confessions

tayfa75

- Yazar -

  1. toplam entry 2868
  2. takipçi 2
  3. puan 64309

tarihi yargılıyorum

tayfa75
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

sun tzu’ nun bing fa (sava$ sanati)adli kitabi, yazildigindan iki bin yil sonra hala stalin ve mao’ nun el kitabi olabiliyordu. saldirganligi reddeden, aikido’ nun kurucusu morihei ueshiba’ nin bari$ sanati kitabinin adini bilen, bilmiyorsa yoklugunu hisseden bir ba$bakan, ba$kan dunyada var mi acaba? (sayfa 76)

gelecegimize nasil bakacagimizi gecmi$imize nasil baktigimiz belirliyor. (sayfa 84)

egemen duzenin sava$ tarihcileri, tarihimiz boyunca yeni taktik ve stratejilerle tekamul ettirdigimiz sava$larin daha "iyisinin" yapilabilmesi icin harp akademilerinde en ince ayrintilarla ugra$irken, aklimizdan gecmiyor sava$ tarihi oldugu gibi, neden bari$ tarihi diye bir disiplin olmadigini sorgulayip talep etmek, okullarimizda derslerini vermek, üniversitelerimizde kursulerini kurmak. boylece kotumserlige, sava$larin kacinilmaz oldugu du$uncesine kapiliyor, bari$in ancak sava$la saglanabilecegi safsatasiyla kendimizi aldatiyoruz. (sayfa 101)

insanin ya$amsal nedeni olmadan birbirine saldirmasi bence turumuzun dogal bir ozelligi degil kokunden yok edilebilecek bir patolojisinin sonucu. dogal halinde saldirgan olmayan, bari$cil olan insanin topluca vah$ile$mesi, vah$i konumunu bir donem surdurebilmesi, saglikli insanlarin sari bir hastaliktan kirilmasi gibi. (sayfa 118)

birle$mi$ milletlerin kurulu$ gerekcesinde $u sozler vardir;
"sava$lar insan du$uncesinde ba$ladigina gore, bari$in surlari da insan du$uncesinin etrafina dikilmelidir." (sayfa 120)

insanlar olarak kendimize, "biz insanlar" diyebilmemiz icin bizden farkli, bize tehdit olu$turabilecek paralel evrenlerde ya$ayan yaratiklar mi gerekiyor? "biz" olabilmemiz icin uzaylilarin dunyaya saldirmasi, kiyametin habercisi bir gok ta$inin dunyaya yakla$masi mi gerekiyor? donme dolap ki$iliklerimizle ayni istikamete giderken ne birey olabiliyoruz ne de "biz". once dogaya saldirdik sonra birbirimize.
sira homo sapiens sapiens olma bilincimizin geli$mesinde. gelecegin insanlarina, tarihcilerine, kendilerini tanima firsatinin yolunu belki biz acabiliriz. (sayfa 130)

günlük ya$antimizda hangimiz kahramaniz ki? yalnizligimizda bocalarken kahraman mi olmaya ozeniyoruz? cemaatlerin, ailelerin parcalanmasiyla hepimiz kendimizin yalniz kalmi$ ba$ ki$isiyiz o kadar. romanlarin kahramanlarinda, kendimizin abartilmi$, dev aynasina yansitilmi$ hayatlarini okuyoruz. roman kahramanlarini benimsememiz kendimize tutsakligimizla kahraman yaratmanin kolayligina siginan romancilarin ifadesi. (sayfa 132)

hukmedenleri hukmetmekten kurtaracak ancak kendileridir. tahtimizdan kendimizi indirelim ki, turumuzun gelecegini, gecmi$imizin kibirinden ozgur kilalim.
tarih, insanin yaptiklarindan da ote, insani insan, dunyayi dunya, evreni evren yapan her $eyin toplami. (sayfa 135)

uyum saglamak,toplumdaki yerimizi korumaktan ote, ba$imizin belaya girmesini onleyebiliyor. guvende hissetmedigimiz toplumlarda uyum saglayarak, kendimizi, yakinlarimizi koruyabiliyoruz. uyum saglamanin toplumsal bedelini de boylece ku$aktan ku$aga aktarmi$ oluyoruz. cocuklarin, "sava$ta ne yaptin baba?" sorusuna verilemeyen cevaplar, veremedigimiz cevaplar bu bedelin ifadesi. (sayfa 136)

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

benden bu kadar. siz de alip bi zahmet tamamini okuyun.

deja vu

tayfa75
baba ve pic’ ten;

butun mutlu aileler birbirine benzerler ama her mutsuz ailenin mutsuzlugu farklidir. (sayfa 98)

kaynak olarak tarihi yargiliyorumdan aldigim bilgiye gore, tolstoy’ un anna karenina’ sindan;

mutlu aileler birbirlerine benzer. mutsuz ailelerin mutsuzlugu kendilerine ozgudur. (tarihi yargiliyorum sayfa 107)
evet yuh bana anna karenina’ yi okumadim)


bir de gizliajans da var boyle bir cumle. kitabim bende olmadigi icin bulup yazamadim. bulup yazacagim ama birgun.

