yönetmen : dito montiel
oyuncular: shia labeouf, robert downey jr., rosario dawson
1986’da new york’un fakir ve tehlikeli sokaklarında, hasta babası, despot ruhlu arkadaşı ve tek koruyucusu antonio’nun, adeta meydan savaşı yaşanan çevresinin ve gençliğin baştan çıkarıcı arzularının arasında sıkışıp kalan dito montiel, çekip gitmek, bildiği, tanıdığı her şeyden uzaklaşmak arzusunu zorlukla bastırabilmektedir. dito’nun sert yönlerinin yanında tatlı bir tarafı da vardır; özellikle de akıllı kız arkadaşı laurie yanındayken... “biçer-döverler” olarak adlandırılan serseri grubunun tahrikleri ve kız arakadaşının iyi yönleri dito’yu iyi ve kötü arasında bir seçim yapmak zorunda bırakır.
iskoçya’dan new york’a yeni taşınan arkadaşı mike, dito’ya o ana kadar gördüğü şiddet dolu dünyanın dışında bir dünya gösterir. şiirler yazan mike, dito’ya bir müzik grubu kurmalarını teklif eder. bu durum, zamanla dito’yu hayatını değiştirecek seçimler yapmaya zorlar.
ailesini kaybetmeyi göze alarak los angeles’e yerleşip ünlü bir yazar olduktan 15 yıl sonra, doğup büyüdüğü queens’e geri dönerek geçmişi ile hesaplaşacak, dönüp bir zamanlar yaşamını etkilemiş “azizler” ile yüzleşecektir...
yönetmen : carlos saura
oyuncular : aida gömez, sara baras, antonio canales
flamenko, klasik dans, bale ve modern dansın nefes kesen disiplinini, yetenek ve tutkuyla bir araya getiren carlos saura’nın “iberya”sı tam bir güç birliği. ispanyol besteci isaac albeniz’den esinlenen film, dans ve müzikle bütünleşen bir müzikal. yönetmen filmde, yaşayan en ünlü ispanyol yeteneklerini daha önce yapılmadık bir şekilde bir araya getirerek onları daha da yükseklere çıkarıyor
oyuncular : aida gömez, sara baras, antonio canales
flamenko, klasik dans, bale ve modern dansın nefes kesen disiplinini, yetenek ve tutkuyla bir araya getiren carlos saura’nın “iberya”sı tam bir güç birliği. ispanyol besteci isaac albeniz’den esinlenen film, dans ve müzikle bütünleşen bir müzikal. yönetmen filmde, yaşayan en ünlü ispanyol yeteneklerini daha önce yapılmadık bir şekilde bir araya getirerek onları daha da yükseklere çıkarıyor
yönetmen
roman polanski
oyuncular
hugh grant
kristin scott thomas
emmanuelle seigner
oscar®* ödüllü yönetmen roman polanski, aşkın karanlık yüzünü anlatan bu şok edici filmde, takıntının seksi, romantizmin vahşi yanını gözler önüne seriyor. hugh grant (about a boy, bridget jones’s diary), peter coyote, emmanuelle seigner ve kristin scott thomas gibi dev oyuncuların performansları ise izlenmeye değer.kibar bir adam (hugh grant) bir yolculuk sırasında evliliğindeki seks ateşini tekrar yakalamak istemektedir. tek problem başka bir kadına aşık olmasıdır. vahşi takıntının bu olağandışı ve orijinal yolculuğu, aşka, sadakate, evliliğe ve şehvete yepyeni bir bakış açısı getiriyor. muhteşem performanslar ve inanılmaz görüntülerle “bitter moon” vahşi sularda eğlenceli bir macera.
roman polanski
oyuncular
hugh grant
kristin scott thomas
emmanuelle seigner
oscar®* ödüllü yönetmen roman polanski, aşkın karanlık yüzünü anlatan bu şok edici filmde, takıntının seksi, romantizmin vahşi yanını gözler önüne seriyor. hugh grant (about a boy, bridget jones’s diary), peter coyote, emmanuelle seigner ve kristin scott thomas gibi dev oyuncuların performansları ise izlenmeye değer.kibar bir adam (hugh grant) bir yolculuk sırasında evliliğindeki seks ateşini tekrar yakalamak istemektedir. tek problem başka bir kadına aşık olmasıdır. vahşi takıntının bu olağandışı ve orijinal yolculuğu, aşka, sadakate, evliliğe ve şehvete yepyeni bir bakış açısı getiriyor. muhteşem performanslar ve inanılmaz görüntülerle “bitter moon” vahşi sularda eğlenceli bir macera.
yönetmen
paul greengrass
oyuncular
christian clemenson
trish gates
11 eylül’de dört uçak kaçırıldı.üçü hedeflerini vurdu, biri ise vuramadı.11 eylül’ün tüyleri diken diken eden gerçek hikayesinden esinlenerek beyazperdeye aktarılan uçuş 93, güçlü ve insanı öfkelendiren dramatik hikayesiyle 11 eylül 2001’de kaçırılan dördüncü uçak olan united airlines’a ait uçuş 93’ün 40 yolcusu ve mürettebatının anısına yapılmış bir ağıt. hava korsanlarının uçağı ele geçirip hedefe yönelmeleri üzerine yolcular tek bir yürek olarak uçağı geri döndürmek için aradıkları cesareti içlerinde bulacaklardır.
paul greengrass
oyuncular
christian clemenson
trish gates
11 eylül’de dört uçak kaçırıldı.üçü hedeflerini vurdu, biri ise vuramadı.11 eylül’ün tüyleri diken diken eden gerçek hikayesinden esinlenerek beyazperdeye aktarılan uçuş 93, güçlü ve insanı öfkelendiren dramatik hikayesiyle 11 eylül 2001’de kaçırılan dördüncü uçak olan united airlines’a ait uçuş 93’ün 40 yolcusu ve mürettebatının anısına yapılmış bir ağıt. hava korsanlarının uçağı ele geçirip hedefe yönelmeleri üzerine yolcular tek bir yürek olarak uçağı geri döndürmek için aradıkları cesareti içlerinde bulacaklardır.
