günümüzde işid, taliban, boko haram gibi orgutler ve seriatla yonetilen ulkelerdeki yasam standartlari sebebi ile her yil eminim ki milyonlarca musluman islamiyetten soguyor, belki de ateist oluyor.
düşünsene, gönül verdiğin din ve kulluk ettiğin yaratici kadınların okullara gitmesini, çalışmalarını, hatta neredeyse varliklarini yasakliyor. zina ihtimali sebebi ile bir kadini kumlara topraga gomup taslayarak öldürmek ne demek?
(bkz: recm)
islamiyet
Tek tanrı inancına dayalı en yaygın Semavi dinlerden biridir.
teslimiyet demektir.
sözlük anlamlarının/tanımlarının dışında, islam’ın öğretisi ve taşıdığı mecburiyetler, kitleleri maddeten tatmin etme kaygısı taşımayan; inanmak isteyen insanların kişisel gelişim evrelerini ve kıstaslarını makul bir çerçeveyle çizen, davranış biçimlerini önceden bilen, uygun ve ön yargısız bir düşünce sistemi inşa ederek yaratıcıya ulaşmayı hedefleyen kurallar bütünüdür.
islamiyet; sadece ortadoğu’ya gelmiş, orada yeşermiş ya da bir kısım zevatın tabiriyle "kılıç zoruyla yayılmış" bir dogmalar bütününden ibaret değildir.
dün ile bugün arasında köprü kuran, kör siyasetin ve fanatizm ile bezeli ideolojilerin üzerinde duran, yeri de yolu da son derece net olan bir manifestolar silsilesidir.
islam; barış çağrısıdır. kuran; kalben ve ruhen kararmışlara yönelik en doğru tespitleri ve saptamaları; edebi dili ve yazın alanındaki metaforları, ironileri ve hicivleri dünya üzerinde en iyi kullanan tüm kalemlerin birleşip yazamayacağı/yapamayacağı kadar rasyonel bir şekilde betimlemiştir.
"onlar, iyi korunmuş kentlerde veya duvarların ardında olmaları haricinde bir araya gelip sizinle savaşamazlar. aralarındaki çekişmeleri çetindir. sen onları birlik sanırsın, halbuki kalpleri paramparçadır. zira onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur." (haşr/14)
dünyanın kanını emen ve buna asla doymayacak olanların bozgunculuklarını yüzlerce yıl önceden haber verene de bin selam...
"kendilerine "yeryüzünde bozgun çıkarmayın" dendiğinde, "tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz" derler." (bakara/11)
"küfre sapanlar seni etkisiz hale getirmek veya seni öldürmek ya da seni yurdundan sürmek için planlar yapıyorlardı. onlar tuzak kuruyorsa allah da tuzak kuruyor. allah tuzak kuranların en ustası/hayırlısıdır." (enfal/30)
yaptıkları her şeyi iyi-doğru-güzel ambalajıyla kakalamanın, politika ve diplomasi olarak adlandırıldığı bir dönemden geçiyoruz. en kötüsü de bu.
kur’an’ın 7. yüzyıldaki arap kavmine indiğini savunanların; yukarıdaki mesajlara benzeyen onlarca örneği, hem oldukça berrak, hem de geçmişle günümüz arasında sapasağlam bir köprü kurarak anlatışına gösterdikleri tepkiler, sünni mezhebiyle ve hadislerle beyni yıkanmış bir yobazın verdiği tepkilerle tıpatıp aynı.
bu yüzeyselliğin dönüp dolaşıp geldiği nokta, yüzlerce yıldır dönen kirli tezgahı kurgulayan ve uygulayanlarla birlik olmasıdır.
kardeşçe yaşadığımız insanlara ve bize savaş açan hasta ruhlu lümpenleri, çiçeklerle karşılamamamız gerektiğini, bu kaidelerin hayatımızdaki en önemli rehber ve kılavuz haline gelmesini öğütleyen kuran; dostum olsun ya da olmasın, sınırlarımızın içinde/dışında, insanlara göz göre göre bomba yağdırılmasını ve halkların kalleş kumpaslar ve tuzaklarla yaratılan savaşlara kurban edilmemesi gerektiğini d-e-f-a-l-a-r-c-a zihnimize nakşediyor.
işte teslimiyetin özü budur: kin beslediğin topluluğa karşı bile adaletten sapmıyorken (maide-8), akrabalarına ya da yetim sahibi kadınlara göç esnasında ya da dışında yaren olman gerekiyorken (ahzab-50); şehir efsanelerine itibar etmemeyi, bilgiye, aydınlanmaya, hatta tekamüle bu yoldan ulaşacak olma hırsını ve sonucunu matah bir şey zannetmemeyi öğrenmek demektir teslimiyet.
zihnin; kötü niyete kapı aralayacak tüm fikirleri reddetmesi, soru işaretlerini yanında yöresinde tutarak katı ve hodbin bir kesinlikten uzaklaşması demektir.
cinselliği meta haline getirmemek; herhangi bir metindeki olay örgüsünü, bağlamından koparmadan değerlendirebilme cesaretini göstermek demektir. ikili ilişkilerde birçok yüz ve maske kullanmamak, olduğu(n) gibi görünmek ve olmayı düstur bellemektir.
teslimiyetin özü; olayların ve insanların, eylemi ve söylemi arasındaki dengeyi baştan aşağı doğru bir biçimde, adalet terazisinden milim sapmadan sağlamak demektir.
sözlük anlamlarının/tanımlarının dışında, islam’ın öğretisi ve taşıdığı mecburiyetler, kitleleri maddeten tatmin etme kaygısı taşımayan; inanmak isteyen insanların kişisel gelişim evrelerini ve kıstaslarını makul bir çerçeveyle çizen, davranış biçimlerini önceden bilen, uygun ve ön yargısız bir düşünce sistemi inşa ederek yaratıcıya ulaşmayı hedefleyen kurallar bütünüdür.
islamiyet; sadece ortadoğu’ya gelmiş, orada yeşermiş ya da bir kısım zevatın tabiriyle "kılıç zoruyla yayılmış" bir dogmalar bütününden ibaret değildir.
dün ile bugün arasında köprü kuran, kör siyasetin ve fanatizm ile bezeli ideolojilerin üzerinde duran, yeri de yolu da son derece net olan bir manifestolar silsilesidir.
islam; barış çağrısıdır. kuran; kalben ve ruhen kararmışlara yönelik en doğru tespitleri ve saptamaları; edebi dili ve yazın alanındaki metaforları, ironileri ve hicivleri dünya üzerinde en iyi kullanan tüm kalemlerin birleşip yazamayacağı/yapamayacağı kadar rasyonel bir şekilde betimlemiştir.
"onlar, iyi korunmuş kentlerde veya duvarların ardında olmaları haricinde bir araya gelip sizinle savaşamazlar. aralarındaki çekişmeleri çetindir. sen onları birlik sanırsın, halbuki kalpleri paramparçadır. zira onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur." (haşr/14)
dünyanın kanını emen ve buna asla doymayacak olanların bozgunculuklarını yüzlerce yıl önceden haber verene de bin selam...
"kendilerine "yeryüzünde bozgun çıkarmayın" dendiğinde, "tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz" derler." (bakara/11)
"küfre sapanlar seni etkisiz hale getirmek veya seni öldürmek ya da seni yurdundan sürmek için planlar yapıyorlardı. onlar tuzak kuruyorsa allah da tuzak kuruyor. allah tuzak kuranların en ustası/hayırlısıdır." (enfal/30)
yaptıkları her şeyi iyi-doğru-güzel ambalajıyla kakalamanın, politika ve diplomasi olarak adlandırıldığı bir dönemden geçiyoruz. en kötüsü de bu.
kur’an’ın 7. yüzyıldaki arap kavmine indiğini savunanların; yukarıdaki mesajlara benzeyen onlarca örneği, hem oldukça berrak, hem de geçmişle günümüz arasında sapasağlam bir köprü kurarak anlatışına gösterdikleri tepkiler, sünni mezhebiyle ve hadislerle beyni yıkanmış bir yobazın verdiği tepkilerle tıpatıp aynı.
bu yüzeyselliğin dönüp dolaşıp geldiği nokta, yüzlerce yıldır dönen kirli tezgahı kurgulayan ve uygulayanlarla birlik olmasıdır.
kardeşçe yaşadığımız insanlara ve bize savaş açan hasta ruhlu lümpenleri, çiçeklerle karşılamamamız gerektiğini, bu kaidelerin hayatımızdaki en önemli rehber ve kılavuz haline gelmesini öğütleyen kuran; dostum olsun ya da olmasın, sınırlarımızın içinde/dışında, insanlara göz göre göre bomba yağdırılmasını ve halkların kalleş kumpaslar ve tuzaklarla yaratılan savaşlara kurban edilmemesi gerektiğini d-e-f-a-l-a-r-c-a zihnimize nakşediyor.
işte teslimiyetin özü budur: kin beslediğin topluluğa karşı bile adaletten sapmıyorken (maide-8), akrabalarına ya da yetim sahibi kadınlara göç esnasında ya da dışında yaren olman gerekiyorken (ahzab-50); şehir efsanelerine itibar etmemeyi, bilgiye, aydınlanmaya, hatta tekamüle bu yoldan ulaşacak olma hırsını ve sonucunu matah bir şey zannetmemeyi öğrenmek demektir teslimiyet.
zihnin; kötü niyete kapı aralayacak tüm fikirleri reddetmesi, soru işaretlerini yanında yöresinde tutarak katı ve hodbin bir kesinlikten uzaklaşması demektir.
cinselliği meta haline getirmemek; herhangi bir metindeki olay örgüsünü, bağlamından koparmadan değerlendirebilme cesaretini göstermek demektir. ikili ilişkilerde birçok yüz ve maske kullanmamak, olduğu(n) gibi görünmek ve olmayı düstur bellemektir.
teslimiyetin özü; olayların ve insanların, eylemi ve söylemi arasındaki dengeyi baştan aşağı doğru bir biçimde, adalet terazisinden milim sapmadan sağlamak demektir.
bu topraklarda o kadar suistimal ediliyor ve o kadar hor kullaniliyor ki bu inanc, yakin zamanda insanlar tarafindan di$lanacak endi$esini ya$iyorum.
siyasette islamiyet kullaniliyor, dolandiricilikta islamiyet kullaniliyor, hatta hatta cinayetlerin bile sebebi kimi zaman islamiyet olarak gosteriliyor. insanlarin dini duygularinin bu kadar suistimal edildigi bir ba$ka ulke muhtemelen yoktur.
cumlelerine allahin adi ile baslayip bitiminde de allahin adi ile bitiren insanlar bir bakiyorsunuz ki hirsizin dolandiricinin aga babasi cikmi$. meclis kursusunde dinden imandan ahlaktan bahseden ki$iler, bildigin kacakci cikabiliyor kimi zaman.
birileri din adina islam adina insanliga yardim adina para topluyor bir diger birilerinden, sonra ogreniyorsun ki o paralar bilmem ne adalarinda parayi toplayanlara tatil beldeleri olarak, yazlik araziler olarak geri donmu$.
bu topraklarda cok rastlanmasa da dunyanin pek cok yerinde islam adina toplu katliamlar i$lenebiliyor, gencecik kiz cocuklari topraga gomulup recm edilebiliyorlar.
nerde kaldi sizin allah korkunuz? nerde kaldi sizin peygambere olan hurmetiniz kurana kar$i olan inanciniz? kutsal kitaplarin hangisinde yazar cocuguna yiyecek ekmek alamayan insanlarin paralarini alip kendi zevkin icin kullanmak? hangi kitabin neresinde var din adina katliam yapman? hangi satirda okudun islami refere ederek siyaset yaptigin ulkede vatanda$larin paralarini dolandirma hakkini?
yeni bir hacli seferi olustursalar, tum muslumanlari katletseler, bir kac yuzyil sonra tarih kitaplari "cunku bu dunyanin varligi icin gerekliydi" seklinde not dusecek. dinimizden inanclarimizdan edeceksiniz bizi ki pek cok kisi insan cani almanin cok buyuk gunah olmasi sebebi ile sabrederek bekliyor. o bekleyenler o dinden vazgecerlerse sizi artik kimse kurtaramaz.
siyasette islamiyet kullaniliyor, dolandiricilikta islamiyet kullaniliyor, hatta hatta cinayetlerin bile sebebi kimi zaman islamiyet olarak gosteriliyor. insanlarin dini duygularinin bu kadar suistimal edildigi bir ba$ka ulke muhtemelen yoktur.
cumlelerine allahin adi ile baslayip bitiminde de allahin adi ile bitiren insanlar bir bakiyorsunuz ki hirsizin dolandiricinin aga babasi cikmi$. meclis kursusunde dinden imandan ahlaktan bahseden ki$iler, bildigin kacakci cikabiliyor kimi zaman.
birileri din adina islam adina insanliga yardim adina para topluyor bir diger birilerinden, sonra ogreniyorsun ki o paralar bilmem ne adalarinda parayi toplayanlara tatil beldeleri olarak, yazlik araziler olarak geri donmu$.
bu topraklarda cok rastlanmasa da dunyanin pek cok yerinde islam adina toplu katliamlar i$lenebiliyor, gencecik kiz cocuklari topraga gomulup recm edilebiliyorlar.
nerde kaldi sizin allah korkunuz? nerde kaldi sizin peygambere olan hurmetiniz kurana kar$i olan inanciniz? kutsal kitaplarin hangisinde yazar cocuguna yiyecek ekmek alamayan insanlarin paralarini alip kendi zevkin icin kullanmak? hangi kitabin neresinde var din adina katliam yapman? hangi satirda okudun islami refere ederek siyaset yaptigin ulkede vatanda$larin paralarini dolandirma hakkini?
yeni bir hacli seferi olustursalar, tum muslumanlari katletseler, bir kac yuzyil sonra tarih kitaplari "cunku bu dunyanin varligi icin gerekliydi" seklinde not dusecek. dinimizden inanclarimizdan edeceksiniz bizi ki pek cok kisi insan cani almanin cok buyuk gunah olmasi sebebi ile sabrederek bekliyor. o bekleyenler o dinden vazgecerlerse sizi artik kimse kurtaramaz.
yava$ yava$ yasaklanmaya ba$lanilan din. "e hani ozgurlukler?" sorusunun cevabi ise henuz belli degil.
(bkz: angola nın islam dinini yasaklaması)
(bkz: angola nın islam dinini yasaklaması)
huzur islam’dadır sözünün ait olduğu din.
bugün günlerden cuma, an itibariyle tüm camilerden ilahi tınılar yükseliyor. insan dinlerken inanılmaz bir dinginlik yaşıyor, huzur nağmeleri yüreğine bir bir dokunuyor.
inananlar, çok şanslıyız...
bugün günlerden cuma, an itibariyle tüm camilerden ilahi tınılar yükseliyor. insan dinlerken inanılmaz bir dinginlik yaşıyor, huzur nağmeleri yüreğine bir bir dokunuyor.
inananlar, çok şanslıyız...
(bkz: islamiyet service pack 1)
saglikli du$unebilen, gercegci insanlarin hic $uphe duymadan kabul etmelerinin imkansizligi, islamiyetin bizlere nasil anlatildigi ve gunumuzde ne $ekilde uygulandigi ile yakin alakalidir.
iranda daha gectigimiz gunlerde recm cezasina carptirilan 40 ya$inda ve 2 cocuk annesi bir kadin var ve sucu zina. eger ki bir yaradan, bir kadini evli olmadigi bir erkekle cinsel ili$kiye girdigi icin ta$lanarak oldurulmesini emretmi$se, ben o yaradani da yolladigi tum kitaplari da ve hepten reddederim. oncelikle yaradanin yarattiklari arasinda ayrim yapmasi cok mumkun degil. erkek diledigi ile yatabilecek ama kadin evli olmadigi bir erkekle yatarsa oldurulecek, ustelik ta$lanarak oldurulecek. oyle bir tanrinin du$unce sisteminin ajdar anikten ne farki vardir sorarim size?
i$te bu ve benzeri gerizekalica uygulamalar islamiyetin zaruretleri olarak anlatildigi icin ve islam bizlere gecmi$ten gunumuze bu $ekilde yansitildigi icin hic $uphe duymadan kabul etmek gercekten imkansiz.
ote yandan islamiyet icerigi tam olarak uygulanabilen ve / veya anlatilabilen bir din olsaydi bugun ne irticadan korkmamiza gerek kalirdi ne yobazliktan ne de islamin bizzatihi kendisinden.
muslumanim ama islamdan korkuyorum, bu da boyle bir gercektir i$te.
