gerek doğru yerde durabilme kalitesi, gerekse klarneti şiir gibi kullanabilme yeteneğinden ötürü birçok müzik adamının kalemi olmayı başarmış genç klarnet virtüözüdür.vassilis saleas’la yaptığı program(dünyanın türküsü)da bu büyük ustanında ne denli kalbini fethettiğini görmek ayrı bir alkış sebebidir.
dünün abiyesi bugünün karbon marjinali.
wicked game klibinde(iki versiyonunda da)o nasıl şey o dedirten biblo adam.
vhs furyasının püfür püfür estiği dönemde nasıl oldu hatırlamıyorum videoda bir filmini izlemişliğim var kendisinin,hak verirsin ki film tek mekan çekimi; bir taverna bir şantöz bir tutam acı.
görselleri ne müthiş onun öyle dediğim araba yarışı şeysi.
okunan birçok başlık esnasında psikolojine yapılan ritmik darbelerde bu tanımı gögüsler.
bir kadının (başak köklükaya)onursuz yağmacı insanlara tükürür gibi parayı atıp "bunun için mi lan! bunun için mi öldüreceksiniz bir insanı!!" deyü haykırırken deve dönüştüğü
sahne pek etkileyicidir.
sahne pek etkileyicidir.
zeki demirkubuzun vazgeçemediği ruh altı vuruşlarını fazlaca yapmasından ötürü dozu kaçmış bohem filmdir. fikret kuşkan a rağmen iç tırmalamıştır.
derya alabora’ nın " bu zamana kadar 15 film yaptım, lakin masumiyet beni inanılmaz sarsıntılarla etkileyen hayatımın en keskin en göz yaşartan bir karakteriyle bütünlemiştir. film çekiminden sonra o meşum otele gider saatlerce uğur olurdum." yaptığı bu yorumda anlatır ki masumiyet "inadına aşk’ ın inadına acının romanıdır..bir sonraki adımda kader izlenmeli sonra gözdeki yaşlar silinmelidir..
edit: kader masumiyete giden çakıllı yolun serüvenini anlatır, aman sıra şaşmasındır.
edit: kader masumiyete giden çakıllı yolun serüvenini anlatır, aman sıra şaşmasındır.
bir ropörtaja konuk olmuştu ulen neymiş bunun derdi diye derin bir nefes alıp bismillah diyerek okumuştum, zırvalarından aklımda kalan kubleler..
- yani insan kendinde keşfettiği ne kadar yetenek varsa hepsine inmeli hepsiyle uğraşmalı, örneğin ben hem süper yemek yaparım , oyunculuk konusunda eh fena değilim, şiir yazarım, ip atlarım, bugün edebiyatçı yarın şarkıcı olabilirim( sus allahın adını verdim sus!)
- aşk kesinlikle benim hayat damarım aşka saygı duyanlardanım( o yüzden mi aşkına saygı duymadığın bir kadının kocasına meylettin? hoş ters köşe yattın)
- bana köşesinde saldıran xxx sanırım bana aşık(düzeye gel)
bu böyle gider, böyle beşerlerin olmadık yerlerde yellenmelerine içerlemekteyim.
- yani insan kendinde keşfettiği ne kadar yetenek varsa hepsine inmeli hepsiyle uğraşmalı, örneğin ben hem süper yemek yaparım , oyunculuk konusunda eh fena değilim, şiir yazarım, ip atlarım, bugün edebiyatçı yarın şarkıcı olabilirim( sus allahın adını verdim sus!)
- aşk kesinlikle benim hayat damarım aşka saygı duyanlardanım( o yüzden mi aşkına saygı duymadığın bir kadının kocasına meylettin? hoş ters köşe yattın)
- bana köşesinde saldıran xxx sanırım bana aşık(düzeye gel)
bu böyle gider, böyle beşerlerin olmadık yerlerde yellenmelerine içerlemekteyim.
ısmarlama ve tabii yaşamazsan tozunu attırabileceğin işveli büklümlü yol.
küfürüyle, yüzdeyüz gerçek cigara içimleriyle, erkan canın ayakta alkışlanılası baba rolüyle, sonrasında "laleli de bir azize" yi izletmesiyle on numara bizden yapım.
bağırsaklar bir güzel temizlenir, bol sirkeli tuzlu suya yatırılarak iyice steril hale getirildikten sonra -tercihen pirinç de olur- bulgur,baharat soğanla bir iç hazırlanır ve bağırsak doldurulur, eşit parçalara ayırılarak ağır ağır pişmeye bırakılır. öğk eğk efekti veren bünyelere nasıl bir tadı es geçtikleri itinayla anlatılır.
içerisinde fazla fazla kaliteli yazar barındırdığını düşündüğüm sanal zıbıtmaya uzak durur tavrını da ayrıca beğendiğim sözlük.
sebze köftesi de denilen tok, yoğun bir tadı olan küçük toplar halinde servis edilen ilginç bir tat, taksimde aynı adla bu köfteyi yapan bir mekan da bulunmaktadır. mekanın sahibi arkadaş avrupada çok meşhur olduğunu gelen turistlerin kendilerine uğramadan dönmediklerini, hatta dışarıya gidip döner kebap salonu açan türklerin bu falafel yüzünden hiç iş yapamadıklarını söyleyerek "az yavaşş" dememize sebep olmuştur.
iletişim fakültelerinde sinema tv bölümünde öğretilen bir derstir aynı zamanda.
babasına itafen yaptığı son albümünde "beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın" adlı parçayı dinleyeni diri diri mezara sokmak için fazla "içli" okumuş piyano virtüözü.
filistinli iki gencin silahlara ve bombalara karşı körpe bedenlerini siper etmelerinin kurtuluş olduğu yalanına inanarak çıktıkları gerilimli serüveni anlatır, filmin finali ölümün öldüren için diş biletici bir kaybediş olduğunu anlattığından anlamlı bir mesajla biter.
edit: sürekli alman faşizminden aldıkları yaraları sinemada anlatan yahudilerin(örnek mi istedin al sana faitless) nasıl olupta bu yarayı deşerek kanattıklarını anlamamaktayım.
edit: sürekli alman faşizminden aldıkları yaraları sinemada anlatan yahudilerin(örnek mi istedin al sana faitless) nasıl olupta bu yarayı deşerek kanattıklarını anlamamaktayım.
kıvıramadıklarını bal gibi anlamalarına rağmen ısrarla "bizde de olsun" gereksizliği yüzünden boşa gitmiş birsürü para ve zaman kaybı sektörü.
fuat sakayla birlikte seher yelini öyle güzel seslendirmiştir ki aklını bi yana fikrini başka bir yana bırakır insan dinlerken..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?