simplist

karşılığında hiç gol yenmediğini düşünürsek, 3 puanı fazladan 2 gol ile almak anlamına da gelir.
3 puanı ancak 3 golle alınabilmişse de, 2 gol yenmiş olduğunu anlarız.
gol veya puan enflasyonu kavramı var mıdır bilmiyorum ama, averaj iyi bir şey diye kalmış aklımda.

tartıştığınız kişinin akp taraftarı/destekçisi/üyesi olması durumudur.
başlıkta özellikle bu durum işaret edildiğine göre tartışma siyasi içeriklidir ve diğer tarafın akp karşıtı/antipatizanı olması muhtemeldir.

samimi olursak; emma watson'u görmek için izlediğim film.
yine samimi olursak; görmek istediğim emma watson değildi.
çok da samimi olmayan bir filmdi bence. bir sürü çelişkiyle doluydu.

zaman zaman "aşk için","aile için","onurun şerefin namusun için" gibi önşartlara bağlanabilen soru cümlesi.

bilindik papaz figürlerinin aksine pazar ayinlerine falan gitmeyen, günah çıkarmadıkları gibi günaha bile sokabilen papazlardır.
bazen kaçarlar ve kimde olduğu meçhuldür, bir esrarengiz/zampara yanları da vardır.

rakip takımın adı "kendi spor" veya "candy villa köy hizmetleri" gibi bir şeyse başarılı bir penaltı vuruşuyla gol atmış futbolcudur.

patates, mercimek ve bulgur gibi malzemelerle yapılan kandırmaca taklitlerini saymazsak, başrol oyuncusu kıyma olan ezmeli yoğurmalı macerayı takiben ateşte veya sıcağı görmeden bile pişip olgunlaşmanın mümkün olduğunu anlatan süreç sonrası mutlu son ile biten aşk filmi.

olması doğal ve gerekli olan şeylerdir. herkesin "kendine özel"i olmalıdır.
konu ile ilgili olabilecek bir hadiseyi nakledeyim. (ihtiyar mode on)
mevlana'ya bir dostu gelip "yahu dikkat ettim de; ben sana tüm sırlarımı anlattığım halde sen bana hiç bir sırrını vermedin. bana güvenmediğini düşünüp güceniyorum.." demiş. mevlana da buna mukabil "kendi sırrını muhafaza edemeyip sana anlatan birine, sen güvenip kendi sırrını emanet edebilir misin?" demiş. demek ki işin sırrı biraz da sırrın sır kalmasında..

ne olduğu, nasıl olduğu, niçin olduğu konusunda fikri olmayan, üstünde güzel durduğuna inanırsa boynunda kerevizle gezebilecek insan modelidir.

seçim ortamındaki orantısız zeka girişimi.
oy pusulasında her partiye ayrı ayrı görüşünü yazanlar da gördü sandıklar.

üşenmeden okuduğum bu başlık altında muhtemelen örnek teşkil etmesi amacıyla yazılmış bazı entryler.
hele bir tanesi bildiğin düşününce güldüren türden. "mizah dergilerine yazarcasına" olandan bahsediyorum. belki eleştirdiği yazar aynı zamanda mizah dergisinin yazarı, hatta sözlükte yazdığını sığ bulurken dergide yayınlanan daha sığ esprilerine bayıldığı yazar. belki de trajikomiktir bilemedim.

alternatif, seçenek

-ulusa ait olan.
-ikinci tekil şahısın ulusunu işaret eden söz.
-ikinci tekil şahısa büyüklük atfeden söz.
-üçüncü tekil şahısın uluması için veya ulumasıyla ilgili söylenen söz.

bir süredir muhtelif aralıklarla reklam nickinin açtığı ticari başlıklardan olduğunu, radarlı sonarlı gps sistemli falan yeni teknoloji bir başlık satışıyla ilgili olduğunu sanarak geldiğim başlık.
elbette öyle bir başlığa ihtiyaç duyduğumdan değil, teknoloji merakı sadece..

aşka kafa yormak, üzerine düşünüp notlar almak, tekrar tekrar önemli satırların altını üstünü çizmek şeklinde fazla mesai yapan beyninizin ortaya çıkardığı uykuya geçememe halidir.
halbuki aşk insana mutluluk, mutluluk da rehavet verir teknik olarak. yani bilakis sizi mışıl mışıl uyutabilecek bir durumu strateji oyununa çevirip sürekli kritiğini yaparsanız uykusuz kalırsınız.

sözlükte dişi cinsiyette insan olduğunun farkedilmemesi için başvurulan yöntemlerdir.
öncelikle istatistik kısmından yazarların cinsiyet dağılımı kaldırılırsa sözlükte kız/kadın olduğu gizlenmiş olur.
bireysel olarak cinsiyeti saklamak/ belli etmemek isteyen dişi insanlar sözlüğe kasketle girip harfleri kalınlaştırarak biraz da argo kullanmayı deneyebilir ama geçerliliği ispatlanmış bir yöntem değildir.
işin acı kısmı böyle yöntemler aramak zorunda kalışlarıdır. büyük ölçüde sebebi de "sözlükte erkek olduğunu göstermenin yanlış yolları" içeriklidir.

eylül ayını termin, deadline, vade olarak belirleyen süre bildirimi.
bir başka ifadesi "gelirsen ekime kadar, gelmezsen de gelme" olabilir.

doğurmak kısmından anlaşıldığı üzere bir kadın insanı yakınması.
ya da mecaz anlamıyla her türlü çabayı ve eziyetini çekerek edindiği sonuca başkalarının ortak olmasından dertleniyor olabilir kişi.

hatalı, kusurlu.

her erkeğin en kötü şartlarda %5 gibi bir şansı olduğunu gösteren bildirim.