duygu paylasımı olamamasın dan oturu tarafların iletisimsizligi ile olusan imkansızlık.(bkz: sevgi anlasmak degildir).
isini dogru yapmaya calısan bilgic in durumu.yazdıklarını ne anlama geldigini ne yazdıgını,sozluk te yazar olmanın sorumlugugu ve bunun gucu hakkında bilgisi olan bilgictir.
bilgi sozlugun suurlandırma servisi.(bkz: kendini tanı)
turkiye de olanı dunyanın en iyi pilotlarını yetistiren bu sebebten amerika da west point de ucus dersleri vermıs askeri kurum.
av makinesi yırtıcı kustur.soyleki;
başları büyük ve tüylüdür. kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. serçe kadar küçük olanları da vardır. gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir. kavramaları o kadar sıkıdır ki, bazen inatçı bir baykuş tarafından tutulan insan bileğini kurtarmanın yolu(insanlara saldırdıgı tecrübe ile sabittir), hayvanın ayak tendonlarını (kirişlerini) kesmektir.(bu butun canlı turu ile alakalıdır).
baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur.(insadan haric bir cok hayvanın bile geldiginin farkına varamamasının sebebi budur,hava ile mumkun oldugunca yumusak ve az alan ile surtunur)uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. iri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. araba farı gibi yuvalarında sabittir. ama baykuş boynunu 300 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. kuluçka süresi 30-40 gündür. yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.
tam karanlıkta(sıfır ısık) görme kabiliyetleri yoktur. az bir ışık avlarını yakalamaya kafidir. gözlerindeki ağ tabaka sarı renklidir. büyütücü özellik sağlar. gözlerinde esas olarak çubuk (rod) duyu hücreleri mevcuttur. bu hücrelerde “visual purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebeb olan kimyasal bir madde bulunur. rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.
baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar(bir nevi radar). kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikde düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.
baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli(olaganustu bir tasarım dır.sert olmasını sebebi ses dalgalarına hemen tepki verebilmesi icindir,kıvrık yapsısı ile ses kulaga dogru yönlendirilir bir nevi amplifikator dur) tüylerle kaplıdır. tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. istedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar(aksı takdır de sinir sistemi felc olur). dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.
başları büyük ve tüylüdür. kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. serçe kadar küçük olanları da vardır. gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir. kavramaları o kadar sıkıdır ki, bazen inatçı bir baykuş tarafından tutulan insan bileğini kurtarmanın yolu(insanlara saldırdıgı tecrübe ile sabittir), hayvanın ayak tendonlarını (kirişlerini) kesmektir.(bu butun canlı turu ile alakalıdır).
baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur.(insadan haric bir cok hayvanın bile geldiginin farkına varamamasının sebebi budur,hava ile mumkun oldugunca yumusak ve az alan ile surtunur)uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. iri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. araba farı gibi yuvalarında sabittir. ama baykuş boynunu 300 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. kuluçka süresi 30-40 gündür. yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.
tam karanlıkta(sıfır ısık) görme kabiliyetleri yoktur. az bir ışık avlarını yakalamaya kafidir. gözlerindeki ağ tabaka sarı renklidir. büyütücü özellik sağlar. gözlerinde esas olarak çubuk (rod) duyu hücreleri mevcuttur. bu hücrelerde “visual purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebeb olan kimyasal bir madde bulunur. rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.
baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar(bir nevi radar). kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikde düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.
baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli(olaganustu bir tasarım dır.sert olmasını sebebi ses dalgalarına hemen tepki verebilmesi icindir,kıvrık yapsısı ile ses kulaga dogru yönlendirilir bir nevi amplifikator dur) tüylerle kaplıdır. tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. istedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar(aksı takdır de sinir sistemi felc olur). dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.
sebebi cok acık olarak bu kızların cilt,ten,kas yapılarının duzenli olarak calısma ile kazanılan parlaklık,canlılık kazanmasıdır.guzellik anatomik olarak duz kasların simetrik buyumesıdır.ozellik ile sinirsel gerilime sahip insanların yuz ve vucut bicimleri dısa cansız,buzulmus,solukğ,devin duyumsal olarak itici gelir,ama spro yapan bir insan kendine guven duydugun icin(bu ozellik bir cok sporcu tarafından basarının temel sebeblerinden biri olarak gosterilir) karsı tarafada bir guven verir. bu bir yiyecegın parlak,canlı,sert yapısı ile daha lezzetli gorunmesınden dolayı yapılan secimi ile,bir insanın daha cekici gorunmesi ile yapılacak secimin aynısıdır.(aksıonı iddia etme makyajlı kıların bir ortamda direk dikkat cekmesıde bu sebebtendır.dikkat eder isen kozmetigin butun amacı spor ile gelen guzelligi,saglıgı taklid etmesidir.en azından mermer gibi cilt,pürüzsüz ten,kalcalar v.b.) ayrıca uremek icin saglıklı olanları isteriz nasıl ki lezzet icin taze yiyecek,iletisim icin dogru bicimleri secmeye calıstıgımız gibi.
bir cismi meydana getiren madde miktarı. kütle, ağırlığın bir sebebidir. yerçekiminin kütleye olan etkisine de ağırlık denir.kütle birimleri gram-kilogram-ton’dur. diğer bir deyişle cismin hızlanmaya gösterdiği dirençtir. bütün maddi cisimlerin bir ataleti (kütlesi) mevcuttur. bunlar hareketlerini değiştirecek her türlü müdahaleye karşı direnç gösterirler. bir cismin kütlesi kendisinin temel ve daimi bir özel değeri olup, değişmez. mesela; ağırlık yere göre değişen bir büyüklük olduğu halde, kütle değişmez.
newton’un ikinci hareket kanunu f = m.a şeklinde olup, bir cisme bir a ivmesi verilmesi için tatbik edilecek f kuvveti, m kütlesi ile orantılıdır. yani, kütle büyüdükçe gerekli kuvvet de büyüyecektir.
kütlenin bir özelliği de konumunun varlığıdır. yani, kütle insanlar tarafından yoktan var edilemez ve mevcut olan da yok edilemez. ancak bu enerjiye çevrilebilir. yani, yeni bir kütle veya enerji ortaya konulamaz ancak birbirine çevrilir.
einstein kendisinin kurduğu özel relativite (izafiyet) teorisiyle, kütle ve enerji arasındaki ilgiye modern bir açıklama getirmiştir. bu teoriye göre bir cismin enerjisi arttıkça ataletinin (kütlesinin) büyüyeceğini öne sürmüştür. bu, daha sonra deneylerle de gerçekleşmiştir. buna göre, bir cismin, enerjisi arttıkça, kütlesi de artar. mesela, bir cisim ışık hızına yakın bir hızla hareket ederse, onun kinetik enerjisi ve dolayısıyla kütlesi artacaktır. einstein’in ünlü formülü e= m.c2, kütlede meydana gelen değişikliğin ışığın hızının karesiyle çarpımı enerjide meydana gelen değişikliğe eşit olduğunu bildirir. ancak bu değişimler normal hızlarda oldukça düşüktür. önemli farklar, cismin hızının ışık hızı ile mukayese edilebilecek seviyede olması halinde ortaya çıkar.
newton’un ikinci hareket kanunu f = m.a şeklinde olup, bir cisme bir a ivmesi verilmesi için tatbik edilecek f kuvveti, m kütlesi ile orantılıdır. yani, kütle büyüdükçe gerekli kuvvet de büyüyecektir.
kütlenin bir özelliği de konumunun varlığıdır. yani, kütle insanlar tarafından yoktan var edilemez ve mevcut olan da yok edilemez. ancak bu enerjiye çevrilebilir. yani, yeni bir kütle veya enerji ortaya konulamaz ancak birbirine çevrilir.
einstein kendisinin kurduğu özel relativite (izafiyet) teorisiyle, kütle ve enerji arasındaki ilgiye modern bir açıklama getirmiştir. bu teoriye göre bir cismin enerjisi arttıkça ataletinin (kütlesinin) büyüyeceğini öne sürmüştür. bu, daha sonra deneylerle de gerçekleşmiştir. buna göre, bir cismin, enerjisi arttıkça, kütlesi de artar. mesela, bir cisim ışık hızına yakın bir hızla hareket ederse, onun kinetik enerjisi ve dolayısıyla kütlesi artacaktır. einstein’in ünlü formülü e= m.c2, kütlede meydana gelen değişikliğin ışığın hızının karesiyle çarpımı enerjide meydana gelen değişikliğe eşit olduğunu bildirir. ancak bu değişimler normal hızlarda oldukça düşüktür. önemli farklar, cismin hızının ışık hızı ile mukayese edilebilecek seviyede olması halinde ortaya çıkar.
en sert metal dir.çok pahalı olan titan, sınırlı olarak askeri maksatlarla kullanılır. titan hem hafif, hem de mukavim bir metal olduğu için uçakların, güdümlü mermilerin ve topların geri tepme tertibatlarının yapımında kullanılır. korozyona dayanıklı olduğu için kimyevi işlemlerin yapıldığı endüstride kullanılır. bu korozyona dayanıklı muhtemelen yüzeyde teşekkül eden titan dioksidin metali kaplamasındandır. titan umulmadık şekilde tuzlu suyun korozyonuna dayanıklıdır. bu yüzden deniz vâsıtalarının suyla temas eden yerlerinin yapımında kullanılır.
titan, bakır, çelik ve alüminyum gibi metallere katılır. bu metallerin birçok özelliklerine etki etmektedir. mesela, paslanmaz çeliğe ilâve edilen titan, <gbkz:karbon ve azot muhtevasını kararlı tutar. titan dioksit boya imalatında pigment olarak, kağıt, plastik, cam ve seramik sanayiinde kullanılır. safir ve yakut imalinde de titan dioksitten istifade edilir. titan hidrür (tih2) toz metalürjisinde, vakum tüplerinde hidrojen verici olarak kullanılır.
ba tio3 bileşiği elektronik endüstrisinde işe yarar. çünkü, dielektrik sabiti oldukça yüksektir. organik alkali titanatlar, su geçirmeyen madde olarak; titan trioksit, diş porselenlerinin imalatında; titan tetraklorür, tekstilde (dokumacılıkta) mordan olarak kullanılır. yine titan 3 sülfattan tekstil endüstrisinde indirgen madde olarak istifâde edilir.
titan, bakır, çelik ve alüminyum gibi metallere katılır. bu metallerin birçok özelliklerine etki etmektedir. mesela, paslanmaz çeliğe ilâve edilen titan, <gbkz:karbon ve azot muhtevasını kararlı tutar. titan dioksit boya imalatında pigment olarak, kağıt, plastik, cam ve seramik sanayiinde kullanılır. safir ve yakut imalinde de titan dioksitten istifade edilir. titan hidrür (tih2) toz metalürjisinde, vakum tüplerinde hidrojen verici olarak kullanılır.
ba tio3 bileşiği elektronik endüstrisinde işe yarar. çünkü, dielektrik sabiti oldukça yüksektir. organik alkali titanatlar, su geçirmeyen madde olarak; titan trioksit, diş porselenlerinin imalatında; titan tetraklorür, tekstilde (dokumacılıkta) mordan olarak kullanılır. yine titan 3 sülfattan tekstil endüstrisinde indirgen madde olarak istifâde edilir.
kelimesiz de olmaktadır bu notlar.orta okul yılları fenerbahce de futbol oynanmaktadır,ders mers okul bosverilmistir,anne misafirlige gidecek iken -dersini calıs ilk donem zor gectin zaten oglum der,ogul tamam anne der baslar odasında calısmaya...kulliyatı hikaye tabi..anne gozlenır kapı dan cıkar beklenır hemen futbol ekipmanı giyilir merdivenlerden inilmistir tam sokaga cıkan yerde enseye catttttttttt suurunu kaybeder ogul...boyut degistirmeden az once annenın hayal meyal kendisi gorulur..uyanılır evdesindir yatakta terlikte calısma masanda durmaktadır....
aramaya ınanmıs insana terkos suyu degil o deyip hatırlatmak istedigim nokta da sudur iki kişi arasında sır olmaz diyorum insaf et diyerek kolay gelsin.
cok fazla yenılmesi ile karacigerin limitlerini zorlaması yuz de kızarıklara sebeb veren yemek.ozellik iledamaga akla zarar tadın formulu sudur; koyde kumesten yumurtanın tazesi alınır,tereyagının en saf en katıksız olanı yayıktan sıyrılır,ne zamandan kaldıgı belli olmayan seramik guvec icine ilk once elleriniz ile yetistirdiginiz biber,sarımsak,domates kızartılır,saf boyasız baharat gelir arkasına,kekik,kimyon da olsun az istege gore...entry girerken acıkmak.
orta dunyanın dede korkutu.
hristiyanlıgın medresesi.
x men cizgi roman serisinde kendini istedigi an yasayan bir celik organızmaya ceviren dev.x men serisinin 3.filminde kısa da olsa ekrana getirilmis o kısacık anda bile yuru be helal o nası govde lan allahsız dedirtmistir.eger nihilistin dedigi dogru ise yapımcı firmaya ucretsiz anımasyon cizimleri bile yaparım yeterki siz colossus filmini cekin dedirten mutant kahraman.
yunan mitolojisinde dev.
unlu olanı da vardır bunların:(bkz: mobby dick)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?