bu havada bambaşka güzel vuhuuuu diyore.
aşık olmak
ananı sikim çok güzel lan.
sibel hanım sana aşık olsa tiramisu yapar babacığım, çorba değil. böyle olur bu işler. kendimden biliyorum. ben hep öyle yaptım. aşık olduklarıma tiramisu, acıdıklarıma çorba yaptım..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
kendimi zorluyordum aşık olmak için. aşkın da inanç gibi irade dışı bir şey olduğunu kabul etmek istemiyordum. olunabilir diye düşünüyordum, tıpkı önlenebildiği gibi, aşık olunabilir de. yeter ki emek ver, zaman harca. ama bir faydası olmuyordu. kendimi aşık sanıyordum bir süre. sonra bu sevgilinin de cahil, zevksiz, sıkıcı, kötü, hain, aptal, kurnaz, ciğeri beş para etmez, vesaire olduğu gerçeğini kendime itiraf ediyordum..
(bkz: yeşil peri gecesi)
(bkz: yeşil peri gecesi)
fena halde leman gibi olmalı bu. sakin, naif, uzaktan, zamandan mekandan bağımsız, az biraz hissettirerek...
dinle böceğim, uzun bir seyahate çıkacağım, hareketimden evvel bazı şeyleri söylemek arzusundayım.
yokluğum fazla uzayabilir, zaman zaman, dediklerimi dinleyerek saptarsın ki: hayatta kimse kimseyi anlayamaz, kimse kimsenin yerini tutamaz; aşk dediğimiz, ya vahim bir yanlış anlaşılmadır, ya kötü bir hayal kurma tarzı; iki kişinin ikisi de, öbürünün yerine hayal kurmaya kalkıştığından, sükût-u hayaller eksik olmaz!
sen dediğime kulak ver, kendimizden başkasını sevemiyoruz; sevdiğimiz, şahsiyetimizin dışlaştırılmış, bir başkasının üzerinde somutlaştırılmış hayâli; o başkası da kendisini üçüncü bir şahıs üzerinde dışlaştırır, somutlaştırır: arada ahenk kurulamaz, nasıl kurulsun, sevdiğimizle sandığımız farklı!
muvaffak bir çift, yalnızlığa tahammülü yüksek iki insan manasını taşır: çift demek, yan yana iki yalnızlık demek, beraber bile olamamış, kesişmesi bile zor! onun için böyle bir hayatı, içine girip kurbanı olmadan yaşayacaksın, yani uzaktan.
uzaktan, soyut, hemen hemen yok bir şahsı sevmekten güzelini tasavvur edemiyorum.
yakında olmayan sevgili tahayyülde yaşatılır, hayalde yaşatmak az evvel açıkladığım kaideye uygun olarak, onu kendine benzetmektir; yanında bulunmayacağından, o buna ne itiraz edebilir, ne müdahale: sevdiğini, hayalinde değiştirdikçe, kendine benzettikçe daha çok seversin, böylece denge korunmuş olur.
sevmek! sevmek esasında alıp başını gitmektir, sevgiliden uzaklaşan mutlak aşka yaklaşır, sevdiğini gönlünde kendi bildiğince yeniden yaratarak..
dinle böceğim, uzun bir seyahate çıkacağım, hareketimden evvel bazı şeyleri söylemek arzusundayım.
yokluğum fazla uzayabilir, zaman zaman, dediklerimi dinleyerek saptarsın ki: hayatta kimse kimseyi anlayamaz, kimse kimsenin yerini tutamaz; aşk dediğimiz, ya vahim bir yanlış anlaşılmadır, ya kötü bir hayal kurma tarzı; iki kişinin ikisi de, öbürünün yerine hayal kurmaya kalkıştığından, sükût-u hayaller eksik olmaz!
sen dediğime kulak ver, kendimizden başkasını sevemiyoruz; sevdiğimiz, şahsiyetimizin dışlaştırılmış, bir başkasının üzerinde somutlaştırılmış hayâli; o başkası da kendisini üçüncü bir şahıs üzerinde dışlaştırır, somutlaştırır: arada ahenk kurulamaz, nasıl kurulsun, sevdiğimizle sandığımız farklı!
muvaffak bir çift, yalnızlığa tahammülü yüksek iki insan manasını taşır: çift demek, yan yana iki yalnızlık demek, beraber bile olamamış, kesişmesi bile zor! onun için böyle bir hayatı, içine girip kurbanı olmadan yaşayacaksın, yani uzaktan.
uzaktan, soyut, hemen hemen yok bir şahsı sevmekten güzelini tasavvur edemiyorum.
yakında olmayan sevgili tahayyülde yaşatılır, hayalde yaşatmak az evvel açıkladığım kaideye uygun olarak, onu kendine benzetmektir; yanında bulunmayacağından, o buna ne itiraz edebilir, ne müdahale: sevdiğini, hayalinde değiştirdikçe, kendine benzettikçe daha çok seversin, böylece denge korunmuş olur.
sevmek! sevmek esasında alıp başını gitmektir, sevgiliden uzaklaşan mutlak aşka yaklaşır, sevdiğini gönlünde kendi bildiğince yeniden yaratarak..
böyle mideniz yukarıya doğru hareketlenmeye başlıyor,heyecan,adrenalin hat safhada oluyor,hele aşık olduğunuz kişinin yanındaysanız devamlı olarak çişiniz gelmektedir.yada böyle saçma bir entry girmenize sebebiyet veren olaydır.
(bkz: ayvayı yemek)
vahim sonuçlara gebe olabilecek bir durumdur.
(bkz: istanbul a asik olmak)
onu tanıdığınız andan itibaren sanki yuz yıl yaşayacakmışsınız gibi hayaller kurmak, ruhsal olarak çekilen acıyı bir kenara bıraktım, fiziksel olarak erimek,bitmek,kilo vermek,çok sık hasta olmak,paranoyak olmak,korkmak,çok çabuk ağlamak,gunde dort saat uykuyla yaşamak,ona sinirlenip sevdiklerini kırmak,onsuz yaşayamayacağını duşunmek ve en sonunda yaşanabildiğini farkedince yatağına uzanıp bon bon tavana bakmak gibi bir şey.
(bkz: ah bir ataş ver)
eğer uzak bir şehire,ülkeye,gidip de aklınıza sevdiğinizi düşündüğünüz kişi geliyorsa;o zaman aşık olmışsunuzdur.
(bkz: fall in love)
yaşayışa şükretmek ya da nefret etmek gibi duyguları kısa zaman aralıkları içerisinde bireye fazlasıyla yaşatan yoğun duygudur. olsa bin dert olmasa bin dert.
kıskançlığın başka bir boyutunu tattıran duygudur.hani derler ya onun yanındayken ellerin ayakların tir tir titrer.işte o titreme sevginizin büyüklüğünü anlatan bir reflekstir.hele onu sevdiğinizi ona söyleyemiyorsanız daha bir heyecan yaşarsınız.onun yanındayken geçirdiğiniz bir saniyeyi dünyalara değişmezsiniz.maymuna çevirir adamı,daha önce hiç yapmadığınız şeyleri yaparsınız ve içinizden biri size"höst oğlum kendine gel"der.aslında kendinize gelmeyi hiç istemezsiniz onun yanında.aşk aşk aşk..sevginin felaketlere yol açabileceğini gösteren yegane duygu.
evveliyatında olduğumu zannettiğim zamanlarda aşık olmayı daha değişik tasvir edebilecek bir insandım.yok azizim ba$ka bir $eymi$..göz kapaklarımı taşıyamıyorum alı$kanlıklarım deği$iyor ba$ka bir ben oluyorum bu beni rahatsız mı ediyor? hayır hani bu midede uçuşan kelebekler var ya olayı abartmı$ durumdalar sanki birbirlerini düdüklüyorlar.onu dü$ününce iliklerime kadar gev$eme hissediyorum.yanındayken ise tarif edemeyeceğim bir hissiyat içerisine giriyorum.ulan manyak gibi kıskanır mı insan? vallahi kıskanıyorum ! bu zarar veriyor mu ? verdiği zararı aynı tempoda midemde hissediyorum ! hoop kelebekler yine i$ ba$ında...sabır denen kavram zaten yok ulan bir rahat bırak nefes alsın diyorum önce. sonra ulan onun nefesini yerim ben modunda boğazına çöküyorum.çocukluk mu bu diye bir serzenişte bulunuyorum kendime ..sonra içimdeki ses ’ böyle çocuk mu olur lan’ diye bu düşüncemi itiyor kafamdan..uzakta olması bir dert bundan eminim ama kısa süreli mecburi uzaklıkların verdiği sıkıntıları aşık olmak olayı yüzünden normalin 5 katı yaşıyorum. ah bir de telefonda bitmeyen konuşmalar susmalar sessizliği dinlemek bile bir huzur veriyor ulan diyorum sen önceleri neydin? bu his böyle değildi diyorum.. aklıma yüzü geliyo !!! sonra kelebekler iş başına.. sonra.. sonra.. sonra.. ben onu çok seviyorum....
yanılgıdır, en az iki hafta en fazla altı ayda farkedersiniz. daha uzun suruyor ise bu farkındalık yanılgı ıcınde yanılgı yasıyor olabılırsınız biraz dusunmek ise yarayabilir eger yardımcı organa sahip iseniz!
tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak. evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz. sokağa fırlayacaksınız, sokaklar da dar gelecek. tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü. kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...
birileri size bir şeyler anlatacak durmadan:" önemli olan sağlık." , "yaşamak güzel." , "boş ver, herşey unutulur." siz hiçbirini duymayacaksınız. göz yaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz. ölüme çare bulundu ya da yarın kıyamet kopacakmış deseler başınızı kaldırıp "ne dedin?" diye sormayacaksınız...
yalnız kalmak isteyeceksiniz. hem de kalabalıkların arasında kaybolmak. ikisi de yetmeyecek, geçmişi düşüneceksiniz. neredeyse dakika dakika. biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğinizi söylese, kaçacaksınız. aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yaşamak için direneceksiniz. hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz. aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz. herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. hiçbirşey oyalamayacak sizi. ilaçlara sığınacaksınız. birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...
bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz. uyumak zor, uyanmak kolay olacak. sabahı iple çekeceksiniz. bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksiniz. ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler. ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz. belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz. nafile, düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek...
rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz. her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz. telefonun çalmasını bekleyeceksiniz, aramayacağını bile bile. her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek. ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla. yüreğiniz burkulacak canınız yanacak. bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz...
hayata dair hiçbirşey yapmak gelmeyecek içinizden... onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... onunla hiç bir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... ama bir umut... onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... gel gitler içinde yaşayacaksınız... buna yaşamak denirse...
razı mısınız bütün bunlara? hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? o halde aşık olabilirsiniz...
alıntıdır.
birileri size bir şeyler anlatacak durmadan:" önemli olan sağlık." , "yaşamak güzel." , "boş ver, herşey unutulur." siz hiçbirini duymayacaksınız. göz yaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz. hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz. ölüme çare bulundu ya da yarın kıyamet kopacakmış deseler başınızı kaldırıp "ne dedin?" diye sormayacaksınız...
yalnız kalmak isteyeceksiniz. hem de kalabalıkların arasında kaybolmak. ikisi de yetmeyecek, geçmişi düşüneceksiniz. neredeyse dakika dakika. biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğinizi söylese, kaçacaksınız. aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yaşamak için direneceksiniz. hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz. aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz. herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız. hiçbirşey oyalamayacak sizi. ilaçlara sığınacaksınız. birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...
bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek. boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz. uyumak zor, uyanmak kolay olacak. sabahı iple çekeceksiniz. bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksiniz. ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler. ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz. belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz. nafile, düşüncesi bile tahammül edilemez gelecek...
rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz. her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz. telefonun çalmasını bekleyeceksiniz, aramayacağını bile bile. her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek. ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla. yüreğiniz burkulacak canınız yanacak. bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz...
hayata dair hiçbirşey yapmak gelmeyecek içinizden... onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... onunla hiç bir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... ama bir umut... onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... gel gitler içinde yaşayacaksınız... buna yaşamak denirse...
razı mısınız bütün bunlara? hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? o halde aşık olabilirsiniz...
alıntıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?