theborek

annemle survivor muhabbetimiz: (+annem -ben)
+neydi şu zenci futbolcunun adı?
-nihat doğan
+yahu futbolcu diyorum...
-ha zenciliği tuttu yani
(sessizlik).

içmeden sarhoş olmak: bireyin aşırı eğlence ve/veya şok sonucu über bir kendinden geçmişlik halini yaşaması.

örnek üzerinden anlatım: taksim’de bir dönem caravan olarak bilinen sonradan kapanan mekanda 3 bira 6 tekila shot için 63 milyon ödediğim gün. aga bu nasıl sikertmedir?sorusuna da "tekila 8 lira" diyerek cevap vermişlerdir. vay babam vay...

şu halat çekmeli oyunda nihat doğan’ın yüzündeki gülümsemeyi dünyalara değişmem...screenshotına kurban.

bir iki yerde daha çıktığı için milletin delirdiği hatun. bu kadar çirkin biri nasıl ekranda olabilir lan? o dobişello kızın bile kendince bir albenisi var.

bu başlık açılmış mıydı diye ararken benden hızlı davranılan konu. taner candır, içinde gizli bir nazi mevcuttur. ben bunları koşturucam, ben bunları zayıflatıcam diye diye bir iki haftaya "bu şişkodan sabun mu yapsak?" demeye başlamasından bir an bile şüphe duymadığım adamdır.

taner’in davranışlarının devamı yüzünden muhtelemen türkiye’nin kktc’yi tanımayı bırakacağı, telefonlarına çıkmayıp, selam verdiğinde duymamışa yatacağı yegane yarışma.

dün gece bir çift sevişiyormuş izlenimi verilmiş bir foto ile katılmış, yaratıcılık açısından tam puan almıştır.

zamanında atacamadesertten duymuşluğum oldu.

sıçma sonrası cigarası...tek geçerim

mezuniyete 60 gün kalmış biri olarak tek cümleyle özetleyebilirim bu okulu: bir sik yok burda, dağılın ulan!

bu ve bundan sonraki jenerasyonların hayata 1-0 yenik başladığına inancımın kesin olduğu ölümcül tarih.

buna dair yaşadığım en dumur olay teknosada 160 gb 830 küsürken 320 gbın 860 civarı olması ve insana "ulan 830u kafadan verdikten sonra nasıl 2 katı yer için bir 30 daha bayılmaz insan? bu nasıl satış mantığıdır?" diye sordurtan vaka-ı happeningdir.

binbir özür, "ananoy yazdıklarım uçtu lan" telaşı ile de yorumlanabilir bu pervasız flood

insana ezan sesleri eşliğinde sözlük üyeliği ve entry girişi teşebbüsü verir.

angel cake teyzenin yıllar evvel kaybettiği kardeşi gibimsel. bu ne gerginliktir annem böyle, daha ilk sorudan başladı hatun civcivlenmeye...

kesinlikle yapılanların mübah olduğuna inandığım yegane eğlenceli program. restoran işinde bulunmuş ve bir dönem tam manasıyla tavaların uçtuğu bir mutfakta çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim: şefler iş üstünde dünyanın en çekilmez insanlarıdır. ayrıca -ki bu sadece mutfağa veya yarışmaya has bir durum da değil- hiyerarşinin sağlanması için öncelikle astınıza küçük değersiz bir bok parçası gibi davranmanız gerekir. özgüveni kırılacak, değersiz olduğunu ve size tabii olduğunu bilecek ki en kısa sürede teslim olsun. aksi takdirde o amerikan filmlerinde gördüğünüz "lanet olsun şef ! senin yöntemlerinle bu işi yapmayacağım" diye bağıran sarı çiyanlar çok tava yerler kafalarına...bir de şunu düşünün; batuhan pamuk gibi davransa, al bebeğim buna azıcık tuz serp trallalalalaaa modunda takılsa kaçımız izlerdik ki?

bunun en güzeli tadında bırakmaktır: zira rock’n coke ilk 2 hadi bilemedin 3 yıl iyiydi ama sonrasında deli cıvıdı. paralel evrende "biz sanırsam alternatifiz, azıcık da kokuyoruz çünkü yıkanmak bizce çok avangard!" abiler/ablalarla dolu barışarock da öyle. hatta biraz daha ilerletelim; geçen sene hayatımın en riyakar işine girişmiştim. 21 sene kadroda hala sergen’in olduğunu zannederek tuttuğum takımım beşiktaşın stadının sadece önünden geçerken 3 günümü o çimlerin üzerine lüpür lüpür yerleştirilmiş plastik asutay*ların üzerinde geçirdiğim sonisphere festivali...şimdi aynı festivalde dağıtılan unirock konserinin olduğu küçükçiftlik parkına taşınıyor. insanın içinden "reva mı bu be?!" demek gelirken bir yandan da ince bir sevinç var "oğlum biz buralar yeşillikken buralardık peaah" tarzı bir hazdan ötürü

ps: unirock resmen barışarockdan fırlamış "biz sanırsam alternatifiz, azıcık da kokuyoruz çünkü yıkanmak bizce çok avangard!" abiler/ablaların kemikli gözlük takanlarıyla doluydu.

yani olayın özü şudur: tepki olsun diye gitmemek zırvadır. esas olan en iyi zamanında gidip anlatacak zibilyon hikayeyle dönmektir.