novak djokovic'in çok rahat alacağı turnuvadır. karşısında rakip kalmamıştır.
bu sözlükte insanlar diledikleri gibi kafasındaki düşünceleri paylaşabilecekleri için buradalar. her hükümet karşıtı sözü görüntüyü ekran görüntüsü alıp şikayet etmek akılcı bir tavır değildir. insanları sözlükten soğutup, sözlüğü fişletmekse amaç yazmazsın burada olur biter. bırakın herkes özgürce yazabilsin burada. biraz bakış açınızı geniş tutun lütfen.
ekleme: küfürü konu dışında tutuyorum...
ekleme: küfürü konu dışında tutuyorum...
hiç bir partinin asla işine gelmeyecek bir sınav olacaktır. zira açık konuşalım her partinin böyle seçmenleri vardır. o yüzden asla yapılamayacak bir sınavdır.
19. ve 20. yüzyıldaki endüstriyel gelişmenin lokomotif malzemesi çeliktir.
çelik taşıyıcılı evleri, inşaat tipine göre 3 değişik başlıkta sınıflandırabiliriz:
yapısal çelik kullanılan sistem: sıcak haddelenmiş çelik elemanlar (ı profiller gibi) için kullanılan sistemdir. şekillendirme ve imalat, sahada yapılmaktadır.
hafif çelik taşıyıcılı sistem: soğukta şekillendirilmiş galvaniz sac profillerden oluşan (u, c, z gibi) taşıyıcıların kullanıldığı sistemdir.
önceden birleştirilmiş modül sistem: taşıyıcılar fabrikada hücre modülleri oluşturacak şekilde birleştirilir. bu sistem, halı, duvar kağıdı kaplanması, v.b., gibi işlemlerin nakliyeden önce tamamlanmasına imkan vermektedir. montaj işleri hava durumundan etkilenmez ve tüm yapı iki haftadan önce tamamlanabilir
çelik taşıyıcılı evleri, inşaat tipine göre 3 değişik başlıkta sınıflandırabiliriz:
yapısal çelik kullanılan sistem: sıcak haddelenmiş çelik elemanlar (ı profiller gibi) için kullanılan sistemdir. şekillendirme ve imalat, sahada yapılmaktadır.
hafif çelik taşıyıcılı sistem: soğukta şekillendirilmiş galvaniz sac profillerden oluşan (u, c, z gibi) taşıyıcıların kullanıldığı sistemdir.
önceden birleştirilmiş modül sistem: taşıyıcılar fabrikada hücre modülleri oluşturacak şekilde birleştirilir. bu sistem, halı, duvar kağıdı kaplanması, v.b., gibi işlemlerin nakliyeden önce tamamlanmasına imkan vermektedir. montaj işleri hava durumundan etkilenmez ve tüm yapı iki haftadan önce tamamlanabilir
aynalardan ve kişinin kendi yansımasını aynada görmesinden aşırı korku duyması durumu. kişinin ayna tarafından izlendiğini hissetmesi, özgüven eksikliği nedeniyle görünüşüyle ilgili sorunlarının olması ya da hayaletlere inanmasından dolayı olabilir. bir psikanalist tarafından yapılan açıklaması ise kişinin gerçekten kendisini tanımaktan, özündeki kişiyle yüzleşmekten çekinmesidir. hayır, sadece çirkinler bireylerde olur diye bir şey yok; lakin dünyada birçok kişi tarafından beğenilen pamela anderson da bu fobiden muzdariptir.
odtü de akşam arabanla okulda çık ve gözlemle. ana kapıya kadar bir çok öğrencinin yaptığı baş parmak kaldırmak suretiyle arabanın servise döndüğü hede.
bunu söyleyen adamın newton'dan da haberi yok. hiç mi elmanın ağaçtan düşüşüne bakmamış? hiç mi kitap okumamış? evet gök itiyor. senin gibi havayı içerde yanlış yakanlar için yer kendini olaydan soğutarak gök sazı ele almış itiyor seni. bunlar hep bonzai kafası.
bunu söyleyen adamın newton'dan da haberi yok. hiç mi elmanın ağaçtan düşüşüne bakmamış? hiç mi kitap okumamış? evet gök itiyor. senin gibi havayı içerde yanlış yakanlar için yer kendini olaydan soğutarak gmk sazı ele almış itiyor seni. bunlar hep bonzai kafası.
insanlarin dusundukleri gibi davranmamalari ve konusmamalari bunun yerine yapay hareketler ve tavirlar olusturarak birbirlerini etki altina almaya calismalaridir..
örnek;
sevmemenize ragmen sevgilinizin annesini tavlayabilmek amaci ile yaptigi bir yemegi seve seve yermis gibi davranip muhtesemdi mukemmeldi anneminkinden iyiydi filan moduna gecersiniz..
bunu onlemek zordur..cunki bahsettiklerimin altinda bir seviyede cok basit gorunen bir cok manipulasyon cesidi vardirki hayatimiza yerlesmisdir.
örnek;
sevmemenize ragmen sevgilinizin annesini tavlayabilmek amaci ile yaptigi bir yemegi seve seve yermis gibi davranip muhtesemdi mukemmeldi anneminkinden iyiydi filan moduna gecersiniz..
bunu onlemek zordur..cunki bahsettiklerimin altinda bir seviyede cok basit gorunen bir cok manipulasyon cesidi vardirki hayatimiza yerlesmisdir.
bir sapyoseksuel olarak benim asla ama asla hayır demeyeceğim bir vakadır.
17 temmuz 1936'dan 1 nisan 1939 tarihleri arasında, demokratik seçimle ikinci ispanyol cumhuriyeti'ne sadık "cumhuriyetçiler" ile general francisco franco liderliğinde isyancı bir grup olan "milliyetçiler" arasında yaşanmıştır. iç savaşı milliyetçiler kazandı ve franco, 1939'dan ölümüne kadar olan 1975 yılına kadar ispanya'yı yönetti.
savaş, ikinci ispanya cumhuriyeti'nin –başkan minuel azaña liderliğindeki– seçili hükümetine josé sanjurjo komutası altındaki ispanyol cumhuriyetçi ordusu'nun bir grup generalin pronunciamento'sundan (muhalefeti ilan etmesinden) sonra başladı. isyankar darbe, ispanya özerk haklar konfederasyonu, dindar-muhafazakar carlsistler ve faşist falanjistlerin dahil de olduğu bazı gruplar tarafından desteklendi.
darbe fas, pamplona, valladolid, cádiz, cordova ve sevilla'daki askerî birlikler tarafından desteklendi. ancak, önemli şehirlerde isyan eden birlikler- madrid, barcelona, valencia, bilbao ve malaga gibi- amaçlarına ulaşamadılar ve hükümet kontrolü altında kaldılar. böylece ispanya askerî ve politik anlamda ikiye ayrıldı. milliyetçiler –o vakit general fransisco franco tarafından liderlik ediliyordu– ve cumhuriyetçi hükümet, ülkenin kontrolü için savaşıyorlardı. sovyetler birliği ve meksika, cumhuriyetçilere yardım için araya girerken nazi almanyası ve faşist italya milliyetçilere asker ve cephane yardımında bulunuyordu. diğer ülkeler, ingiltere ve fransa gibi, resmî politika olarak araya girmemeye karar kıldılar (ancak fransa biraz cephane gönderdi).
1937'de milliyetçiler güney ve batıdaki kalelerinden ispanya'nın kuzey kıyı şeridinin çoğunu ele geçirdiler. savaşın çoğunda madrid'i ve madrid'in güney ve batıdaki alanlarını kuşattılar. 1938 ve 1939'da katalonya'nın çoğunu ele geçirince savaş milliyetçilerin zaferiyle ve binlerce solcu ispanyolun sürgüne gönderilmesiyle sona erdi. sürgüne gönderilenlerin çoğu fransa'da ki mülteci kamplarına gitti. kaybeden cumhuriyetçilerin ortak özelliği, hepsinin kazanan milliyetçiler tarafından zulme uğramasıdır. savaştan sonraki süreçte general fransisco franco önderliğinde faşist bir diktatörlük kuruldu ve bütün sol partiler franco rejimi yapısı içinde eridi.
savaş, tutku ve politik bölünmenin verdiği ilham ve her iki taraf için de yapılan zulümler bakımından dikkate değerdir. gelecekteki rejimi pekiştirmek için ele geçirilen bölgelerde franco'nun kuvvetlerince planlı bir arındırma çalışması gerçekleşti. cumhuriyetçilerin kontrolü altında olan yerlerde daha küçük ama önemli miktarda, normalde yasaya ve kurala aykırı olan öldürmeler gerçekleşti. bu kapsamda cumhuriyetçi bölgelerde gerçekleşen çeşitli ölümlere cumhuriyetçi yetkililer göz yumdu.
savaş, ikinci ispanya cumhuriyeti'nin –başkan minuel azaña liderliğindeki– seçili hükümetine josé sanjurjo komutası altındaki ispanyol cumhuriyetçi ordusu'nun bir grup generalin pronunciamento'sundan (muhalefeti ilan etmesinden) sonra başladı. isyankar darbe, ispanya özerk haklar konfederasyonu, dindar-muhafazakar carlsistler ve faşist falanjistlerin dahil de olduğu bazı gruplar tarafından desteklendi.
darbe fas, pamplona, valladolid, cádiz, cordova ve sevilla'daki askerî birlikler tarafından desteklendi. ancak, önemli şehirlerde isyan eden birlikler- madrid, barcelona, valencia, bilbao ve malaga gibi- amaçlarına ulaşamadılar ve hükümet kontrolü altında kaldılar. böylece ispanya askerî ve politik anlamda ikiye ayrıldı. milliyetçiler –o vakit general fransisco franco tarafından liderlik ediliyordu– ve cumhuriyetçi hükümet, ülkenin kontrolü için savaşıyorlardı. sovyetler birliği ve meksika, cumhuriyetçilere yardım için araya girerken nazi almanyası ve faşist italya milliyetçilere asker ve cephane yardımında bulunuyordu. diğer ülkeler, ingiltere ve fransa gibi, resmî politika olarak araya girmemeye karar kıldılar (ancak fransa biraz cephane gönderdi).
1937'de milliyetçiler güney ve batıdaki kalelerinden ispanya'nın kuzey kıyı şeridinin çoğunu ele geçirdiler. savaşın çoğunda madrid'i ve madrid'in güney ve batıdaki alanlarını kuşattılar. 1938 ve 1939'da katalonya'nın çoğunu ele geçirince savaş milliyetçilerin zaferiyle ve binlerce solcu ispanyolun sürgüne gönderilmesiyle sona erdi. sürgüne gönderilenlerin çoğu fransa'da ki mülteci kamplarına gitti. kaybeden cumhuriyetçilerin ortak özelliği, hepsinin kazanan milliyetçiler tarafından zulme uğramasıdır. savaştan sonraki süreçte general fransisco franco önderliğinde faşist bir diktatörlük kuruldu ve bütün sol partiler franco rejimi yapısı içinde eridi.
savaş, tutku ve politik bölünmenin verdiği ilham ve her iki taraf için de yapılan zulümler bakımından dikkate değerdir. gelecekteki rejimi pekiştirmek için ele geçirilen bölgelerde franco'nun kuvvetlerince planlı bir arındırma çalışması gerçekleşti. cumhuriyetçilerin kontrolü altında olan yerlerde daha küçük ama önemli miktarda, normalde yasaya ve kurala aykırı olan öldürmeler gerçekleşti. bu kapsamda cumhuriyetçi bölgelerde gerçekleşen çeşitli ölümlere cumhuriyetçi yetkililer göz yumdu.
kırım savaşı, 4 ekim 1853-30 mart 1856 tarihleri arasındaki osmanlı-rus savaşıdır. birleşik krallık, fransa ve piyemonte-sardinya'nın osmanlı tarafında savaşa dâhil olmasıyla savaş, avrupalı devletlerin rusya'yı avrupa ve akdeniz dışında tutmak amacıyla verdiği bir savaş halini almıştır. savaş, müttefik güçlerinin zaferiyle sonuçlanmıştır.
rusya'nın istanbul'da görevli elçisi aleksandr mençikof isteklerinin reddedilmesi üzerine 19 mayıs 1853'te istanbul'dan ayrıldı. rus orduları savaş dahi ilan etmeden 22 haziran 1853'de eflak ve boğdan'ı işgale başladılar. çar ı. nikolay, bu hareketinin bir savaş başlangıcı kabul edilmemesi gerektiğini açıkladı ve bu teşebbüsün bir güvenlik tedbiri olduğunu belirtti. ancak, bu durum avrupa'nın statüsünü değiştirmeye yönelikti. bunun üzerine avusturya'nın teklifi ile viyana'da bir konferans toplandı. fakat toplantıdan sonuç alınamadı. bu sırada istanbul'da, rusya'ya karşı savaş ilanı için halk padişaha baskı yapmaya başladı. 4 ekim 1853'te rusya'ya bir nota verildi ve eflak ile boğdan'ın 15 gün içinde boşaltılması istendi. rusya bu notaya kayıtsız kaldı ve tanınan sürenin sonunda savaş fiilen başladı.
savaşın başlangıcında osmanlı ordusu balkanlar'da başarılı oldu. fakat batum'a yardım götüren osmanlı donanması 30 kasım 1853'te rus donanması tarafından sinop açıklarında batırıldı. rusların bu ani hareketi ve karadeniz'de durum üstünlüğü sağlamaları boğazlar'ı ve istanbul'u tehlikeye düşürdü. bu durum avrupa devletlerini endişelendirdi. birleşik krallık ve fransa devreye girerek tarafları uzlaştırmak istedi, ancak yapılan teklifi rusya reddetti. bunun üzerine fransa ve birleşik krallık, rusya'ya bir ültimatom verdiler ve taraflardan şu isteklerde bulundular:
eflak ve boğdan'dan çekilmesi;
osmanlı devletinin ülke bütünlüğüne riayet etmesi;
ortodoksların himayeciliği iddiasından vazgeçmesi.
osmanlı devleti'nden;
vatandaşlarına eşit haklar tanıması ve tatbik etmesi;
hristiyanlara olumsuz muamelede bulunulmaması;
karma mahkemeler kurulması;
hristiyan tebaadan vergi alınmaması talep edildi.
çar, ültimatomu ve istekleri kabul etmedi ve rus ordusuna tuna nehrini geçerek ilerleme emrini verdi. birleşik krallık ve fransa, 12 mart 1854'te rusya'ya savaş ilan ettiler.
birleşik krallık ve fransa, osmanlı devleti lehine savaşa girerken avrupa kamuoyunu tatmin edecek ve özel menfaatler sağlayacak tedbirleri almayı da ihmal etmediler. bu maksatla 12 mart 1854'te istanbul'da; 10 mayıs 1854'te londra'da ve 14 haziran 1854'te avusturya ile antlaşmalar imzaladılar. avusturya ile yapılan antlaşma tuna eyaletlerinin rus ordusundan boşaltılmasını öngörüyordu ve avusturya, gerekirse asker göndermeyi taahhüt etmekteydi. bu nedenle 15 mart 1855'te sardinya krallığı da ittifaka katıldığını açıkladı.
savaş devam ederken osmanlı ülkesinin epir, etolya ve teselya eyaletlerinde rum halkının isyan hareketleri başladı. yapılan ikazlar dikkate alınmadı ve bunun üzerine fransızlar pire limanına asker çıkararak yunanistan'ı abluka altına aldılar. bu hareket yunanistan'ı tarafsızlığa mecbur etti ve rusya da bir müttefikini kaybetti.
savaş; tuna, kafkas ve karadeniz'de yoğunluk kazandı. tuna cephesinde durum önce osmanlılar lehine gelişti. fakat bir süre sonra rus ordusu silistre'ye kadar ilerledi (silistre kuşatması). bunun üzerine britanyalılar ve fransızlar gelibolu yarımadasına asker çıkardılar. çıkan birlikler varna'ya sevk edildi. bu sırada avusturya da rusya'yı baskı altına aldı. rus ordusu silistre önlerinden çekilmeye mecbur kaldı. müteakiben de eflak ve boğdan'ı tahliye ederek savunmaya geçti. rus ordusu'nu takibe başlayan serdar-ı ekrem müşir ömer paşa komutasındaki osmanlı ordusu ağustos ayında bükreş ve ibriş'e girdi. seferberlik ilan eden ve rus ordusu'na saldıran avusturya ordusu da yaş kentine girdi.
müttefikler, rusya'yı barışa zorlamak için kırım yarımadasında da bir cephe açmaya karar verdiler. 20 eylül 1854'te 30 bin fransız, 21 bin britanyalı ve 60 bin osmanlı askerinden oluşan müttefik kuvveti 89 harp ve 267 nakliye gemisiyle kırım'a çıkarıldı. ancak kırım savaşı düşünüldüğü gibi kısa sürede tamamlanamadı. 1855 ilkbaharında 140 bin kişilik bir müttefik kuvveti daha bölgeye çıkarıldı. ruslar mağlup oldu ve çekilmek zorunda kaldılar. kafkas cephesinde ise ruslar başarı kazandılar ve kars'ı ele geçirmeye muvaffak oldular. bu sırada çar ı. nikolay öldü, yerine geçen ıı. aleksandr barış istemek zorunda kaldı. barış şartları avusturya tarafından kendisine verilen bir ültimatomla bildirildi. ıı. aleksandr istenen şartları esas tutarak barış teklifini kabul etti. önce 15 mayıs'tan 14 haziran 1855'e kadar viyana'da barış için hazırlık görüşmeleri yapıldı ve paris konferansı esasları tespit edildi. rusya ile osmanlı devleti, birleşik krallık ve fransa arasında paris antlaşması'nın imzalanmasıyla savaş sona erdi.
rusya'nın istanbul'da görevli elçisi aleksandr mençikof isteklerinin reddedilmesi üzerine 19 mayıs 1853'te istanbul'dan ayrıldı. rus orduları savaş dahi ilan etmeden 22 haziran 1853'de eflak ve boğdan'ı işgale başladılar. çar ı. nikolay, bu hareketinin bir savaş başlangıcı kabul edilmemesi gerektiğini açıkladı ve bu teşebbüsün bir güvenlik tedbiri olduğunu belirtti. ancak, bu durum avrupa'nın statüsünü değiştirmeye yönelikti. bunun üzerine avusturya'nın teklifi ile viyana'da bir konferans toplandı. fakat toplantıdan sonuç alınamadı. bu sırada istanbul'da, rusya'ya karşı savaş ilanı için halk padişaha baskı yapmaya başladı. 4 ekim 1853'te rusya'ya bir nota verildi ve eflak ile boğdan'ın 15 gün içinde boşaltılması istendi. rusya bu notaya kayıtsız kaldı ve tanınan sürenin sonunda savaş fiilen başladı.
savaşın başlangıcında osmanlı ordusu balkanlar'da başarılı oldu. fakat batum'a yardım götüren osmanlı donanması 30 kasım 1853'te rus donanması tarafından sinop açıklarında batırıldı. rusların bu ani hareketi ve karadeniz'de durum üstünlüğü sağlamaları boğazlar'ı ve istanbul'u tehlikeye düşürdü. bu durum avrupa devletlerini endişelendirdi. birleşik krallık ve fransa devreye girerek tarafları uzlaştırmak istedi, ancak yapılan teklifi rusya reddetti. bunun üzerine fransa ve birleşik krallık, rusya'ya bir ültimatom verdiler ve taraflardan şu isteklerde bulundular:
eflak ve boğdan'dan çekilmesi;
osmanlı devletinin ülke bütünlüğüne riayet etmesi;
ortodoksların himayeciliği iddiasından vazgeçmesi.
osmanlı devleti'nden;
vatandaşlarına eşit haklar tanıması ve tatbik etmesi;
hristiyanlara olumsuz muamelede bulunulmaması;
karma mahkemeler kurulması;
hristiyan tebaadan vergi alınmaması talep edildi.
çar, ültimatomu ve istekleri kabul etmedi ve rus ordusuna tuna nehrini geçerek ilerleme emrini verdi. birleşik krallık ve fransa, 12 mart 1854'te rusya'ya savaş ilan ettiler.
birleşik krallık ve fransa, osmanlı devleti lehine savaşa girerken avrupa kamuoyunu tatmin edecek ve özel menfaatler sağlayacak tedbirleri almayı da ihmal etmediler. bu maksatla 12 mart 1854'te istanbul'da; 10 mayıs 1854'te londra'da ve 14 haziran 1854'te avusturya ile antlaşmalar imzaladılar. avusturya ile yapılan antlaşma tuna eyaletlerinin rus ordusundan boşaltılmasını öngörüyordu ve avusturya, gerekirse asker göndermeyi taahhüt etmekteydi. bu nedenle 15 mart 1855'te sardinya krallığı da ittifaka katıldığını açıkladı.
savaş devam ederken osmanlı ülkesinin epir, etolya ve teselya eyaletlerinde rum halkının isyan hareketleri başladı. yapılan ikazlar dikkate alınmadı ve bunun üzerine fransızlar pire limanına asker çıkararak yunanistan'ı abluka altına aldılar. bu hareket yunanistan'ı tarafsızlığa mecbur etti ve rusya da bir müttefikini kaybetti.
savaş; tuna, kafkas ve karadeniz'de yoğunluk kazandı. tuna cephesinde durum önce osmanlılar lehine gelişti. fakat bir süre sonra rus ordusu silistre'ye kadar ilerledi (silistre kuşatması). bunun üzerine britanyalılar ve fransızlar gelibolu yarımadasına asker çıkardılar. çıkan birlikler varna'ya sevk edildi. bu sırada avusturya da rusya'yı baskı altına aldı. rus ordusu silistre önlerinden çekilmeye mecbur kaldı. müteakiben de eflak ve boğdan'ı tahliye ederek savunmaya geçti. rus ordusu'nu takibe başlayan serdar-ı ekrem müşir ömer paşa komutasındaki osmanlı ordusu ağustos ayında bükreş ve ibriş'e girdi. seferberlik ilan eden ve rus ordusu'na saldıran avusturya ordusu da yaş kentine girdi.
müttefikler, rusya'yı barışa zorlamak için kırım yarımadasında da bir cephe açmaya karar verdiler. 20 eylül 1854'te 30 bin fransız, 21 bin britanyalı ve 60 bin osmanlı askerinden oluşan müttefik kuvveti 89 harp ve 267 nakliye gemisiyle kırım'a çıkarıldı. ancak kırım savaşı düşünüldüğü gibi kısa sürede tamamlanamadı. 1855 ilkbaharında 140 bin kişilik bir müttefik kuvveti daha bölgeye çıkarıldı. ruslar mağlup oldu ve çekilmek zorunda kaldılar. kafkas cephesinde ise ruslar başarı kazandılar ve kars'ı ele geçirmeye muvaffak oldular. bu sırada çar ı. nikolay öldü, yerine geçen ıı. aleksandr barış istemek zorunda kaldı. barış şartları avusturya tarafından kendisine verilen bir ültimatomla bildirildi. ıı. aleksandr istenen şartları esas tutarak barış teklifini kabul etti. önce 15 mayıs'tan 14 haziran 1855'e kadar viyana'da barış için hazırlık görüşmeleri yapıldı ve paris konferansı esasları tespit edildi. rusya ile osmanlı devleti, birleşik krallık ve fransa arasında paris antlaşması'nın imzalanmasıyla savaş sona erdi.
ciddi anlamda 3d max ve autocad konusunda iyi olan iki iç mimar almayı düşünüyorum zira ofisi genişleteceğim. istanbul avrupa yakası tercihimdir.
not: lütfen ciddi olmayanlar yazmasınlar...
not: lütfen ciddi olmayanlar yazmasınlar...
kesinlikle;
(bkz: the legacy is our lunacy)
(bkz: the legacy is our lunacy)
kendim ve annemden örnek vereyim. ben muhendis değilim, mimarım ama annem doktor olduğu için aradaki farkı anlatmaya çalışayım.
tıpçılar her olayı bir reaksiyonun tepkimesi olarak görürlerken, bizler her olayı matematiksel bir olasılığa oturtmaya çalışırız. bedenimizle ilgili olayları anatomiye değil de geometriyle doğru orantılarız. ama tıpçılar, anatomiye ve vücut kitle indeksinin oranına bağlarlar.
tıpçılar her olayı bir reaksiyonun tepkimesi olarak görürlerken, bizler her olayı matematiksel bir olasılığa oturtmaya çalışırız. bedenimizle ilgili olayları anatomiye değil de geometriyle doğru orantılarız. ama tıpçılar, anatomiye ve vücut kitle indeksinin oranına bağlarlar.
aynaya baktığımda gördüğüm silüettir.
içemediği esrar ve kokain kafa yapmış kendisinde. neden kaçıyordu o zaman zamanında? neden ben bir daha girersem kendimi öldürürüm diyordu? bence hiç konuşmasın yesin içsin gün saysın. kendisini şarkıcı sanan bir bayan beyanı.
call of duty black ops'un müziği de fena değildir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?