yönetmen
john singleton
oyuncular
mark wahlberg
tyrese gibson
andre benjamin
garrett hedlund
annelerini ve katilini gömmek için eve döndüler…üvey annelerinin bir mağazada silahlı soygun sırasında öldürülmesinin ardından araları açık olan dört kardeş intikam almak ve soruna kendilerince çözüm bulmak üzere tekrar biraraya gelir. polisin emirlerine karşı çıkan dörtlü eski mahalleleri detroit’in altınıüstüne getirerek bu acımasız katliamın arkasındaki gücü bulmak üzere çalışmaya başlarlar
john singleton
oyuncular
mark wahlberg
tyrese gibson
andre benjamin
garrett hedlund
annelerini ve katilini gömmek için eve döndüler…üvey annelerinin bir mağazada silahlı soygun sırasında öldürülmesinin ardından araları açık olan dört kardeş intikam almak ve soruna kendilerince çözüm bulmak üzere tekrar biraraya gelir. polisin emirlerine karşı çıkan dörtlü eski mahalleleri detroit’in altınıüstüne getirerek bu acımasız katliamın arkasındaki gücü bulmak üzere çalışmaya başlarlar
yönetmen
atom egoyan
oyuncular
kevin bacon
colin firth
kaldıkları otel suitinde güzel bir kadının ölü bedeni bulunduğunda, başını lanny morris (bacon) ve vince collins’ın (firth) çektiği komedi ekibi başarılarının doruklarındaydı. cinayet sırasında başka yerde olduklarını kanıtlamalarına rağmen ikili, patlayan skandal yüzünden işlerini bırakmak zorunda kalırlar.
atom egoyan
oyuncular
kevin bacon
colin firth
kaldıkları otel suitinde güzel bir kadının ölü bedeni bulunduğunda, başını lanny morris (bacon) ve vince collins’ın (firth) çektiği komedi ekibi başarılarının doruklarındaydı. cinayet sırasında başka yerde olduklarını kanıtlamalarına rağmen ikili, patlayan skandal yüzünden işlerini bırakmak zorunda kalırlar.
yönetmen
joon-ho bong
oyuncular
kang-ho song
hie-bong byeon
hae-il park
şubat 2000 tarihinde güney kore’deki abd ordusu üssünün morgunda şişeler dolusu zararlı atık, sırf tozlu diye amerikalı bir doktorun emriyle lavaboya dökülür. bu atıklar doğrudan seul’un han nehri’ne gider. 2002 yılı haziran ayında ise nehirde tuhaf şeyler olmaya başlar. bir gün, devasa tuhaf siyah bir yaratık köprüde asılı olarak herkesçe görülür. bu yaratık hem yüzebilmekte, hem de karaya çıkabilmektedir. aynı gün şehrin en işlek parkına dalar ve herkesi önüne katar. üstelik ölümcül bir virüs taşıdığına inanılmaktadır.
öte yandan yaşlı hie-bong, saf büyük oğlu kang-du ile bir büfe işletmektedir. kang-du’nun küçük kızı hyun-seo da onlarla birlikte yaşamaktadır. yaratık, insanları öldürmekle kalmaz, bazılarını da kaçırır. küçük hyun-seo da babasının bir hatası yüzünden yaratığın eline düşer. olayı duyan hie-bong’un diğer çocukları nam-il ve okçuluk sporu ile uğraşan, o gün de önemli bir müsabakadan gümüş madalya ile dönen nam-ju yeğenlerinin öldüğünü sanarlar. ama hyun-seo ve birkaç kişi yaratık tarafından kanalizasyonun gizli bir bölümüne bırakılmıştır. bir telefon ile babasına ulaşan hyun-seo’nun yaşadığını öğrendikten sonra çeşitli girişimleri sonuçsuz kalınca dedesi, babası, amcası ve halası, gözüpek bir şekilde hyun-seo’yu bulmak üzere harekete geçerler.
joon-ho bong
oyuncular
kang-ho song
hie-bong byeon
hae-il park
şubat 2000 tarihinde güney kore’deki abd ordusu üssünün morgunda şişeler dolusu zararlı atık, sırf tozlu diye amerikalı bir doktorun emriyle lavaboya dökülür. bu atıklar doğrudan seul’un han nehri’ne gider. 2002 yılı haziran ayında ise nehirde tuhaf şeyler olmaya başlar. bir gün, devasa tuhaf siyah bir yaratık köprüde asılı olarak herkesçe görülür. bu yaratık hem yüzebilmekte, hem de karaya çıkabilmektedir. aynı gün şehrin en işlek parkına dalar ve herkesi önüne katar. üstelik ölümcül bir virüs taşıdığına inanılmaktadır.
öte yandan yaşlı hie-bong, saf büyük oğlu kang-du ile bir büfe işletmektedir. kang-du’nun küçük kızı hyun-seo da onlarla birlikte yaşamaktadır. yaratık, insanları öldürmekle kalmaz, bazılarını da kaçırır. küçük hyun-seo da babasının bir hatası yüzünden yaratığın eline düşer. olayı duyan hie-bong’un diğer çocukları nam-il ve okçuluk sporu ile uğraşan, o gün de önemli bir müsabakadan gümüş madalya ile dönen nam-ju yeğenlerinin öldüğünü sanarlar. ama hyun-seo ve birkaç kişi yaratık tarafından kanalizasyonun gizli bir bölümüne bırakılmıştır. bir telefon ile babasına ulaşan hyun-seo’nun yaşadığını öğrendikten sonra çeşitli girişimleri sonuçsuz kalınca dedesi, babası, amcası ve halası, gözüpek bir şekilde hyun-seo’yu bulmak üzere harekete geçerler.
yönetmen
edward zwick
oyuncular
leonardo dicaprio
djimon hounsou
jennifer connelly
afrika kökenli bir paralı asker olan danny archer (leonardo dicaprio) kendi yöntemleriyle sierra leone’de elmas kaçakçılığı yapmaktadır. sağlam yer altı ve askeri bağlantıları olmasına rağmen, bir gün sınırdan elmas geçirmekte iken yakalanıp tutuklanır. 90’lı yılların başında sierra leone’de katliamlar yapan, çocukları kaçırıp acımasız katiller haline getiren devrimci birleşik cephe’nin körüklediği iç savaş ve kaos ortamı hakimdir. üç çocuklu balıkçı solomon vandy (djimon hounsou)’nin köyü d.b.c. tarafından basılır, insanlar vahşice öldürülür. solomon ailesini kurtarmayı başarmasına rağmen, esir düşer ve elmas çıkarma kamplarında çalışmaya götürülür.
bu kapta çalışırken bir gün solomon, kuş yumurtası büyüklüğünde, değeri milyonlarca pound edecek pembe bir elmas parçası bulur ve onu gömer. çok geçmeden kamp hükümet askerleri tarafından basılır. solomon, archer’ın bulunduğu hapisaneye atılır. baskından hemen önce solomon’un elması bulduğunu fark eden d.b.c. lideri poison (david harewood)’ın hapiste solomon’un bulduğu elmastan bahsetmesi archer’ın dikkatini çeker. böylece yolları kesişen archer ve solomon kendi çıkarları uğruna işbirliği yaparlar. archer, solomon’un elmasını, solomon ise archer’ın nüfuzu sayesinde kaybettiği ailesini ve poisonun çocuk asker olarak yetiştirmek üzere yanına aldığı oğlu diayı bulmak istemektedir. ama archer’ın kolu, solomon’un ailesini bulabilmek için yeterince uzun değildir. o yetki, archer’ın gizli bağlantılarının peşinde olan güçlü ve idealist gazeteci maddy bowen (jennifer connelly)’da olunca, birbirine muhtaç olan üç insan için gerilimli bir süreç başlar.
edward zwick
oyuncular
leonardo dicaprio
djimon hounsou
jennifer connelly
afrika kökenli bir paralı asker olan danny archer (leonardo dicaprio) kendi yöntemleriyle sierra leone’de elmas kaçakçılığı yapmaktadır. sağlam yer altı ve askeri bağlantıları olmasına rağmen, bir gün sınırdan elmas geçirmekte iken yakalanıp tutuklanır. 90’lı yılların başında sierra leone’de katliamlar yapan, çocukları kaçırıp acımasız katiller haline getiren devrimci birleşik cephe’nin körüklediği iç savaş ve kaos ortamı hakimdir. üç çocuklu balıkçı solomon vandy (djimon hounsou)’nin köyü d.b.c. tarafından basılır, insanlar vahşice öldürülür. solomon ailesini kurtarmayı başarmasına rağmen, esir düşer ve elmas çıkarma kamplarında çalışmaya götürülür.
bu kapta çalışırken bir gün solomon, kuş yumurtası büyüklüğünde, değeri milyonlarca pound edecek pembe bir elmas parçası bulur ve onu gömer. çok geçmeden kamp hükümet askerleri tarafından basılır. solomon, archer’ın bulunduğu hapisaneye atılır. baskından hemen önce solomon’un elması bulduğunu fark eden d.b.c. lideri poison (david harewood)’ın hapiste solomon’un bulduğu elmastan bahsetmesi archer’ın dikkatini çeker. böylece yolları kesişen archer ve solomon kendi çıkarları uğruna işbirliği yaparlar. archer, solomon’un elmasını, solomon ise archer’ın nüfuzu sayesinde kaybettiği ailesini ve poisonun çocuk asker olarak yetiştirmek üzere yanına aldığı oğlu diayı bulmak istemektedir. ama archer’ın kolu, solomon’un ailesini bulabilmek için yeterince uzun değildir. o yetki, archer’ın gizli bağlantılarının peşinde olan güçlü ve idealist gazeteci maddy bowen (jennifer connelly)’da olunca, birbirine muhtaç olan üç insan için gerilimli bir süreç başlar.
yönetmen
ken loach
oyuncular
cillian murphy
padraic delaney
1920lerin başında irlandadayız? köy ve şehirlerden işçiler irlandanın bağımsızlık mücadelesini bastırmak için ingiltereden yollanan acımasız black and tan grubuna karşı gönüllü gerilla orduları oluşturmak için bir araya gelirler. damien vatan sevgisi ve görev bilinciyle doktor olarak yeni başladığı kariyerini bırakıp kardeşi teddyyi de çok tehlikeli ve şiddet dolu bir özgürlük savaşına sokar. özgürlük savaşçılarının kararlı taktikleri ingiliz ordusunu yenilme noktasına getirince iki taraf arasında bir anlaşma yapılır. ama bu açık zafere rağmen iç savaş patlak verir ve yan yana savaşan aileler kendilerini birbirlerine karşı savaşan düşmanlar olarak buluverirler, bu savaş bağlılıklarını sınadıkları bir sınav halini alacaktır
ken loach
oyuncular
cillian murphy
padraic delaney
1920lerin başında irlandadayız? köy ve şehirlerden işçiler irlandanın bağımsızlık mücadelesini bastırmak için ingiltereden yollanan acımasız black and tan grubuna karşı gönüllü gerilla orduları oluşturmak için bir araya gelirler. damien vatan sevgisi ve görev bilinciyle doktor olarak yeni başladığı kariyerini bırakıp kardeşi teddyyi de çok tehlikeli ve şiddet dolu bir özgürlük savaşına sokar. özgürlük savaşçılarının kararlı taktikleri ingiliz ordusunu yenilme noktasına getirince iki taraf arasında bir anlaşma yapılır. ama bu açık zafere rağmen iç savaş patlak verir ve yan yana savaşan aileler kendilerini birbirlerine karşı savaşan düşmanlar olarak buluverirler, bu savaş bağlılıklarını sınadıkları bir sınav halini alacaktır
yönetmen:
joan chen
oyuncular:
richard gere
winona ryder
will keane (richard gere) orta yaşlı bir erkektir. şehrin en gözde çapkınlarından biridir. baştan çıkardığı bir çok kadınla adı anılmıştır. ta ki 21 yaşında ve bir yetişkinin hayatını keşfetmeye hevesli güzel genç bir kadın olan charîotte fielding (winona ryder) ile tanışana kadar. chariottea olan ilgisnin çarçabuk gelişmesi ve aniden alevlenmesi ilişkiyi de körüklemiştir. her ne kadar hayat görüşleri birbirlerinden çok farklı olsa da tüm karşıtlıklar, birbirlerinde yaşamayı bekledikleri heyecanı arttırmaktadır. ne zaman ki will için bu ilişki diğer ilişkileri gibi geri dönülemeyecek aşamaya girmeye başlayınca will her zamanki gibi uzaklaşmaya karar verecektir. ama bu kez onun elini kolunu bağlayan çok önemli bir şey vardır. anlaşılamayan bir sebeple genç kadın kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulunca, ilişkileri artık daha farklı bir boyut almaya başlamıştır.
joan chen
oyuncular:
richard gere
winona ryder
will keane (richard gere) orta yaşlı bir erkektir. şehrin en gözde çapkınlarından biridir. baştan çıkardığı bir çok kadınla adı anılmıştır. ta ki 21 yaşında ve bir yetişkinin hayatını keşfetmeye hevesli güzel genç bir kadın olan charîotte fielding (winona ryder) ile tanışana kadar. chariottea olan ilgisnin çarçabuk gelişmesi ve aniden alevlenmesi ilişkiyi de körüklemiştir. her ne kadar hayat görüşleri birbirlerinden çok farklı olsa da tüm karşıtlıklar, birbirlerinde yaşamayı bekledikleri heyecanı arttırmaktadır. ne zaman ki will için bu ilişki diğer ilişkileri gibi geri dönülemeyecek aşamaya girmeye başlayınca will her zamanki gibi uzaklaşmaya karar verecektir. ama bu kez onun elini kolunu bağlayan çok önemli bir şey vardır. anlaşılamayan bir sebeple genç kadın kendini ölümcül bir hastalığın pençesinde bulunca, ilişkileri artık daha farklı bir boyut almaya başlamıştır.
yönetmen:
robert zemeckis
oyuncular:
harrison ford
diana scarwid
michelle pfeiffer
joe morton
dr. norman spencer (harrison ford), güzel karısı clairei (michelle pfeiffer) bir yıl önce aldatmıştır. fakat karısının bundan haberi yoktur. evlilikleri mükemmel gitmektedir. yeni taşındıkları evlerinde mutlu bir hayat sürmektedirler. genetik uzmanı olan norman, yeni bir araştırma nedeniyle çok yoğun bir şekilde çalışmaktadır. kızları da üniversite eğitimi nedeniyle evden ayrıldığı için çok sıkılan claire, tüm zamanını bahçe ile uğraşarak ve bilgisayar başında geçirmeye başlar. bir süre sonra claire garip şeyler yaşayamaya başlar. kapılar kendiliğinden açılmakta ve banyoda bazı hayaller görmektedir ve bunların gerçekliğinden şüphe etmemektedir. bunları kocasına söylediğinde, norman tüm bunların bir yıl önce yaşadığı ilişki ile bağlantısı olabileceği aklına bile gelmez ve herşeyin nedenini karısının sinirlerinin yıpranmış olmasına bağlar.
türkçe adı : gizli gerçek
robert zemeckis
oyuncular:
harrison ford
diana scarwid
michelle pfeiffer
joe morton
dr. norman spencer (harrison ford), güzel karısı clairei (michelle pfeiffer) bir yıl önce aldatmıştır. fakat karısının bundan haberi yoktur. evlilikleri mükemmel gitmektedir. yeni taşındıkları evlerinde mutlu bir hayat sürmektedirler. genetik uzmanı olan norman, yeni bir araştırma nedeniyle çok yoğun bir şekilde çalışmaktadır. kızları da üniversite eğitimi nedeniyle evden ayrıldığı için çok sıkılan claire, tüm zamanını bahçe ile uğraşarak ve bilgisayar başında geçirmeye başlar. bir süre sonra claire garip şeyler yaşayamaya başlar. kapılar kendiliğinden açılmakta ve banyoda bazı hayaller görmektedir ve bunların gerçekliğinden şüphe etmemektedir. bunları kocasına söylediğinde, norman tüm bunların bir yıl önce yaşadığı ilişki ile bağlantısı olabileceği aklına bile gelmez ve herşeyin nedenini karısının sinirlerinin yıpranmış olmasına bağlar.
türkçe adı : gizli gerçek
jack campbell (nicolas cage) prestijli bir işin peşinde koşmak üzere londradan ayrılırken kız arkadaşı katee (tea leoni) bu ayrılığın sadece bir yıl süreceğini söyler. aradan 13 yıl geçer. noel tatili zamanıdır. jack aradan geçen bu süre içinde yüksek ücretler alan ve yüksek standartlarda yaşayan çok güçlü bir wall street uzmanı olup çıkmıştır. kate artık çok uzaklarda kalmış bir anıdır. bir gün evine dönerken uğradığı bir mağazada kendisini mağaza sahibiyle bir sokak punkçusunun yapmakta olduğu tartışmanın tam ortasında bulur. kavganın yatışmasına yardımcı olduktan sonra cash (don cheadle) adlı genç punkçuyla yaptığı sohbet yaşam felsefesini hayatta her isteğime sahip oldum. sözleriyle dile getirir. daha sonra evine dönen jack yatağına uzanıp uykuya dalar. uyandığında kendisini new jerseyde gürültüsü patırtısı eksik olmayan bir evin yatak odasında bulur. yanında kate vardır ve 13 yaş yaşlanmıştır. yan odada bir bebek ağlamaktadır ve 6 yaşındaki bir kız çocuğu baba diye seslenmektedir. bütün bunlar, jackin yaşamında başlayacak süprizlker zincirinin ilk halkasıdır. jack bir anda korkuya kapılır. nasıl olmuşsa olmuş, başarılı işadamı jack campbell bir anda sıradan aile erkeği jack campbell olup çıkmıştır. new york yerine new jerseyde yaşıyor olması yetmezmiş gibi, ferrari yerine küçük ve ucuz bir araba kullanmaktadır. gardrobu binlerce dolarlık özel kıyafetler yerine ucuz tişörtlerle doludur. kaybettiği herşeyi, ki aklı da buna dahildir- yeniden ele geçirmek isteyen jack, hiç vakit geçirmeden manhattanın yolunu tutar. ancak ne oturduğu apartmanın kapıcısı, ne de manhattandaki ofisinin güvenlik görevlisi onu tanımamaktadır. tek çare olarak önceki akşam mağazada rastladığı cash adlı genç adamın izini sürmeye başlar. kendisini ancak o genç adamın kurtarabileceğini düşünmektedir. bunu düşündüğü anda kısa bir an için karşısına çıkıveren cash, bu olay bir göz kırpma kadar sürecek diyerek durumu özetledikten sonra jacki içinde bulunduğu zor durumla başbaşa bırakarak gözden kaybolur.
yönetmen:
brett ratner
oyuncular:
nicolas cage
don cheadle
jeremy piven
tea leoni
yönetmen:
brett ratner
oyuncular:
nicolas cage
don cheadle
jeremy piven
tea leoni
nisan devrimi filmi :
portekizde uzun yıllardır devam eden faşist rejimin baskıları altında ezilen halk arasındaki huzursuzluk giderek artmaktadır. salazar hükümetini eleştiren her ses, ya hapis ya da zorbalıkla bastırılmaktadır. kadınlar, kocalannın ve evlatlannın anlamsız koloni savaşlanna gönderilişini elleri kolları bağlı seyretmektedir. üniversitede öğretim görevlisi olan antonia, militan öğrencilerinden birinin ortadan kaybolmasından endişe duymaktadır. kardeşi önemli bir hükümet görevlisi olmasına rağmen, antonia bu konuda konuşmaya karar verince hayatı tehlikeye girer. antonianın kocası manuel, kanlı askeri geçmişi nedeniyle vicdan azabı çekmektedir. antonia, kocasının yaptığı zulümleri öğrenince ilişkileri bir daha düzelmemecesine bozulmuştur. tekrar kansının gözüne girmek isteyen manuel, kendisini tükenişin eşiğine getiren sisteme karşı harekete geçmeye karar verir. yüzbaşı mala, ülkesinin afrikadaki kolonilerde uyguladığı askeri zulme artık dayanamamaktadır. çarpışmaya gitmeye hazırlanan birliğindeki korku içindeki genç askerler bazen tek çıkış yolunun itaatsizlik olduğunu söyler. yoldaşı gervasionun şüpheci tavrına karşın yüzbaşı maia, birliklerini kışlayı ele geçirmek için toplar.
portekizde uzun yıllardır devam eden faşist rejimin baskıları altında ezilen halk arasındaki huzursuzluk giderek artmaktadır. salazar hükümetini eleştiren her ses, ya hapis ya da zorbalıkla bastırılmaktadır. kadınlar, kocalannın ve evlatlannın anlamsız koloni savaşlanna gönderilişini elleri kolları bağlı seyretmektedir. üniversitede öğretim görevlisi olan antonia, militan öğrencilerinden birinin ortadan kaybolmasından endişe duymaktadır. kardeşi önemli bir hükümet görevlisi olmasına rağmen, antonia bu konuda konuşmaya karar verince hayatı tehlikeye girer. antonianın kocası manuel, kanlı askeri geçmişi nedeniyle vicdan azabı çekmektedir. antonia, kocasının yaptığı zulümleri öğrenince ilişkileri bir daha düzelmemecesine bozulmuştur. tekrar kansının gözüne girmek isteyen manuel, kendisini tükenişin eşiğine getiren sisteme karşı harekete geçmeye karar verir. yüzbaşı mala, ülkesinin afrikadaki kolonilerde uyguladığı askeri zulme artık dayanamamaktadır. çarpışmaya gitmeye hazırlanan birliğindeki korku içindeki genç askerler bazen tek çıkış yolunun itaatsizlik olduğunu söyler. yoldaşı gervasionun şüpheci tavrına karşın yüzbaşı maia, birliklerini kışlayı ele geçirmek için toplar.
yönetmen : stephen daldry
oyuncular : jamie bell (billy elliot)jean heywood (anne)
billy elliot, 11 yaşında, 1984 yılında durham adlı bir madenci kasabasında yaşayan bir çocuktur. annesi yaklaşık bir yıl önce ölmüştür. billy zamanını büyükannesine bakarak ve boks öğrenmeye çalışarak geçirmektedir. bir gün boks antremanı sırasında, bir bale ekibi salona gelir ve billy içinde dansa karşı büyük bir tutku olduğunu keşfeder. ailesinden habersiz olarak bale grubuna katılır. önceleri pek başarılı olamasa da baleye günden güne tutkuyla bağlanır ve kraliyet bale okuluna gitmenin hayallerini kurmaya başlar. fakat babasının bale yaptığını öğrenmesi herşeyi tersine çevirecektir. çünkü babası buna izin vermek bir yana, oğlunun cinsel kimliğinden şüphe duymaya başlamıştır.
oyuncular : jamie bell (billy elliot)jean heywood (anne)
billy elliot, 11 yaşında, 1984 yılında durham adlı bir madenci kasabasında yaşayan bir çocuktur. annesi yaklaşık bir yıl önce ölmüştür. billy zamanını büyükannesine bakarak ve boks öğrenmeye çalışarak geçirmektedir. bir gün boks antremanı sırasında, bir bale ekibi salona gelir ve billy içinde dansa karşı büyük bir tutku olduğunu keşfeder. ailesinden habersiz olarak bale grubuna katılır. önceleri pek başarılı olamasa da baleye günden güne tutkuyla bağlanır ve kraliyet bale okuluna gitmenin hayallerini kurmaya başlar. fakat babasının bale yaptığını öğrenmesi herşeyi tersine çevirecektir. çünkü babası buna izin vermek bir yana, oğlunun cinsel kimliğinden şüphe duymaya başlamıştır.
ünlü yönetmen roman polanski’nin charles manson’ın ailesi helter skelter tarafından hamileyken öldürdüğü , tüm zamanların en güzel kadınlarından birisi.
http://www.dailyredundancy.com/images/sharon_tate.jpg
http://www.dailyredundancy.com/images/sharon_tate.jpg
steve mcqueen, (d. 24 mart 1930 – ö. 7 kasım 1980). abdli sinema oyuncusu.
yaşamı
doğumundaki adı terence steven mcqueen dir. mcqueen doğduktan hemen sonra onları terkeden babasını hiç tanımamıştır. annesi de onu küçük yaşlarında terkedince, missourideki amcası tarafından büyütülmüştür. 12 yaşında tekrar annesiyle buluşmuş ve los angelese taşınmışlardır. ancak 14 yaşına geldiğinde annesi onu chino hillsde asi çocukların gönderildiği bir tür islah evine yollamıştır. chinoyu terkettikten sonra 1947-1950 arasında abd deniz kuvetlerine katılmıştır. 1952de oyunculuk dersleri almaya başlayan mcqueen, 1955de ilk filmi a hatful of rain ile kamera karşısına geçmiştir.
önemli rolleri
wanted: dead or alive
1950lerin ortalarındaki pekçok canlı ve önceden kaydedilmiş tv görüntülerinden sonra mcqueen, western stilindeki seri film wanted: dead or aliveile düzenli bir iş sahibi olmuştu. zamanın diğer tipik western tv dizilerine göre farklı bir içeriğe sahipti.
the magnificent seven
mcqueen, 1953de girl on the run, 1956da da somebody up there likes me filmlerinde küçük rollerde oynadı. ilk başrol oyunculuğu ise 1958deki korku filmi the blob ile geldi. 1959daki never so few filminde frank sinatranın, sammy davis, jr. ile tartışması üzerine davisin yerini aldı. 1960da john sturgesın yönettiği the magnificent seven filminde yul brynner, robert vaughn, charles bronson, ve james coburn ile birlikte oynadı ve bu film onun ilk büyük çıkışı oldu.
the great escape
steve mcqueenin bir sonraki önemli filmi 1963de çevirdiği the great escape dir. bronson ve coburn bu filmde de rol amışlardır. film, ii. dünya savaşı sırasında bir esir kampından toplu kaçışı konu almaktadır. steve mcqueen bir sahnede motorsikletle müthiş bir atlayış yapar. aslında atlayışı yapan, uzaktan mcqueene oldukça benzeyen, bir diğer motorsiklet meraklısı arkadaşı bud ekinsdir. ancak seyirci bu gerçeği yıllar sonra öğrenecektir.
bullitt ve sonraki filmler
bir diğer başarılı film de 1968de oynadığı bullitt dir. san francisco caddelerinde benzeri görülmemiş araba yarışı sahneleriyle seyirciyi oldukça etkileyen bu filmde de tehlikeli sahneleri bud ekinsle paylaşırlar. bu filmden önce 1966da oynadığı the sand pebbles deki rolü ile akademi ödülüne aday gösterilir.
mcqueen 1973de kelebek (papillon), 1971de le mans, ve 1972de the getaway de oynar.
kişisel yaşamı
mcqueen dünyanın en yüksek ücret ödenen aktörlerinden biriydi. 1974de, eski arkadaşı ve rakibi paul newman ile birlikte başrolü paylaştıkları the towering inferno filmini çevirdikten sonra 1978deki an enemy of the peoplea kadar sinemaya ara verdi.
evlilikleri
2 kasım 1956da oyuncu neile adams ile evlendi (1972de boşandılar). bu evlilikten bir kızları (terry, (d. 5 haziran 1959), 9 mart 1998de hemokromatisis hastalığından öldü) ve bir oğulları (chad (d. 28 aralık 1960) oldu.
31 ağustos 1973te getaway filmindeki rol arkadaşı ali macgraw ile evlendi. macgraw, mcqueen ile evlenmek için film yapımcısı kocası robert evansı terketti. çift 1978de boşandı.
üçüncü eşi bir manken olan barbara minty idi. 16 ocak 1980de evlendiler.
tutuklanması
1972de anchorage-alaskada alkollü araç kullanmaktan tutuklandı ve kefaleti ödemedi.
ölümü
mcqueen 7 kasım 1980de 50 yaşındayken, kanser ameliyatından sonra geçirdiği kalp krizi sonucu juárez-mexicoda öldü. asbeste maruz kalmaktan oluşan nadir bir akciğer kanseri türü olan mezoteliomaya yakalanmış ve alternatif tedavi görmek için mexicoya gelmişti. asbeste, yarış arabalarını kullanırken giydiği ve yanmaya dayanıklı olması için asbestten imal edilen giysiler dolayısıyla mı bu kadar yoğun olarak maruz kaldığı açıklık kazanmamıştır. abdde gıda ve ilaç bakanlığınca onaylanmayan ve mexicoda bulunan "doğal" anti-kanser ilaçlarıyla yapacağı olağandışı bu tedavi için meksikaya gidişi tartışmalıdır.
kişisel bilgiler
mcqueen haftanın her günü, günde ikişer saat olmak üzere, ağırlık kaldırma ve beş mil koşma gibi egzersizler yapardı. ancak, marihuana ve kokain kullandığı da bilinirdi ve çağının diğer oyuncuları gibi o da bir sigara tiryakisiydi.
9 ağustos 1969 günü, planlandığı üzere aktris sharon tatei görmeye gitmek yerine başak bir randevuya gitmeseydi, diğer beş kişiyle birlikte o da charles manson taraftarlarınca öldürülmüş olacaktı. ölümün bu kadar yakınından geçtiği o günden sonra silah taşımaya başladı.
film çekiminin yapıldığı stüdyolardan, elektrikli traş makineleri, jean pantolonlar vs gibi bedava şeyler istemesiyle ünlüydü. daha sonra öğrenildi ki bu tür şeyleri, kendisinin de çocukluğunda kaldığı islah evindeki gençlere hediye ediyordu.
chuck norris, mcqueenin oğluna karate öğretmiş, mcqueen de daha sonra norrisi oyunculuk derslerine katılması için ikna etmiştir.
filmografi
girl on the run (1953)
somebody up there likes me (1956)
never love a stranger (1958)
the blob (1958)
the great st. louis bank robbery (1959)
never so few (1959)
the magnificent seven (1960)
the honeymoon machine (1961)
hell is for heroes (1962)
the war lover (1962)
the great escape (1963)
soldier in the rain (1963)
love with the proper stranger (1963)
baby the rain must fall (1965)
the cincinnati kid (1965)
nevada smith (1966)
the sand pebbles (1966) – en iyi aktör dalında akademi ödülü adaylığı
think twentieth (1967) (kısa konulu)
bullitt: steve mcqueens commitment to reality (1968) (kısa konulu)
the thomas crown affair (1968)
bullitt (1968)
the reivers (1969)
le mans (1971)
on any sunday (1971) (belgesel)
junior bonner (1972)
the getaway (1972)
the life and legend of bruce lee (1973) (belgesel)
kelebek (papillon) (1973)
the towering inferno (1974)
dixie dynamite (1976) (küçük rol)
bruce lee, the legend (1977) (belgesel)
an enemy of the people (1978) (aynı zamanda yönetmen)
tom horn (1980) (aynı zamanda yönetmen)
the hunter (1980)
yaşamı
doğumundaki adı terence steven mcqueen dir. mcqueen doğduktan hemen sonra onları terkeden babasını hiç tanımamıştır. annesi de onu küçük yaşlarında terkedince, missourideki amcası tarafından büyütülmüştür. 12 yaşında tekrar annesiyle buluşmuş ve los angelese taşınmışlardır. ancak 14 yaşına geldiğinde annesi onu chino hillsde asi çocukların gönderildiği bir tür islah evine yollamıştır. chinoyu terkettikten sonra 1947-1950 arasında abd deniz kuvetlerine katılmıştır. 1952de oyunculuk dersleri almaya başlayan mcqueen, 1955de ilk filmi a hatful of rain ile kamera karşısına geçmiştir.
önemli rolleri
wanted: dead or alive
1950lerin ortalarındaki pekçok canlı ve önceden kaydedilmiş tv görüntülerinden sonra mcqueen, western stilindeki seri film wanted: dead or aliveile düzenli bir iş sahibi olmuştu. zamanın diğer tipik western tv dizilerine göre farklı bir içeriğe sahipti.
the magnificent seven
mcqueen, 1953de girl on the run, 1956da da somebody up there likes me filmlerinde küçük rollerde oynadı. ilk başrol oyunculuğu ise 1958deki korku filmi the blob ile geldi. 1959daki never so few filminde frank sinatranın, sammy davis, jr. ile tartışması üzerine davisin yerini aldı. 1960da john sturgesın yönettiği the magnificent seven filminde yul brynner, robert vaughn, charles bronson, ve james coburn ile birlikte oynadı ve bu film onun ilk büyük çıkışı oldu.
the great escape
steve mcqueenin bir sonraki önemli filmi 1963de çevirdiği the great escape dir. bronson ve coburn bu filmde de rol amışlardır. film, ii. dünya savaşı sırasında bir esir kampından toplu kaçışı konu almaktadır. steve mcqueen bir sahnede motorsikletle müthiş bir atlayış yapar. aslında atlayışı yapan, uzaktan mcqueene oldukça benzeyen, bir diğer motorsiklet meraklısı arkadaşı bud ekinsdir. ancak seyirci bu gerçeği yıllar sonra öğrenecektir.
bullitt ve sonraki filmler
bir diğer başarılı film de 1968de oynadığı bullitt dir. san francisco caddelerinde benzeri görülmemiş araba yarışı sahneleriyle seyirciyi oldukça etkileyen bu filmde de tehlikeli sahneleri bud ekinsle paylaşırlar. bu filmden önce 1966da oynadığı the sand pebbles deki rolü ile akademi ödülüne aday gösterilir.
mcqueen 1973de kelebek (papillon), 1971de le mans, ve 1972de the getaway de oynar.
kişisel yaşamı
mcqueen dünyanın en yüksek ücret ödenen aktörlerinden biriydi. 1974de, eski arkadaşı ve rakibi paul newman ile birlikte başrolü paylaştıkları the towering inferno filmini çevirdikten sonra 1978deki an enemy of the peoplea kadar sinemaya ara verdi.
evlilikleri
2 kasım 1956da oyuncu neile adams ile evlendi (1972de boşandılar). bu evlilikten bir kızları (terry, (d. 5 haziran 1959), 9 mart 1998de hemokromatisis hastalığından öldü) ve bir oğulları (chad (d. 28 aralık 1960) oldu.
31 ağustos 1973te getaway filmindeki rol arkadaşı ali macgraw ile evlendi. macgraw, mcqueen ile evlenmek için film yapımcısı kocası robert evansı terketti. çift 1978de boşandı.
üçüncü eşi bir manken olan barbara minty idi. 16 ocak 1980de evlendiler.
tutuklanması
1972de anchorage-alaskada alkollü araç kullanmaktan tutuklandı ve kefaleti ödemedi.
ölümü
mcqueen 7 kasım 1980de 50 yaşındayken, kanser ameliyatından sonra geçirdiği kalp krizi sonucu juárez-mexicoda öldü. asbeste maruz kalmaktan oluşan nadir bir akciğer kanseri türü olan mezoteliomaya yakalanmış ve alternatif tedavi görmek için mexicoya gelmişti. asbeste, yarış arabalarını kullanırken giydiği ve yanmaya dayanıklı olması için asbestten imal edilen giysiler dolayısıyla mı bu kadar yoğun olarak maruz kaldığı açıklık kazanmamıştır. abdde gıda ve ilaç bakanlığınca onaylanmayan ve mexicoda bulunan "doğal" anti-kanser ilaçlarıyla yapacağı olağandışı bu tedavi için meksikaya gidişi tartışmalıdır.
kişisel bilgiler
mcqueen haftanın her günü, günde ikişer saat olmak üzere, ağırlık kaldırma ve beş mil koşma gibi egzersizler yapardı. ancak, marihuana ve kokain kullandığı da bilinirdi ve çağının diğer oyuncuları gibi o da bir sigara tiryakisiydi.
9 ağustos 1969 günü, planlandığı üzere aktris sharon tatei görmeye gitmek yerine başak bir randevuya gitmeseydi, diğer beş kişiyle birlikte o da charles manson taraftarlarınca öldürülmüş olacaktı. ölümün bu kadar yakınından geçtiği o günden sonra silah taşımaya başladı.
film çekiminin yapıldığı stüdyolardan, elektrikli traş makineleri, jean pantolonlar vs gibi bedava şeyler istemesiyle ünlüydü. daha sonra öğrenildi ki bu tür şeyleri, kendisinin de çocukluğunda kaldığı islah evindeki gençlere hediye ediyordu.
chuck norris, mcqueenin oğluna karate öğretmiş, mcqueen de daha sonra norrisi oyunculuk derslerine katılması için ikna etmiştir.
filmografi
girl on the run (1953)
somebody up there likes me (1956)
never love a stranger (1958)
the blob (1958)
the great st. louis bank robbery (1959)
never so few (1959)
the magnificent seven (1960)
the honeymoon machine (1961)
hell is for heroes (1962)
the war lover (1962)
the great escape (1963)
soldier in the rain (1963)
love with the proper stranger (1963)
baby the rain must fall (1965)
the cincinnati kid (1965)
nevada smith (1966)
the sand pebbles (1966) – en iyi aktör dalında akademi ödülü adaylığı
think twentieth (1967) (kısa konulu)
bullitt: steve mcqueens commitment to reality (1968) (kısa konulu)
the thomas crown affair (1968)
bullitt (1968)
the reivers (1969)
le mans (1971)
on any sunday (1971) (belgesel)
junior bonner (1972)
the getaway (1972)
the life and legend of bruce lee (1973) (belgesel)
kelebek (papillon) (1973)
the towering inferno (1974)
dixie dynamite (1976) (küçük rol)
bruce lee, the legend (1977) (belgesel)
an enemy of the people (1978) (aynı zamanda yönetmen)
tom horn (1980) (aynı zamanda yönetmen)
the hunter (1980)
steve mcqueen ve james garnerın başrollerini paylaştığı muhteşem film.
en iyi firar filmlerinden birisi olan bu yapımın konusu ise ;
1943 yılında almanların yaptığı yüksek güvenlikte savaş esirlerinin tutulduğu bir hapishane olan stalag luft iii en becerikli kaçış ustasını bile içeride tutacak şekilde tasarlamıştır. naziler bu toplama kampına farkına varmadan ordudaki en iyi sızma timini bir araya getirirler. mahkumlar kampa geldikleri dakikadan itibaren kaçış yollarını denemeye başlarlar. hepsinin ortak amacı kaçmaktır. bunun içinde ellerinden geleni yapacaklardır.
en iyi firar filmlerinden birisi olan bu yapımın konusu ise ;
1943 yılında almanların yaptığı yüksek güvenlikte savaş esirlerinin tutulduğu bir hapishane olan stalag luft iii en becerikli kaçış ustasını bile içeride tutacak şekilde tasarlamıştır. naziler bu toplama kampına farkına varmadan ordudaki en iyi sızma timini bir araya getirirler. mahkumlar kampa geldikleri dakikadan itibaren kaçış yollarını denemeye başlarlar. hepsinin ortak amacı kaçmaktır. bunun içinde ellerinden geleni yapacaklardır.
warren beattynin başrolünde oynadığı fantastik polisiye film.1990 yılında çekildi.çok kaliteli olmamasına rağmen türünün ilk örneklerinden biri olarak sinema tarihine geçti.
warren beattynin yönettiği filmde sert görünüşlü ama yumuşak kalpli bir dedektif ve macera tutkunu olan uyanık bir çocuğun hikayesidir. beraberce, şehrin suç dolu sokaklarını temizleme savaşı verirler
warren beattynin yönettiği filmde sert görünüşlü ama yumuşak kalpli bir dedektif ve macera tutkunu olan uyanık bir çocuğun hikayesidir. beraberce, şehrin suç dolu sokaklarını temizleme savaşı verirler
1 ekim 1910’da rowena’da, teksas’ta doğdu. sanatı ve yazmayı çok severdi. çok iyi bir talebeydi. 16 yaşında roy thornton ile evlendi. erken ve mutsuz bir izdivaçtı, ama hiç boşanmadı. roy mapusa düştüğünde bile. hatta sağ dizinin üstüne “roy ve bonnie” diye bir dövme bile yaptırdı.
hikayesi clyde barrowla tanıştığında tekrar başladı.
bayan bonnie parker ile bay clyde barrow ocak 1930’da oak cliff’te rastlaştılar. iki ay sonra clyde da roy gibi gibi hapse düştü. bonnie clyde’ı hapisten kaçırdı. fakat clyde bir hafta sonra ohio’da yine yakalandı ve teksas crockett ceza ve tutukevi’nde 1932’ye kadar kaldı. bu arada boncuklardan gakkoş yapıp bonnie’ye gönderdi. halı dokumayı öğrendi. açık görüşlerde yarenlik eder, hasbihal sorarlardı.
1932 yılında tahliye edilince bonnie ve clyde kaldıkları yerden devâm ettiler. mağaza, benzinci, banka –artık yollarına ne çıkarsa- soymaya başladılar. mart 1932’de bu defa bonnie, kaufman teksas’ta yakalandı ve haziran’a kadar hapis yattı.
bonnie ve clyde işleri büyütmeye kadar verdiler ve suç işlemek amacıyla teşekkül kurdular. organize işler sahasında faaliyet gösteren çeteye ilk katılanlar clyde’ın kardeşi buck ve onun eşi blanche oldu. blance ve bonnie iki elti olarak hep iyi anlaştılar.
fakat bonnie’nin hayatına giren herkesin başına gelenler, bunların da başına geldi. 1933’te buck missouri’de, platte city’de öldürüldü ve blanche da tutuklandı.
bonnie ve clyde 1 nisan 1934’te teksas’ta, grapevine’de iki polisi öldürdü, bundan beş gün sonra da oklahoma’da bir polis daha öldürdü. ama 23 mayıs 1934’te louisiana’da blake lake’de baskın yediler.bienville parish yolunda ford deluxe arabalarında çatışmaya girdiler. araba da, bonnie ve clyde’da kevgire döndüler.iddialar doğru ise clyde ford firmasına bir mektup yazıp, arabanın ne kadar iyi olduğunu ve memnuniyetini anlatmış. polis de bonnie ve clyde’ın yerine böylece tespit etmiş.
ford sonra bu mektubu uzun süre reklamlarında kullanmış. ayrıca bonnie ve clyde’ın hikâyesi –ki bunu da bonnie yazmış ;gazetelerde basılmış.
hikayesi clyde barrowla tanıştığında tekrar başladı.
bayan bonnie parker ile bay clyde barrow ocak 1930’da oak cliff’te rastlaştılar. iki ay sonra clyde da roy gibi gibi hapse düştü. bonnie clyde’ı hapisten kaçırdı. fakat clyde bir hafta sonra ohio’da yine yakalandı ve teksas crockett ceza ve tutukevi’nde 1932’ye kadar kaldı. bu arada boncuklardan gakkoş yapıp bonnie’ye gönderdi. halı dokumayı öğrendi. açık görüşlerde yarenlik eder, hasbihal sorarlardı.
1932 yılında tahliye edilince bonnie ve clyde kaldıkları yerden devâm ettiler. mağaza, benzinci, banka –artık yollarına ne çıkarsa- soymaya başladılar. mart 1932’de bu defa bonnie, kaufman teksas’ta yakalandı ve haziran’a kadar hapis yattı.
bonnie ve clyde işleri büyütmeye kadar verdiler ve suç işlemek amacıyla teşekkül kurdular. organize işler sahasında faaliyet gösteren çeteye ilk katılanlar clyde’ın kardeşi buck ve onun eşi blanche oldu. blance ve bonnie iki elti olarak hep iyi anlaştılar.
fakat bonnie’nin hayatına giren herkesin başına gelenler, bunların da başına geldi. 1933’te buck missouri’de, platte city’de öldürüldü ve blanche da tutuklandı.
bonnie ve clyde 1 nisan 1934’te teksas’ta, grapevine’de iki polisi öldürdü, bundan beş gün sonra da oklahoma’da bir polis daha öldürdü. ama 23 mayıs 1934’te louisiana’da blake lake’de baskın yediler.bienville parish yolunda ford deluxe arabalarında çatışmaya girdiler. araba da, bonnie ve clyde’da kevgire döndüler.iddialar doğru ise clyde ford firmasına bir mektup yazıp, arabanın ne kadar iyi olduğunu ve memnuniyetini anlatmış. polis de bonnie ve clyde’ın yerine böylece tespit etmiş.
ford sonra bu mektubu uzun süre reklamlarında kullanmış. ayrıca bonnie ve clyde’ın hikâyesi –ki bunu da bonnie yazmış ;gazetelerde basılmış.
21 mart 1909’da telico’da, teksas’ta doğdu. fakir bir ailenin, çok sayıdaki çocuğundan bir tanesiydi. ilk sabıkası 1926’da oto hırsızlığından oldu. dallas ve civarında namlı bir hırsız idi.
hikayesi bonnie parkerla tanıştığında başladı.
hikayesi bonnie parkerla tanıştığında başladı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?