sözlerimin içine gir..orda yuvalan..bak gör kaç koca mevsim geçmiş üzerinden hayallerimizin...sur dibinde saçlarımızdan akan yağmurlar,bir yol bulabilmiş değil henüz...olduğu kadar yaşlı,olduğu kadar yalnız..sen sağlamasını yaparken acılarının,
duvara ne yazıldığını göremeyeceksin..toprağa cemre düşene kadar...
nevrotik sayıklamalar
boşluktan çalınan ezgiler göğe yükselsin..inkarımda biriken gerçeklere inat idamlar birikiyor hafızamda..sadece unutuluşa mahkum edilmeyenler sızıyor yürekten.sızısında başlayan kopacak olan bir ip alnımdaki..ters bakma geçmişe.tümü hala kanar kendi mateminde,kendi ölü evinde.
türküm dogruyum caliskanim ...
ilkem kücüklerimi korumak büyüklerimi saymak yurdumu milletimi özümden cok sevmektir... ey büyük atatürk gösterdigin yolda durmadan yürüyecegime and icerim...
ilkem kücüklerimi korumak büyüklerimi saymak yurdumu milletimi özümden cok sevmektir... ey büyük atatürk gösterdigin yolda durmadan yürüyecegime and icerim...
puf böreği
evet gerçekten pufff
ne dediniz anlamadım
msn insanları kadar
ilginçsiniz
çünkü tokum ben..
evet gerçekten pufff
ne dediniz anlamadım
msn insanları kadar
ilginçsiniz
çünkü tokum ben..
serseri haykırışlarının gölgesindeyim..adımlarım turuncu sabah aydınlığında, yağmura inat..yıldırımların düştüğü bahçeler gibi yüzün..yüzlerin aldattığı kaçıncı yüzün bu bana bakan..bırak bırakıtlar arasına kimliğini..adım, çağrılmış bir name.
eksiksiz bakabilmekti aynadaki yüzüne...yüzüm senden bir gölge.
vardığım noktaları birbirinden ayrı düşünmek düğümü bu,ayaklarımı geri götüren..ben sana demiştim;kansız hesaplaşmalarını biriktirme..determinant çözülüşlerin birikir heybeye.olmadın biliyorum..tüm eşitsizliklerin karşısına beni bırakmıştın çünkü.
vardığım noktaları birbirinden ayrı düşünmek düğümü bu,ayaklarımı geri götüren..ben sana demiştim;kansız hesaplaşmalarını biriktirme..determinant çözülüşlerin birikir heybeye.olmadın biliyorum..tüm eşitsizliklerin karşısına beni bırakmıştın çünkü.
nede güzel bir yüzü var bu amcanın
konuşması sürüklüyor insanı
niyeti kötü esasında
biliyorum bi yerlerden feto ya bağlı
neyse kanalı değiştiririm zaten burnum akmıştı
bugun nekadar ilgincim
nadir bulunan kılçıksız ayşe kadın fasulye gibi
yok yok
sıradan msn insanları gibi....
konuşması sürüklüyor insanı
niyeti kötü esasında
biliyorum bi yerlerden feto ya bağlı
neyse kanalı değiştiririm zaten burnum akmıştı
bugun nekadar ilgincim
nadir bulunan kılçıksız ayşe kadın fasulye gibi
yok yok
sıradan msn insanları gibi....
(bkz: keşke olmasa dediklerimiz)
zaman iletisi aslında ne dündü ne de yarın ...zaman neydi söyleyeyim mi sana ; sallanır sanılan o bayrağın esintisinde yitirdiklerimizin öyküsündeki karanlık sokakları aydınlatan lamba altlarındaki duaydı..
buhurlar yükselirken ki sahipliğimize düşerken cemre somurtmak aceleciliğinde yüceltmiştik ya sabrımızı şimdi çekilen eziyete kimin ruhu edilgen bilmiyorum... öteki benden eksilen sözler yırtsın bakalım soytarı gece karanlığını...
buhurlar yükselirken ki sahipliğimize düşerken cemre somurtmak aceleciliğinde yüceltmiştik ya sabrımızı şimdi çekilen eziyete kimin ruhu edilgen bilmiyorum... öteki benden eksilen sözler yırtsın bakalım soytarı gece karanlığını...
her söz bir öncekini kovalar,altının değişik şekillerdeki anlamlarıyla..lila rengindeki atom girmez ki düşlerinize..ince biraz daha ince baksanız oysa...tedaviye cevap veremeyen ruhlar küfre sığınır..tek sahibi oldukları kalıba.
öyle bir hücre vardır ki yoklukta..bünyesinde ikisinden fazlasını kabul etmez..dışarda kalanlar ellerindeki taşları tüm güçleriyle fırlatırlar..öyle bir yörüngesi vardır ki bu hücrenin,geleni geri gönderir aynı hızla..sonra sargı bezi arayışında yiter yüzler.
uçuşan utançlar karşısında kesildi biletler.sen adresi henüz yutulmamış bir sahil kasabasına,ben dağında yiten her yiğitin gidişatından uzak,çok uzak çok büyük bir kızıl meydana.göreceğiz o bayrağın nasıl sallandığını zıt iklimlerde çifter çifter.
bir şahrud asla alınmaz. alınganlık yaparsa düşer kelimeler bir bir dizelerinden.dizlerine kapanan yüzde bulur manşetsiz karıncalanmaları..sonra irin damlar gözlerinden.
bir karanlık aydınlığında heceler ötekilerini...
bir karanlık aydınlığında heceler ötekilerini...
geldi.
kustu yalnizligini sessiz haykiri$larla ve gitti.gecenin kuf kokan sisli karanliklari orttu bedenini o uzakla$irken.ko$uyordu aslinda, yo hayir duruyormu$.sendeledi $imdi, nasil olur duruyordu az once?
gitti i$te bak.gidecekti zaten, hazirdim buna ama yine de ansizin oldu, ne kadar hazir olursam olayim hazirliksiz yakalandim yokluguna.kustu yalnizligini sessiz haykiri$larla ve gitti sonunda.yolum acik olsun zifiri karanliktan aydinlik gunaydinlara cikarken.sabahlarin serinliginde ozle beni ve yere damlayan bahar yagmuru olsun, gozya$in degil.
kustu yalnizligini sessiz haykiri$larla ve gitti.gecenin kuf kokan sisli karanliklari orttu bedenini o uzakla$irken.ko$uyordu aslinda, yo hayir duruyormu$.sendeledi $imdi, nasil olur duruyordu az once?
gitti i$te bak.gidecekti zaten, hazirdim buna ama yine de ansizin oldu, ne kadar hazir olursam olayim hazirliksiz yakalandim yokluguna.kustu yalnizligini sessiz haykiri$larla ve gitti sonunda.yolum acik olsun zifiri karanliktan aydinlik gunaydinlara cikarken.sabahlarin serinliginde ozle beni ve yere damlayan bahar yagmuru olsun, gozya$in degil.
her birini okumaktan zevk aldığım ruhsal doğaçlamalar bütünü.
klavyeye dokunan parmaklarınıza, ruha dokunan yüreğinize sağlık.
klavyeye dokunan parmaklarınıza, ruha dokunan yüreğinize sağlık.
sormak istiyorum kendime, nasıl, niçin kayboldum? we ne kadar uzaklaştım
hayattan? peki geri dönebilecek miyim? yoksa bu sonsuz karanlıkta mı bitecek her şey?! we bir sigara daha sarıp, derin bir kafa daha alıcam! ağlamalıyım, rahat olmalıyım. ağlamayı hak ediyorum! belki gülmeye değil ama ağlamayı hak ediyorum. cewap weremiorm neden! tüm sorular cewapsız kalıyor! ayılıyorum ve gene sizden biriymiş gibi davranıyorum!farklı olmanın sıradanlıpını yaşamak istemiyorum artık! başka, bambaşka olmak istiyorum! hayata dönebilsem… gerçekten güzel olacak…
yürüyorum amaçsız. nerden geldiğim ya da nereye gideceğim hakkında en ufak bir fikrim olmadan. ceplerimde tüm günahlarımla yürüyorum sadece simsiyah sokaklarda. bunu istiyorum. buna ihtiyacım war şuanda. yürümek… gözümü açacak gücüm kalmayana dek yürümek. we ele geçirmek istiyorum hayatı, yaşadığımı hissettiğim anda! bitmek, kapanmak, yıkılmak istiyorum simsiyah sokaklara kanlar içinde! hala umudum war. belki uyandığımda aydınlanır her yer. kendimi mi kandırıyorum yoksa. bu karanlık hiç kalkmıcak sokaklardan belki de… ama yine de yürümek ve yıkılmak istiyorum! belki, belki tekrar gözümü açtığımda aydınlanır her yer. ve bulurum kendimi bir kaldırımda, kanlar içinde! günahlarım gene cebimde! yürümek istiyorum şimdi! tüm gücümle yürümek!
karanlık sonsuz, karnlık soğuk, karanlık yalnız benimle! seninle paylaşıyorum yalnızlığımı! titriyoruz 2miz de! taşıyamıyoruz ama güçleniyoruz, büyüyoruz. bunu ancak beraber yuapabilirz. ancak 2miz yenebiliriz yalnızlığı! hadi! önce sen! tüm gücünü topla ve yarat güneşi yeniden! çünkü sen olmadan anlayamazdı kimse güneşin nekadar parlak olduğunu! kimse anlayamazdı değerini, kaybetmeden!!!!
hayattan? peki geri dönebilecek miyim? yoksa bu sonsuz karanlıkta mı bitecek her şey?! we bir sigara daha sarıp, derin bir kafa daha alıcam! ağlamalıyım, rahat olmalıyım. ağlamayı hak ediyorum! belki gülmeye değil ama ağlamayı hak ediyorum. cewap weremiorm neden! tüm sorular cewapsız kalıyor! ayılıyorum ve gene sizden biriymiş gibi davranıyorum!farklı olmanın sıradanlıpını yaşamak istemiyorum artık! başka, bambaşka olmak istiyorum! hayata dönebilsem… gerçekten güzel olacak…
yürüyorum amaçsız. nerden geldiğim ya da nereye gideceğim hakkında en ufak bir fikrim olmadan. ceplerimde tüm günahlarımla yürüyorum sadece simsiyah sokaklarda. bunu istiyorum. buna ihtiyacım war şuanda. yürümek… gözümü açacak gücüm kalmayana dek yürümek. we ele geçirmek istiyorum hayatı, yaşadığımı hissettiğim anda! bitmek, kapanmak, yıkılmak istiyorum simsiyah sokaklara kanlar içinde! hala umudum war. belki uyandığımda aydınlanır her yer. kendimi mi kandırıyorum yoksa. bu karanlık hiç kalkmıcak sokaklardan belki de… ama yine de yürümek ve yıkılmak istiyorum! belki, belki tekrar gözümü açtığımda aydınlanır her yer. ve bulurum kendimi bir kaldırımda, kanlar içinde! günahlarım gene cebimde! yürümek istiyorum şimdi! tüm gücümle yürümek!
karanlık sonsuz, karnlık soğuk, karanlık yalnız benimle! seninle paylaşıyorum yalnızlığımı! titriyoruz 2miz de! taşıyamıyoruz ama güçleniyoruz, büyüyoruz. bunu ancak beraber yuapabilirz. ancak 2miz yenebiliriz yalnızlığı! hadi! önce sen! tüm gücünü topla ve yarat güneşi yeniden! çünkü sen olmadan anlayamazdı kimse güneşin nekadar parlak olduğunu! kimse anlayamazdı değerini, kaybetmeden!!!!
böyle başlıyordu her şey.. nasılda sıradan durur.... öyle ki derine inebilme cesaretini gösterenleri bile sarar istenilen cevapları bulamama korkusu... o korkunun diğerlerini uyandıran kokusu.. kimim ben ? çok basit.. sadece kim.. kimsin..
mahkumiyetini sırtına yüklemiş yalan gülüşler atan, sıcak ya da soğuk fırtınaların kokusuz, tuzsuz, tenden uzak cevapsızlığıyım.. ben tek nefeslik haykırışım.. uğrunuza ölemem.. kimseniz o kalın.. sizi değiştirmek gibi bir erdemim olamaz.. sizi ancak siz yapmayanlar değiştirir.. sizden çıkardıklarımdan sonra kalanlar.. böyle bir işleme ise kaçınız razı gelir... istemediniz ve gittim.... artık umrum dahilinde değilsiniz.. ve öyle ki sırtımı döndüğümde artık duramam.... garip fısıltılarınız.. onları kendiniz dinleyin.. çünkü sadece siz, çoktan midenizi bağırsaklarınızdan sindirdiniz...
mahkumiyetini sırtına yüklemiş yalan gülüşler atan, sıcak ya da soğuk fırtınaların kokusuz, tuzsuz, tenden uzak cevapsızlığıyım.. ben tek nefeslik haykırışım.. uğrunuza ölemem.. kimseniz o kalın.. sizi değiştirmek gibi bir erdemim olamaz.. sizi ancak siz yapmayanlar değiştirir.. sizden çıkardıklarımdan sonra kalanlar.. böyle bir işleme ise kaçınız razı gelir... istemediniz ve gittim.... artık umrum dahilinde değilsiniz.. ve öyle ki sırtımı döndüğümde artık duramam.... garip fısıltılarınız.. onları kendiniz dinleyin.. çünkü sadece siz, çoktan midenizi bağırsaklarınızdan sindirdiniz...
mor kızıla durdu...yanına yakışmak istedi...sustu önce susadı sonra sezgileriyle...
tuhaf geldi acının sahnelenmediği bu oyun...
hayata iliştirip inanmak istedi varlığıyla...
baktı gözlerine uzun uzun tanıyıp tartmak için yola çıktı...
gördüğü manzara beyninden vurdu...
canını ortaya koyan bir insan vardı yamacında kör,kör,kör...
hiç istemediği kadar gitmek istedi,kaçıp kurtulmak bu kayıp iç ülkeden...
gitmezse...ölüm...
tuhaf geldi acının sahnelenmediği bu oyun...
hayata iliştirip inanmak istedi varlığıyla...
baktı gözlerine uzun uzun tanıyıp tartmak için yola çıktı...
gördüğü manzara beyninden vurdu...
canını ortaya koyan bir insan vardı yamacında kör,kör,kör...
hiç istemediği kadar gitmek istedi,kaçıp kurtulmak bu kayıp iç ülkeden...
gitmezse...ölüm...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?