pixie

(bkz: hahay diyorum başka bir şey demiyorum)
(bkz: hayalperest bilgiçler)

norton denilen allahın belası antivirüs programı ekranın sağ alt köşesinden pörtleyip "updating" yazdı mı gerçekleşen hadisedir. boku yediniz demektir. herhangi bir internet linkini açmak minimum 45 dakika sürer.

örgü örerek zevke ulaşan kişinin yapacağı şeydir. neden olmasın. her bir boktan masturbasyon bahanesi çıkaran şahsiyetler var da örgü şişlerini çekici bulan olamaz mı yani. pekala olur.

zarar mı? ne zararı.. yoktur ki internetin bir zararı ziyanı. hiç görülür şey midir internetin negatif etkisinin olması. şahanedir. bu başlığın altı boş kümedir.

buluşma yerinde son dakikalara kadar fatenin katılımı beklenmiştir zaten. ne iyi etmiştir de son an mon an gelmiştir. ancak countess vakası sonuç itibariyle bizi kızdırmamış, köpürtmemiş, keyifleri kaçırmamıştır. olay ithilquessir’in feci sinirlenip schenardi ile kavga etmeye başladığı ve bu sırada araya giren carpediem’in burnunun kırıldığı, pixie’nin "allah belanızı versin bi daha buluşma ayarlayan bööle olsun" deyip ağlayarak uzaklaştığı bir olay haline dönüşmemiştir. hatta countess vakası sözlük zirvesine anlam ve önem katmıştır. countess’in bizden özür dilemesi değil bizim ona teşekkür etmemiz gerekmektedir bi yerde. iyimserlikte polyanna’yı sollayan pixie böyle der.

yeni zirveler kapıdadır. müqüe de uygulamalı olarak pek iyi bilir ki zirveyi 2 kere ekebilirsiniz. mübahtır. countess’in henüz bir hakkı daha vardır.

ayrılma anına kadar müqüe müqüe diye gözümüz telefonda beklenmiş, hatta belki olur da bir umut independence bilem zirveye teşrif eder diye umutlanılmıştır. ancak yalnızca bir an için.

zirve ve pixienin açıklayamadıkları:

1- countess. countess kendi başına bir açıklanamayandır. kimdir countess. in midir cin midir. bilgi sözlük ekibini temsilen ithilquessir galatasaray lisesi önünde yalnız başına bekleyen her kıza gidip kontes olup olmadığını sormuştur. ancak nafile. bir rivayete göre countess, aslında ekibin beklediğini görmüş ancak ekip elemanlarını tipsiz bulup geri dönmüştür. kendisinden hala haber alınamamıştır.

2- schenardi aldığı 2 adet büyük limonatayı kaç yudum/saniye hızla içmiştir. olay cereyan ederken ithilquessir’in anlattığı hikayelerle ekibin yarattığı geniş çaplı kahkahalı gürültü sonrası kaç kişi simit sarayını terketmiştir.

3- ekibin tek "yönetim dışı" elemanı faten’in "rodin ve heykelleri" konusunda ne kadar bilgisi vardır. konu hakkında engin bilgiye sahip ithilquessir’i ne sebeple rodin konusunda üzerimize salmış ve bir sınava sokulmamıza sebep olmuştur. faten’in bu şık çalımı kaç momenttir.

4- carpediem carpediem midir. yoksa carpediem gibi davranan bir ajan mıdır. hatta ekip içine salınmış bir ekşi yazar mıdır. mor converse’leriyle pek uyumlu mor çantasının içinde her konuşmamızı kaydeden bir cihaz mı taşımaktadır. eğer öyleyse konuşmaları bize ileriki zamanlarda şantaj objesi olarak kullanması durumunda ne bok yeriz.

5- bir mısırda kaç adet mısır tanesi vardır. konu hakkında derin incelemeyi ithilquessir bizzat kendisi yapmıştır. daha sonra pixienin çantasından çıkan mısır koçanı neyi ifade etmektedir.

6- flo ve çalışanları aslında gizli bir göreve mensup elemanlar mıdır. flo deposunda aslında türk silahlı kuvvetlerinin gizli karargahı olması ihtimali ne kadardır. gizli karargahın korunmasını istedikleri için mi dükkan içerisinde fotoğraf kamera herşey yasaktır.

7- faten ve flo da çalışan amca hemşeri midirler. nedirler. samimiyetin bu kadar gelişmesi sonrasında adamın bize kahve ısmarlamak istemesinin ardında yatan gizli neden nedir.

8- schenardinin bir çift sandalet alması sırasında geçen sürede kaç çocuk dünyaya gelmektedir.


9- carpediem börek center garsonuna neden kızmıştır. börek center garsonunun bütün siparişleri eksiksiz ve yanlışsız bir şekilde masamıza getirmesinde carpediem’den aldığı bu ayarın etkisi olmuş mudur.

10- schenardi’nin ekibi götürdüğünü söylediği cafe aslında neresidir. merdivenden çıkan ekip elemanlarını "bi kat daha yukarı bi kat daha yukarı" diye diye nereye götürmeye çalışmaktadır. olaya uyanan carpediem de olmasa kimbilir ekibi nasıl kötü emellerine alet edecektir.

11- ithilquessir ve schenardi tavla turnuvasının son oyununu oynarken aşağı düşen zar nereye kaybolmuştur.

12- zirve sonrasında carpediem, pixie, ithilquessir ve schenardi isimli yönetim üyeleri nasıl bir darbe düzenleyip hangi muhterem şahısları sözlükten uçurmayı planlamışlardır. fesat planlarını kurarken ağızlarından akan suyu gören faten nasıl sıvışmaya çalışmış ancak kaçacak yerinin olmadığını görünce vazgeçmiştir.

13- zirvenin uzatma dakikalarında midye dolma yemek üzere kendilerini midyeciye atan ithilquessir ve schenardi toplam kaç adet midyeyi mideye indirmişlerdir. olay sırasında devamlı acı biberleri yiyen pixie olayı takiben ilk tuvalet deneyiminde nasıl bir an yaşayacaktır.

14- zirve sırasında çekiştirilen yazar sayısı kaçı bulmuştur. kimler gelmiş kimler geçmiştir. ne çok gülünmüş ne çok eğlenilmiştir. saatlerin nasıl geçtiği anlaşılamamıştır. "hep yapsak ya biz bunu" denilmiştir. ithilquessir pixie’ye kırmızı bir fırıldak almış, pixie elindeki kırmızı fırıldağı üfleye üfleye döndürmüş, carpediem gülümsemiş, faten "kim bilir hangi çocuktan aşırdınız lan o fırıldağı" demiştir. neden ekip elemanları bu denli çocukluklarına dönme özlemi içerisindedirler.

15- schenardi ile ithilquessir arasında ne vardır. ne sebeple bir türlü ayrılamamışlardır.

16- countess nerededir.

2 saat sonra gerçekleşecek zirvedir. saat 1 itibariyle galatasaray lisesi önünde buluşulacak, 1buçuk sularına kadar "muhtemel katılımcılar" beklenecek, sonra çay-simit eşliğinde çok önemli mevzular görüşülecektir. baştan söyleyeyim, her nick teker teker çekiştirilecektir. kulakları çınlayana selam ederim.

kıbrıslı bir aileye sahipseniz, çocukluğunuzun yarısı savaş anıları dinlemekle geçer.
dedeniz savaşırken sol bacağından yaralanmış ve dizinden aşağısı kesilmek zorunda kalmıştır. babanız 13 yaşında ve 22 yaşında olmak üzere 2 kere esir düşmüş, ikincisinde işkenceye maruz bırakılmıştır. babaanneniz diğer çocukları kurtulsun diye onları aylar boyunca her gün yatağın altında saklamıştır. kendi evinde kalacak kadar şanslı olmayan anneniz, yerini yurdunu terkederek taştan bir kale oyuğunun içinde 2 ay yaşamak zorunda kalmış ve bu 2 ay süresince yalnızca portakal yiyebilmiştir.

kıbrısta yaşayıp da savaşın tadına bakan herkesin gözünde hep aynı hüzün vardır. "kimsenin tanımadığı ülke"nin insanları, gözlerinde hep aynı tedirgin ifadeyi taşırlar.

yaş ortalaması tahmini 19-20’dir. katılımcılara yaşları cinsiyetleri din ve ırkları cinsel tercihleri konusunda herhangi bir baskı uygulanmayacaktır.

nerde çokluk orda bokluk deyimini kendine hayat felsefesi olarak edinmiş zirvedir.

görünüş odur ki küçük bir yuvarlak masa etrafında toplaşıp burunlarımızı kahve fincanlarına gömecek ve keyfimize bakacağız. kafidir. gelecez diyenlerin yarısı gelmezse (ki bu 3 kişi yapıyor) geri kalanlar birdirbir oynayabilir. hatta bu zirve de her an iptal olabilir, malum, bilgi sözlük zirveleri genelde böyle son anda ofsayttan dönen zirvelerdir. gelenek böyledir. değil 1 ay, 1 mevsim önceden haber dahi verseniz bişey değişmez. ne hikmetse herkesin mutlaka bir işi vardır o gün için. işi olmayanın ani işi çıkar. ani işi çıkmayan hastadır. domuz gibi sağlıklı olan uyuyakalır. nedir bu bilgiçler arasındaki "görüşmeme" şeyi, anlaşılabilinemez. seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli midir, dont touch only watch mıdır nedir..

3. nesil yazarlar gelir de smileylerle doldururlar sözlüğünüzü inşallah.

katılımcı listesi buluşmaya 2 gün kala şöyledir:

pixie
ithilquessir
schenardi
faten
countess
carpediem

+ hayatım ben geldim, yemek hazır mı?
- hoşgeldiniz sevgili x. kusura bakma evde yemek yok.. bir zahmet (ara: pizzacı).
+ ..şermin bi kap yemek yapamadın mı bütün gün! allah belanı versin kadın...
- kırarım bu sözlüğü.
+ önce kafanı kırıcam ben senin.

nelly furtado’yu meşhur etmiş şarkı.

you’re beautiful, that’s for sure
you’ll never ever fade
you’re lovely but it’s not for sure
that i won’t ever change
and though my love is rare
though my love is true

i’m like a bird, i’ll only fly away
i don’t know where my soul is, i don’t know where my home is
(and baby all i need for you to know is)
i’m like a bird, i’ll only fly away
i don’t know where my soul is , i don’t know where my home is
all i need for you to know is

your faith in me brings me to tears
even after all these years
and it pains me so much to tell
that you don’t know me that well
and though my love is rare
though my love is true

it’s not that i wanna say goodbye
it’s just that every time you try to tell me that you love me
each and every single day i know
i’m going to have to eventually give you away
and though my love is rare
and though my love is true
hey i’m just scared
that we may fall through

i m like a bird isimli şarkıyla çıkış yapmış, oldukça dinlenilesi bir sese sahip melez şarkıcıdır. ne var ki, "bu devirde meşhur olmak için götünü göbeğini açman, tekno pop havasında şarkılar söylemen ve bir klip dolusu adamla yiyişmen lazımdır" kuralının farkına varmış, vakit kaybetmeden uygulamaya geçmiştir.

bir zamanlar ne çok sevmişimdir, şimdi ne çok kızarım kendisine..de..tavşan-dağ münasebeti doğar aramızda mütemadiyen.

asla anlayamayacağım olgudur. nasıl olur da bir koca devleti yönetmekle ve kararlar almakla yükümlü bir organ tatile girer? milletvekillerimiz bakanlarımız havaii gömlekler ve parmakarası terlikler giyip yılın stresini atacaklar diye koca 2 hafta ülke "sen sağ ben selamet" bırakılır mı. bırakılıyorsa da ne acayip bir mentalitedir bu..

hiçbir konuda ortak fikre varamamış ama "vekil maaşlarının arttırılması" tasarısını oy birliğiyle kabul etmiş meclisten de ne bekliyorsun, denir bana.

(bkz: damardan)

bir süre sonra uykunuzu kaçıracağı yerde tam aksine uykunuzu getirmeye başlayan hede. burada bahsedilen "bir süre", hayatınızı kanınızda belli bir konsantrasyonda kahve ile geçirmeye başladığınız süredir.
akıllının biri bir gün çıkıp "öeah içme bu kadar kahve kalp krizi geçirecen" derse ve tırsarsanız, önünüzde kahvesiz, eşittir, bütün gün aptal gibi ortalıklarda dolaştığınız, gözlerinizin karardığı, beyninizin kafa duvarlarına gümbürrr gümbürrr şeklinde vurduğu, her bulduğunuz yükseltiye kafanızı koyma ihtiyacı hissettiğiniz bir dönem sizi beklemektedir.

bu sebepten, en iyisi için siz.

kafein komasına girilesi eylemdir. zamanla nefes alıp verdiğinizde dahi kahve kokusu alırsınız. üzerinize siner. hele sınav dönemindeyseniz ve odanıza kettle koymak gibi bir hataya düştüyseniz işiniz bitti demektir. iç babam iç.

ilginç bir istatistiğe doğru gitmektedir bu başlık. a rh + çoğunluğu yaşanmaktadır. zira dünya üzerindeki dahilerin %90’ının kan grubu a rh +’tir. bu kan grubuna sahip insanların mantıksal olarak daha gelişmiş oldukları oldukça kabul gören bir hipotezdir.

sözlüğümüzde de pek vardır bunlardan.