confessions

zehnterdorf

- Yazar -

  1. toplam entry 452
  2. takipçi 1
  3. puan 50339

palto

zehnterdorf
n.v.gogol ün ünlü eseri. şehir tiyatroları tarafndan oyun olarak da sergilenmişti. akaky akayeviç’i dinçer çekmez oynamıştı.
oyunda alt sınıftan bir memurun bir palto alabilmek uğruna çektikleri anlatılır.

diane arbus

zehnterdorf
toplum tarafından doğal karşılanamayan sıradışı fotoğrafların sahibidir. onun çektiği fotoğraflar insanın içini acıtır ancak bir yandan da sirk havası vardır bu fotoğraflarda.fotoğraflar çok iyi olmamasına karşın insanları etkiler. arbus’un neden bu konuda çok iyi olduğu fotoğraflarına bakılarak anlaşılabilir.
diane arbus için ucubelerin fotoğrafçısı denir.
sanatçı 1971 yılında intihar etmiştir.
’fur’ isimli filmde hayat hikayesi anlatılır.

nu peride

zehnterdorf
hakan akdoğan’ ın ilk romanı. ayrıca 1998 yılında yunus nadi roman ödülünü almıştı. istanbul’da farklı zamanlarda ama aynı mekanlarda yaşanan ilginç aşkları anlatıyordu. hakan akdoğan daha sonra ’gölge yaşatan’ ı yazmıştı. aynı farklı zamanlar, aynı mekanlar, kişiler. sanki iki kitap birbirinden bağımsızmış gibi yine de ikincisi ilkinin devamıymış gibi.

sempati

zehnterdorf
empati kurarken karşımızdakini anlamamız ya da anlamaya çalışmamız gerekir. halbuki sempati duyduğumuz kişiyi derinlemesine anlamak zorunda değiliz...sadece sempati duymak yeterlidir.

yaran diyaloglar

zehnterdorf
sabah 08:00, yer bakırköy, ofisin biri

ben: orhan bana hacıbozandan bi çatal alsana hadi ablacım.
orhan: tabii...
ben: çatalın ne olduğunu anlamıştır inşallah.......
orhan: buyur abla (elinde bir küçük bir kağıt torba, çayım elimde, yüzüm gülüyor, yemek için içim gidiyor.)
ben: ohh valla sağolasın...
orhan: reca...
ben: aaa orhan hani çatal? hayallerimi yıktın ya!
orhan: abla çatal işte....
ben: olum plastik bu...
orhan: eee...?

mangalda kul bırakmamak

zehnterdorf
fi zamanda karadeniz turunda grubun biri öğle için mola verir. yolcular nefis balıklarını yerlerken, şoför abimiz, rehber ve ben lokantanın sahibiyle sohbet etmeye çalışır vaziyetteyiz.
amca hem duymuyor hem de şiveli hayallerini aktarıyor bize.
amca_ gençtik o zaman ava giderduk. şimdiki gibi kimseler gezmeye celmezdu. yaylada kalır iduk geceleri.
rehber_ hadi ya. anlatsana amca.
şoför_ aha aha bak çoşcak amca şimdi.
ben_ öfff hadi ya karanlığa kalıcaz otele giriş için. daha dünya kadar yol var vidi vidi vidi....
amca başladı anlatmaya küller de savrulmaya başladı.
- tüfeği takar idik ha boyle omza. bi defasında çatçut ses duydim... tüfek elimde bakayrum ha boyle... birden karşımdaki ağaçtan 3 tane ayı indu.
ben_ ah be amca naptın!
rehber_ vaybe! :) korkmadın tabii onları görünce.
amca_ yok alışıkız biz....
ben_ ufff dinleyemiycem ben artık sizi.
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol