sevmiyorum seni gaye

"güney afrika’da faaliyet gösteren bir altın madeninde meydana gelen kaza nedeniyle 3 bin 200 çalışan, yer altına mahsur kaldı. güney afrika’da faaliyet gösteren bir altın madeninde meydana gelen kaza nedeniyle 3 bin 200 çalışan, yer altına mahsur kaldı.

güney afrika’da meydana gelen maden kazası, madende çalışan 3 bin 200 işçinin yer altında kalmasına neden oldu. edinilen bilgiye göre harmony altın isimli şirkete ait elandsrand madeninde çalışan madenciler, yüzeye çıkan asansörün çelik halatının kopması sebebiyle yeraltında mahsur kaldı. yerin 2 bin 200 metre altına kalan işçileri kurtarmak için çalışma başlatıldı. harmony şirketi sözcüsü amelia soares, olayın yaşandığı anda işçilerin madende bulundukalarını ve elektrikli asansörün kabinini taşıyan

halatın kopması sebebiyle yeryüzüne çıkamadıklarını kaydetti.

öte yandan madende bulunan işçileri kurtarma çalışmalarının perşembe gününe kadar sürmesi bekleniyor. işçilerin yeryüzüne çıkarılması için kullanılacak yeni asansör sisteminin bir seferde birkaç yüz kişi taşıma kapasitesi olduğu kaydedildi."

(bkz: iha)

işçi sınıfının ekonomik taleplerini önceleyen, lenin’in anlattıklarına bakılırsa geri bir akım. sonrasında reformizm ve revizyonizm gelir.
(bkz: ne yapmalı)

üçüncü cumhuriyetçidir.

başlığı yanlış açan lap-top kullanıcısı yazar feryadı. "touch pad var yaa" diye devam eder..

kötü kedi şerafettin’den daha kötü olabilen görülmüş tek kedidir. pavlov evde yokken o meşhur zili çalmak suretiyle köpeği deli edip katıla katıla gülmektedir.

şöyle;
yağmur üşütüyor beni, soğuk ıslatıyor. oysa ne kadar garip değil mi, hem hava da sıcak zaten, seni çok özlüyorum, yanımda olmana rağmen, soğuğunu hissedemiyorum. hani eskiden rakıyı şaraba karıştırıp içerdik, yeni sevgilim de alkolik ama içemiyor işte sen gibi. hayat devam ediyor, ne demiş şair; ’layf goz on’. yaz bana yeniden, kucaklamak istiyorum seni, bu gece yine uyuyamam sanırım, kalkıp çay mı koysam ne. şeker de bitti ama. neyse, numaramı biliyorsun. sevişmek sevmekten gelir, anladım ben.

iki kişi satranç başında. b kişisi biraz hımbıl.

a: anlamadığın bi yer var mı abi?
b: yok
a: hadi sıra sende
b: hım

b: şah mah!
a: şah mat mı diyosun?
b: şah mah yok bende lan! sen mi aldın?
a: var abi bak bu senin şahın işte
b: haa. kule sandım ben onu
a: kale...

b: eveet. şimdi bakalım hangisi fiyonk bunlardan
a: piyon mu? abi dedim ya şunlar piyon
b: tamam... şimdi taşlar yerine oturmaya başladı

b: şat mat!
a: abi dinlemiyo musun?
b: şat ap!
a: o ne be?
b: ingilizce sus demek
a: sen ingilizce biliyo musun?
b: çat pat

b: fil!
a: eee?
b: emin olmak istedim

b: ata bak lan..
a: abi oynayacak mısın?
b: oynuyorum..

b: ah - mat
c: efendim?
b: noluyo lan?
c: ahmet demediniz mi?
b: öyle mi oldu?

b: bunu oynamasını biliyo musun?
c: biraz
b: benim yerime oyna azcık

b: iyi gidiyosun, bravo
c: şah mat
b: ağzımdan aldın

a: şah mat diyemezsin burda
b: çakmak var mı
c: var abi.

b: niye diyemiyormuş?
a: alakası yok ki abi baksana şah veziri yer
b: hmm.

b: siktir git lan burdan!(c’ye)
c: allah allaah!...

b: eveet, sora kimde?
a: sende

b:(zar atar)hadi yavrum!
a:abi napıyon yaa
b: aha şeş beş

a: abi ben gidiyorum
b: nooldu len. hehe! kızdın mı götüm benim..

b: ahmeet!
c: efendim
b: gel otur karşıma

b: anlat bakalım bana biraz şunu
c: şimdi şöyle abi taşları biliyo musun
b: biliyorum şunlar minyon...

şöyle:

-e heyy tey tey necati abi, eksiden buralar dutluktu
-tabi canım, eskiden buralar otluktu
-eheh şakacı seni
-eheh fakacı seni
-abi iyi misin
-abi iri misin
-yalarım
-yutarım
-lan göt göt konuşma bana
-lan göt göt konuş babana
-anuna koduum
-anı nakodu m?
-eheh olmadı demi
-oronsbu çocuu

civilization oynarken saladin’den korkup, sonraları mao zedong’un da desteğiyle mekke’yi bombalamaktan geri durmayan huayna capac.

d&g kotunun üzerine taktığı kumaş kemerinde asılı duran ampul amblemli anahtarlıkla ’durmak yok yala devam’ mesajı vermiş playboy.

erotic dreams sloganıyla ve ’new age falan, karılar hasta olum’ arka kapak yazısıyla piyasaya çıkmış yeni enstrümental sanatçısı.

post modern keloğlan, yeni nesil yakışıklı, ferrarisini satıp aldığı eşeği kaybetmiş bilge. yeni bir yazar.

"yalnızlıktır dininiz, örneğin bir trenden, istediğiniz yerde ininiz" sözü üzerine okuduğum, aşmış insan

öncelikle söylenmelidir ki, kişi sosyalist olsa dahi, kapitalist sistemin içerisinde yaşıyorsa bundan kendisini soyutlaması beklenemez. zaten komünizm de kapitalizmin içerisinden doğacak bir sistemdir. bu tip önermeler ise devrimci olmayı bir şekilde seçmediği halde onlara saldırmayı da kendisine görev edinmiş, orta sınıf manyakların ellerinden çıkma saçmalıklardır. daha basit anlatımıyla, devrimci olmakla devrim olmuş gibi davranmak arasında fark vardır. incelik de buradadır.

eşitlik, bağımsızlık ve aydınlanma vurgusunu yapan tek parti. ayrıca parlementer bir parti de değildir, "barajı aştık geliyoruz" dememişlerdir. emekçilerin sözünü ne kadar dile getirebildikleriyle ölçülür başarıları da.

haklıymış, boşa kasmakmış yaptığım(ız)
kendisinin nickaltından yaptığım acitasyon için ise ayrıca özür
(bkz: selametle)
kib tşk bye

"o kadar çok saçmalıyorsunuz ki insanda faşizan eğilimler kabarabiliyor"

öncelikle; (bkz: acizlik)
"bizim millet adam olmaz" diye diye ilerici ne kadar insan varsa kafasına vuran emekli ressam paşalardan, onlara alkış tutan sözüm ona aydınlardan, orta sınıf ve üzeri arızalı genç ve yetişkinlerden, liberal-demokrat yazar-çizerlere kadar uzanan bir yelpaze, gariptir ki nüfusun çok önemli bir kısmını oluşturmuyor. teselli edici tarafı ise metin çulhaoğlu’nun cümlelerinden gizli;
"jakobenizm, bizden adam olmaz diye dolaşan bir cunta takımına bırakılmayacak kadar değerli bir şeydir..." kimseler kendi acizliklerini topluma ve onun için çalışanlara mal etme hakkına sahip değildir.

(bkz: evrimci gibi sevmek)
(bkz: sözlük yazarı gibi sevmek)
(bkz: ayar alır gibi sevmek)
(bkz: ayar verir gibi sevmek)
(bkz: gençler forum yapmışız der gibi sevmek)
(bkz: sever gibi sevmek)
(bkz: devrimciliğe saldırır gibi sevmek)
(bkz: bokunu çıkarır gibi sevmek)
(bkz: anladın sen der gibi sevmek)

ayşe kulin’in kitapta anlattığı recep yazıcıoğlu adlı validir. üslup açısından çok iyi olmasa da konusu sebebiyle bir solukta okunabilecek kitaplardan olabilir.