sevmiyorum seni gaye

komünist parti manifestosu arka kapak yazısı;

"özel mülkiyeti kaldırmak istediğimiz için dehşete düşüyorsunuz. ama mevcut toplumumuzda, özel mülkiyet, üyelerinizin onda dokuzu için kalkmıştır. ve tam da onda dokuzu için varolmadığı için vardır. yani, bizi zorunlu önkoşulu toplumun çok büyük çoğunluğunun mülksüzlüğü olan bir mülkiyet biçimini kaldırmayı istemekle suçluyorsunuz. kısacası bizi, mülkiyetinizi ortadan kaldırmayı istemekle suçluyorsunuz. kuşkusuz, tam da bunu istiyoruz"

(bkz: hurafe)
(ara: inanmak)

(bkz: işbirlikçilik)
(bkz: gericilik)
(bkz: piyasacılık)
(bkz: lümpenlik)
(bkz: dansözlük)
(bkz: faşistlik)

firefox’la çalışmıyormuş

(bkz: sexy resimleri için tıklayınız)

(bkz: ahlaklı başlıklara eksi veren küfürbaz bilgiç)

bir adet red-bull ile beraber 3 tane içince gayet iyi geldiği bilinmektedir

cem karaca’nın söylediği marştır.

ağzında biberonla entry girenlerin varlığını kabul etmek kadar normaldir. perihan mağden okuyup süslü kelimelerle duygusal entryler kasıp, arkasından sağa sola saldırarak nereye varmaya çalışılır bilinmez, umulan ise bunlara pabuç bırakacakların sayısının azlığıdır
(bkz: ohş)
(bkz: sinir)
(bkz: sabır)

gazeteci, köşe yazarı. halka ve olaylara tercüman’da kendince ayar dolu yazılar yazıp, sağır sultana duyurmaya çalışıyor. lümpen tarafının ağır bastığı yazılarda ise tadından yenmez.

afrika’da bir kabile reisinin sözü;
-yıllar önce beyaz adamlar buralara geldiği zaman bizim topraklarımız, onların ise elinde incil, boynunda haç vardı. bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde incil, boynumuzda haç; onların elinde ise bizim topraklarımız vardı.

"uyku; kaatillerin bile çeşmesi
yorgan; allahsıza kadar sığınak
teselli pınarı, sabır memesi
size şerbet, bana kum dolu çanak"

özellikle cümle sonlarına "dır-dir" eklerinin koymanın yazar insanına verdiği rahatlık, dahası artistik ve bir o kadar itici taraflarıyla birlikte zorunluluğunu da anlatan söz öbeği(dir)

tanım yapmanın dayanılmaz hafifliği’ne eşlik eden, formatı sindirme ve uygulama potansiyelini anlatan kelimedir

dinleyeni garip duygu-düşünce sellerine itebilitesi yüksek bir eserdir.
(bkz: kasabilite)

bir karikatürde deniz baykal’ın kaçan partililerin ardından bağıra bağıra söylediği cümle

kitapta olabilecek düzenlemeleri de kaçırmama şansı verebilir. ayrıca filmler gibi kitaplarda da kaçırılan noktlara olması kuvvetle muhtemeldir

(bkz: evini biliyoruz)
okuyup eleştiren yazar, güzel insan

haberci yönüyle, biraz daha objektif göründüğü için okunabilecek iyi yazarlardandır.

hollanda’da sağ bir partinin liderinin "faşist" dediği kitap;
http://www.medyafaresi.com/index.php?hid=6494&cid=5