iranda daha gectigimiz gunlerde recm cezasina carptirilan 40 ya$inda ve 2 cocuk annesi bir kadin var ve sucu zina. eger ki bir yaradan, bir kadini evli olmadigi bir erkekle cinsel ili$kiye girdigi icin ta$lanarak oldurulmesini emretmi$se, ben o yaradani da yolladigi tum kitaplari da ve hepten reddederim. oncelikle yaradanin yarattiklari arasinda ayrim yapmasi cok mumkun degil. erkek diledigi ile yatabilecek ama kadin evli olmadigi bir erkekle yatarsa oldurulecek, ustelik ta$lanarak oldurulecek. oyle bir tanrinin du$unce sisteminin ajdar anikten ne farki vardir sorarim size?
i$te bu ve benzeri gerizekalica uygulamalar islamiyetin zaruretleri olarak anlatildigi icin ve islam bizlere gecmi$ten gunumuze bu $ekilde yansitildigi icin hic $uphe duymadan kabul etmek gercekten imkansiz.
ote yandan islamiyet icerigi tam olarak uygulanabilen ve / veya anlatilabilen bir din olsaydi bugun ne irticadan korkmamiza gerek kalirdi ne yobazliktan ne de islamin bizzatihi kendisinden.
muslumanim ama islamdan korkuyorum, bu da boyle bir gercektir i$te.
en son yeryüzüne inmiş ve tek değiştirilemeden kalan ilahi din. incil ve tevratın orjinal yazmalarında da geleceği bildirilmiş en sevgili hz. muhammed peygamberidir. kutsal kitabı kuran-ı kerim dir.kuran, son peygamber hz. muhammede (sav) cebrâil (as) tarafından vahiy yoluyla indirilmiş ve günümüze kadar değişmeden gelmiştir. 7. y.y da kitap haline getirilmiştir.
islâma göre en başından beri insanların inandığı din islâmdır.diğer dinler, bu dinin dejenere olmuş formları olan sapmalardır. buradan hareketle islâma göre muhammedin getirdiği din yeni bir din değildir. o, daha önceki peygamberlerin mesajını, aynı dîni tekrar açıklamış ve tamamlamıştır
öğretisinin etkinlikleri tanrı ile kul arasında kalması gerekirken neden inatla, bunun tam tersi bir şekilde, herkesin gözüne gözüne sokularak yapıldığını merak ettiğim bir dindir. yani bu yapıldığı zaman insanların "aferin aferin ne güzel" demesi mi bekleniyor, ha böyleyse eğer bunu yapan kişi benden daha da ateist oluyor görünüş itibari ile. yok eğer böyle bir kaygı sahibi kimse yok ise zaten ibadet edilen, öğretinin temelinde de açıkca belirttiğine göre her şeyi gören ve bilen oluyor, o sebeple bu hadiseyi açıktan yapmak pek saçma oluyor yargısındayım. evet.
ps: tabii bu düşünce geneli kast etmemekle birlikte sadece böyle davranan küçük bir kesimi kapsamaktadır. ha bi de "örnek ver" derseniz "çevrenize bakın" derim.
ps: tabii bu düşünce geneli kast etmemekle birlikte sadece böyle davranan küçük bir kesimi kapsamaktadır. ha bi de "örnek ver" derseniz "çevrenize bakın" derim.
kimi zaman hakkında "gündemden biraz düşen ve gündeme bir daha gelemeyeceğine emin olan batı insanları tekrar gündeme yerleşmek için müslüman oluyor" şeklinde yanılgıya kapılabilen dindir.
yakın tarihimiz cat stevens (yusuf islam),nicolas anelka gibi mesleğinin zirvesindeyken yada michael jackson gibi zenginliğin dibine vurmuşken islamiyete tabi olup, yıllarını verdiği ününden ve zenginliklerinden vazgeçen örneklerle doludur.
islamiyet; kendine verilenle yetinmek ve herhangi bir anda kendine verilenlerin geri alınmasına razı olmaktır.
islamiyet; inancını yaşamak için gerektiğinde varlığı red etmek, yokluğu seçmektir.
islamiyet; zenginlik yada popülerlik vaad etmez. gerçek huzuru vaad eder.
sonuç olarak sadece bu dünyayı değil, öteki dünyayı da kapsayan bir felsefe, disiplin ve yaşam biçimidir.
yakın tarihimiz cat stevens (yusuf islam),nicolas anelka gibi mesleğinin zirvesindeyken yada michael jackson gibi zenginliğin dibine vurmuşken islamiyete tabi olup, yıllarını verdiği ününden ve zenginliklerinden vazgeçen örneklerle doludur.
islamiyet; kendine verilenle yetinmek ve herhangi bir anda kendine verilenlerin geri alınmasına razı olmaktır.
islamiyet; inancını yaşamak için gerektiğinde varlığı red etmek, yokluğu seçmektir.
islamiyet; zenginlik yada popülerlik vaad etmez. gerçek huzuru vaad eder.
sonuç olarak sadece bu dünyayı değil, öteki dünyayı da kapsayan bir felsefe, disiplin ve yaşam biçimidir.
bi yaşam biçimi.kuran ahlakıyla sadece allah rızası için yaşamak.bu dünyaya neden geldiğini bilip ve amaçsız yaşamamaktır.
hak dinlerin sonuncusu ve en güzel olanı.
cok derin bir kulturu ve felsefesi olan, gunumuze gelinceye kadar cikar sahibi insanlar tarafindan islerine gelir sekilde yorumlanip, yalan yanlis yayilan, gunumuzde ise politika araci olmus din.
islamiyet sadece bir din degildir. ayni zamanda bir hukuki rejimdir. nitekim gunumuzde ortaya cikan bir cok sorunda bu yuzdendir. islamiyet sadece din degil yani sadece bunu bunu yaparsaniz, cennete bunu bunu yaparsaniz cehenneme gidersiniz degildir. ayni zamanda hukuku da duzenler. hirsizlik yapana verilecek cezayi, zina yapana uygulanacak yaptirimi da belirtir. bunun sonucunda da islamin bir butun olarak uygulanma sorunu ortaya cikmaktadir. bu durumda ornegin bir hakim onune gelen bir davada mevcut normlari mi uygulayacaktir islamin gosterdigi normlari mi uygulayacaktir? iste laiklikde bununla ilgilidir. simdi siz laiklik geregi mevcut normlari uygularsaniz, islamiyete aykiri hareket etmis olursunuz, islami uygularsaniz da laiklige aykiri hareket etmis olursunuz. velhasil iki ucu boklu degnektir. aslinda islamiyet, bir rejim olarak uygulanirsa mukemmeldir. ancak insan faktoru oldugu icin yine buyuk bir kargasa bizi beklemektedir. tum bunlarin sonucunda insanlara en uygun rejim icin (bkz: demokrasi)
herkesin sagdan soldan okudugu hangi kaynaklara dayandigi asla referans verilmeden yazilan icinde celiskiler barindirdigi ve pek cok konuda elestirilen felsefedir.ama gercekte islamiyet araplara indirildikten sonra araplari ve sonrada turkleri dunyanin en guclu medeniyetini kurduran bir felsefedir.o tarihlerde avrupada insanlar surunurken osmanli imparatorlugu dev bir cografyayi yonetmesini ve tum bunu yaparken koskaca devlet yonetimini sadece islamiyete dayandirmasini okursak gorebilecegimiz kadar buyuk bir felsefedir.bu konu hakkinda yazilan kaynaklarda dikkat edilirse ya islami cok agir derecede elestiri yada islami oldugundan cok daha farkli bir sekle sokar kendi curumus fikirlerini insanlara ogretmek amaciyla.su anda icinde yasadigimiz yuzyilda musluman dunyasinin surundugunu tembellik pislik icinde ve medeniyetten uzak bir yasam icinde yasadigini gorursunuz.bunu nedeni ise islam degildir.cunku artik hic kimse musluman degildir.eger elinize anadilinize cevrilmis (ingilizce , turkce ...) bir kuran okursaniz size ogretilen islamdan cok daha farkli bir islamla tanisabilirsiniz.ornek vermek gerekirse kuranda icki icmek haramdir diye bir kelime asla gecmez , icki ile ilgili "cennette inananlar icin ak pak sarhos etmeyen saraplar vardir " , "sarhos iken kurana dokunmayiniz , ibadet etmeyiniz " gibi seyler yazar.tum kurani okuyup bitirip birazda aklinizi kullanirsaniz buradan anlayacaginiz sey icki icmenin haram olmadigi ama sarhos olmanin allah tarafindan hos karsilanmadigi olacaktir.kurani kerim kelime anlami olarak ne anlama gelir ? diye bir soru sordugunuzda kirk yillik proflar bile cevap veremez.dedigim gibi kimse oturup arastirmaya kalkismaz sadece kicindan atar.kurani kerimin kelime anlamindan bahsetmisken kuranin kerim in turkcede "gercegin olcutu " anlamina geldigini soylemekte fayda var.yani bir ust limit ve bir alt limit vardir.alt limiti gecerseniz inkar ediyor ciddiye almiyor inanmiyorsunuz demektir , ust limiti gecerseniz ise bu sefer yobazliga asiriliga dogru gidiyorsunuz demektir.allah kurani kerimde soyle demistir " kuskusuz aklini kullananlar icin bunda ap acik belgeler vardir"
ornekleri cogaltmamiz gerekiyor.kadinlarin kapanmasi ile ilgili bir ornek vermek istersen kuranda sadece bir satirda bu konuyla ilgili bir cumle kurulmustur oradada allah peygamberin karilarina saclarini ortmelerini buyurmustur.eger akil mantik sahibi bir insansaniz allahin bu isteginin o zamanlar o cografyada ozellikle saclarda yasayan bir hastalik yada parazit ihtimali gibi ihtimaller oldugunu ogrenebilirsiniz.gunumuzde gencecik kizlar kafalari yikanmis bir sekilde carsafa burunmektedir.carsaf sadece bir bez parcasidir.musluman olmak ise asla bir bez parcasi giymekten ibaret , orta cagda araplari dunyanin en ustun medeniyeti yapan , osmanliya dunyayi yonettiren bir felsefenin oldugu dusunulmemelidir.muslumanlik kadin ve erkek iliskilerinede daha onceki kutsal kitapdan yani incilden cok daha ozgurluk tanir.eger acip incili okumaya zahmet ederseniz incilin ilk ayetinde isanin "eger bir gozunuz bir kadina sevkle bakacak olursa onu cikarip atin , tek gozlu olmaniz cehennemde yanmanizdan cok daha iyidir , eger eliniz baska bir kadina sevkle degecek olursa onu kesin atin , tek elle kalmaniz cehennemde yanmanizdan cok daha iyidir." dedigini okuyabilirsiniz.kurani kerimde ise allah "erkekler kadinlara , kadinlar da erkeklere helaldir " diye buyurdugunu kadin ve erkeklerin ilisilerinde bir yasaklama olmadigini ama escinsel iliskide yasaklama oldugunu bildirir.ayni sekilde yuce allah "eger karilarinizdan birisi baska birine gitmek isterse ya onu gonul rizasiyla hosca tutun yada gitmesine engel olmayin boylesi onun icin daha iyidir siz bilmezsiniz yuce rabbiniz bilir ... eger erkeklerinizden bir tanesi baska bir kadina gitmek isterse ya onu iyilikle tutun yada arkasindan konusmayin gitmesine mani olmayin kuskusuz boylesi sizin icin daha iyidir siz bilmezsiniz yuce allah her seyi bilendir" seklinde buyurur , buradanda allahin hem erkeklere hemde kadinlara ayni hakki taniyip ikisinede cok eslilige izin vermistir.oysa gunumuzde sadece kurannin erkek icin pek cok esi olma hakkina sahip oldugu soylenir , hatta buda yetmez birde islamda 4 kadina kadar evlilik caiz diyerek kiclarindan uydurur kendini bilmezler.tabii ki gunumuz toplumunda cok eslilik dogru bir sey degildir.ama o zamanlarin sartlari dusunulurse cok cocuga sahip olmak yasamak icin buyuk avantajdir.ve bu durumda bile allah kadin ve erkeklere esit hak tanimistir.islamiyetin anlasilamamasinin bir diger sebebide diger dinler kadar asla olmasada cok az degistirilmis yada farkli dillere cevirirken anlam kaybetmis olmasidir.ornegin kuranda allah "eger karilarinizdan birisi sizi aldatirsa onlari dovebilirsiniz" yazar .arapcada dovmek fiili iki anlama sahiptir.birincisi fiziksel guc kullanarak turkcedeki anlamiyla dovmektir.ikincisi ise izole etmek , konusmamak , iliskiyi kesmek yani kusmektir.bu cok hassas bir konudur.uzerinde arastirma yapilmasi tarafsiz insanlarin kaynaklarindan yararlanilmasi gerekir.hem kuran hem de diger tum kutsal kitaplar okunmalidir.konuyla ilgili tarafsiz turk ve yabanci kitaplar okunmalidir.boyle bir arastirmaya girereseniz islamiyetin ne denli buyuk bir felsefe oldugu gorulebilinir.sorun sudur ki insanlar okumak yerine dogrulugu belli olmayan bilgileriyle islamiyeti elestirmeyi tercih ederler.ama bir konuyu elestirmek icin once onu cok iyi anlamak gerekir.
ornekleri cogaltmamiz gerekiyor.kadinlarin kapanmasi ile ilgili bir ornek vermek istersen kuranda sadece bir satirda bu konuyla ilgili bir cumle kurulmustur oradada allah peygamberin karilarina saclarini ortmelerini buyurmustur.eger akil mantik sahibi bir insansaniz allahin bu isteginin o zamanlar o cografyada ozellikle saclarda yasayan bir hastalik yada parazit ihtimali gibi ihtimaller oldugunu ogrenebilirsiniz.gunumuzde gencecik kizlar kafalari yikanmis bir sekilde carsafa burunmektedir.carsaf sadece bir bez parcasidir.musluman olmak ise asla bir bez parcasi giymekten ibaret , orta cagda araplari dunyanin en ustun medeniyeti yapan , osmanliya dunyayi yonettiren bir felsefenin oldugu dusunulmemelidir.muslumanlik kadin ve erkek iliskilerinede daha onceki kutsal kitapdan yani incilden cok daha ozgurluk tanir.eger acip incili okumaya zahmet ederseniz incilin ilk ayetinde isanin "eger bir gozunuz bir kadina sevkle bakacak olursa onu cikarip atin , tek gozlu olmaniz cehennemde yanmanizdan cok daha iyidir , eger eliniz baska bir kadina sevkle degecek olursa onu kesin atin , tek elle kalmaniz cehennemde yanmanizdan cok daha iyidir." dedigini okuyabilirsiniz.kurani kerimde ise allah "erkekler kadinlara , kadinlar da erkeklere helaldir " diye buyurdugunu kadin ve erkeklerin ilisilerinde bir yasaklama olmadigini ama escinsel iliskide yasaklama oldugunu bildirir.ayni sekilde yuce allah "eger karilarinizdan birisi baska birine gitmek isterse ya onu gonul rizasiyla hosca tutun yada gitmesine engel olmayin boylesi onun icin daha iyidir siz bilmezsiniz yuce rabbiniz bilir ... eger erkeklerinizden bir tanesi baska bir kadina gitmek isterse ya onu iyilikle tutun yada arkasindan konusmayin gitmesine mani olmayin kuskusuz boylesi sizin icin daha iyidir siz bilmezsiniz yuce allah her seyi bilendir" seklinde buyurur , buradanda allahin hem erkeklere hemde kadinlara ayni hakki taniyip ikisinede cok eslilige izin vermistir.oysa gunumuzde sadece kurannin erkek icin pek cok esi olma hakkina sahip oldugu soylenir , hatta buda yetmez birde islamda 4 kadina kadar evlilik caiz diyerek kiclarindan uydurur kendini bilmezler.tabii ki gunumuz toplumunda cok eslilik dogru bir sey degildir.ama o zamanlarin sartlari dusunulurse cok cocuga sahip olmak yasamak icin buyuk avantajdir.ve bu durumda bile allah kadin ve erkeklere esit hak tanimistir.islamiyetin anlasilamamasinin bir diger sebebide diger dinler kadar asla olmasada cok az degistirilmis yada farkli dillere cevirirken anlam kaybetmis olmasidir.ornegin kuranda allah "eger karilarinizdan birisi sizi aldatirsa onlari dovebilirsiniz" yazar .arapcada dovmek fiili iki anlama sahiptir.birincisi fiziksel guc kullanarak turkcedeki anlamiyla dovmektir.ikincisi ise izole etmek , konusmamak , iliskiyi kesmek yani kusmektir.bu cok hassas bir konudur.uzerinde arastirma yapilmasi tarafsiz insanlarin kaynaklarindan yararlanilmasi gerekir.hem kuran hem de diger tum kutsal kitaplar okunmalidir.konuyla ilgili tarafsiz turk ve yabanci kitaplar okunmalidir.boyle bir arastirmaya girereseniz islamiyetin ne denli buyuk bir felsefe oldugu gorulebilinir.sorun sudur ki insanlar okumak yerine dogrulugu belli olmayan bilgileriyle islamiyeti elestirmeyi tercih ederler.ama bir konuyu elestirmek icin once onu cok iyi anlamak gerekir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?