zehnterdorf

saçlı bir türlü saçsız bir türlü...

bir zamanlar saf ve temiz kızların korkulu rüyası, şimdilerin sütlaç olmuş amcası nuri abi’nin çılgın fanları. boynuz kulağı geçmiştir. prag metrosunda bir yerde "naro was here" yazar. gözler şahittir. yalan söylemezler onlar!

kazık kadar halime bakmadan 13:00 seansına annemin elini tutmadan gittiğim harika animasyon filmidir.

"siz uyardığımıza bakmayın. bizimkisi mecburiyetten. yavaş yavaş ölürken siz, paranızı yemeği seviyoruz biz."

- aval aval bakmayın biriniz de barbekü sosunu bulsun artık!

uyku ilacı diye satılan uyutamayan ilaçtır.

carmencita sigara fabrikasının paydosunun ardından meydandaki erkeklere seslenir ve o ünlü şarkıyı söyler:
’eğer beni sevmezsen, ben seni severim.seversem korun benden.’
g.bizet’ nin carmen’ in den

haftasonu gazetelerden birinin ekinde çıtırın biri gazetecinin sorduğu soruları yanıtlamış. picasso’ yla tanışmak istiyormuş. hatun yüzükoyun uzanmış enteresan very havalı pozlarda!
“picasso çok iyi bir resim sanatçısı. italyan mı? ispanyol mu pek bilmiyorum. ancak tanımak istediğim bir sanatçı. kaç çocuğu, kaç sevgilisi var bilmiyorum. unlü bir ressamın eserlerini bu sergi sayesinde görme fırsatı bulacağız. onunla tanışmak, neler yaptığını konuşmak ve görmek isterim” demiş.
1- hayranlarıyla dalga geçtiğini düşünmek istiyorum.
2- birinin onunla dalga geçmek için cevaplarını çarpıttığını düşünmek istiyorum.
3- olası gerçeği kabullenmek zorunda olduğumu düşünüyorum.
4- mümkünse picasso ile tanışmayı ben de istiyorum.
picasso’ yla tanışmak....

bankaların ya da onlarla anlaşan kuruluşların keşide ettiği plastik kartlardır. kart sahibi limiti dahilinde kartını ibraz ederek cash ödeme yapmaksızın harcama yapar. ekstre adrese gelince acı verir.

:) --> :’( --> :) --> :’( --> :) --> :’( -->...

tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur’ der büyüklerimiz....

sene 99. 18 ağustos ve sonrasında ki günler. pek çok insan gibi uyuyamıyorum. hatta ben onlardan (hiç kadar) daha çok uyuyamıyorum. ama uyumam lazım. yoksa etrafımda dolaşan herhangi bir canlıya her an zarar verebilirim. evde herkes durumumdan bıkmış olmalı ki, zorla yarım xanax dayadılar.
aman o ne mutluluktu. uykuya daldığımı hatırlayamadığım gibi, her zil çalmasını, her çalışta köpeğin havlamasını, geleni gideni, tv nin sesini, (olası ya da gerçek) depremle ilgili tüm söylentileri duymadığım gibi; masaya koyduğum kocaman ama yarısı dolu bardağı gözlemeyi, avizeleri kesmeyi de bu zaman zarfında bırakmıştım.