confessions

stella

- Yazar -

  1. toplam entry 2038
  2. takipçi 1
  3. puan 69471

arı maya

stella
şarkısı da vardı:

who’s a friendly, little bee playing oh-so happily. buzzing here and buzzing there
busy buzzing everywhere. maya loves and maya cares, maya gives and maya shares.
maya likes to play around, but she’ll never let you down.
maya…maya the bee. maya… maya the bee…
see her flying through the air, buzzing here and buzzing there.
saying catch me if you dare, busy buzzing everywhere.
maya…maya the bee. maya… maya the bee…


ps: şarkıya göre maya’nın cinsiyeti kız.

burger king

stella
alın tüm yediklerinizin içtiklerinizin kalori değerleri.


sandviçler
whopper® sandviç: 754
whopper® peynirli sandviç: 766
whopper jr® sandviç: 439
whopper jr® peynirli sandviç: 445
double whopper® sandviç: 1077
double whopper® peynirli sandviç: 1088
chicken whopper® sandviç: 557
chicken whopper jr® sandviç: 362
hamburger: 358
cheeseburger: 364
beanburger: 559
big king: 587
big king xxl: 1023
mega cheese: 545

tavuk ve baliklar
chicken royale sandviç: 647
fish royale sandviç: 445
crispy chicken sandviç: 534
tavuk burger sandviç: 486
chicken tenders® (6’li): 245
chicken tenders® (9’lu): 368

kids
kids hamburger: 353
kids cheese: 359
tavuklu kids: 250
chicken tenders® (4’lü): 164

yan ürünler
patates kızartması, küçük: 206
patates kızartması, orta: 322
patates kızartması, büyük: 395
patates kızartması, mega: 600
onion rings (8’li): 410
chicken wings (6’lı): 438

salatalar
king delight akdeniz (french soslu): 239
king delight akdeniz (yoğurt soslu): 222
king delight akdeniz (k.wurzig soslu): 175
king delight ton (french soslu): 158
king delight ton (yoğurt soslu): 140
king delight ton (k.wurzig soslu): 94
king delight chicken (french soslu): 283
king delight chicken (yoğurt soslu): 266
king delight chicken (k.wurzig soslu): 219

soslar
barbekü sos: 44
acı sos: 12
ketçap: 26
mayonez: 103
sarımsaklı mayonez: 131

içecekler
pepsi classic, küçük: 84
pepsi classic, orta: 168
pepsi classic, büyük: 252
pepsi classic, mega: 378
pepsi light, küçük: 0
pepsi light, orta: 1
pepsi light, büyük: 1
pepsi light, mega: 2
yedigün, küçük: 96
yedigün, orta: 192
yedigün, büyük: 288
yedigün, mega: 432
seven up, küçük: 86
seven up, orta: 172
seven up, büyük: 258
seven up, mega: 387
vanilyalı milk shake, küçük: 233
vanilyalı milk shake, orta: 310
vanilyalı milk shake, büyuk: 428
çikolatalı milk shake, küçük: 301
çikolatalı milk shake, orta: 378
çikolatalı milk shake, büyük: 562
çilekli milk shake, küçük: 311
çilekli milk shake, orta: 387
çilekli milk shake, büyük: 581
portakal suyu, küçük: 18
portakal suyu, orta: 28
portakal suyu, büyük: 35
limonlu ice tea, küçük: 56
limonlu ice tea, orta: 112
limonlu ice tea, büyük: 168
limonlu ice tea, mega: 252
şeftali ice tea, küçük: 58
şeftali ice tea, orta: 116
şeftali ice tea, büyük: 174
şeftali ice tea, mega: 261
ayran: 92
kahve: 4
sıcak çikolata: 184

tatlilar
dondurmalı çikolatalı sufle: 608
sundae (sade): 180
sundae (karamel): 238
sundae (çikolata): 251
sundae (çilek): 244
külah dondurma: 131

sibel kekilli

stella
gayet başarısız kadın bilmemne. oyuncu demeyeceğim. onun yerinde olmayı, ondan çok daha fazla hak eden oyuncular var. ayrıca soyunmadan bir şey yaptığını görmedim ben. vücudu da harika hmm, evet evet. hem bu zatın önce doğru düzgün türkçe konuşması gerek, alman türkçesi değil. aksanını düzeltsin, diksiyon dersleri alsın. ya da daha iyisi, en iyi bildiği işi yapsın, hem onda yeteğe ihtiyaç yok.

eve dönüş

stella
yetersiz, başarısız bir film. senaryo çok kötü olmadığı halde ortalama bir ürün çıkmamış. mehmet ali alabora, sibel kekilli ve küçük rollü oyuncuların yeteneksizliği ile daha da berbat bir hale gelmiş. beş dakikalık sevişme sahnesi için sibel kekilli denen yaratığın kadroya dahil edildiğini düşündüm ciddi ciddi. bir de üstüne altın portakal en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı.. her neyse, bence izlemek zaman kaybı, zaten bilinen şeylerin düşük kaliteli, yüzeysel tekrarı. orada övgüyü hak edecek tek isim de sadece altan erkekli.

la desdichada

stella
bir pablo neruda şiiri.


kapıda beklerken bıraktım onu
gittim, dönmedim bir daha.

o, dönmeyeceğimi bilmedi

bir köpek geçti, bir rahibe,
bir hafta geçti, bir yıl.

yağmur ayak izlerimi sildi
otlar büyüdü sokakta,
ve birbiri ardınca yıllar,
başına düştü onun da.

sonra savaş geldi
kanlı bir yanardağ gibi geldi.
öldüler evler, çocuklar

o kadın ölmedi.

bütün otlaklar tutuştu.
binlerce yıldır düşünen
sarı, sevimli tanrılar
her biri paramparça
çıktılar tapınaktan
düş kurmaz artık onlar

aydınlık evler, veranda
hamakta uyuduğum
pembe otlar, yapraklar
el biçimi, kocaman
şömineler, çalgılar
kırılıp yakıldılar.

kentin olduğu yerde
şimdi artık küller var.
eğri büğrü demirler
ölü heykellerin korkunç saçları
ve bir kara leke kan.

ve kadın bekler, bıkmadan.

yalnız olum

stella
bir pablo neruda şiiri.


yapayalnız mezarlıklar vardır
suskun kemiklerle dolu gömütler
bir yürektir geçer ölüm o geçitlerden
karanlık, karanlık ve karanlıktır
bir gemi enkazı gibi
bir yüreğin içinde boğulurken
ya da cana geçerken derinden

cesetler vardır
soğuktan yapılmış ayaklar, yapışkan kilden
ölüm vardır kemiklerin içinde
soyut bir ses gibi
bir havlama gibi köpeksiz
bir sestir kurtulmuş çanlardan ve gömütlerden
bir yağmur gibi kabarır, gözyaşı gibi ya da

yalnız ben görürüm o arada
yelkenli tabutları, geniş
solgun ölüleri taşıyan, ölü saçlı kadınları
melekler gibi beyaz fırıncıları
düşünceli kızları, noterlerle evlenmiş
ölümün dikey nehirlerinde yukarı doğru kayan tabutları

yelkenleri ölümün sesiyle şişmiş
ölümün sessiz sesiyle dolu yelkenleriyle
göklere doğru kayıp gider

sonra varırlar da sesli sahillere ölüler
ayaksız bir kundura, insansız giysiler gibidirler
çalarlar kapıları taşsız ve parmaksız yüzüklerle
gelirler ağızsız bağırmalar, dilsiz ve dudaklsız çığlıklarla

adımları yankılanır gene de
giysileri ses verir, kısık ir sesi ağaçlar gibi

bir şey bilmem, çok az anlarım, görürüm ikide bir
ama derim ki türküleri ıslak menekşelerden
toğrağa alışkın menekşelerdendir
ölümün yüzü yeşildir çünkü
ölümün bakışları yeşildir
bir menekşe yaprağının delici ıslaklığı vardır
sıkıcı bir kışın bungun aklığında

ama ölüm süpürgeden bir evrene dalar da
döşemeyi yalayıp ölüyü araya süpürge
ölüm süpürgenin içindedir
ölümün dilidir ölüleri arayan
ölümün iğnesidir ipliğini arayan her yerde

ölüm çocuk yataklarının kıvrımlarında
ölüm döşeklerde, ölüm kara battaniyelerde
tembelce bekler de canlanır birdenbire
bir yaslı sesle durup kabartır örtüleri
ve yataklar açılır bir limana doğru
ölümün bir amiral gibi sahilde beklediği


gözyaşı

stella
gözlerimizi maden ocağına benzetebiliriz. gözyaşlarımızsa değeri biçilmemiş madendir. bir taş, ne kadar ender bulunuyorsa dünyada, o kadar değerlidir ya; gözyaşlarımız da onları harcama sıklığımıza göre değer alır. bazı insanlar en küçük olayda hemen ağlar; duyguların dışa vurumuna karşı koyamaz, bazılarımızsa zavallı gözyaşlarını içinde hapseder.

bu ’tutsakçılar’ için durum zordur. belki ilk defa ağlıyordur, belki ikinci defa. fakat yalnızca kendisi bilebilir gözyaşının değerini, başka kimse değil.

işte madenlerle gözyaşları da burada ayrılır; birinin değerli olup olmadığını herkes bilir, diğerininkiniyse yalnızca sahibi.

yekta kopan

stella
1968’de doğdu. öğrenim hayatı ankara’da geçti. hacettepe üniversitesi işletme bölümü’nden mezun oldu. öyküleri hayalet gemi dergisinde yayınlandı. altzine.net’de[1] internet ortamına yönelik edebiyat çalışmaları yaptı. hayvan dergisinde kısa metinler yazdı. sinema dergisi altyazı’da eleştiriler yazıyor. öykü üstüne metinler yazdığı eşik cini dergisinin aynı zamanda yayın kurulunda da bulunuyor. öyküleri, denemeleri çeşitli dergilerde, seçkilerde ve antolojilerde yayınlanıyor. radyo programcılığı ve seslendirme çalışmalarının yanı sıra ntv televizyon kanalında her gün yayınlanan kültür-sanat programı “gece gündüz”ün sunuculuğunu yapıyor.

fildişi karası, aşk mutfağından yalnızlık tarifleri ve yedi derste vicdan muhasebesi adlı öykü kitapları ve içimde kim var adlı romanı can yayınları tarafından yayınlandı. altkitap.com’da yayınlanan e-kitabı daha önce tanışmış mıydık? adını taşıyor. aşk mutfağından yalnızlık tarifleri 2002 yılında sait faik hikâye armağanına değer görüldü. kısa öykülerden oluşan son kitabı kara kedinin gölgesi 2005 sonunda yayımlandı.

kaynak:http://tr.wikipedia.org

ps: bense kendisini, daha yeni, hayır adlı yazısıyla tanıdım.

yanlış yon

stella
bir bukowski şiiri.

suyu yararak yol alan
lüks okyanus gemilerinde
yürekleri ve bağırsakları
boşaltılmış noel hindileri gibi
bir yerden bir yere
giderler,
devasa mavi gökyüzü,
harcanmış
bütün o su,
harcanmış
bütün o
parmaklar, başlar, ayaklar, kalçalar,
gözler, kulaklar, bacaklar,
american express card
kamaralarında
uykuda.

hiçbir yere doğru yol alan
yüzen bir tabut misali.

yüzen ölüler bunlar.

ölüler çirkin değildir yine de,
ama yarı-ölüler kesinlikle
öyle,
kuşku
götürmez.

ne zaman gülerler?
sevgi hakkında
ne düşünürler?

ne
yapıyorlar
bu kadar
suyun ortasında?
ve nereye gitmek
istiyorlar?
59 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol