sitare

çok içki içip kendine hakim olamama durumu. beynin devre dışı kalması sonucu yapılabilecek ve başa gelebilecek olaylarda bir sınır yoktur. her an her şey olabilir.

genellikle beyinlerinin üzerinde oturan dallamaların başına gelir ve bir de beyinleri sikilmiş olur.

işin özü; nasıl olur bilmem ama içki içmemektedir. onun yerine süt, meyve suyu falan içilebilir ama bunlar nasıl kafa yapar, muhabbet ortamı hazırlar bilinmemektedir.

kusmanızın ardından ağzınızda oluşan o iğrenç tatdan sonra tekrar içmek takdir edilecek bir harekettir. genellikle içen zaten götü kaybetmek eylemini gerçekleştirdiği için kaybedecek bir şeyi kalmamıştır.

milli takımın avrupa futbol şampiyonasında elde ettiği başarılardan dolayı onları ödüllendirmek için pamuk eller cebe muhabbetlerinin yapılması olayıdır. iş adamları sıraya geçmişler.

şimdi adı milli olan ve bu vatan için ter döken futbolcularımız bu işi bu vatan içinmi yaptılar yoksa emre belezoğlunun yaptığı gibi profosyonellik adına para içinmi.

hangi para gerçek bir vatan sevdasını satın alır bilinmez ama milli takım oyuncularına prim verilmesi kadar saçma bir şey olamaz. tamam adalar 14.5 milyon avro kazandırmışlar ve bu paradan sembolik bir şey verilebilir ama bunun 10 milyonunu dağıtmakta dangalaklığın önde gidenliğidir.

ayrıca futbol dışında bir çok spor dalında ve sinema, edebiyat gibi başka alanlarda daha büyük başarı elde edenler gibi sadece başarı ödülü verilebilir ama futbolun popilizmi bunu engeller.

bu vatan için canını veren şehitler ne olacak.

acaba sehit kanına ne kadar prim verilmeli!!!

her türlü spor başarılarında en büyük tartışmalar ne kadar prim dağıtılacağı hakkında olur.

popilist ülkelerin göz boyaıklaru zaferler, bir anda halkın gerçek sorunlarından uzaklaşıp tamamen yapay bir gündem üzerine günlerini sağlar.

bir de bu ülkenin gerçekleri vardır. her gün bu ülkenin bir yerlerinde birileri buz gibi silahına sarılmış vatan sana canım feda diye diye canını kanını verirken ,bir yerlerde birileri özel üretim toplara mankan bedenleri ve dolar sembollerinin süslediği haylleriyle te dökmektedir.

vatan sana canım feda diyen ölür gider, annesinin feryatları yüreğimizi dağlar, o gerçekten kaçmak için gözümüzü, kulağımızı kapatırız. ölene şehit derler, ailesi ise şehit ailesidir karnı aç olsada nefesi koksada o şehit anasıdır ve başı diktir. oğlu 20 yaşında bu vatan için canını vermiştir.

topun peşinden koşan ününe ün katar, kızlar bir gece birlikte olmak için sıraya girer, bilmem kaç milyon dolarlar avrolar havada uçar anasıda lüks bir yerde çay içerken reklam filmi çevirir üstüne para kazanır.

bizde vatan millet sakarya muhabbetleri yaparak kıçımızı yırtarız.
ölen ölsün kalan sağlar bizimdir.

yapılabilinecek en salakça şeydir. kimse kimseyle aynı düşünmek zorunda değildir.

hele bir de beyaz renk çorap giyilmişse seyrine doyum olmayan bir görüntüdür icabında.

rusyanın 55. dakikada da atılan gol ile 1-0 öne geçtiği maçtır.

edit: yalnız anlayamadığım rusyanın avrupa ile ne alakası var ki avrupa şampiyonasında kendine yer buluyor. tamam bizde çok az bir toprak parçası sayesinde avrupalı olduk ama rusyanın avrupa da toprağı varmı?
cehalet ne kötü bir şey.
ha birde gruplarda ilk maçlar oynandığında türkiye ve rusya oynadıkları futbol sonucunda hayal kırıklı olarak nitelendirildiler. türkiye yarı finalde, maç bu skorla bitecek olursa rusya da yrı finalde. yani hiçbir şey göründüğü gibi değildir.

orospu cocugu · (6)
fatih terim · (1)

her bitiş yeni bir başlangıç demiş birileri... bu başlangıcın ne kadar acılı ne kadar zor olacağını söylememiş. kaderden başka bir kadere yol alırken yüreğim; ben nedense hep gidenin arkasından bakan oldum. oysa giden giderken bilmedi geriye ne bıraktığını, kalbime sapladığı kocaman yoksunluk hancerinin nasılda boğazımı düğüm düğüm ettiğini...

her şey giden için kolaydı. yaşasın gidenlerin cüretkarlığı...
oysa verilen emeğin uğraşların, uykusuz gecelerin hiç bir önemi yoktu şimdide dökülen gözyaşlarının da bir anlam ifade etmediği boyuta girmişti bir birine bağlı yürekler... anlamsız sözler dökülüyordu bir birine defalarca kenetlenmiş dudaklardan. kılıçlar çekilmiş geri dönüş olamazdı.
ahh einstain dede ne güzel söylemişsin
bir önyargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha zor diye...

evet işte yeni bir gidiş... her zaman ki gibi yüreğimde öbek öbek duran prangalara bir yenisi daha.

ne yazsam gitmiyorum boğazım asaplanan hıçkırık...

şimdi usulca bırakıp bir köşeye harfleri gidip içmek var taki yürekteki yangına alkol karışıp dağlayana dek.

kaderinizde ne varsa o olur.

(bkz: 20 haziran 2008 hırvatistan türkiye maçı)

eğer hala nefes alıp veriyorsanız; dünyada gerçekleştiremeyeceğiniz hiç bir şey yoktur. yeterki isteyin, azminizi hiç yitirmeyin.

(bkz: 20 haziran 2008 hırvatistan türkiye maçı)

hayatta hiçbir zaman geç değildir. eğer hayatınızda kötü giden şeyler varsa, herhangi bir olayda umudunuz kalmamışsa lütfen bu maçın önce 118 dakikasını düşünün.

skor: 0-0
ve maç devam eder...

dakika 118:
türkiye:o hırvatistan:1

evet artık herşey bitti. maçın bitmesine 2 dakika var ama ne mümkün 118 dakika gol atamadın son iki dakika mı atacaksın. yahu 2 dakikada rakip ceza alanına bile gidemezsin. ulan getir getir ve... lanet olsun bitti.

dakika 120:

türkiye:1 hırvatistan:1

ve maç biter. penaltılar başlar. türkiye hırvatları eler ve yarı finale yükselir.

anafikir:

(bkz: çıkmadık candan ümit kesilmez)

(bkz: göt nasipten çıktıktan sonra yarak bağdattan gelir)

iran ırak gibi başıboz, milliyetsiz bir millet değildir. iran türk tarihinden bile ötelere dayanan bir kültüre, bir millet benliğine sahiptir. kitaplarıyla, araştırmalarıyla sosyal hayata kazandırdıklarıyla(şimdiki siyasi rejimini kastetmiyorum) dünya üzerindeki en köklü medeniyetlerden biridir.

seri katil abd ve onun kendisi küçük ama işlevi büyük seri katliamcı ortağı israil irak’ı kolayca elegeçirdik iranı da alırız diye düşünüyorlar ama iran o kadar kolay lokma değildir. abd’nin boğazında kalır ve abd ya da israil asla çıkamayacağı bir bataklığa saplanacağı malumdur.

ayrıca israil canavarı önce kendi nükleer programa falan uysun daha sonra diğer ülkelerin iç meselelerine burnuna soksun derim.

böyle bir savaş çıkarsa kimden taraf olursun sorusuna verilebilecek en güzel cevap :

türkiye; kanımın son damlasına kadar türkiyenin tarafındayım olur.

zaten iran israili ekmek arası döner yapıp ara bol salatalı bir şekilde yer ve dünya büyük bir bok çukurundan kurtulur.

dumansız hava sahası hareketinden önce bazı cafeler, kahvahaneler sigara içilmesinden dolayı öyle bir dumanla kaplanırdıki insanlar birbirlerine:
’ya burası duman altı oldu’ derlerdi.
sözlüğün sol tarfındaki açılan başlıklara bakıncada sözlük bilgiçlerinin çok azmış olduklarını anlayıp hemen akabinde açılan başlık.

doğum günlerin bunaltıcı yalnızlığında; kalbinin hep mutlulukla dolu olmasını dileyeceğim bilgiç.
nice mutlu yaşlara...

-paranızla beni satın alamazsınız!
-hımm, bedelin ne ; ne ile satın alabilirim?
-şimdi aynı dilden konuşmaya başladık!!!

kimin yaptığı bilinmeyen ve belki hiç bir zaman bilinemeyecek olan, derinlerin o iğrenç kokusunun her tarfına bulaştığı güzelim sivasımın adını lekeleyen, sivasın tanınmayan onca güzelliği varken böylesine iğrenç, lanet olası bir olayla tanınmasına sebep veren insan olmayanların gerçekleştirdiği bir eylem.

#713830

imalatı sırasında maden işcilerinin grevi yüzünden kalitesiz çivi kullanıldığı için, gemi su almaya başladığında oluşan basınca dayanamamış ve sahibinin
" bu gemiyi tanrı bile batıramaz" dediği söylenen ama trajedik bir şekilde batan geminin adı.

titanik skeçiyle kötü işler de yapabiliyorlarmış dedirten, izlenesi program.

reklamlarını hayranlıkla izlediğim; malesef kapitalizmin en büyük icatlarından biri olan kredi kartlarının bir çeşidi.

"paranın satın alamayacağı şeyler vardır, geri kalan her şey için: mastercard"
reklam sloganı müthiştir.