confessions

willbohemsson

- Yazar -

  1. toplam entry 0
  2. takipçi 10
  3. puan 2188

skype reklamlarını engellemek

independence
skype isimli chat programi cok zaman neredeyse konusma bolumunden daha buyuk reklamlari ile can sikar, hem de fazlasi ile.

reklamlardan su sekilde arinabiliriz;

denetim masasi / internet secenekleri / guvenlik / yasakli siteler

bu bolumehttps://apps.skype.com adresini ekledikten sonra tamam deriz ve skype i kapatip yeniden acariz. ne reklam kalir ne bir baska puruz.

not: windows 10 / windows 8 vs. degiskenlik gosterebilir. internet seceneklerini istersen internet explorer uzerinden de bulabilirsin.

kaşarlı salamlı omlet

independence
hemen malzemelere geceyim

3 adet yumurta
tereyagi
kasar
salam
teflon genisce bir tava


yapilisi;

3 adet yumurta cukurca bir kaba kirilir ve sarisi ile beyazi cok cok iyi birlesinceye kadar karistirilir. dilenilen miktarda taze kasar rendelenir, dilenilen miktarda salam dogranir.

teflon tavaya tereyagi istenilen miktarda(cok olmasin abartmayin) konulur ve eritilir. ardindan cirpilmis yumurta hemen tavaya boca edilir ve hic zaman gecirmeksizin rendelenmis taze kasar tavanin muhtelif yerlerine serpistirilir. ardindan dilimlenmis salamlar da tavanin icine dizilir ve tavanin kapagi kapatilir. püf noktasi mumkun olan en kisik atesten bir tik fazla ateste pisirilmesidir. aksi durumda yumurtalar katilasirken kasar ve salamlar mal mal sana bakarlar biz nolucaz diye. hepsi ayni anda pismeli.

pisince alnir yenilir iste. dene seveceksin.

babil kulesi

profesyonelogrenci
dillerin kökenine dair efsanelerden sadece biridir.
efsaneye göre babillilerin tanrıya ulaşmak için insa ettikleri kule. dünyanın 7 harikasından biridir. tanrı marduk adına yapılmıştır.

babil kulesi 7 katlı bir ziggurat şeklindedir. her katın simgelediği şeyler vardır:
7.kat- melekler
6.kat - gökyüzü
5.kat - insan
4.kat- hayvan
3.kat- bitki
2.kat- ateş
1.kat- taş

hikaye şöyledir: halk tanrıya yaklaşmak için veya tanrıyla istikrar savaşı yüzünden bir kule yapmaya karar verir. marduk yapamayacaklarını düşündüğünden müdahale etmez. sonra kulenin yapılabildiğini gören marduk bu insanların lisanlarını farklılaştırır. kule tamamlanamaz. her farklı lisanı olan insan dünyanın farklı yerine dağılıp medeniyet kurar ve birbirleriyle o günden beri savaşırlar.

james joyceun ulysses kitabının önsözünde enis batur bu kulenin yıkılışını insanın kollektif kibrine bağlıyor. göklere ait iktidara meydan okumanın sonucunun cezasının birbirinin dilinden anlamamak olduğunu söylüyor.

başka bir açıklamaya göre insanlar bu olaydan sonra güçlerini boyu uzun göklere doğru binalar yaparak kanıtlamak yerine dünyaya dağılıp dunya karaları üzerinde genişleyen binalar yaparak kanıtlama yoluna giderek iktidarla savaşma yolunu seçmiş, bir nevi tanrıyı kandırmak istemiş, o yüzden hala cezasının devam ettiği anlatılır.

tevrat bu hikayede kuleyi yapanların hz. nuhun torunları olduğunu yazar.
kuranda ise bakara 102. ayette geçer. harut ve marut isimli iki meleğin özellikle insanları kandırmak için gönderilip onlara inanan insanların kuleyi yaptıklarından bahseder.

babili işgal eden devletler kuleyi yıkmış babil kralları yeniden yapmıştır. m.ö 479 da pers kralı xerkes tarafından yıkıldıktan sonra onaran olmamış. büyük iskender bu yıkılmış kuleyi tamir ettirmek istemiş çalışmalar başladıktan iki ay sonra ölünce ilgilenen olmamıştır.

bana kalırsa babil kulesi bir efsaneden çok metafordur. bu hikeyede insanların aynı şey sebebiyle hem birleşip tanrıyı korkutacak kadar güçlenip hem de asırladır ceza çekecek kadar kötü durumda kalmasını görürüz. kule burada iktidardır hırstır. hakettiğinden fazlasını istemektir. fazlasını istediğin zaman yapabileceğin kadarını da yapamaz elindekinden olursun mesajı vardır. güzel hikayedir. insanın kibrini yüzüne çarpar.

günümüzdeki yansımaları:
otostopçunun galaksi rehberi kitabında kulağa koyulup tüm dillerin anlaşılmasını sağlayan balığın adı babil balığıdır.
brükseldeki ab binası babil kulesinden esinlenerek yapılmış bir eserdir.
ingilizcede anlaşılamayan sesler çıkarmak babble kelimesidir.
yıldıztozu filminde uzağa gitmek isteyen biri babil mumu yakmalıdır.

mesih

kukulak
1970 lerin 2. yarısında, korku dergisinde yayınlanmış bir cizgi romanı öyküleştirerek sizlerle paylaşmak istiyorum.hikayenin orijinal ismi "mesih".
günümüzden 100 lerce yıl sonrası , gelecekte bir gün , dünya iki cepheye ayrılmış ve sürekli bir savaş hali var.
bir taraf , karşısında diğer taraf ve ortada ufka kadar uzanan bir cephe , sürekli birbirlerine ateş ediyorlar ,
cephe gerisinde sürekli bir silah üretimi , ölenlerin yerine yenileri geliyor durum bu.
bir gün , ufuk çizgisinde bir adam beliriyor elinde bir sandık , cephenin tam ortasında yürüyor.
askerler şaşkınlıkla adamı izliyor "kim bu yahu deli midir nedir , ne işi var cephenin ortasında" şeklinde sesler yükseliyor her iki cepheden de.
onu gören her asker , ateş etmeyi kesip izlemeye başlıyor.sonunda adam cephenin ortasında bir yerde duruyor ,
elindeki sandığı yere koyup üzerine çıkıyor ve "kardeşlerim , beni dinleyin , neden savaşıyorsunuz ......" şeklinde başlayan bir konuşmaya başlıyor "
konuşmanın kalan kısmını hepimiz tamamlayabiliriz" askerler şaşkınlık içinde birbirlerine bu soruyu sormaya başlıyor yahu neden neden diye ,
hatta cephenin ortasında bir kaç düşman asker kucaklaşıyor dahi.
işte bu sırada nereden geldiği belli olmayan bir kurşun "uzaydan gelmiyor tabii" vınn layarak adam saplanıyor , ve adam yere düşüp ölüyor , 5 -10 saniyelik korkunç bir sessizlik den sonra …………….
her iki taraftan yükselen "mesihimizi öldürdüler" çığlıkları ile cephe tekrar yarılıyor ve savaş kaldığı yerden devam ediyor...
bir kaç yüz yıl daha sürecekmiş kadar güçlü ve şiddetli..
savaşın başlamasının da en sağlam ve/veya en mantıklı sebebi de mesih aslında.
mesih'in yerine , herhangi bir şey koyulabilir rahatlıkla , ya da bu “birşeycilik” lerden vazgeçilir.
nedendir anlamam , bizatihi insan muhteşem bir hazine/uzay iken , neden bir şeylere dayanmak ister , neden?
bu aciziyet kilidinin anahtarı nerde ve/veya kimde?

tabularla değil libidosuyla başa çıkamayan insan

arth seicolegydd
şimdi freud der ki hayatta temel iki tane dürtü vardır. cinselik dürtüsü ve saldırganlık(destrudo) dürtüsü. libido dediğimiz olguyu cinsellik dürtüsü içinde ele alıyoruz. cinsellik dürtüsü dediysek, tavşanlar gibi sevişme gelmesin aklınıza. bu dürtü yakınlık, sevgi, haz veren dürtüdür. bu dürtü haz aramanı, yakınlık kurmanı ve sevmeni sağlıyor diğer bir deyişle. diğer yandan saldırganlık dürtüsü ise aslında bir çok suçun altında yatan sebeplerden bir tanesidir. tabu dediğimiz şey ise bambaşka bir şey. mitimsi bir şey tabu. sosyal norm çerçevesinde yaratılmış ama daha çok libido enerjisini bir yere yönlendirmeyi engelleyen, bu dürtüyü ertelemeden baskılamaya çalışan bir sosyal olgudur. başlık konuyu tersten okumaya çalışmış ama olmamış. çünkü tabu seni esir alıp köle yaparken diğer yandan libido seni özgürleştirir. baskılanması gereken libido değil tabulardır.

libidoyu ancak 'libidosu çok yüksek' gibi bir cümle içinde yanlış bir şekilde kullanan bir toplum için iyi bir bilgi verdiğimi düşünüyorum.

veteriner

ozgur gece
aslında hayvan anlamına gelen fakat bilgi sözlük diktatörü jedi tarafından veteriner hekimi anlamında kullanılan ve "veteriner hekimi" başlığının açılmasına engel olan başlıktır.

türkiye'nin asla düzelemeyecek olmasının sebebi

profesyonelogrenci
platon zamanında çok net açıklamıştır:
demokrasi, bir eğitim işidir. eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. devam edilirse demagoglar türer. demagoglardan da diktatörler çıkar.
demokrasi despotluğa dönüşür.
demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. halk övülmeyi sever. onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.

şimdi bir kısır döngüdeyiz. halk böyle oldukça kötü yönetim sürecek, kötü yönetim sürdükçe de halkta buna dur deme bilinci oluşmayacak.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol