pelagehatun

bıçak kullanmak yerine çatalının kenarıyla kesme işi. bu da bir tek türklerde varmış

(bkz: baba ve piç)
(bkz: elif şafak)

hacettepe üniversitesi nde en yüksek nottur. a1 a2 b1 b2... şeklinde gider bu.

(bkz: mongollar)

hippilerin yaşayışlarını, dünya görüşlerini anlatan, müzikleriyle uçurmuş bir müzikal film. paranın, bekaretin, savaşın aslında ne kadar gereksiz olduğunu bunları insanların gözünde neden bu kadar büyütüldüğünü anlayamayan insanların filmidir.

bayıldığım bir tanesini yazacağım süper diyaloglar geçmektedir filmdekelimesi kelimesine böyle değildi ama özü buydu:
- nasıl yani karnındaki çocuğun hangisinden olduğunu bilmiyor musun?
- yoo bilmiyorum ama bunun ne önemi var ki, sonuçta benim bizim bir çocuğumuz olacak.

bunun dışında para biriktirip, sinyal çekip topladıkları paralarla at kiralıyolar ve o kısacık süre içinde o kadar eğleniyolar ki hayatın dertle sıkıntıyla yaşanmayacağını hissediveriyosunuz. sonra sırf arkadaşlarını ziyaret için onca mil yol almaları arkadaşlığa verdikleri değeri gösterirken filmin sonunda onca kişinin toplanıp peace bayrakları açması koşması insana verdikleri değeri göstermektedir.

çin astrolojisindeki 12 burçtandan biridir. yakın geçmiş için 1973, 1985 yılları öküz burcundadır.

ders çıkışı oturmuş koridorda sohbet ederken bir yandan da kolumdan bacağımdan kestiğim et parçalarını yediğim rüya.

temiz havlu vardır bir de misafir gelmeden önce ya da misafir geldikten hemencik sonra çıkartılır.

yazı yazarken kağıtta boş olan kısmını görülür .

bıçağı kullanamazsınız şu lazerli olanları. yoksa patates soyarken patatesin üzerinde lazerli tarafından kaynaklanan çizgiler desenler olur. cezve kullanırken bir sürü problem, gitarınızı özel sipariş etmeniz vs. gerekir. üniversitedeki sandalyeler genelde sağ el kullananlar için tasarlanmış olup kolçakları sağ taraftadır. sınıfta sol kolçaklı sandalye bazen bir tane olur o zaman şanslısınızdır ama gelende hiç olmaz. sınavlarda beliniz sağa 30 derece eğik olarak durur ve üç gün düzeltemezsiniz. mause her yerde her zaman sağ taraftadır sağda olmasını bırakın mause u sol elle tuttuğunuzda bile mauseun sol tuşuna orta parmağınızla basmanız gerekir. ya da bilgisayarla mause ayarlarından düzelticeksiniz zahmete girip. yemek yerken yanınızdakiyle çarpışıp kaşığınızdaki çorbayı üstünüze boca etmeniz olasıdır, bu yüzden her daim dikatli olmanız gerekir vs vsvs..

halk arasında "birisi seni anıyor" şeklinde yorumlanan bir göz problemidir. hatta abartıp sol göz seğirirse biri seni kötü anıyor yok sağ seğirirse iyi anıyor şeklinde yorumlayanlar da mevcuttur .
(bkz: kulak çınlaması)
(bkz: avuç içinin kaşınması)

sevgilim demeye utanan ya da diyemeyen delisaçması kızların kullandığı bir laf olup genelde lise yıllarında kullanılır.

sol görüşlü hemen her partinin, grubun, örgütün eylemlerde kullandığı bir parçadır. bir diğeri için;
(bkz: çav bella)

(bkz: ölüler altın takar mı)
(bkz: bir ileri bir geri)

dönem dönem bariş mançoyla cem karacayla selda bağcan la beraber çalışmış anadolu rock grubu. çıktıkları dönemlerde gerek giyinişleriyle gerek tarzlarıyla oldukça dikkat çekmişlerdir. kürkten botlarla yeleklerle konserler vermişler, uzun saçlarla anadolu kasabalarında dolaşmışlardır. hatta konserlerinde değişik ses efektleri kullanmışlar. zaman zaman go girl ler bir kafesin içinde dans etmişlerdir. seyyar tanerinde go girllük yaptığı söylenmekte.grubun temel taşlarından cahit berkay go girl gibi garip bir oluşumu neden sahnenizde barındırıyordunuz? sorusuna "onlar hallerinden memnundu böyle bişiyi biz de keyifle kabul ettik tabi" diye yanıtladı.. barış manço dan ayrılmalarının sebebini barış’ın bir dönem hastalık geçirdiğini o dönemde de moğolların yurtdışına gitmesi gerektiğini böylece yolların ayrıldığı şeklinde ifade etmişken, cem karacayla ayrılmalarının sebebini de "cem’in konserlerdeki hırçın davranışlarıydı" şeklinde açıkladı.

#304404 bu entryde ne var anlamadım ben. halbuki ben daha neler neler yazmıştım okunmadan geçilmiş. insanı düşünürüyor yaw böyle entryler muhteşem oyu alıp özene bezene yazdığın emek harcadığın entryler unutulup gidince .

sürüldüğünde dudaklarda bir tabaka varmış gibi hissettiren ve insana bir rahatsızlık veren makyaj malzemesi.

(bkz: ludwig van beethoven)

karıncaların ve ya onlar gibi ufak böceklerin ya da yakalanabilirse sineklerin popolarına ikiye bölünmüş kürddan parçalarını sokup onların yalpalayarak zorla hareket etmesini izlemek.

ayağında converseleriyle mc donaldsa gidip orda coca colası elinde yemek yiyip yemek üzerine de winston , malboro ve benzeri sigaralar içenlerin yapmayacağı, yapmaması gerektiği bir durumdur.yapıyorsa ki şayet hiç inandırıcı olmaz rezil rüsva olur alay konusu olur.. ha eğer hakkaten bunların tekini bile yapmaz elinden geldiğince yerli malıyla geçinirse o kişi ayakta alkışlanır, tebrik edilir.