alternatif akımın icadı 1900lü yıllara dayanır. bilim dünyasınca hiçbir zaman hak ettiği değer verilmeyecek olan nikola tesla bulmuştur ac akımı. bu akım sayesinde edisonun bulduğu veya kullandığı dc akım yerine, bu akımla güç dağıtımı daha ince kablolar kullanarak, daha masrafsız ve daha verimli yapılabilmiştir. böylece, edisonun şirketi general electric büyük bir darbe almış, westinghouse ise tavan yapmıştır. çok yaşa tesla!
(bkz: alan razı veren razı size ne oluyor amına koyim)
tepkilerden sonra edit: think simple, azıcık da kurcalamayın her şeyi, olduğu gibi kabul ediverin işte, nolmuş 12 verdiysek, sonra niye kimse türkleri sevmiyor? sevmez tabi...
tepkilerden sonra edit: think simple, azıcık da kurcalamayın her şeyi, olduğu gibi kabul ediverin işte, nolmuş 12 verdiysek, sonra niye kimse türkleri sevmiyor? sevmez tabi...
staff şeklinde telaffuz edilen kelime. şıtaff değil.ayrıca bilgi sözlük logosuna tıklandığında çıkan kayan yazıların bütününe de staff denebilir, kadro mahiyetinde.
pek de sevimli gelmeyen olaylar bütünü. futbol erkek oyunudur diyerek de saçmalamaya gerek yok, fakat ben ekranda veya karşımda bir bayanın bana, beşiktaşın oyun sistemi yanlış ibrahim toraman sağ bek oynamalı, ibrahim akın da sol açık olmalı, daha fazla ilk on birde yer bulmalı demesini istemem. dese de kaale almam, dünyanın en doğru yorumu olsa bile. maçları takip etsinler, takım tutsunlar, tribünlerin ilgili kısımlarında yerlerini alıp takımlarını sonuna kadar desteklesinler, hakeme bile küfür edebilirler hatta. ama yorum işinde, oyun sistemi analizi yapmada yer almasalar daha iyi olacak gibi. ne bileyim işte, olmuyor bence, örtüşmüyor iki görüntü birbiriyle.
kimseye bir zararı olmadığından devam etmesinde sakınca görmediğim güzel yarışma eurovision için gereksiz bir temenni cümlesi. sana ne diye sorarlar adama, alan razı satan razı...
bulunduğu mekanda kavga çıktığında kullanılması pek sempatik sonuçlara sebebiyet vermeyen top çeşidi. kafa göz yarmak için birebirdir.
bir "taşra" üniversitesi olduğu bir takım hocaları tarafından lanse edilen üniversite. akdenize ait bir kente ait üniversite olduğu söylenedurur. fakat yanılmayın, aldanırsınız, canınız yanar. 1992 yılında kurulmuştur. henüz daha kampüslerin "tam" anlamıyla yerleşimi tamamlanmış değildir. zira alakasız bir mevkide kampüsü bulunmaktadır ve bu kampüs öğrencileri topkekle beslenmekte, herhangi bir özel teşebbüse ait yemek yapabilme yeteneği olan mekandan yoksundurlar. yani okulun kendi kıytırık yemekhanesinden başka yiyebilecekleri tek şey topkektir. lojmandan bozma bir yenişehir kampüsü vardır.
fakat diğer merkez kampüsü gayet üniversite görünümde ve eğlenceli bir yerdir. sabah 8de gelip akşam 8e kadar hiç dersiniz olmasa bile zaman geçirebileceğiniz güzide bir eğitim yuvasıdır.
ha bu demek değildir ki ben seviyorum okulumu. henüz emin değilim, sevsem mi tiksinsem mi, gençliğimi harcadığına mı üzülsem bilemediğim bir konumdadır biricik okulum. kurtulmak yüksek lisansa nasip olacak gibi görünmektedir. kısmet.
fakat diğer merkez kampüsü gayet üniversite görünümde ve eğlenceli bir yerdir. sabah 8de gelip akşam 8e kadar hiç dersiniz olmasa bile zaman geçirebileceğiniz güzide bir eğitim yuvasıdır.
ha bu demek değildir ki ben seviyorum okulumu. henüz emin değilim, sevsem mi tiksinsem mi, gençliğimi harcadığına mı üzülsem bilemediğim bir konumdadır biricik okulum. kurtulmak yüksek lisansa nasip olacak gibi görünmektedir. kısmet.
küçük kuzenimin ismi. bir erkek adı ama kızlara da konulduğu tarih içerisinde görülmüştür.
her puan kaybından sonra ağlamayı seven, ota boka çemkirmekten hiç çekinmeyen taraftar&yönetici&sporculara sahip klüp. taraftar sitelerinin ana sayfalarına selçuk derelinin fotoğrafını koymakla ne kadar aşağı seviyelerde spor ahlakına sahip oldukarını göstermişlerdir. aferim. zamanında cem papilanın beşiktaşa yaptıkları aklıma geliyor da. neyse. en sonunda lig tvnin kamera kablolarını keserek çirkeflikte sınır tanımamayı da becermişlerdir. yalnız puan kazanınca lig tv mi size puan kazandırıyordu da puan kaybedince cezanın faturasını lig tvye kestiler onu anlamadım. ironik olan ise maçı kendi taraftarlarının izlemesi ve onları bundan mahrum bırakmaları. ilginç. neyse üzülmesinler, 100. yıllarında şampiyon olamayacaklar gibi görünüyorlar, gerçekten üzülmesinler,
(bkz: ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına)
(bkz: ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına)
nasıl yani, gözlerim mi beni yanıltıyor yoksa, ilginç çalışmalara imza atmış bir nick:
(bkz: #261331)
(bkz: #261332)
(bkz: #261333)
(bkz: #261345)
edit: entryler uçmuş ben bkz verdikten sonra; moderasyon çalışıyor. dördüncü nesil de süpermiş bu arada, yazar onaylama çok başarılı taktir ettim.
(bkz: #261331)
(bkz: #261332)
(bkz: #261333)
(bkz: #261345)
edit: entryler uçmuş ben bkz verdikten sonra; moderasyon çalışıyor. dördüncü nesil de süpermiş bu arada, yazar onaylama çok başarılı taktir ettim.
güzel bir başlık; sik, sevmek, şiir, ayrılık gibi kelimeler bir arada çok uyumlu olmuş. evet küfür toplumsal bir norm artık. küfür etmeyeni adam yerine koymuyoruz ama severken de küfür ediyoruz, ayrılırken de küfür ediyoruz, şiir yazamasak da bunu denerken bile küfür ediyoruz? niye yapıyoruz acaba bunu? acaba kendimiz "bir sike" benzemiyoruz da ondan mı? ya da kendimizi ifade etmek için kullanabileceğimiz en doğru kelime "sik" de ondan mı?
(bkz: dialer)
temayı adına veren melek fotoğrafı yüzünden entrylerin okunabilirliğinin sıfıra düştüğü yerler olduğundan mütevellit başarısız bir temadır bence. ama emeğinin karşılığı bu cümle olmamalıdır tabi, yine de harcadığı zaman için teşekkürü borç bilmek gerekir.
efendim sinema izleyicilerini sınıflandırmaya kalkarsak eğer kabaca, bir kaç yüze ayırabiliriz. fakat bu aralar çoğunluk ve yoğunluk olarak genç ve hattı türksel olan arkadaşları görmekteyiz sinemalarda. bu kimseler özellikle yaşadığım şehir olan mersin’de pek de hoşlanmadığım kişiliklerdir. çünkü efendim insanların öldüğü, kesildiği, doğrandığı, kaza geçirdiği, şoka girip ilginç davranışlar sergilediği ya da geçtim hepsini herhangi bir sahnede gülme potansiyeline sahip organizmalardır. yahu arkadaşım her boka güleceksen sinemada işin ne? duygularından arındırılmış izleyiciler olurlar genelde gençtürkselliler. bir de grup olarak gelenlerin içindeki benim neyim eksik ki cem yılmazdan ruhlu insan yavrusu da her sahneye yorum yapıp etrafındakileri güldürme çabasına girer. etrafındakilerde refleks olarak gülerler genelde, ben de o sırada filmin kendileri ve aileleri hakkında bütün iyi dileklerimi sunarım içimden. velhasıl kerim çoğunluk ve yoğunluk olarak sinema izleyicileri bu tiplerdir ve insanı sinema da film izlemekten soğutabilirler.
sözlüğümüzde yazar alımı kapanmıştır şeklinde haber eylendikten sonra yine de yazar olunabilmesi ilginçliğini bize gösterdikleri için pek hazzetmediğim önce okur sonra yazarlar.
solistleri sinan ve basçıları zeynep ile mersin konserlerinde tanışma fırsatı bulmuştum. hatta konseri melis otel adlı yurt-otel karışımı yerin yemekhanesinde vermişlerdi. melisin bahçesinde masada otururlarken görmüş ve önce tanıyamamış selam vermiştim. sonra masadaki arkadaşım tanıştırmıştı: "bu da sinan, pinhaninin solisti, konserine geldiğin grubun solistini tanıyamadın afferim sana" şeklinde. konser çok güzel geçmişti, her normal yemekhane gibi bu yemekhanede de sahne olmadığından kendilerini gayet yakınen izleyebilmiştik ve de aynı zamanda dinlemiştik. basçı yanlış yerden girdi, vokal detone oldu, solo da keşke akın eldes olsaymış şeklindeki eleştirileri fazla yüksek sesle yapmamaya çalıştık, çünkü grup elemanları ile aramızdaki 25 cmlik mesafe kendilerinin her söylediğimizi duymasına yetecek cinstendi. bir ara zeynep kaşlarını çattı zaten, ondan sonra sadece eşlik etmek için ağzımı açtım.
konserden sonra da sohbet ettik solo gitarist arkadaşla, iyi biriydi sanırım. 2. albüm için stüdyoya girdiklerini söylemişlerdi, konserde de yeni albümden parçalar çalmışlardı, güzeldi, umarım bir dahakine daha güzel bir yerde gelirler konsere. öptüm, bays.
konserden sonra da sohbet ettik solo gitarist arkadaşla, iyi biriydi sanırım. 2. albüm için stüdyoya girdiklerini söylemişlerdi, konserde de yeni albümden parçalar çalmışlardı, güzeldi, umarım bir dahakine daha güzel bir yerde gelirler konsere. öptüm, bays.
aynı zamanda bu arkadaş bülent ortaçgil için söylenmiş bülent ortaçgil adlı tribute albümün ikincisinde yalnız adlı parçayı seslendirmiştir.
bu maç sonunda anlaşılmıştır ki, fenerbahçe bu sene şampiyon olsa bile bir çok taraftarı bu şampiyonluğa sevinerek sadece ve sadece kendini kandıracaktır. geçen seneki evinde puan kaybetmesi derbiler haricinde pek mümkün görünmeyen takım gitmiş, yerine angut yabancılardan oluşan bir ilginç 100. yıl fiyaskosu gelmiştir. öyle ki bu takım ikinci yarıda sadece 2 puan toplayabilmiş manisayı bile yenememiştir, üzülerek geleceği görüyorum ki fener nah şampiyon olacak hatta nah kupayı alacaktır.
(bkz: üzgünüm leyla)
(bkz: üzgünüm leyla)
öküz insan cümlesi, bunu söyleyen kadın hiç şüphesiz ki, her daim odun erkeklerle sevişmek zorunda kalmıştır ve bu odunlar tarafından budanmaktan bıkmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?