peyami safanın server bedi takma adıyla yazdığı; her kurbandan bir inithar mektubu alan, öldürmeyi, akan kanı izlemeyi seven bir seri katili anlattığı romanı.
kkk orgenaral yaşar büyükanıt ile ilgili ifadeleri şemdinli iddianamesine yansıyan diyarbakırlı işadamı, müteahhit, yerel televizyon ve gazete sahibi.
karısının vibratörünü kırdığı için davalık olan ingiliz.
merkez bankası başkanlığı için adı geçen kişilerden biri.
52 yaşındaki ünlülerin falcısı.
bekir coşkunun son köyü.
yandaşlarına, akrabalarına ya da partidaşlarına kamu ihalelerinde ayrıcalık tanıma düzeni.
"müslümanlığın ne olduğunu anlamak için zaman zaman kuranı okuyorum. herkesin okuması lazım. insanlar, anlamadıkları dilde birşeyler söylendiğinde inanıyorlar." diyen orgeneralimiz.
üç kuruşluk miras uğruna mezarında rahatsız edilen insan.
özgürlükçülük akımı.
olabilirlik.
mustafa nazif gökçe’nin güzel bir şiiri.
berceste
hiç kimseye söylemedim;
ihtiyar taşa aşık olduğumu.
kimin dudağı değse kenarına,
kıskançlığımın zincir boyu,
ayaklarıma takıldığını.
nihayetinde bir takunyaydım,
sesimden başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
çirkin bir yaprağa aşık olduğumu.
bulutları beklerken göğün mahrem yerinde
sevgilimin tenine rüzgarların dokunduğunu.
nihayetinde bir damlaydım,
pıtırtımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
eski bir kapıya aşık olduğumu.
kuş kanadında sakallı adamların gelip,
bir ekmeği bölerek pirleri gömdüğünü.
ağzımı açıp "ah mine’l aşk" desem,
aralıkları kapatıp, kalbime saklandığımı.
nihayetinde bir kilittim,
yasaklarımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
bir adım ötedeki denize aşık olduğumu.
uçanların gagasından ağıtlarımın döküldüğünü.
bir yudum içmek için gönlünden
uzayan köklerime, ömrümü verdiğimi.
nihayetinde çıplak bir ağaçtım,
yalnızığımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
yarattığım çukura aşık olduğumu.
yükseldikçe derinleşen benliğime,
basamaklar ördüğümü kendimden.
nihayetinde bir boşluktum,
düşüşümden başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
duvarıma nakşedilen ’vav’a aşık olduğumu
kuyruğunda sabır çekerken
alnımı naif duygulara koyduğumu
nihayetinde bir insandım,
tanrı’mdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
ırak yalnızlıklarda kaybolurken gece gündüz.
bir şehre nasıl sokak sokak benzediğimi.
sokaklarımda târumar kalabalık,
insanların bir telaş içinde koşturduğunu.
nihayetinde bir şehirdim,
insan’larımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
derin bir arzu’yla bağlandığımı hayata.
aşk’ın kuyusunda kaybolurken,
nasıl da hayat bulduğumu ölüp-dirilirken...
nihayetinde bir şairdim;
kelimelerimden başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
nasıl da ağladığımı geceler boyu.
arzu hâl’in nasıl da bu kadar vurduğunu.
bir kaç resim birkaç sözdü oysa,
âh keşke hepsi sadece bu olsa;
cân’ımdan başka neyim ola...
adının yanına adımı yazıyorum;
bitmemiş bir şarkı gibi öylesine sonsuz.
kaç mevsim beklenirken sen,
beşinci mevsimi yaşamaktadır gönül.
kalbimi, kalbinin yanına koyuyorum.
senden başka neyim ola...
berceste
hiç kimseye söylemedim;
ihtiyar taşa aşık olduğumu.
kimin dudağı değse kenarına,
kıskançlığımın zincir boyu,
ayaklarıma takıldığını.
nihayetinde bir takunyaydım,
sesimden başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
çirkin bir yaprağa aşık olduğumu.
bulutları beklerken göğün mahrem yerinde
sevgilimin tenine rüzgarların dokunduğunu.
nihayetinde bir damlaydım,
pıtırtımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
eski bir kapıya aşık olduğumu.
kuş kanadında sakallı adamların gelip,
bir ekmeği bölerek pirleri gömdüğünü.
ağzımı açıp "ah mine’l aşk" desem,
aralıkları kapatıp, kalbime saklandığımı.
nihayetinde bir kilittim,
yasaklarımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
bir adım ötedeki denize aşık olduğumu.
uçanların gagasından ağıtlarımın döküldüğünü.
bir yudum içmek için gönlünden
uzayan köklerime, ömrümü verdiğimi.
nihayetinde çıplak bir ağaçtım,
yalnızığımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
yarattığım çukura aşık olduğumu.
yükseldikçe derinleşen benliğime,
basamaklar ördüğümü kendimden.
nihayetinde bir boşluktum,
düşüşümden başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
duvarıma nakşedilen ’vav’a aşık olduğumu
kuyruğunda sabır çekerken
alnımı naif duygulara koyduğumu
nihayetinde bir insandım,
tanrı’mdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
ırak yalnızlıklarda kaybolurken gece gündüz.
bir şehre nasıl sokak sokak benzediğimi.
sokaklarımda târumar kalabalık,
insanların bir telaş içinde koşturduğunu.
nihayetinde bir şehirdim,
insan’larımdan başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
derin bir arzu’yla bağlandığımı hayata.
aşk’ın kuyusunda kaybolurken,
nasıl da hayat bulduğumu ölüp-dirilirken...
nihayetinde bir şairdim;
kelimelerimden başka neyim ola...
hiç kimseye söylemedim;
nasıl da ağladığımı geceler boyu.
arzu hâl’in nasıl da bu kadar vurduğunu.
bir kaç resim birkaç sözdü oysa,
âh keşke hepsi sadece bu olsa;
cân’ımdan başka neyim ola...
adının yanına adımı yazıyorum;
bitmemiş bir şarkı gibi öylesine sonsuz.
kaç mevsim beklenirken sen,
beşinci mevsimi yaşamaktadır gönül.
kalbimi, kalbinin yanına koyuyorum.
senden başka neyim ola...
güzel, latif, hoş.
müslümandır.
an itibariyle fbnin 1-0 önde olduğu maç.
cıngardan yetişme bir çizer.
- vay hilmi ne haber?
+ ne olsun işte, yuvarlanıp gidiyoruz.
- e yenge nasıl, çoluk çocuk falan?
+ onlar da iyiler, sizinkileri sormalı.
- bizimkiler de iyi.
+ ...
- ...
+ eee daha daha nasılsın?...
- allaha şükür.
+ aman allah iyilik versin.
- ...
+ ...
+ ne olsun işte, yuvarlanıp gidiyoruz.
- e yenge nasıl, çoluk çocuk falan?
+ onlar da iyiler, sizinkileri sormalı.
- bizimkiler de iyi.
+ ...
- ...
+ eee daha daha nasılsın?...
- allaha şükür.
+ aman allah iyilik versin.
- ...
+ ...
anton çehovun bir tiyatro oyununun adı.
(bkz: fransız kalmak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?