gözlerin güze dönmüş
bakışınla kuruyorum

umut umut sarıldıgım
çocuk çocuk darıldığım
fidan fidan kırıldığım
seni çok seviyorum

yüzyıllar boyu süre gelen imparatorluk geleneğinin sonucunda iki kıtada toprakları olan dünyanın merkezi sayılabilecek, süper güçlerin hep hakim olmaya çalıştığı istanbul şehrine hakim olan gücün tüm dünyayı parmağında oynatabileceği, öksüz çocuklar gibi hep horlanan, ezilen, halkı her türlü oyuna gelebilecek kadar saf olan ülke.

yer altı zenginlikleri dünyanın süper gücü olabilmesine yetecek kadar çok olan ama nedense bir türlü bunu başaramamış, milli bir iradesi olmayan ve böyle giderse 5- 10 seneye bölünebilecek ülkem.

mümkünse dupont marka olsun cevabı verilesi cümledir.

kendinden başkasının da en az senin kadar düşünebildiğini, hayata dair istekleri, beklentileri olduğuna inanıp saygı göstermekle başlayacak olan harekettir. ötekilerin de vatanıdır burası diyebilmektir. hakarete yada fiili mudahale olmaksızın insanların en uç fikirlerine bile katlanabilmektir. önce insanı sevmektir.

at izi it izine karışmış bir oluşumdur. menfaatler bir olunca sağcısı da solcusu da, polisi de. askeri de , burokratıda ne güzel bir araya gelip bu ülkenin anasını sikiyorlar. bizler de bir birimizi yiyoruz benim düşüncem daha doğru diye. oysa gerçek ortada hepimizin pastanın üstündeki mumdan farkı yok. sadece güzel görüntü için varız. mumlar üflenince yani gösteri bitince doğru çöpe.

bir ülkede iktidar patisine muhalefet edbilecek bir parti yoksa hatta ona alternatif olarak gösterilecek parti dahi yoksa tabiki kurtlar pamuk prenseslere güzel gözükecektir diye insanı kötü kötü söyleten hak verilesi söz öbeği.

bir basın toplantısında klimaya air conditioner diyerek hala en güzel türkçeyi kendisinin kullandığını söyleyen zatı muhterem.

umutsuzluğun dibine vurduğunuzda herşey hiçbirşeymiş gibi anlamsız geldiğinde, sadece sevilenin istenenin bir gülüşüyle, dönüşüyle hayatın bir anlamı olacağına inancın göstergesidir.

yakarıştır geceler boyu tanrıya, imanın şeytanın kara yüzünde yok olması ve ardından iç yakan bir tövbeyle geri dönüştür. bir ölümlüyü ölümsüzlüğe tercih etmektir.

hatadır. ama gönül de ferman dinlememektedir. günahın cazibesine kapılmaktır. mevlana’nın aşk gönüle bir kapıdan girdimi akıl başka bir kapıdan çıkar gider lafını hatırlamaktır.

beklenenin kör olası dönmeyişine yakılan bir ağıttır. keşkelerin boğaza kaçan bir tükürük gibi saplanmasıdır, nefes aldırmamasıdır.

ve bütün bunların tedavisini avuçlarında tutan sevgiliye bir yalvarıştır, bir istektir.

(bkz: azap)

(bkz: seksendört)

bir grup seksendört şarkısı.
sözleri şöyledir.

hayat o kadar acımasız ki sevgilim..
verdiği herşeyi geri alırda sonu gelmez.
o gün gelir yüzleşirsin geçmişinle.
sokaklar dile gelir, sölemezler yanlış nerde.

hadi kurtar beni bu hayattan..
gel, kurtar beni bu azaptan.
hadi kurtar beni yine eskisi gibi..
bi’ baba sevgisi gibi..
ağır ve yavaş.

günah o kadar acımasız ki sevgilim.
nefes alıp verirken azap çeker ruhun bile.
o gün gelir yüzleşirsin geçmişinle.
sokaklar dile gelir sölemezler yalnış nerde.

hadi kurtar beni bu hayattan..
gel, kurtar beni bu azaptan.
hadi kurtar beni yine eskisi gibi..
bi’ baba sevgisi gibi..
yine eskisi gibi..
bi’ baba şevkati gibi..
ağır ve yavaş.

gel kurtar beni bu azaptan

5000 kg lık presin içinde öğle uykusuna yatan işcinin zamanunda uyanmaması ve diğer işcilerin de presin içini kontrol etmeden çalıştırmaları sonucunda işcini feci şekilde can vermesi...

döküm hanede 1600 santigrad dereceye varan sıcaklıktaki eriyikten sigarasını yakmaya çalısan işcinin potaya düşüp buharlaşarak ölmesi...

tuzla tersanlerinde olan ölümlerin tamamı.

muhteşem bir şarkının nasıl olabileceğini merak edenlere rahatlıkla kılavuzluk edebilecek olan bir metallica şarkısı.

şarap gibidir, dinlendikçe alınan zevkte o oranda artar.

kendini ve kanuni haklarını bildikten sonra çok kolay gerçekleşebilecek ve kendiminde bizzat tecrube ettiğim olay.

derin devletin son sürüm politikacılarından sivaslı hemşerim.

askerlik yapmaya mecbur olmak.

daha büyüyor mu?

orospudan beter bakireler sayesinde çokca dediğim, neden olduğunu hala anlayamadığım bir çok kadının nefsine yenilerek her şeyi yapabilme ihtimalinin olduğunu anlatan çok güzel halk deyimlerimizdendir.