tarihi yargılıyorum

tayfa75
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

"tarih, gerceklerden zarar gorecek kimsenin kalmamasiyla gun i$igina cikar." diye bir soz vardir. israilli yazar amos oz’ da "gercegi gercekler tehdit eder." der. (sayfa 26)

kahramanlarimizi kahraman, dusmanlarimizi dusman yapan, bizim onlara nasil baktigimiz, tarih $ablonumuza kimi secip, nasil yerle$tirdigimiz. (sayfa 35)

ulusal tarihimiz biraz da birbirlerine a$ik olanlarin yarattiklari gecmi$ gibi. (sayfa 36)

tarihte yeni kimlikler olu$tukca, kimliklere uygun tarihler uyduruluyor, eski kimlikler unutturuluyor. (sayfa 37)

avrupa birligi’ nin kurulmasiyla, yuzyillardir birbirleriyle sava$mi$ ulkelerin husumet dolu tarihlerinin yeniden yazimi, ortak bir avrupa tarihi yazmak yerine ulusal tarih kitaplarindan birbirlerini rencide edecek maddelerin cikarilmasi, yumu$atilmasindan ibaret. yeni bir tarih yazmak yerine, herkesin i$ine gelecek sansurle i$i halletmeye cali$iyor, bildik tepsilerde sunduklari tarihle gevi$ getiriyorlar. (sayfa 39)

eric hobsbawn, "ha$ha$ tohumu nasil afyon muptelasinin hammaddesiyse, milliyetci, koktenci ideolojilerin olu$masinda tarih ayni i$levi gorur," der ve ilave eder: "istediklerini tarihi kaynaklarda bulamazlarsa uydururlar." (sayfa 40)

elektronik ileti$im, tarihin kaydedilmemesi demek, tarihin yok olmasi demek, tarihin olmamasi demek. eskisine gore bellegi neredeyse sonsuz dijital ortamlarda, belki her zamankinden daha cok kayda geciriyoruz yaptiklarimizi, ancak her şey de her zamankinden daha kolay yok ediliyor, daha cok siliniyor. (sayfa 56-57)

sonucta ozel ya$antiya mudehale, ister di$imizdaki toplumsal denetim mekanizmalarindan gelsin, ister kendi gereksinimlerimizden, modern dunyamizda kamusalla$tirilan birey orta mali oluyor. (sayfa71)

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

devami gelecek.

home

tayfa75
bir three days grace parcasi.

i’ll be coming home
just to be alone
cause i know you’re not there
and i know that you don’t care
i can hardly wait to leave this place

no matter how hard i try
you’re never satisfied
this is not a home
i think i’m better off alone
you always disappear
even when you’re here
this is not my home
i think i’m better off alone
home, home, this house is not a
home, home, this house is not a home

by the time you come home
i’m already stoned
you turn off the tv
and you scream at me
i can hardly wait
till you get off my case

no matter how hard i try
you’re never satisfied
this is not a home
i think i’m better off alone
you always disappear
even when you’re here
this is not my home
i think i’m better off alone
home, home, this house is not a
home, home, this house is not a

home, home, this house is not a
home, home, this house is not a home

i’m better off alone

no matter how hard i try
you’re never satisfied
this is not a home
i think i’m better off alone
you always disappear
even when you’re here
this is not my home
i think i’m better off alone
home, home, this house is not a
home, home, this house is not a

home, home, this house is not a
home, home, this house is not a home

pulitzer ödülleri

tayfa75
gunduz vassaf’ in tarihi yargiliyorum isimli kitabindan konu ile ilgili bir alinti;
:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

columbia universitesi’ nin himayesinde her yil abd’ nin en iyi gazeteci ve yazarlarina verilen pulitzer odulu’ nu, atom bombasinin nagasaki’ ye atilmasini anlatan yazisiyla 1945 yilinda william laurence almi$. odul alan yazisindan bir kac cumle. once atom bombasi:

"bir guzellik ornegi ile kar$i kar$iyayim. tarihin tarti$masiz en akil gerektiren ugra$inin tasarımının arkasinda milyonlarca saatlik insan gücü var. bu capta bir beyin gucu, tarihimizde ilk kez bir problemin cozumu icin bir araya geldi."

nagasaki’ de ya$ayanlari katledecek saldiri oncesi son hazirligi da $oyle anlatiyor:

"atom bombasinin nasil atilacaginin aciklamasi papazin duyarli duasiyla bitti. oradan hep birlikte bomba ekiplerinin ucu$tan once yaptiklari geleneksel kahvaltiya gittik." (sayfa 79)

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

marie antoinette

tayfa75
gündüz vassaf’ in tarihi yargiliyorum isimli kitabindan.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

para-tarih ili$kisinin en ters tepen orneklerinden biriyse, fransiz devrimi’ nin olu$umunda bardagi ta$iran son damla olarak degerlendirilen "ekmek bulamiyorlarsa pasta yesinler" sozleriyle halki ayaklandiran, giyotinde ba$i vurulan kralice marie antoinette’ in boyle bir $ey dememi$ olmasi. leeds universitesi’ nden simon burrows, kraldan para sizdirmak isteyen ingiliz dolandiricilarinin iftira dolu bro$urler basip krala $antaj yaptiklarini, kralin bu bro$urleri satin alip imha ettirdigini, ancak kayit meraklisi bir saray burokratinin bro$urlerin metnini kopya ettigini ve isyancilar bastille’ i bastiklarinda kopyalari bulanlarin kralicenin sozlerini halk arasinda yaydigini belirtiyor. (sayfa 55 56)

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

hewara gule

tayfa75
turkcesini de yazalim tam olsun.

o gün bülbül
yanık yüreğiyle
seslendi kızıl güle...
gül uyandı, döndü bülbüle:
-senindir yüreğim,
yolunu gözlerim...

dedim güle:
-nedendir bu figan?
dedi:
-bilmem nedendir,
derbederim...
kor düştü yüreğime,
yanarım...
65 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol