hotel california

0 /
telsiz arkadasi
"çıkışını yaptırabilirsin her zaman, ama asla ayrılamazsın..."
uyuşturucu maddelerin acı gerçeğidir; allah düşürmesin uyuşturucunun kucağına.
greewa
össye hazırlanma senesinde nerdeyse her ara verişimizde bütün dersane duvarlarına kazıdığımız ve özellikle konserde söylenmiş o müthiş girişiyle çok çok çok büyük bir şaheser.
muque
"last thing i remember
i was running for the door
i had to find the passage back to the place i was before "
(05:22)


izlemeden ölmemeniz gereken bir canlı performans için;

http://tinyurl.com/2n82kv
serenity
hakkında tonla hurafe olan ve nereden baksanız oradan algılayacağınız güzide şarkı. kanımca uyuşturucu ya da keyif verici bir maddenin anlık getirilerinden bahsetmektedir. şarkıya adını veren hotel california kavramı ise beyninizin içinde açıldığına inandığınız herhangi boyuttan biridir.
overload
büyük lebowski soundtrack albumunde bulunur. yalniz dinlenildiginde insani sakinlestirir arkadas ortaminda ortamin amina resmen koyar.
muque
on a dark desert highway, cool wind in my hair
*karanlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımda

warm smell of colitas, rising up through the air
*colitaların sıcak kokusu, yükseliyor havaya

up ahead in the distance, i saw a shimmering light
*ileride bir mesafede, parlak bir ışık gördüm

my head grew heavy and my sight grew dim
*ağırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.

i had to stop for the night
*gece için durmalıydım

there she stood in the doorway;
*orada, kapının önünde durdu

i heard the mission bell
*görev zili duyuldu

and i was thinking to myself,
*ve kendi kendime düşünüyordum ki

’this could be heaven or this could be hell’
’*cennet de olabilir bu, cehennem de’

then she lit up a candle and she showed me the way
*sonra bir mum yaktı ve bana yolu gösterdi

there were voices down the corridor,
*koridor boyunca sesler vardı

i thought i heard them say...
*sanırım şöyle dediklerini duydum onların:

welcome to the hotel california
*california oteline hoşgeldiniz

such a lovely place
*ne kadar hoş bir yer

such a lovely face
*ne kadar hoş bir çehre

plenty of room at the hotel california
*bir çok oda var otel california da

any time of year, you can find it here
*yılın herhangi bir zamanı, bulabilirsiniz burada

her mind is tiffany-twisted, she got the mercedes bends
*aklı "tiffany-dalgın", "mercedes kavisleri"

she got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friends
*bir sürü tatlı çocukları vardı, arkadaş diye çağırdığı

how they dance in the courtyard, sweet summer sweat.
*sahnede nasıl dansettikleri, tatlı yaz teri

some dance to remember, some dance to forget
*bazı danslar hatırlamak içindir, unutmak içindir bazısı

so i called up the captain,
*böylece hatırlattım kaptana

’please bring me my wine’
’*lütfen şarabımı getirin bana’

he said,’we haven’t had that spirit here since nineteen sixty nine’
*o dedi ki; "o ruhu yakalayamamıştık 1969 dan bu yana"

and still those voices are calling from far away,
*ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor hala

wake you up in the middle of the night
*uyandırır seni gecenin ortasında

just to hear them say...
*sadece onların şunu demelerini duymaya...

welcome to the hotel california
*california oteline hoşgeldiniz

such a lovely place
*ne kadar hoş bir yer

such a lovely face
*ne kadar hoş bir çehre

they livin’ it up at the hotel california
*otel california’da yaşarlar şaşaa içinde

what a nice surprise, bring your alibis
*ne kadar güzel bir sürpriz, getirir bahanelerinizi

mirrors on the ceiling,
*aynalar tavanda

the pink champagne on ice
*buzda pembe şampanya

and she said ’we are all just prisoners here, of our own device’
*ve o dedi ki; "burada hepimiz sadece mahkumlarız, kendi düzeneğimizin"

and in the master’s chambers,
*ve ana salonda

they gathered for the feast
*ziyafet için toplandılar

the stab it with their steely knives,
*çelik bıçaklarıyla onu doğradılar

but they just can’t kill the beast
*fakat canavarı öldüremezler

last thing i remember, i was
*hatırladığım son şey, benim

running for the door
*kapıya koştuğumdu

i had to find the passage back
*geçidi tekrar bulmalıydım.

to the place i was before
*daha önce bulunduğum yere açılan

’relax,’said the night man,
*"rahatla" dedi adam

we are programmed to receive.
*varmak için programlandık

you can checkout any time you like,
*istediğin zaman kontrol edebilirsin

but you can never leave!
*ama ayrılamazsın asla!

şeklinde bir eagles şarkısıdır.benim de hayatımın şarkısıdır.

(bkz: eagles)
seyhmerat
gerçek olanı kadının yanarak ölmesidir bu olayın gerçeğidir, rivayetse adamla kadının görüşmek için mi otele geldikleri yoksa adamla kadının yeni bir çift oldukları otelde kalmaya geldiklerini adamın küçük bir iş için biraz uzağa gittiği ancak döndüğünde otelin yanmış olduğunu görmesi vardır. tabiki de otelin adı hotel california.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol