kabare şarkıcısıdır. sonra hollywood'a transfer olmuştur. edith piaf ile mukayese edilemez kanımca. edith piaf romantik şarkıların kadınıdır. ama marlene ise kabare şarkılarında ustadır. müzikallerde oynamıştır. elma ile armudu karıştırmamak gerekir. edith piaf zamansızdır. marlene dietrich de zamansızdır. ama kulvarları çok farklıdır.
zamanında anadolu lisesine annemin okuduğu ve işine yaramayan tıp kitaplarını liseye bağışlamıştım. işlerine yaradı mı bilemiyorum fakat ben gönderdim.
ek iş en iyi öğrencilik dönemlerinde yapılandır. hafta sonu club veya bar parası çıkarmak için iyi oluyor.
bilgi ve zeka yönünden cidden harika insanlarla tanışmama vesile olan hede. cidden yolda görsem selam vermeyeceğim insan da var, cidden saatlerce konuşsa dinleyeceğim insan da.
dün gece londra'ya beni götüren türkiye'nin en rahat hava yolu şirketi. tuvaleti parasız. uçmadan önce yiyeceğiniz yemekleri ve içecekleri seçme şansınız bulunan, hostesleri cidden ilgili alakadar, ne zaman kokpite girmek istesem beni kırmayan pilotlara sahip bir şirket. cidden lufthansa, pan-am ve thy derim başka da bir şey demem.
gerisi cidden tatava.
gerisi cidden tatava.
şu banel kelimeleri kullanmasanız olmuyor değil mi? sabah sabah insanı zıvanadan çıkarıyorsunuz. ilgi manyağı de, ilgi kumkuması de. nedir bu argo kelime özentiliği arkadaş.
tanım: ilgiden çok hoşlanan birey.
tanım: ilgiden çok hoşlanan birey.
aynaya bakıp entry girdiğini düşündüğüm yazar. amacı nedir çözemedim ama yakında çözerim
:)
:)
öyle çok merak edilecek bir şehir değildir. sanayi şehridir. her italyan şehri gibi akşam 10 a kadar sigaranızı almamışsanız, sabaha kadar sigarasız kalmanıza sebep olan şehirdir.
kuzey kore sadece amerika'ya değil ki tüm dünyaya tehdit savuruyor. devlet başkanı daha atarlı genç havalarında. birisinin başına bir çorap örecekler ama dur bakalım.
djokovic'e karşı şansı hiç yaver gitmeyen tenisçi. nadal'dan bahsediyoruz. inanılmaz servis atışları vardır. ve federer ile olan rallilerini seyretmeye doyum olmaz.
ne zaman tuttu ki şimdi tutsun nidalarım zamanında çok olmuştur. yılbaşında yağsın diye dua ederdim her sene. bu sene stockholm'de olduğum için yılbaşında kara doydum. ama yağarsa tutsun diyemem şimdi:)) istanbul trafiği denen bir olgu var sonuçta.
biz lisede okurken konya'da, öğle arasında açık lokanta bulamazdık. bir tane olurdu ve o lokantanın camları gazete kaplı olurdu. yemeğimizi yer ve sigaramızı içerdik. kimse de görmezdi bile içerde kim var kim yok. zaman değişti. istanbul'da her şey alenen ortada ama konya'da yaşayan arkadaşlarım için durum değişmemiş. adam dövme konusuna gelince, insanın içinde hanzoluk olunca kudüs'te ağlama duvarına gidip te ağlamadın diye bile adam döver.
pazar gecesimi alınıyordu dediğim hede. şimdiden alsak sorun oluyor mu ?
aksonların çevresinde, çift tabakalı spiral biçimli, miyelin üreten, yuvarlak ve küçük çekirdekli, nöroektodermal kaynaklı, beyin destek hücresi.
biliyoruz da konuşuyoruz:)
biliyoruz da konuşuyoruz:)
kiev'e ilk kez gidecekseniz, sakın kiev'de türk olduğunuzu söylemeyin. portekizli, yunan ya da kıbrıslı olduğunuzu söyleyin. o kadar çok türk bıktırmışlar ki türküm dediğinizde kaçıyorlar. yanınız da illaki kiev'de yaşayan bir türk rehber bulundurun. günlüğü 10 dolar. çok iyi ingilizce bilseniz dahi insanlar size yardımcı olmuyorlar. rusça ya da ukrayna dilini konuşmanız lazım. son diyeceğim. asla meydan da elinizde sigara paketinizi taşımayın. sigara isteyen den gına geliyor.
aklıma geldi: clubları harikadır. gidin yer kiralayın clubta. 1 şişe smirnoff votka ve 10 tane burn enerji 120 grivni. yani tl olarak 30 tl ye tekabül ediyor. ben nargile içeçeğim derseniz nargile en pahalı şey kiev'de 40 dolara yakın nargile.
aklıma geldi: clubları harikadır. gidin yer kiralayın clubta. 1 şişe smirnoff votka ve 10 tane burn enerji 120 grivni. yani tl olarak 30 tl ye tekabül ediyor. ben nargile içeçeğim derseniz nargile en pahalı şey kiev'de 40 dolara yakın nargile.
odtü mimarlık hakkında bir şey daha söyleyeyim. bitirdiğiniz de yurt dışında master ve doktora şansınız çok daha fazla oluyor. çünkü bölümün yale ve cambridge gibi üniversitelerle anlaşmaları vardır.
her insan mimar olamaz. mimari gözle bakamaz ne istanbul'a ne de düz ovaya. o yüzden farklıdır mimarlık okuyanlar. o yüzden herkesin bakış açısından farklıdır olaylara yaklaşımımız. her insan yaşar ama mimari biçimde hayatı ölçekleyemez.
speech is silver, but silence is gold, ya da least said soonest mended olarak ta ingilizce de söylenebilen bir deyimdir.
kolombiya'bir kere gitme şansı buldum. cali sehrine bayıldım. rio da olan isa heykeline benzeyen bir heykeli var. salsa festivaline yetişemedim. insanları inanılmaz sıcak ve neşeliler. kalacaksanız continental hotel'de kalın en azından çalınan bir eşyanız olmaz. akşamları da kolombiya'da gece 21:00 dan sonra tek çıkmayın. taksiciye bile güven olmuyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?